Özlemiş miyiz? Vallahi özlemişiz. Hem de öyle böyle değil. İster Fatih Terim gazlaması deyin, ister Galatasaray ruhu deyin, ister 2000'in Galatasaray'ı... Tercih sizin. Ben bugün izlediğim Galatasaray'ı özlediğimi fark ettim. Doyamadım ben bugün sahada olan bitene. Üstelik henüz hiçbir şey dört dörtlük değil. Daha çok eksik var. Hem oyuncu bazında eksik var, hem de performans bazında. Yani daha Galatasaray tam değil. Ve ben sahada olan bitene doyamadım...
Elmander'in golünü hatırlayın. Tamam, vuruş harika, uzun süredir Galatasaray'ın böyle güzel bir gol attığını görmemiştik. Ancak golün öncesiydi önemli olan. Dakika 85'ti ve Galatasaray 6-7 oyuncuyla Liverpool ceza sahası önünde (ve hatta içinde) pres yapıyordu. O golü kazandıran da zaten yapılan etkili presti. İşte benim özlediğim, görmek istediğim ve bugün doyamadığım saha içi zihniyet de buydu.
Fatih Terim'le ilgili düşüncelerim aslında halen daha aynı. Bunu göreve geldiğinde de yazmıştım ve daha önce de... Yine yazayım; çok fazla tuttuğum bir insan ve teknik direktör değil. Ancak göreve tekrar gelmesini tüm samimiyetimle istiyordum. Nedeni de bugün sahada gördüğümüz azmi ondan başkasının aşılayamayacak olmasıydı. Hakkını vermek lazım ki Fatih Terim, bu kez doğruları yapıyor. Daha iki gün önce "Baros ilk yılki Baros değil" demesi bile bir hesap içeriyordu ve bugün gördük, o hesap da tuttu. Baros, gerçekten mükemmele yakın bir futbol oynadı. Harika iki gol attı ve en büyük özelliği olan gücünü ortaya koydu.
Takımın çoğu aslında tam olarak hazır sayılmaz. Ancak kötü oynayan var mı diye düşününce de bir isim bulamıyoruz. Hakan Balta bile görevini yaptı diyebiliriz. Ujfalusi'nin sağdan bindirmeleri, Kazım'ın rakip ceza sahası çevresinde topa hakim oluşu ve arkadaşlarını pozisyona sokuşu, Melo'nun ilk kez oynamasına rağmen takımla uyumu (çok faydalı olacak Melo, takımın tam da bu tip bir oyuncuya ihtiyacı vardı), Selçuk'un organizatörlüğü, Gökhan Zan'ın hatalarına rağmen özverisi, Ufuk ve Aykut'un Taffarel'le birlikte kaleciliklerini hatırlamaları... Hepsi olumlu puan Galatasaray için. İnanmazsınız, Arda'yı bile beğendim :) Böyle istekli olsun, böyle sade oynasın, bu taraftar ona her zaman sahip çıkar. Hani fazla coşmayayım diyorum ama oyuna sonradan giren Ayhan'ın bile her hareketi olumluydu neredeyse.
Şimdi Galatasaray'ın önünde biraz daha zaman var. Liglerin ertelenmesi, konsantrasyon bakımından sıkıntı yaratacak olsa da performans ve takım olma sürecine iyi gelecektir. Aradaki süre iyi değerlendirilmeli. Yüksek kalibreli takımlara karşı maçlar oynanacağı gibi, nispeten zayıf takımlara karşı da maçlar alınmalı ki oyuncular her rakibe aynı özeni gösterebilsin.
Son olarak, rakibin zaman zaman dozajı artan sertliğine rağmen, oyuncuların sakinliklerini korumaları, bir Fatih Terim takımından beklemediğimiz bir olgunluktu açıkçası. Bunu da es geçmemek, dikkat etmek lazım. Böyle devam etsin.
0 yorum:
Yorum Gönder