28 Mayıs 2010 Cuma

Avcumuzu Yaladık / Euro 2016 Fransa'da...

Euro 2016'ya evsahipliği yapacak ülke az önce açıklandı. Fransa, Michel Platini faktörünün de devreye girmesiyle bu turnuvayı 3. kez düzenleyecek ülke olarak ilan edildi.

Sunumları falan izleyemedim. Okuduğum yorumlara göre yetersiz bir sunumları varmış. Olayı tamamen Platini'ye bağlayanlar falan da bol. Muhakkak etkisi vardır tabii. İnkar etmek akıl işi değil. Ancak daha öncesinde düşünmemiz gereken başka şeyler de var.

Bilindiği gibi 2012 Avrupa Şampiyonası'nın verildiği Polonya ve Ukrayna'da bazı sorunlar var. Daha doğrusu Polonya'da bir sorun yok ama Ukrayna henüz taahhüt ettiği statları yapmayı bırakın, yolu henüz yarılamadı bile. Ülkede yaşanan ekonomik kriz, şampiyona hazırlıklarını büyük bir sekteye uğrattı. Biz de turnuva için sunumumuzda yer verdiğimiz statların henüz 6 tanesini henüz yapmış değiliz. Hatta Türk Telekom Arena'da da hali hazırda sürekli problem yaşadığımız gerçeği var ortada. Sadece "yapacağız" diyoruz. Yani tesis olarak daha çok yolumuz var. Fransa daha hazır normal olarak. Ve Euro 2012'de yaşanan bu Ukrayna aksaklığı, Fransa'nın şansını şüphesiz arttırdı.

Şimdi bizim yöneticilerimize düşen, bu söz verilen statları yapıp, vaatlerle gitmek yerine icraatlerle gitmektir. Bir sonraki adaylığımız, ki muhakkak bundan sonra da bir şeylere aday olacağız, elimizdeki hazır ve modern statlarla daha güçlü temellere dayanacaktır. Evet, plan proje belki güzeldi, işe yarardı ama adamlar elimizde ne olduğuna baktı büyük olasılıkla.

23 Mayıs 2010 Pazar

TSL 2009-10 Sezonunun En Patates 11'i

Sezonun en iyi onbirinden sonra gelelim en patates onbirine. Bu oyuncuları, kendisinden çok şey beklendiği ve takımlarına çok pahalıya malolmalarına rağmen çeşitli sebeplerden dolayı hayal kırıklığı yaratanlar arasından seçtim. Doğal olarak en çok yatırım büyük takımlardan geldiği için bu takım da büyük takım oyuncularının ağırlıkta olduğu bir takım oldu.

Leo Franco: Geldiğinde çokça tartışma oldu. Ben, yararlı olacağına inananlardandım. La Liga'da senelerce top oynamış ve hep ilk alternatif olarak düşünülmüş bir kaleci olarak, "sıfır bonservisle" gelmişti Galatasaray'a. Oynadığı maçlarda genel kanı, ekstra bir katkı yapmadığı yönündeydi. Hakikaten de 3 maç hariç (deplasmandaki Panathinaikos ve Atletico Madrid maçları ve ligin ilk yarısındaki Beşiktaş maçı) hiç üst düzey performans sergilemedi. Vasattı genel olarak ve sorun yaşayan Galatasaray savunmasının arkasında vasat bir kaleci hemen her maç gol yerdi. Leo Franco da o golleri yedi. Üzerine bir de Fenerbahçe maçında Selçuk Şahin'in kariyerinde tekrar tırmanışa geçmesini sağlayan ve kendisine milli takım yolunu açan o saçma golü yiyerek Galatasaray defterini bir nevi kapatmış oldu. Muhtemelen seneye kendisini ligimizde izlemeyeceğiz.

İbrahim Kaş: Son yıllarda oyuncu çıkarmakta zorlanan Beşiktaş altyapısının son ürünlerinden biri olarak bedavaya gittiği Getafe takımından büyük umutlarla kiralandı. Gerçi taraftarın büyük bölümü karşıydı gelişine. Son bir sene doğru düzgün top oynamamış, ayrıca ayrılırken de fazla bir patlama yapmamıştı futbol olarak. Yani ne olursa olsun kapalı kutuydu. Bunun üzerine bir de bu sene ayyuka çıkan özel hayatındaki gel gitler eklenince bir türlü performansını yeterli düzeyde tutamadı. Kötü futbolu yüzünden de tekrar Getafe'ye geri dönmesine karar verildi. Tabii şu günlerde halen daha ismi magazin basınından inmek bilmiyor.

Servet Çetin: Sezon başında Marsilya'ya transferi gerçekleşmeyince bir türlü kafasını Galatasaray'a verip işine konsantre olamadı. Zaten Rijkaard'ın futbol felsefesine uygun bir yapısı yoktu. Ayağa ve çabuk top yapan savunma oyuncularını seven Rijkaard, Servet'in ağır ve ayağında çok top tutan oyun stilini doğal olarak sevemedi. Ayrıca kısa pasla savunmadan çıkması gerekirken inadına sıkışıp isabetsiz uzun toplar kullanması, bir anda kendini kulübede buluvermesine neden oldu. Savunmada da aklının Avrupa'da kalmış olması nedeniyle eskisi kadar dikkatli davranmayınca kendisinden vazgeçilmesi çabuk oldu. Şimdi 3'e 5'e bakılmadan elden çıkartılmaya çalışılıyor.

Gökhan Zan: Sezon başında Servet'in Avrupa'ya transferi göz önüne alınarak, alternatif yerli stoper olması amacıyla alındı. Servet gidemeyince tandemi beraber kurdular. İlk maçlarda bana kalırsa çok da fena değildi ancak Beşiktaş'taki kronik omuz rahatsızlığı Galatasaray'da da kendisini yakalayınca neredeyse bir 4 ay formasından uzak kaldı. İyileştikten sonra da Rijkaard tarafından düşünülmedi. Önümüzdeki sezon asla bir 11 oyuncusu olarak düşünülmediği kesin.

Andre Santos: Son yıllarda yıldız yabancıya alışmış Fenerbahçe taraftarına bu sezonki yabancı transferi olarak arkadaşı Cristian ile beraber alındı. Maliyet olarak 6-7 milyon euro gibi bir rakam söz konusuydu ancak bu verilen bedelleri futbol olarak bir türlü karşılayamadı. Sezonun ilk yarısında sol açık olarak oynadı. Top ayağına geldiğinde seri çalımlarla ceza sahasına sokulup sert şutlarla tehlike yaratabiliyordu ancak devamlılık konusunda sıkıntılar yaşadı. İkinci yarıda soıl bek olarak oynadı ancak asla 6 milyonluk bir sol bek performansı vermedi.

Elano Blumer: Manchester City'den transfer edildiği gün yer yerinden oynamıştı. Tabii boru değidi. Brezilya milli takımının önemli bir oyuncusu transfer edilmişti ne de olsa. Ayrıca Premier Lig oyuncusuydu ve pasa dayalı futbol için biçilmiş kaftan olarak görülüyordu. Ancak o bir türlü uyum sağlayamadı. Bunda kendisinin hataları olduğu kadar, Galatasaraylı oyuncuların oynanmak istenen futbola uygunsuz olmalarının da payı vardı ancak ne olursa olsun, o da kendisine yapılan yatırımları karşılayamadı.

Rodrigo Tabata: Delgado ve Yusuf'un yaşadığı sakatlık sorunlarının ardından Mustafa Denizli'nin 10.5 numara talebini karşılamak üzere Gaziantepspor'dan 8 milyon euro gibi bir rakam karşılığında transfer edildi. Beşiktaş'a geldiği günden bu yana maliyetinin altında ezildi. Gönderilmek istense de o parayı veren olmayacağı için gönderilemedi. Bedava verilse taraftar kulübü basardı. Aslında oynadığı maçlarda çok kötü değildi. Katkı sağladığı maçlar da oldu ancak yine de üzerine yüklenen yükün ağırlığını kaldıramadı.

Deivid de Souza: Sakatlıklarla boğuştuğu bir sezon oldu. İyileştiğinde de özel hayatındaki sorunlar nedeniyle dikkat çekti ve gelen dedikodulara göre yönetimin vetosu nedeniyle Daum tarafından şans verilmedi. Bazı maçlarda mecburen oynatıldı ancak onlarda da maç eksiği yüzünden silik kaldı. Netice itibariyle varlığıyla yokluğunun belli olmadığı bir sezon izledik.






Nourdin Boukhari: Benim şahsen çok şey beklediğim bir oyuncu olarak Kasımpaşa forması giymek üzere Türkiye'ye geldi. Yıllarca Hollanda liginde üst düzey futbol oynamış ve saygı kazanmıştı. Ancak ne var ki Türkiye'ye bir türlü alışamadı. Sonradan birkaç maçta forma bulmasına rağmen bu kez takımın diğer yabancıları gibi, Yılmaz Vural'la yıldızı bir türlü barışmadı ve idman topçusu oldu çıktı. Önümüzdeki sezon ligimizdeki diğer takımlar tarafından rahatlıkla düşünülebilecek bir potansiyele sahiptir yine de.






Nihat Kahveci: Yüklü bir ücret karşılığında Beşiktaş'a geri döndü. Taraftarın da çok sevdiği sembol bir isim olarak takıma katkı yapması bekleniyordu. Askerlik sebebiyle sezon öncesi hazırlık kampına katılamaması ve ligin ilk maçlarında hiç de alışık olmadığı tek forvet pozisyonunda oynaması nedeniyle sezona çok kötü bir başlangıç yaptı. Bu kötü başlangıç ve atamadığı gol yüzünden strese girdi. Strese girdikçe daha kötü oldu. Daha kötü oldukça taraftardan da tepki çekmeye başladı ve koca sezonu öylece yedi. Seneye hazırlık kampına tam anlamıyla katılabilirse iyi bir sezon geçirecektir.

Mert Nobre: Buraya başka isimler de yazabilirdik ancak ben Nobre'yi tercih ettim. Geçen sezon sonunda yıllık 2,5 milyon euro karşılığında sözleşme yenilemiş bir oyuncu olarak bu sezon en azından birkaç maçta çıkıp önemli işler yapmalı, goller atmalıydı. Ancak kelimenin tam anlamıyla berbat bir sezon geçirdi. Hiç verimli olamadı. 2,5 milyon euroluk maliyetiyle büyük hayal kırıklığı oldu.

Ayrıca bu oyuncuların dışında Güiza, Tony Sylva, Ümit Karan, Hakan Balta, Ayhan Akman, Yusuf Şimşek, Mehmet Topuz, Mehmet Yıldız, Michael Petkovic, Ragıp Başdağ ve Fahri Tatan gibi isimleri de yılın patatesleri arasında sayabiliriz.

21 Mayıs 2010 Cuma

Barca'lı Villa

Davil Villa bugün Barcelona formasını ilk kez sırtına geçirdi ve medya karşısına çıktı. Forma yakışmış tabii. Villa da oldukça heyecanlıymış. İlk açıklamalarını şu şekilde yapmış:

"Bu transferin gerçekleşmesi beni çok gururlandırdı. Barcelona beni istediğini gerçekten hissettirdi. Buraya gelme kararı almamı sağlayan milyonlarca sebep sayabilirim. Bu kulüp için her şeyimi vereceğim. Birçok Barca'lı futbolcuyu milli takımdan dolayı yakından tanıyorum ve bu bana çok yardımcı olacak. Dünyanın en iyi takımına katıldım ve onların biraz daha iyi olması için katkıda bulunmak istiyorum."

Tabii ki kendisine Messi hakkında ne düşündüğü de sorulmuş. Cevabı şöyle olmuş:

"O dünyanın en iyi futbolcusu. Kendisiyle aynı soyunma odasını paylaşmak ve aynı formayı giymekten gurur duyacağım."

Ayrıca kariyerinin sonunda da idolleri Quini ve Luis Enrique gibi hatırlanmak istediğini de sözlerine eklemiş.

La Liga 2009-2010 Sezonu Değerlendirmesi


Avrupa'da üst düzey liglerin tamamı geçtiğimiz hafta sonu sona erdi. Fransa dışında şampiyonların tamamı son hafta belli oldu. Son haftaya lider giren takımlardan sadece Fenerbahçe şampiyon olamadı.

Dünya Kupası'na katılacak takımların durumu dolayısıyla ligleri değerlendirmeye girişemedik. İspanya'dan başlayalım. En kolayı olacaktır. Geçtiğimiz sezonun 6 kupalı şampiyonu Barcelona bu sezonu da şampiyon olarak bitirdi. Geçtiğimiz sezon bu başarıyı elde edince Barcelona, Real Madrid birçok transfere imza atmış ve bu dominantlığı ortadan kaldırmak istemişti ama başaramadı.

Bu sezon İspanya'da Barcelona ve Real Madrid diğer takımlara açık ara fark attılar. La Liga puan rekorunu kıran Real Madrid 2. oldu. Haliyle rekor Barcelona'nın oldu. Tam 99 puan. Barcelona sadece 1 kere yenildi. O da Atletico Madrid. İki takım da iç sahada sadece bir maçta puan kaybettiler. Real Madrid o maçta Barcelona'ya 2-0 yenildiği için şampiyon olamadı zaten.

Real Madrid 102, Barcelona 98 gol attı. Barcelona sadece 24 gol yedi.

İçeride oynadığı ilk 10 maçı kazanan Mallorca, Şampiyonlar Ligi şansını Sevilla'ya kaptırdı.


Şampiyonlar Ligi: Barcelona(Şampiyon), Real Madrid, Valencia, Sevilla
Avrupa Ligi: Mallorca, Getafe, Atletico Madrid(Son Şampiyon)
Küme Düşenler: Valladolid, Tenerife, Xerez
Gol Kralı: Lionel Messi (34)

La Liga en iyi 11:

-------------------------Valdes--------------------------

Alves------------Puyol-----------Pique-----------Ramos

Messi----------Xabi Alonso------Xavi H.---------Ronaldo

-----------------Higuain----------D. Villa----------------

20 Mayıs 2010 Perşembe

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Arjantin ve İspanya (Nihai Kadrolar)


Arjantin daha önce açıkladı 23 kişilik kadrosunu, onlardan başlayalım. Cambiasso, Zanetti ve Insua'sız 30 kişilik kadroya şaşıran bünyeler için 23 kişilik kadroda şaşırılacak bir şey olmaz diye ümit ederken; Lavezzi'nin dışarıda kalıp, Palermo'nun götürülmesi Maradona'nın durmayacağının işareti oldu.

23 kişilik kadro şöyle:

Kaleciler: Sergio Romero (AZ Alkmaar), Mariano Andujar (Catania) , Diego Pozo (Colon)

Defans oyuncuları: Nicolas Otamendi (Velez Sarsfield), Gabriel Heinze (Marseille), Martin Demichelis (Bayern Munich), Walter Samuel (Inter), Ariel Garce (Colon) Nicolas Burdisso (Roma), Clemente Rodríguez (Estudiantes)

Orta saha oyuncuları: Juan Sebastian Veron (Estudiantes), Javier Mascherano (Liverpool), Jonas Gutierrez (Newcastle), Angel Di Maria (Benfica) Maximiliano Rodriguez (Liverpool), Javier Pastore (Palermo), Mario Bolatti (Fiorentina)

Forvet oyuncuları: Lionel Messi (Barcelona), Gonzalo Higuain (Real Madrid), Carlos Tevez (Manchester City), Sergio Aguero (Atletico Madrid), Diego Milito (Inter), Martin Palermo (Boca Juniors)


Daha önce 1 kere milli takım forması giyen Ariel Garce'nin kadroda kalması da sürpriz olarak değerlendiriliyor bazı otoritelerce. Maradona 100'e yakın oyuncu denemiş şimdiye kadar. Ayrıca çok fazla sistem de deniyor kendisi. 1-2 ay önce, Messi'ye yönelik bir diziliş ve sistem kurmaya çalışacağız demişti. Messi Barcelona'da özellikle ikinci devre serbest oyuncu gibi oynadı daha çok. Sağ kanattaki hücumcu rolünden çok ortaya daha yakın mevkilerde gördük onu. Arjantin'de de böyle kullanılacak gibi görünüyor.

Muhtemel diziliş:

----------------------Romero---------------------

Otamendi-----Demichelis-----Samuel-----Heinze

------Gutierrez----Mascherano---Veron---------

----------------------Messi----------------------

---------------Tevez-------Higuain--------------

Di Maria, Milito, Agüero da ilerideki üçlüyü zorlayacak isimler. Gerçekten şu kadronun orta sahasında Cambiasso nasıl olmaz, hayret verici. İki bek de hücum yapamıyor. Zanetti ve Insua buraların tam ilacı olabilecekken, Maradona onları dışarıda bıraktı. Arjantin yine çok kaliteli. Özellikle hücum hattı. Ama daha iyi de olabilirlerdi.


Gelelim İspanya'ya. Güiza alınmadı 23 kişilik kadroya. Negredo'nun olmadığı kadroda Güiza'nın ne işi var zaten? Ayrıca iki Villarrealli Cazorla ve Senna da kadroya giremeyenlerden. Bilbao'dan Martinez ve Llorente kadrodalar.

Kadroyu paylaşalım:

Kale : Iker Casillas (Real Madrid), Jose Manuel Reina (Liverpool), Víctor Valdés (Barcelona).

Defans : Joan Capdevila (Villarreal), Carles Puyol (Barcelona), Gerard Piqué (Barcelona), Raúl Albiol (Real Madrid), Sergio Ramos (Real Madrid), Álvaro Arbeloa (Real Madrid), Carlos Marchena (Valencia).

Orta Saha : Xabi Alonso (Real Madrid), Sergio Busquets (Barcelona), Xavi Hernández (Barcelona), Andrés Iniesta (Barcelona), Jesús Navas (Sevilla), Cesc Fábregas (Arsenal), Javi Martínez (Athletic).

Forvet : David Silva (Valencia), Juan Manuel Mata (Valencia), Fernando Torres (Liverpool), David Villa (Barcelona), Pedro Rodríguez (Barcelona), Fernando Llorente (Athletic)

İspanya'nın nasıl oynayacağı belli. Topa hükmedip oyunun temposunu ayarlayan onlar olacaktır. Tüm maçlarda hem de. Rakip kim olursa olsun. Fakat Senna gibi defansif bir orta saha oyuncusunu kadrodan çıkarmışlar. Bu topu kaptırdıklarında onları zor duruma sokabilir. Bu açığı Busquets ile kapatmayı deneyeceklerdir. 2008'deki kadroya göre Riera yerini Pedro'ya bırakmış. Güiza da Llorente'ye. Valdes bu seneki formuyla haketmişti milli takımı. Forma şansı bulacağını sanmıyorum ama Reina'dan daha iyi olduğunu da düşünmekteyim.

Muhtemel diziliş:

------------------------Casillas-----------------------

Ramos----------Puyol----------Pique--------Arbeloa

Iniesta----------Xavi----------Busquets--------Silva

------------------Villa----------Torres---------------


Xabi Alonso oynarsa direnç düşebilir. Fabregas, Mata ve Pedro her an formayı kapabilirler. Turnuvanın favorisi benim gözümde İspanya. Torres ve Xavi sağlığına kavuşurlarsa istediklerini alabilirler.

TSL 2009-10 Sezonunun En İyi 11'i

Madem Süper Lig'in 2009-2010 sezonunu geride bıraktık, köşeye birkaç not almamızda fayda var. İlk olarak yılın en iyi 11'ini yazayım dedim. Tabii bunlar benim fikirlerim. Başka fikirlere de açığım. Bunun haricinde en kötü 11, en iyi çıkış yapan oyuncular gibi birkaç klişenin daha altına imza atacağız.

En iyi onbiri direkt sıralayalım iyisi mi:

Dimitar Ivankov
Kale, şampiyon Bursaspor'un kalecisi Dimitar Ivankov'un. Aslında Volkan Demirel mi yoksa Ivankov mu diye ikileme düştüm ama sezonu daha istikrarlı geçirenin Bulgar kaleci olduğuna karar vererek Ivankov'u seçtim. Kendisi yıllardır ülkemizde ve çizgisini neredeyse hiç bozmuyor. Ayrıca Bursaspor'a transfer hikayesi de ilginç Ivankov'un. Çocuğunun eğitimi için Kayseri'de Amerikan Koleji olmadığı gerekçesiyle ülkesine dönmeye karar veriyor. Bursaspor yönetimi Bursa'da Amerikan Koleji bulunduğunu söyleyerek kendisini ikna ediyor. Ki Bursa'da böyle bir okul da yok. Sonra bu duruma ne gibi bir tepki veriyor bilinmez ama burada gösterdiği performansla birlikte Türk Futbol tarihinin gidişatını değiştiren kadroda yer alma fırsatı buluyor. Tabii bu sırada penaltı gollerine de devam...


Ali Tandoğan
Yine Bursasporlu bir futbolcuyla devam ediyoruz. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra soluğu Bursaspor'da alan Ali Tandoğan, bu sene tam bir tecrübeli futbolcu gibi mücadele etti. Liderlik özelliklerini Bursaspor'da gösterdi. Çizgisini bozmadı. Eski hırçınlıklarını bir kenara koydu ve olgunca mücadele etti. Eh, oyun görüşü de gelişmiş olacak ki, fazlasıyla verimliydi. Yeteneklerini en iyi şekilde kullandı.

Diego Lugano
Sezon başında takımı Fenerbahçe'yi çok uğraştırmıştı transferde. Gitmek istedi ama bir şekilde geri döndü. Herkes yine o hırçın ve savruk Lugano'yu beklerken, o vukuatsız bir sezon geçirmeyi tercih etti. Belki de yanındaki Fabio Bilica'nın kendisinden daha hırçın olması, onun bu olgun tavrı sergilemesine ve defansı toparlama konusunda daha fazla sorumluluk almasına neden oldu. Bu sezon kısacası çok iyiydi Lugano ve bu kadroyu en net hak edenlerden biri oldu.


Matteo Ferrari
Ferrari, Beşiktaş savunmasının bu sezonki ağır işçisiydi. Hatırı sayılır bir para karşılığında Serie A'dan getirildi ve ortaya koyduğu oyun sayesinde kendisi için harcananlar kimsenin gözüne batmadı. Özel hayatı da hareketli bir oyuncu olmasına rağmen kimse Ferrari'nin gece gezmelerine laf etmeye gerek görmedi. Oyun görgüsü ve tecrübesiyle Beşiktaş savunmasında fark yarattı.

İbrahim Üzülmez
Ligimizin Benjamin Button'ıdır kendisi. Yıllar geçtikçe fiziği de tekniği de daha iyi hale geliyor. Hoş, artık yüzü iyice eskidi ama öyle bir performans gösteriyor ki, daha önce kendisine karşı olan taraftarlar bile şimdi İbrahim Üzülmez'i yere göğe koyamıyor. Tek korkum, daha da gençleşerek İsmail Köybaşı gibi bir yeteneğin önünü tıkayacak olması.




Emre Belözoğlu
Antipatiktir, artisttir, uslup problemi vardır ama kim ne derse desin, ligin en komple orta saha oyuncusudur. Lider karakterlidir. Takımı sürükler. Bir dakika bile oyundan düşmez. Hele bir de uzun süreli sakatlık yaşamazsa orta sahada 2 kişilik top oynar. Bu sene de aynen böyleydi.


Fabian Ernst
Tez konusun yabancı transferine örnektir. Öyle çok büyük bir şöhreti yoktur belki ama tanınmış oyuncudur yine de. Bundesliga'nın saygın oyuncularından biriyken getirilmiş ve ligimizin saygın oyuncularından birisi olmuştur.



Volkan Şen
Yerli Deco... Hem skora katkı, hem de oyunu sürükleme bazında sezonun en etkili oyuncularından birisi oldu Volkan Şen. Her ne kadar zaman zaman Bursaspor taraftarından Sabri Sarıoğlu muamelesi görse de iyi topçudur nazarında. Üzerine koymaktadır en azından. Bakalım seneye Avrupa arenasında ne derece etkili olacak.


Alex de Souza
Herhalde buralardan gidene kadar her sene girecek bu tarz karmalara. Fazla söze gerek yok. Alex de Souza işte...









Ozan İpek
2008-09 sezonunun dilk devresinde TFF 2. Lig'de Bucaspor formasıyla mücadele ederken devre arasında Bursaspor formasıyla Süper Lig sahalarında buldu kendisini. O günden bu yana kendisini sürekli olarak geliştirmeyi bildi. Potansiyelinin farkına vardı. Sendelemeden bugünleri gördü. Bakalım bundan sonrası nereye varacak.


Aziza Makukula
Kayserispor'a bir türlü istikrar yakalayamamış ama potansiyelli bir santrfor olarak gelmişti sezon başında. Sezonu 13-14 golle kapatsa kafiydi. Ancak o 21 golle gol kralı olmayı seçti. Ceza sahası içinde topla buluştuğında affetmedi. Belki çok fantastik goller atmadı ancak "gol olmalı" diyebileceğimiz pozisyonların çoğunu gole çevirdi. Zaten futbolda da ihtiyaç duyulan şey bu değil mi?

Ayrıca her ne kadar bu kadroya alamamış olsak da Volkan Demirel, Onur Kıvrak, Ömer Erdoğan, İbrahim Öztürk, Sabri Sarıoğlu, Mustafa Sarp, İbrahim Toraman, Gustavo Colman, Umut Bulut, Cesar de Souza, Arda Turan, Özer Hurmacı, Milan Baros, Necati Ateş, Ahmet Cebe, Mustafa Pektemek, Hurşut Meriç ve Abdul Kader Keita gibi isimlerinde iyi bir sezon geçirdiğini ekleyelim.

Yeni Yılın Antipati Şampiyonu Belli Oldu / Bülent Uygun Gaziantepspor'da

fotoğrafta, gaziantepspor'un geleceğini baltalayacak elleri kavuşmuş olarak görebilirsiniz

Gaziantepspor, enteresan bir hareketle, teknik direktörleri Jose Couceiro'yu kovarak yerine Bülent Uygun'u getirdi. Şimdi insanın aklına türlü türlü şeyler geliyor tabii. Geçen sezon, her ne kadar çok başarılı bir performans göstermemiş olsalar da, ligi beklenen yerin altında bitirmiş olsalar da ben böyle bir hamle beklemiyordum kendilerinden. Netice itibariyle güzel top oynamaya çalışıyorlardı. Couceiro'nun pasa dayalı bir sistemi vardı ve her şeyden önemlisi ligimizin de bu anlayışa ihtiyacı vardı. Gaziantepspor'un bir sistem oturtmaya çalıştığını düşündüğümüz için, alınan başarısız sonuçlar bizleri kendileri adına çok da umutsuz duruma sokmuyordu. Biliyorduk ki sonu iyi olacaktı çünkü.

Şimdi o sistem oluşturma çabalarına görüyoruz ki son verilmiş. Çünkü Jose Couceiro gibi bir adamın yerine Bülent Uygun gibi ne oynattığı belli olmayan bir teknik direktörün gelmiş olması başka türlü açıklanamaz. Bülent'in sistemle falan işi olmaz. Katı savunma yapacak artık Gaziantepspor. Bir de Mehmet Yıldız-İbrahim Şahin tarzı yarma santrfor bulup topu ona şişirecekler bolca. Al sana Gaziantepspor'un sezon boyu uygulayacağı taktik. Arada din diyanet millet vatan eksenli özlü Bülent Uygun lafları... Hoşgeldin yılın antipati şampiyonu...

ceket de yakıyor maşallah sünnet çocuğu gibi

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Barcelona, David Villa ve Diğer Transfer Haberleri


Yılın ilk bomba transferini Barcelona yaptı. Valencia'da David Villa 40 milyon euro karşılığında Katalan ekibine transfer oldu. Barcelona'nın oyun yapısına çok uygun mu tartışılır ama Bojan'ın bile bir şekilde uyum sağladığı ileri uca Villa hayli hayli sağlayacaktır. Ibrahimovic ile beraber oynayacaklarsa da Villa'yı daha çok sol tarafta görebiliriz.

Başlığı Barcelona'yı öne çıkararak attım çünkü dedikodular bitmek tükenmek bilmiyor bu kulüple ilgili. Önümüzdeki ay Barcelona'da başkanlık seçimi var. Sandro Rossell karışısında bir adım öne geçtiğini söyleyebiliriz Laporta'nın, Villa transferiyle.

Laporta duracak gibi de durmuyor. Fabregas konusunda da ciddi adımlar atmaya başladılar. İbrahimovic-Fabregas takası konuşulanlar arasında. Ibrahimovic'in buna sıcak bakacağını sanmıyorum. Yaya Toure de takasta adı geçenlerden. Menejeri ise Toure'nin daha büyük bir kulüpte oynayacağını söylemiş bile. Arsenal cephesinden de "Fabregas için 47 milyon euro'nun üzerinde bir teklif yapmalılar" söylemi gelmiş.


Bir bomba daha var Barcelona ile ilgili. Laporta, Rooney için 90 milyon euroyu gözden çıkarmış the daily news'in haberine göre. Şimdilik inanılacak bir gelişme değil ama belli de olmaz artık bu takımların işi.

Valencia Mehmet Topal ve Ricardo Costa gibi düşük maliyetli transferler yaptıktan sonra Villa transferiyle ek bir bütçeye kavuştu. Hedefte Fransız forvet Gignac var.

Diğer takımlar için henüz her şey söylenti aşamasında. Zaten daha çok erken. Önce Şampiyonlar Ligi finali daha sonra da Dünya Kupası var. Beklemekte fayda var. Barcelona'daki seçim İspanya'yı hareketlendirdi sadece, o kadar.

18 Mayıs 2010 Salı

Serdar Özkan ve Mehmet Batdal Galatasaray'da

Bu sezon transfere biraz erken giriş yaptık. Galatasaray, önümüzdeki sezonun kadrosu için şimdiden 4 oyuncu birden kattı kadrosuna. Devre arasında anlaşılan Musa Çağıran ve Ali Turan'ın ardından, bugün de Beşiktaşlı Serdar Özkan ve Bucasporlu Mehmet Batdal ile üçer yıllık sözleşme imzalandığı duyuruldu resmi siteden.

Bu iki transferin ortak özelliği, ilk 11'e yapılmış olmamaları. Yani bu oyuncuların -hatta Ali Turan ve Musa Çağıran'ı da buna katabiliriz- zayıf olarak kabul edebileceğimiz yedek kulübesine transfer edildikleri ve rotasyon zenginliğine katkıda bulunacaklarını öngörebiliriz. Yönetimin bu bağlamda geçen sezon ve daha öncesinde düştüğü hataya düşmeyeceğini görmek güzel. Sahanın içini olduğu kadar, kenarı da düşünmek olumlu bir hareket.

Serdar Özkan transferini kısaca yorumlayacak olursak, "ya tutarsa" mantığıyla yapıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Evet, tutarsa Serdar Özkan çok iş yapar Galatasaray'da. Çok yararı olur. Tutmazsa da devre arasında bile gönderilebilir. Neticede yetenekleri tartışılamayacak ancak mental olarak gelişmesi gereken bir oyuncudan bahsediyoruz. Kanat alternatifi olarak iç piyasadan düşünülebilecek standart üstü bir oyuncudur Serdar. Umalım ki hem Galatasaray, hem de türk futbolu kendisini kazanmış olsun.

Mehmet Batdal ise daha bir kapalı kutu konumunda. Zaten fotoğrafta da görebileceğiniz üzere oldukça uzun boylu. 1,95 boyu var. 24 yaşında ve ümit milli olmuş bir oyuncu. Bence Buca'da fazla kalmıştı. Takımın Süper Lig'e çıkmasındaki en önemli katkıyı yapanlardandır. Haa, Galatasaray ayarında bir adam mıdır? Şu an için tabii ki hayır. Hatta Süper Lig'de Bucaspor hariç hangi takımda ilk 11 oyuncusu olabileceğini bile kestiremiyorum ancak gelişime açık bir oyuncu yine de. Potansiyeli var ve bu potansiyel ortaya çıkarılmaya çalışılacak.

Bu mevkilere transferlerin bittiğini de sanmıyorum. Muhtemelen önümüzdeki günlerde yeni "yerli" orta saha ve forvet oyuncularıyla anlaşacaktır Galatasaray. Gidecek olanları da hep beraber göreceğiz.

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Şampiyon, Kupasını Aldı...








Kupa Bursa'ya yakıştı. Umuyoruz ki istikrar da gelir ve bundan sonra her mücadeleleri şampiyonluk için olur. Tekrar tebrikler Bursaspor!

16 Mayıs 2010 Pazar

Fenerbahçe'deki Köstebek Kim?

Bugün Fenerbahçe-Trabzonspor maçının son anlarında Fenerbahçeli taraftarların inanılmaz sevinç gösterileri vardı. Stat anonsçusu, mikrofona Bursaspor-Beşiktaş maçının 2-2 olduğunu anons edip ve hem tribündeki Fenerbahçelilerin hem de sahadaki futbolcuların gevşemesini sağladı. Uzun yıllar unutulmayacak bir baltalama olayı bu. Üstelik böyle bir yanılma ilk kez de yaşanmamış. Yukarıdaki küpürde göreceğiniz üzere bir kez daha aynı yanılgıya düşürülmüş Fenerbahçe taraftarı.

Şampiyon Bursaspor!

Bütün bir sezon boyunca istikrarlarını bozmadan, disiplinli bir şekilde mücadele ettiler. Sivasspor gibi antipatikleşmediler. Destek buldular.

Ve Türk futbol tarihinin seyrini değiştirdiler.

Şampiyon Bursaspor'a tebrikler...

13 Mayıs 2010 Perşembe

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Slovenya


Slovenya da kadroyu açıkladı.

Kaleciler: Samir Handanovic (Udinese), Jasmin Handanovic (Mantova), Aleksander Seliga (Sparta Rotterdam), Jan Koprivec (Maribor)

Savunma: Bojan Jokic (Chievo Verona), Marko Suler (Ghent), Bostjan Cesar (Grenoble), Branko Ilic (Lokomotiv Moscow), Matej Mavric (Koblenz), Dejan Kelhar (Cercle Brugge), Elvedin Dzinic (Maribor), Miso Brecko (Cologne), Aleksandar Rajcevic (Koper), Suad Filekovic (Maribor)

Orta Saha: Andraz Kirm (Wisla Krakow), Andrej Komac (Maccabi Tel Aviv), Rene Krhin (Inter Milan), Mirnes Sisic (Giannina), Darjan Matic (Rapid Bucharest), Dare Vrsic (Koper), Dalibor Stevanovic (Vitesse Arnhem), Robert Koren (West Bromwich Albion), Aleksander Radosavljevic (Larissa), Valter Birsa (Auxerre)

Forvet: Milivoje Novakovic (Cologne), Zlatko Dedic (VfL Bochum), Zlatan Ljubijankic (Ghent), Nejc Pecnik (Nacional), Miran Burgic (AIK Solna), Tim Matavz (Groningen)


İngiltere ve ABD'nin olduğu grupta işleri zor.

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Paraguay

Son kadrolar da geliyor ve Dünya Kupası'nda kim var kim yok tamamen öğrenmiş oluyoruz. Paraguay'ın 30 kişilik kadrosunda ölümden dönen Cabanas yok. Onun yerine Barrios'un alındığını söylemiş teknik direktör Martino.

Kaleciler: Justo Villar (Valladolid-İspanya), Aldo Bobadilla (Deportivo Independiente de Medellin-Kolombiya), Diego Barreto (Cerro Porteno)

Savunma Oyuncuları: Claudio Morel Rodriguez (Boca Juniors-Arjantin), Denis Caniza (Leon-Meksika), Paulo da Silva (Sunderland-İngiltere), Dario Veron (Pumas UNAM/Meksika), Julio Cesar Caceres (Atletico Mineiro-Brezilya), Julio Manzur (Tigres-Arjantin), Carlos Bonet (Olimpia), Aureliano Torres (San Lorenzo de Almagro-Arjantin), Marcos Caceres (Racing-Arjantin), Antolin Alcaraz (Brugges-Belçika)

Orta Saha Oyuncuları: Edgar Barreto (Atalanta-İtalya), Cristian Riveros (Cruz Azul-Meksika), Osvaldo Martinez (Monterrey-Meksika), Victor Caceres (Libertad), Enrique Vera (Universitaria de Quito-Ekvador), Jonathan Santana (Wolfsburg-Almanya), Sergio Aquino (Libertad), Eduardo Ledesma (Lanus-Arjantin), Nestor Ortigoza (Argentinos Juniors-Arjantin), Marcelo Estigarribia (Newell's Old Boys-Arjantin)

Forvetler: Roque Santa Cruz (Manchester City-İngiltere), Nelson Haedo Valdez (Borussia Dortmund-Almanya), Oscar Cardozo (Benfica-Portekiz), Edgar Benitez (Toluca-Meksika), Lucas Barrios (Borussia Dortmund-Almanya), Rodolfo Gamarra (Libertad), Jorge Achucarro (Newell's Old Boys-Arjantin)


Cardozo müthiş bir sezon geçirdi Benfica'da. Santa Cruz ise hiç oynamadı neredeyse. Valdez-Cardozo ikilisi rakipler için sorun yaratabilir. Santa Cruz-Cabanas uyumunu yakalamak zor olsa da, ümitsiz olmanın alemi yok.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Danimarka

Danimarka'dan geldi son kadro:

Kaleciler: Jesper Christiansen (FC Copenhagen), Kim Christensen (IFK Gothenburg), Stephan Andersen (Brondby), Thomas Sorensen (Stoke City)

Savunma oyuncuları: Daniel Agger (Liverpool), Lars Jacobsen (Blackburn), Patrick Mtiliga (Malaga), Per Kroldrup (Fiorentina), Simon Busk Poulsen (AZ Alkmaar), Simon Kjaer (Palermo), William Kvist (FC Copenhagen),

Orta saha oyuncuları:: Christian Poulsen (Juventus), Christian Eriksen (Ajax), Daniel Jensen (Werder Bremen), Jakob Poulsen (AGF Aarhus), Michael Silberbauer (FC Utrecht), Mikkel Beckmann (Randers), Thomas Enevoldsen (FC Groningen), Thomas Kahlenberg (Wolfsburg), Dennis Rommedahl (Ajax), Jesper Gronkjaer (FC Copenhagen), Martin Jorgensen (AGF Aarhus)

Forvetler: Michael Krohn-Dehli (Brondby), Nicklas Bendtner (Arsenal), Soren Larsen (Duisburg), John Dall Tomasson (Feyenoord)


Elemelerde çok az gol yediler. Bu özelliklerini devam ettirebilirlerse şansları hiç de az değil.


Tahmini ilk 11:


---------------------------------Sorensen--------------------------------

Kroldrup-------------Kjaer----------------Agger----------Jacobsen

-----------Kahlenberg--------Poulsen---------Jensen--------------

Rommedahl------------------Bendtner------------------Gronkjaer

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Nijerya


Nijerya da kaddoyu açıkladı:

Kaleciler: Vincent Enyeama (Hapoel Tel Aviv), Dele Ayenugba (Beni Yehuda FC), Bassey Akpan (Bayelsa United), Austine Ejide (Hapoel Petah Tikva)

Savunma oyuncuları:: Taye Taiwo (Marseille), Elderson Echiejile (Rennes), Chidi Odiah (CSKA Moscow) Onyekachi Apam (Nice), Joseph Yobo (Everton), Daniel Shittu (Bolton), Ayodele Adeleye (Sparta Rotterdam), Rabiu Afolabi (Salzburg), Peter Suswan (Lobi Stars)

Orta saha oyuncuları: Kalu Uche (Almeria), Dickson Etuhu (Fulham), John Obi Mikel (Chelsea), Sani Kaita (Alaniya), Lukman Haruna (Monaco), Ayila Yussuf (Dynamo Kiev), Peter Osaze (Lokomotiv Moscow)

Forvetler: Yakubu Ayegbeni (Everton), Victor Anichebe (Everton), Chinedu Obasi (Hoffenheim), Nwankwo Kanu (Portsmouth), Obafemi Martins (Wolfsburg), Ideye Brown (Sochaux), Ikechukwu Uche (Zaragoza), John Utaka (Portsmouth), Peter Utaka (Odense), Victor Obinna (Malaga)

Sürpriz yapabileceklerini düşünüyorum. Arjantin o kadar güçlü değil. Yunanistan'ı nasıl yakalacakları önemli. Güney Kore'yi geçebilirler.

Tahmini ilk 11:

---------------------Enyeama--------------------

Apam---------Yobo-----------Odiah--------Taiwo

Obasi--------Etuhu-----------Mikel---------Obinna

----------------Uche--------Anichebe-------------

Kanu, Yakubu, Utaka ve Ayegbeni. Forvet hattı kıskandıran cinsten.

2010'a Doğru / Takım Analizleri / Gana


Gana'dan 30 kişilik bir kadro:

Kaleciler: Richard Kingson (Wigan), Daniel Agyei (Liberty Professionals), Stephen Ahorlu (Hearts of Lions), Stephen Adams (Aduana Stars)

Savunma oyuncuları: Samuel Inkoom (Basle), Eric Addo (Roda JC), Jonathan Mensah (Granada), Lee Addy (Bechem Chelsea), Rahim Ayew (Zamalek), Hans Sarpei (Bayer Leverkusen), John Mensah (Lyon), Isaac Vorsah (Hoffenheim), John Pantsil (Fulham)

Orta saha oyuncuları: Sulley Muntari (Inter Milan), Derek Boateng (Getafe), Anthony Annan (Rosenborg), Emmanuel Agyemang-Badu, Kwadwo Asamoah (both Udinese), Andre Ayew (Marseille), Michael Essien (Chelsea), Stephen Appiah (Bologna), Haminu Draman (Lokomotiv Moscow), Quincy Owusu Abeyie (Al Sadd), Bernard Kumordzie (Panionios), Laryea Kingston (Hearts), Kevin-Prince Boateng (Portsmouth)

Forvetler: Matthew Amoah (NAC Breda), Asamoah Gyan (Rennes), Prince Tagoe (Hoffenheim), Dominic Adiyiah (AC Milan)


Adiyiah gençler turnuvasında ortalığı birbirine kattı. Burada muhtemelen yedek kalacaktır. Essien, Muntari, Boateng ile taş gibi bir orta sahaya sahipler. Appiah ne durumda bilmiyorum ama fiziği müsade ederse önemli görevler üstlenebilir. En azından abilik yapabilir. Asamaoh Gyan ilerideki en güvenilir isim.


Tahmini ilk 11:


-------------------------Kingson------------------------

Pantsil--------Mensah------Vorsah---------Sarpei

----------Essien------Boateng-----Muntari---------

A. Gyan---------------Amoah------------------Ayew

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails