25 Aralık 2012 Salı

Lomana Tresor LuaLua


Süper Lig'in 17. haftasında Kadıköy'den Kardemir Karabükspor geçti. Güçlü rakibi Fenerbahçe'yi 3-1 yenen ancak oynadığı güzel ve karakterli futbol, haftanın gündemi olan Aykut Kocaman'ın istifasının gölgesinde kalan Karabükspor'da, konuşulmayı en çok hak eden isimse Lomana Tresor LuaLua idi.

LuaLua, aynı Galatasaray maçında olduğu gibi Fenerbahçe maçının ardından da "kim bu" dedirtti. Galatasaray'a karşı da müthiş oynayıp galibiyette başrol oynamış ve kamuoyunun dikkatini çekmişti. Arada geçen zaman diliminde unutuldu ve Fenerbahçe maçında tekrar hatırlandı. Gerçi bazen ismi değil de cismi hatırlandı. Kendisine yılların spor yazarlarının "Huawei" dediği bile oldu. Türkiye işte böyle bir futbol ülkesi, Bu kadar futbol var burada...

Oyuncuyu, ada futbolunu takip edenler iyi tanıyordu aslında. 1980 yılında ülkesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin (eski adıyla Zaire) başkenti Kinshasa'da doğmuş, ardından 9 yaşındayken ailesiyle birlikte mülteci olarak İngiltere'ye yerleşmişti. Önce atletizmle ilgilendi. Zaten gollerden sonra attığı parendeler de bunun getirisi. Okul yıllarında bir tenis topuyla haşır neşir olurken

22 Aralık 2012 Cumartesi

Mavi Ateş Kadıköy'ü de Yakar / Fenerbahçe:1 Karabükspor:3


Şimdi yine herkes şaşıra şaşıra "nasıl oldu bu iş?" diyor. "Karabükspor düşme adayıydı, Fenerbahçe'yi kendi sahasında nasıl yener?" diyor. Aynısını Galatasaray maçından sonra da söylemişlerdi. Bizim futbol kamuoyumu şaşırmaya alışmış. 

Aslına bakılırsa bugün Fenerbahçe için tamamen uygun bir psikolojik ortam vardı. Raul Meireles'in geçen hafta gördüğü kırmızı kart sonrası yaşananlardan sonra verilen abartılı ceza, bugün yapılan savunma ve tüm bu olaylar ardından oynanacak ilk maç olması sebebiyle Karabükspor karşısında 3 puan tam bir mecburiyetti sarı lacivertliler açısından. Bir de tabii ki ilk yarının son haftası ve takım kendi sahasında. Gerek psikolojik, gerek fiziksel, tüm şartlar hazırdı.

Ancak işler hiç de tahmin edildiği gibi yürümedi. Karabükspor, bugün yine doğru bir oyun felsefesiyle sahadaydı. Maçtan önce KırmızıMavi'de yazdığım Fenerbahçe tanıtımında  uzun uzun değindiğim bir konu vardı. Fenerbahçe'nin orta sahada Selçuk-Salih ikilisi ve önlerinde Cristian'la çıkmasını bekliyordum. Sol açık olarak da Caner oynar diye düşünmüştüm. Ancak Aykut Kocaman

20 Aralık 2012 Perşembe

Kral Cernat'ın Vedası


Karabükspor'da bugün beş isimle yolların ayrıldığına dair haberler var. Henüz resmi açıklama yok ancak haberin  doğruluğu kesin denebilir. Bu oyuncular, kaptan Muhammet Özdin, Bilal Kısa, Mehmet Yıldız, Sanel Jahic ve ne yazık ki Florin Cernat...

İsmi geçen Muhammet Özdin, Bilal, Jahic ve Mehmet Yıldız'la yolların ayrılması çok isabetli karar olmuş. Yerli stoper eksikliğinde belki Muhammet tutulabilirdi. Jahic zaten ilk haftalardaki berbat performansın ardından kayıplara karışmıştı. Bilal Kısa bir PTT 1.

11 Aralık 2012 Salı

İlkay'a İtalya Yolları


Hava durumu sayesinde kışın geldiğini iyiden iyiye hissettiğimiz şu günlerde, bir başka kış emaresi olan devre arası transfer dönemine de yaklaşmış bulunuyoruz. Takımlar, kadrolarına yapacakları küçük dokunuşlarla eksiklerini tamamlamaya çalışacaklar. Devre arasında alamadıkları oyuncuları da sezon sonu için bağlamaya çalışacaklar. E haliyle transfer dedikoduları da inceden manşetlere çıkmaya başlamış durumda. 

Bugün İtalyan medyasında yer alan habere göre, Bundesliga'da adından söz ettiren gurbetçi futbolcu İlkay Gündoğan, Inter kulübünün transfer hedefleri arasında. Inter, Alman milli takımının oyuncusu olan ve Bundesliga'nın da en iyi orta saha oyuncuları arasında gösterilen İlkay'ı devre arasında, olmadı en geç sezon sonunda kadrosuna katmak istiyor. Yapılan yorumlarda, İlkay'ın tarzını küçük detay farklılıkları haricinde Napoli'nin yıldızı Gökhan İnler'e benzetmişler. Ki çok da haksız sayılmazlar. Genç yaşta

10 Aralık 2012 Pazartesi

Mirkan Aydın Golle Hasret Giderdi



Bochum'un gurbetçi futbolcusu Mirkan Aydın, bu sezonun ilk golünü geçtiğimiz haftasonu Dynamo Dresden deplasmanında atma başarısını gösterdi. "Sezonun ortası gelmiş, bu adamın daha ilk golünü atmasının neresi başarı" diye düşünülebilir. Ancak Mirkan'ın durumu biraz farklı.

Üç sezon önce yaşadığı ağır sakatlığın ardından 2010/2011 sezonunda müthiş bir çıkış yakalayan Mirkan, geçen sezon da 22 hafta oynadıktan sonra bir ağır sakatlık daha geçirmişti. İşte bu ağır sakatlığın ardından ilk kez 4 hafta önce sonradan oyuna dahil olarak forma giymeye başlamış, bir hafta önceki Union Berlin maçında da ilk 11'de sahaya çıkmıştı. Fizik olarak toparlayan ve

9 Aralık 2012 Pazar

Sen İnsansan Bizdekiler Ne? Vol.8 / Radamel Falcao

 
Aslında Falcao'yu bu listeye almakta oldukça geciktiğimi kabul etmem lazım. Zaten listeye uzun süredir kimseyi ekleyememiştim. Bugün artık bu yazıyı yazmasaydım bundan sonra da yazmaya gerek kalmayacaktı aslında. 

Atletico Madrid'in yıldızı, önümüzdeki sezonun müstakbel transfer rekortmeni Radamel Falcao, bugün Deportivo La Coruna'yı 6-0 yendikleri maçta rakip kaleye tam beş gol bıraktı. Falcao, bu sezon ligde 14. maçında 16. golünü atmış oldu. UEFA Süper Kupa

26 Kasım 2012 Pazartesi

Tolgay Arslan'a Van der Vaart Rolü


Bu sezon Bundesliga'da önceki sezonlara nazaran pek de ses getiremeyen gurbetçi futbolcular arasında çıkış yapan belki de tek isim olan Tolgay Arslan, yeni bir göreve hazırlanıyor. Tolgay'ın yeni görevinde ne derece başarılı olacağını yarın akşam Schalke 04 karşısında göreceğiz.

Aslında bu bahsedeceğimiz görev, onun çok da yabancı olduğu bir rol değil. Bilindiği gibi, normalde forvet arkası veya ikinci forvet gibi oynamaya alışmasına rağmen önceki sezonlarda kendisinden beklenen sıçramayı bir türlü yapamamış olan 22 yaşındaki futbolcu, bu sezonun ilk haftalarında Hamburg orta sahasında yaşanan sakatlıklar nedeniyle kariyerinde ilk kez defansif orta saha olarak görev yapmaya başlamış ve bu yeni elbise, onun üzerine çok güzel yakıştığı için de Bundesliga'da sezonun sürpriz

24 Kasım 2012 Cumartesi

Elazığ Panteri Felipe Melo! / Elazığspor:0 Galatasaray:1


Bugünkü maç hakkında fazla bir şey yazmaya gerek yok. Rotasyon yapılması gerekiyordu ve yapıldı. Kimisi eline geçen şansı iyi değerlendirdi. Kimisiyse ciddiyetsizlikleriyle neredeyse takımın başını yakma noktasına taşıdılar işi.

Ancak bir kişi vardı ki, tüm maçın önüne geçmeyi başardı. Felipe Melo, Türkiye'ye ayak bastığı günden bu yana yapmadığı tek işi yaptı ve kaleye geçip penaltı kurtardı. Bu hiç sıradan bir olay değil. Bugün Melo'nun penaltı kurtararak kazandırdığı 3 puan, muhtemelen bundan sonrası için bir ateşleyici olacak. Yani kısaca, Melo bugün Galatasaray'a 3 puandan fazlasını kazandırdı. 

Penaltıda Melo sağ tarafını açık bıraktı. Elazığlı futbolcu da Melo'nun açık bıraktığı yere doğru vuruşunu yapınca o bölgeye hamle yaparak kurtarışını tamamladı. Bu aslında eskilerden Engin İpekoğlu'nun taktiğidir. Melo bana burada Engin'i hatırlattı :) Haa, bir

21 Kasım 2012 Çarşamba

Geçmişini Hatırlamak / Galatasaray:1 Manchester United:0


Müthiş bir futbol akşamını daha geride bıraktık. Galatasaray'ın, Manchester United gibi üst sınıf Avrupa takımlarını dize getirdiği günleri ne kadar çok özlediğimizi bir kez daha gördük. Ve bu zaferlerin Galatasaray'a ne kadar çok yakıştığını da...

Aslında bu zaferi Fatih Terim'in bir gün önceki basın toplantısı müjdeliyordu. Son haftalarda alınan inişli çıkışlı sonuçlara rağmen o kadar özgüvenli ve o kadar yatıştırıcı bir hali vardı ki hocanın, muhtemelen onun bu rahatlığı oyunculara da sirayet etmişti. Nitekim maça ne kadar iyi konsantre olduklarını da gördük. 90 dakika boyunca topa hakim olan, kontrolünü kaybetmeyen, hakemle ve rakiple oynamayan (Burak'ın penaltı arayışı hariç) bir Galatasaray izledik. Bireysel performansların da tavan yaptığı bir maçtı.

Maçın ilk 20-25 dakikasında Selçuk'u topla buluşturamama sorunu yaşadı Galatasaray. Tabii bu nedenle organize olmakta da zorlandı. Topa daha çok sahip olan taraftı ancak yük Hamit ve Amrabat'ın sırtına biniyordu. Sonradan Selçuk'un oyuna dahil oluşu takımı oldukça rahatlattı. Selçuk, yanında oynayan Melo'nun geçen sezondan esintiler sergilemesiyle daha da rahatladı ve etkili bir oyun oynadı. Melo, muhtemelen sezonun hedef maçı olarak bugünü seçmişti kendisine. Müthiş motive ve güçlüydü.

13 Kasım 2012 Salı

Tolgay Arslan: Saygı ve Anlayış Bekliyorum


Daha önce blogda Tolgay Arslan'dan ve Hambug'da edindiği yeni rolle ilgili bir yazı yazmıştım. O yazıda Tolgay'ın ofansif karakterli bir oyuncu olmasına rağmen mecburiyetten ötürü Hamburg'da defansif orta saha olarak oynayacağından ve buradaki performansının, onun kariyerinin ilerleyen bölümleri için belirleyici rol oynayacağından bahsetmiştim. 


Tolgay, o sınavını gayet büyük bir başarıyla verdi ve şu sıralar hem Hamburg'un, hem de Bundesliga'nın yükselen değerleri arasına girdi. Öyle ki, Hamburg teknik direktörü Thorsten Fink, kendisinden "sezonun en büyük sürprizi" şeklinde bahsediyor. Dile kolay, Tomas Rincon, Milan Badelj, Petr Jiracek, Gojko Kacar ve Rafael Van der Vaart gibi orta saha opsiyonlarının arasından Hamburg ilk 11'ine, hem de bu sezona kadar hiç denemediği bir mevkide oynayarak sıyrıldı Tolgay. 

Onun milli takım macerasını bilenler biliyor. Önce Türkiye için oynuyordu. Sonra Almanya'yı tercih etti. Daha sonra tekrar Türkiye için oynaması gündeme geldi ancak iki kez tercih değiştiremeyeceği için bu plan suya düştü. Daha önceki yıllarda olduğu gibi

10 Kasım 2012 Cumartesi

Cesaretin Getirdikleri / Karabükspor:3 İBB:1


Karabükspor için önemli karşılaşmaydı. Galibiyete ihtiyaç vardı. Yeni hoca ve yeni heyecanla yapılabilecek iyi bir başlangıç, ilerleyen haftalar için umut olacaktı. Sonuç olarak 3-1'lik galibiyet geldi ve takım moral bulmuş oldu. 

İlk maçın günahı olmaz diyerekten bu maçtaki olası bir kötü futbola eleştirel yaklaşmama niyetindeydim. Haftaya Galatasaray, daha sonraki hafta da MİY deplasmanları olduğu için ilk üç hafta alınabilecek kötü sonuçlara hazırlıklı olmak lazımdı. Ancak bu galibiyet fazlasıyla iyi oldu. 3-1'lik skor zaten gurur okşarken, özellikle ikinci yarıda oynanan güzel futbol da ilerisi için umut verdi. Tabii yine de iki zorlu deplasmana gidilecek ve alınacak her türlü sonuca açık olmak lazım. Yeter ki bu takım mücadele etsin...

Maç öncesi Kırmızı Mavi'de İBB'yle ilgili bu linkten ulaşabileceğiniz tanıtım yazısını yazmıştım. Yazıda üzerinde durduğum nokta, İBB savunmasının çok sorunlu olduğu ve üzerlerine gidilirse tehlike yaratılabileceğiydi. Bunun için de en uçta gezici ve hareketli

Mevlüt Erdinç "Ritmimi Buluyorum"


Fransa Ligue 1, bu sezon Mevlüt Erdinç'in yeniden doğuşuna sahne oluyor. Dün akşam deplasmanda Nancy karşısında 3-1 kazanan takımı Rennes'e bir gol bir asistlik katkı yaparak ne kadar formda olduğunu gösteren Mevlüt, sezonda da toplam 12 maçta 6 gol 3 asiste ulaşmış oldu ve ligin en golcü dördüncü futbolcusu oldu. Kupada oynadığı bir maçta attığı iki golü de bir kenara not etmek lazım tabii.

Tğrkiye'deki futbol çevreleri ve basın, Mevlüt Erdinç ismine bu zamana kadar hep şüpheyle yaklaşmıştı. Milli takımda zaman zaman şans bulmasına rağmen vasat performanslar sergilemesi ve istenen katkıyı bir türlü yapamaması, onun bizlerin gözünde güvenilir futbolcu sınıfına girememesine neden oldu. Ancak şu anda Mevlüt açısından rüzgar tersten esmeye başlamış gibi bir

6 Kasım 2012 Salı

Gitti Skibbe Geldi Mesut Bakkal

 
Karabükspor'da, alınan Kayserispor mağlubiyetinin ardından haftalardır zorlanmakta olan sabır taşı sonunda çatladı ve kabak Michael Skibbe'nin başına patladı. Karabükspor'un geçen sezon Bülent Korkmaz'la yakaladığı başarıyı tekrar ettirmesi için göreve getirilen isim ise Mesut Bakkal oldu.

Aslen kötü bir teknik direktör olamayan Michael Skibbe'nin gidişi, haftalar öncesinden beklenen bir şeydi. Alınan kötü sonuçlar bir yana, oynanan futbol kimseyi tatmin etmiyor, gelecek için de bir umut vermiyordu. Daha da ötesi, kimse oynanmaya çalışılan futboldan bir şey anlamıyordu. Skibbe, ligde daha önce Galatasaray ve Eskişehirspor gibi takımları çalıştırmış olmasına rağmen Türkiye'deki futbol ortamını yeterince tanıyamamış olduğunu ne yazık ki hepimizin gözünün içine soktu. Hadi Skibbe Türkiye'yi ve Karabük'ü tanımıyordu ama ya yardımcıları? En azından onların hocaya yol gösterici olmaları gerekirdi. Ancak takımı kampa bile almadan dört ayı devirmeyi tercih ettiler. Sonuç ise ortada...

Skibbe'nin ardından, göreve kimin geleceği tartışılmaya başlandı. İlk aday olarak Metin Diyadin ismi konuşuluyordu. Normalde Metin Diyadin'in de oynattığı futbolu beğenen bir kişi değilim ancak sonuç alabilen bir hoca olması nedeniyle pek de soğuk bakmadım onun ismine. Ne yapar eder takımı kümede tutar diyordum. Ancak Metin Diyadin'in görevi kabul etmediği ve Mesut

2 Kasım 2012 Cuma

Kış Transferinin Muhtemel Gözdeleri


Ligde 10. haftaya giriyoruz. Takımların eksikleri ufak ufak netleşmeye başladı. Malum, devre arası transfer dönemi de doğru tercihler yapıldığında bir can simidi kıvamında. Geçtiğimiz sezon, Galatasaray'ın yaptığı Necati Ateş transferi ve Karabükspor'un neredeyse tüm takımı değiştirip ligde kalışı halen akıllarda. Bu yazıda ara transferde revaçta olması beklenen oyunculardan bahsedeceğiz.

Devre arasında Süper Lig takımlarından en çok talep görecek olan oyuncular, hiç şüphesiz ki maliyeti düşük oyuncular olacaktır. Bunların başında da bonservis bedelsiz oyuncular geliyor. Sezon başında bir şekilde açıkta kalmış futbolcular, ara transfer için şimdiden düşünülmeye başlanmıştır herhalde. Galatasaray'dan ayrılan kaleci Aykut Erçetin, sezon başında nasıl transfer yapamadığına şaşırdığım bir oyuncu mesela. Çok rahat bir şekilde bir Anadolu takımının kalesini koruyabilirdi. Parasal olarak

21 Ekim 2012 Pazar

Sabır Taşı Çatlamak Üzere / Eskişehirspor:5 Karabükspor:2


Karabük'te sabır taşının çatlaması yakındır. Bugünkü maç da sabırları zorlayacak cinstendi zaten. Şanssızlık mı? Direkten dönen iki topu düşününce muhakkak şanssızlık da var ancak konuşulması gerekenler çok daha ciddi ve somut.

Maçtan önce Eskişehirspor'u tanıtmak için KırmızıMavi'de yazdığım yazıda (yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz) rakibin hücum aksiyonlarından bahsederken orta saha oyuncularını, özellikle de Alper ve Tello'yu sürpriz adam olarak sık sık savunma arkasına sarkıttıklarını yazmıştım. Bugün, maçı kopartan ilk üç gol bu şekilde geldi. İlk üç gol hemen hemen birbirinin kopyası gibiydi. Alper Potuk, savunma arkasında Erkan Zengin'in ara pası sayesinde topla buluştu ve ikisinde asist, birisinde de golle skoru

11 Ekim 2012 Perşembe

Sırf Gurbetçi Diye Umut Bağlananlar / Vol.3

Blog yazılarına iş dolayısıyla mecburen ara verince, haliyle bu seriye de uzunca bir ara vermek zorunda kalmıştım. Şimdi hazır fırsatını bulmuşken, gurbetçi diye umut bağlanmasına rağmen bekleneni bir türlü verememiş iki futbolcudan daha bahsedelim dedim. 



Ufuk Talay, tam 6,5 sezon boyunca Galatasaray'ın kontratlı futbolcusu olarak kadroda yer aldı. 1976 doğumlu oyuncu, 1995-96 sezonunda Graeme Souness döneminde Avustralya U20 milli takımı forması giyerken büyük umutlarla Galatasaray'a transfer edilmişti. Souness döneminde Galatasaray orta sahasında yaşına rağmen yeterli şansı buldu diyebileceğimiz Ufuk, sonraki sezonlarda tecrübe kazanması amacıyla sırasıyla Antalyaspor, Karabükspor ve Bursaspor'a kiralık olarak verildi. Yetmedi

7 Ekim 2012 Pazar

Engin'in Yokluğu ve Melo Üzerine


Galatasaray'da hemen hemen herkesin teşhis ettiği bir Melo sıkıntısı var. Sezon başında transfer süreci uzadıkça uzayan ve bu süre içinde çalışmak yerine yatmayı tercih eden Melo, doğal olarak bir türlü istenen seviyeye gelememiş durumda.

Melo konusunda aslında tam bir ikilem var bana göre. Bir futbolcu 3 ay boyunca yatmışsa ne şekilde hazır hale gelir? Maç eksiğini tamamladıkça mı form tutar? Yoksa maç yaptıkça ve kötü oynadıkça morali bozulup, basın ve taraftardan da tepkiyi alınca eski havasını kaybedeceği için idman yoluyla hazır hale gelene kadar oynamamalı mıdır? Melo konusunda da bu çelişkiye

1 Ekim 2012 Pazartesi

Bir Galatasaraylı Gözüyle Alex de Souza

Fenerbahçe formasıyla geçen tam sekiz sezon. Bu sekiz sezon boyunca oynanmış 326 maçta atılan 158 gol ve yapılan 146 asist... Bu rakamlar Transfermarkt sitesinden ancak rakamlardan, istatistiklerden de önemlisi, her şeyden öte, kazanılan binlerce kalp... 

Bugün ani bir şekilde sözleşmesi feshedilen Alex de Souza'yı tanımlamak çok da kolay değil. Ben bu tanımlamayı bir Galatasaraylı olarak yapamazken, gelin bunu bir de Fenerbahçelilere sorun. Aradaki rekabet, yaşanan gerginlikler, Alex'in Galatasaray'a attığı goller hiç önemli değil. Türk futbolu, bugün yaşananların ardından bir değerini kaybetmiştir. Geride kalan sekiz

29 Eylül 2012 Cumartesi

Rahat Pozisyonda Maç İzlemek / Akhisarspor:1 Karabükspor:3


Süper Lig'e çıkılan Yücel İldiz'li ilk sezonun sonrasında ilk kez bu kadar rahat bir şekilde bir Karabükspor maçı izledik bugün. Uzun süre sonra böylesine rahat bir galibiyet alındı. Ben kendi adıma bugün böyle bir maç izlemeyi ummuyordum açıkçası.

Karabükspor, felaket sezon başlangıcının ardından son iki hafta aldığı galibiyetlerle rahat bir nefes almış oldu. Normalde deplasmanda bırakın böyle kolay bir galibiyeti, beraberlik bile sevindiriyordu taraftarı. Akhisarspor karşısında alınan 3-1'lik galibiyet, bu anlamda bir ilktir diyebiliriz. Tabii yanıltıcı olmasın. Rakip, her ne kadar iyi niyetle ve son raddeye kadar mücadele etmeye çalışsa da potanisyel olarak çok üst seviyede değil. Bu sebeple önümüzdeki hafta oynanacak Orduspor maçından itibaren işler daha zor olacak. Bu potansiyeli en basit  şekliyle Akhisar kadrosundan birkaç isim vererek açıklayabiliriz. Ahmet Cebe, Merter Yüce, Sertan Vardar ve Mert Kaytankaş... Bu oyuncular zamamında Karabükspor forması giymiş ve yetersiz

20 Eylül 2012 Perşembe

Ait Olunan Yerde, İsmine Yakışır Şekilde / Manchester United:1 Galatasaray:0

Şu maçın üstüne ne desek boş. Herhalde en kısa ifade "yazık oldu" olacaktır. Manchester United'la Old Trafford'da Fatih Terim'in aynen maçtan bir gün önce söylediği gibi "çatır çatır" oynayan Galatasaray'a bugün kelimenin tam anlamıyla yazık oldu. 

Yıllardır bugün bekleniyordu. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek, Galatasaraylıların hasretle beklediği olaydı. Galatasaray'ın ait olduğu yer orasıydı ne de olsa. Bugün bu hasret dindi ve Galatasaray, uzun bir aradan sonra güzel bir tesadüf eseri Şampiyonlar Ligi'yle ilk tanışması öncesinde Avrupa'yı titrettiği Old Trafford'da Manchester United'la karşılaştı. 

Rakibin gücü belliydi. O yüzden birçoklarına göre favori evsahibi takımdı. Ben de aynı şekilde düşünüyordum. Tabii ki takımın çok mahkum oynamasını beklemiyordum ancak Manchester United'ın bu kadar zorlanacağı da aklıma gelmezdi. Oysa neden

19 Eylül 2012 Çarşamba

Tolgay Arslan'a Forma Şansı


Gençlik yıllarından çok büyük gelecek vaadedip sonrasında aynı noktada çakılı kalans sayısız futbolcudan birisi de Hamburg forması giyen 22 yaşındaki Tolgay Arslan. Tolgay, bundan birkaç sene öncesine kadar adından çokça söz ettireceği düşünülen bir hücuma dönük bir orta saha oyuncusuydu. 

Bundan iki sene öncesine kadar Allemannia Aachen'da kiralık olarak forma giydiği dönemde Türkiye U21 Milli Takımı'nda şans bulurken, forma giyebileceğine inandığı için milli takım tercihini Almanya'dan yana kullanmıştı Tolgay. Öylesine büyük bir geleceği

25 Ağustos 2012 Cumartesi

Nuri Şahin Liverpool'da



Yılan hikayesine dönen transfer nihayet bugün bir sonuca ulaştı ve Liverpool, Nuri Şahin'in kiralanması konusunda Real Madrid'le anlaştığını resmi siteden duyurdu. Nuri için bir süredir Arsenal da konuşuluyor, hatta futbolcunun Arsenal tişörtüyle fotoğrafları da (photoshop da olabilir tabii) internette dolaşıyordu.

Nuri'nin yaptığı bu tercihin kendisine nasıl katkılar sağlayacağını ilerleyen dönemde hep birlikte göreceğiz. Mourinho, onun gelişimini sürdürüp, ekstra özellikler kazanabilmesi için Premier Lig'de oynaması gerektiğini söylemişti geçen hafta. Üstelik Liverpool'un yeni teknik direktörü Brendan Rodgers ile Chelsea'de de beraber çalıştığı ve benzer futbol anlayışlarına sahip olduğu

24 Ağustos 2012 Cuma

2012-2013 Sezonuna Başlarken Bundesliga'daki Gurbetçiler


Bana göre Avrupa'nın en keyifli ligi olan Bundesliga bugün nihayet başlıyor. Her sezon olduğu gibi, ligde yine birçok gurbetçi futbolcu sahne alacak. Kimisi takımlarının hedeflerine ulaşmasını sağlamakta kilit rol alırken, kimi de bu arenada ilk kez sahne alacak. Bu sezon Bundesliga takımlarının kadrolarında yer alan gurbetçileri kısaca tanıyalım o halde...

2012-2013 sezonunda en çok dikkat çekecek gurbetçiler yine İlkay Gündoğan, Mehmet Ekici, Ömer Toprak, Serdar Taşçı ve Eren Derdiyok olacaktır. Tunay Torun, Yunus Mallı, Tolgay Arslan ve Tolga Ciğerci gibi birkaç senedir Bundesliga takımlarının kadrosunda yer almalarına rağmen düzenli forma şansı bulamayan gurbetçiler bu sezon yerlerini sağlamlaştırmaya çalışacaklar. Sercan Sararer ve Emre Can ise ligde ilk kez sahne alıp önemli çıkış yapmaya aday isimler... Tüm bunların dışında Samed Yeşil

12 Ağustos 2012 Pazar

Süper Umut Süper Kupa / Galatasaray:3 Fenerbahçe:2


FSM ve Haliç Köprüsü'ndeki çalışmalarda asli işimi yapıyor olmam sebebiyle uzun süredir ne gündemi hakkını vererek takip edebiliyorum, ne de bloga girip iki satır yazı karalayabiliyorum. Neyse ki işlerin sonuna yaklaştık da fırsat yaratıp bugünkü maçı izledim. Bundan sonra burayı ihmal etmemeye niyetliyim.

Maça gelecek olursak, öncelikle futbolu özlediğimizi ancak Türkiye'deki futbol ortamının her geçen gün daha da sıkıntılı bir hal almaya başladığını söylememiz gerek. Bu karşılaşmanın Erzurum'da oynatılması iyi bir fikirdi aslında. Ancak tribüne gelen taraftarların yanlarında o meşaleleri de içeriye sokmalarına izin veren zihniyeti anlamak mümkün değil. Meşaleyi yakıp sahaya atan taraftara artık kızamıyorum. O meşalelerin oraya girmesine izin verene bakmak lazım. 

Galatasaray, sezona başlarken iyi bir sınav verdi diyebiliriz. Umut ve Elmander'le maça başlayan Fatih Terim, Fenerbahçe savunmasındaki top kullanma yeteneği kısıtlı oyuncular üzerinde baskıyı daha ilk dakikadan kurmayı başardı ve takım da bu sayede bolca top kazanıp pozisyon buldu. Maçın başında Elmander'in pasıyla Umut'un kaçırdığı pozisyon, ilerleyen dakikalarla

8 Haziran 2012 Cuma

Dany Nounkeu Galatasaray'da


Transfere sessiz bir giriş yapan ve günlerdir taraftarın beklentilerini karşılamadığı için eleştirilen Galatasaray, basında çıkan tüm haberlerin aksine, adının bir kez bile yan yana gelmediği Gaziantepsporlu Dany Nounkeu ile anlaştığını açıkladı bugün.

Dany ismi kimini memnun ederken, kimisini de pek tatmin etmedi. İki tarafın da kendilerine göre haklı sebepleri var. Ben, 26 yaşındaki Dany'nin yararlı olabileceğini düşünen taraftayım. Öncelikle Dany'nin bilindik özelliklerinden başlayalım. Dany, her şeyden öte süratiyle öne çıkan bir isim. Diğer Afrikalı savunma oyuncularında bulunan atletik yapıya o da sahip. Buna ek olarak ayağı da çok düzgün. Savunmadan oyun kurma bakımından çok üst düzey değil ama son dönemde gelen giden oyuncuları düşününce gayet iyi. 

Onunla ilgili eleştirilerin en çok odaklandığı, yer hiç şüphesiz ki Şampiyonlar Ligi için ne kadar yeterli olacağıyla ilgili tereddütlerden kaynaklı. Bu eleştirilere yüzde yüz haksız diyemem. Neticede Fransa ligi geçmişi güven veriyor ancak futbol hayatı boyunca çok üst düzey arenalarda boy göstermemiş. En azından bir Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası ya da Afrika Kupası görmemiş. Bu bakımdan ne gibi bir verim sağlayacağı şüpheli. Ayrıca kendisi yabancı kontenjanında yer alacağı için bir başka

Euro 2012 Başlıyor!

Süper ötesi ligimizin nihayete ermesinin ardından bu akşam itibariyle futbola olan hasretimizi Euro 2012 sayesinde dindirmeye başlıyoruz. Polonya ve Ukrayna'nın ev sahipliğinde yaklaşık 3 hafta boyunca gerçek futbola doymaya çalışacağız. 

Bugün oynanacak maçlarda ilk olarak ev sahiplerinden Polonya, saat 19:00'da Yunanistan'la oynarken, 21:45'te ise Rusya-Çek Cumhuriyeti maçını izleyeceğiz. Yarından itibaren de Hollanda ve Almanya gibi turnuvanın ağır topları sahneye çlıkacak. Favoriler

3 Haziran 2012 Pazar

Dirk Kuijt Fenerbahçe'de

Sezonun ilk bombası bugün itibariyle patlamış bulunuyor. Fenerbahçe, Dirk Kuijt ile anlaştığını açıkladı. Futbolcunun maliyetiyle ilgili çok fazla detay yok. Liverpool'a 1 milyon Euro ödendiğine dair bazı bilgiler var. Ki bu makul bir rakam. Ancak oyuncunun ne kadar alacağı şimdilik muamma. İlerleyen zaman diliminde öğreniriz.

Ancak maddiyatın da ötesinde Kuijt transferi çok anlamlı. Birincisi, Dirk Kuijt transferi benim için Harry Kewell transferine eşdeğer bir transferdir. Bir Galatasaraylı olarak, Dirk Kuijt gibi ortam görmüş bir futbolcuyu Türkiye'de izleyecek olmak beni heyecanlandırıyor. İkinci olaraksa, malum şike süreci devam ederken ve Türk takımlarının önümüzdeki sezon Avrupa kupalarına

2 Haziran 2012 Cumartesi

Sercan Sararer Transferi Üzerine Şimdilik Görünenler


Olduğu yerde uzun yıllardır kendi halinde duruyordu aslında Sercan Sararer. Performansı hep yukarıya doğru gidiyor, istikrarlı bir şekilde kendisini geliştiriyordu. Kendisi büyürken, yanında takımını da büyütüyordu. Derken, beklenmesi gereken başarı geldi ve Sercan Sararer'in sürüklediği Greuther Fürth, Bundesliga'ya yükselmeyi başardı. Sonrası malum. Abdullah Avcı tarafından yapılan bir milli takım daveti... Milli formayla çıkılan ilk maçta ortaya koyulan harika bir performans ve yeni yeni parlayan bir yıldız gördüğünde pirana balıkları gibi saldıran Süper ligimizin süper takımları...

22 yaşındaki futbolcu, milli takımdan davet almasa muhtemelen bu ilginin yarısını bile görmeyecekti. Onu fark edenler olmayacak mıydı peki? Muhakkak olurdu. Mesela Kayserispor'un sessiz sedasız Türkiye'ye getirdiği önemli ve isimsiz yeteneklerden birisi olabilirdi. Ya da Bursaspor, Eskişehirspor gibi takımlar onu kadrosuna katabilirdi. Ancak büyük takımlarımızın dikkatini çekmesi, milli takım vitrinine çıkmasıyla olabildi. Hoş, haberlere bakılırsa onu 1,5-2 yıldır izleyen takım temsilcilerimiz bile vardı ama onlara inanmamak gerektiğini artık söylemeye bile gerek yok. Sercan Sararer, eğer o kadar uzun süredir izleniyor olsaydı şimdiye kadar

31 Mayıs 2012 Perşembe

Nihayet Gitti / Emre Belözoğlu Atletico Madrid'de

Bu ayrılığın gerçekleşeceği sezon ortasından belliydi aslında. Az çok futbolla ilgilenenler bu sebeple hiç şaşırmadı. Emre Belözoğlu, bugün itibariyle Atletico Madrid'e, kardeşi Arda'nın yanında. Tencere kapak birbirini buldu diyebiliriz yani...

Emre, aslında futbolculuk olarak bana göre Türkiye'de yetişmiş en yetenekli ve verimli futbolcu (buna gurbetçileri katmıyorum). Saha içinde topu ayağına aldığında harika işler yapabiliyor. Mücadelesiyle takıma kalite katıp bir özgüven aşılıyor. Ancak iş futbol dışı olaylara gelince onun yüzünden neler yaşandığını anlatmaya bile gerek yok. Bu ülkedeki kirli futbol ortamını daha da

25 Mayıs 2012 Cuma

Yeni Milli Takım, Sercan Sararer ve Diğerleri

Dün akşamki milli maçın benim için ayrı bir önemi vardı. Uzun sayılabilecek bir süredir takip ettiğim ve bundan yaklaşık 1,5 sene önce blogda tanıtmaya çalıştığım Sercan Sararer de dün ilk kez milli takım forması giydi. Tabii onu ilk kez izleyenler için büyük bir sürpriz oldu diyebiliriz. İlk milli maçına çıkmasına rağmen çok rahat, soğukkanlı ve etkiliydi. Hamit Altıntop'un golünde asisti yaptı. En önemli özelliği olan dikine ve delici oyunundan güzel örnekler sergiledi. Ve bana kalırsa milli takım kanatları için (her iki kanatta, forvet arkasında ve en uçta oynayabiliyor) en önemli alternatiflerden biri olacağının sinyalini verdi. Böylesine çok yönlü bir oyuncuya zaten ihtiyaç da vardı. Şimdi her gün yeni bir Süper Lig takımına transfer edilişini izleriz basında. Oysa marifet, onu geçen sezonun sonunda görüp alabilmekti. 

Sercan Sararer'le ilgili blogda çıkmış eski yazıları bir kez daha paylaşalım:



Milli takımın geri kalanına gelecek olursak, uzun süredir izlediğimiz en heyecan verici takımla karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Mert Günok'tan Mustafa Pektemek'e, Hamit Altıntop'tan Ömer Toprak'a ve hatta benim sık sık eleştirdiğim Arda

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Lomana LuaLua Kardemir Karabükspor'da

Emenike'nin ayrılığının üzerinden bir sene geçti ve Kardemir Karabükspor, taklacı oyuncu ihtiyacını bugün itibariyle Lomana LuaLua ile doldurdu. 32 yaşındaki LuaLua, aslında futbolseverlerin bildiği bir isim. Her ne kadar son 2-3 sezonunu daha alt klasman takımlarda futbol oynayarak geçirmiş olsa da bundan önceki kariyerinde Newcastle United ve Portsmouth formalarıyla uzun yıllara yayılan bir Premier Lig tecrübesi var. 

LuaLua'dan biraz bahsetmek gerekirse, ilk olarak söylenecek olan şey, onun bir bitirici santrfor olmadığıdır. Zaten attığı gollere ilişkin rakamlardan da bunu anlayabiliyoruz. LuaLua daha ziyade ikili forvetin ikincisi ya da 4-3-3 türevi sistemlerde her iki kanadı

17 Mayıs 2012 Perşembe

Michael Skibbe Kardemir Karabükspor'da

Karabükspor nihayet teknik direktörünü buldu. Bugün anlaşıldığı açıklanan Michael Skibbe ismi çokça tartışılıyor ancak ben olumlu düşünen taraftayım. Skibbe Karabükspor'da rahat bir çalışma ortamı bulabilirse (ki Türkiye'de bu konuda en rahat kulüplerden biri Karabükspor'dur) çok iyi işler yapacaktır.

Öncelikle Skibbe konusundaki fikirleri Galatasaray'dan sonrası, Hertha Berlin'deki başarısız performansı ve Eskişehir'den sezon ortasında ayrılması ekseninde olanlar için hocadan biraz bahsetmek gerek. Michael Skibbe, yaşadığı sakatlık nedeniyle futbolu 23 yaşındayken bırakmak zorunda kalan ve bu şanssızlığın hemen ardından antrenörlüğe başlayan bir futbol adamı. İlk olarak

15 Mayıs 2012 Salı

Sercan Sararer Milli Takımda!


Abdullah Avcı döneminin ikinci milli takım aday kadrosu bugün açıklandı. İlk açıklanan kadroyla benzerlikler var. Yeniler ve ilk kadroda olmayan bazı oyuncular da yer almış Abdullah Hoca'nın tercihlerinin arasında. 

Kaleciler: Volkan Demirel (Fenerbahçe), Sinan Bolat (Standard Liege) Cenk Gönen, Rüştü Reçber (Beşiktaş), Tolga Zengin (Trabzonspor)

Defans: Gökhan Gönül, Bekir İrtegün (Fenerbahçe), Egemen Korkmaz, İsmail Köybaşı (Beşiktaş) Semih Kaya (Galatasaray)

11 Mayıs 2012 Cuma

Cüneyt Köz Dynamo Dresden'de


Bir süredir gündemde olan bir transferdi. Bundesliga 2 kulüplerinden Dynamo Dresden, Bayern Münih II'de forma giyen 19 yaşındaki Cüneyt Köz'ü Nisan ayı içinde denemeye almış ve beğenmişti. Bugün bu transferin sonuçlandığı açıklandı.

Savunmanın sağında ve ortasında görev alan genç futbolcu, önümüzdeki iki yıl boyunca Dynamo Dresden formasını giyecek. Aslında biraz acele etmiş gibi görünüyor. Bundesliga'ya yeni çıkan takımlar için düşünülebilirdi. O, transfer işini erkenden halledip

8 Mayıs 2012 Salı

Bülent Korkmaz Karabükspor'dan Ayrıldı


Bir süredir konuşulan ihtimaller gerçek oldu ve Karabükspor'la Bülent Korkmaz'ın yollarının ayrıldığı bugün açıklandı. Birçokları için sürpriz bir karar. Ancak Bülent Korkmaz bu durumun sinyalini daha sezon oynanırken vermişti. "Yönetim bu takıma yatırım yapmazsa seneye burada kalmanın bir anlamı yok" minvalinde açıklamalar yapmıştı. Hedefi büyütmek gerektiğinden bahsetmişti. Ki bence de doğru olan buydu. Sonuçta Karabükspor, ligde ekonomik olarak en rahat kulüplerden birisi konumunda. Oyuncuların alacakları zamanında ödeniyor. Vadesi geçmiş borç yok. Kardemir'in kulübe desteği var. Bu gibi avantajları iyi değerlendirip takımın hedefini büyütmek gerek. 

 Ancak ne var ki, son birkaç gündür hocanın kulüple yollarını ayıracağı konuşuluyordu. Bu akşam, sözleşmedeki opsiyonun kullanılmayacağı açıklandı. Tabii ki ilk etapta insan yönetime kızıyor. Hocanın istediği yatırımı yapmayacakları ve seneye de vasat kadroyla lige devam edip hedef büyütmeyeceklerini düşünüyor. Ancak durum biraz farklı. Benim  duyduğuma göre olay biraz da futbol anlayışıyla ilgili. Karabükspor'un, ligde kalmasını sağlayan maçlarını izleyenler hatırlarlar. Takım genelde geriden Mehmet

28 Nisan 2012 Cumartesi

Selçuk İnan Varsa... / Trabzonspor:2 Galatasaray:4

Uzun süredir blog yazısı yazamamanın vermiş olduğu açlık ve eziklikle bugünkü Trabzonspor-Galatasaray maçının başına oturdum. Yazı yazmaya niyetlenmiş olmam, sanırım uğurlu geldi ve Galatasaray 4-2'lik galibiyetle Süper Final'de ilk iki sırada yer almayı garantilemiş oldu. 

Maçın anlatılacak pek bir şeyi yok aslında. Lig bitti bitiyor ve koca bir sezon ne izlediysek, sahada yine onu gördük. Galatasaray, oyunun kontrolünü elinde tutan, istediğinde tempo ayarlamasını yapan, istediğinde oyunu soğutup istediğinde golü atan taraftı. Oyunun kontrolü sadece son 7-8 dakikada Trabzonspor'a geçti. Bunun dışında stressiz bir maç izledik. 

Galip takım yerine ev sahibinden başlayalım bu kez. Trabzonspor önümüzdeki sezon büyük bir ihtimalle Burak Yılmaz'ı kadrosunda tutamayacak. Ancak bu duruma halen bir önlem düşünülmüş değil. Halen daha ekstra bir varyasyon, Burak'sız bir

9 Nisan 2012 Pazartesi

Süper Ligde Kalması Gerekenler

 Süper Lig'in 34 haftalık normal kısmı sona erdi. Tabii biz duruma alıştık ancak anormal bir sezon içindeyiz. "34 haftalık normal sezon" diye bir tabir türedi dilimizde. Henüz şampiyon belli değil ancak düşenler belirlendi. Ankaragücü, Manisaspor ve Samsunspor önümüzdeki sezon maalesef Süper Lig'de yar alamayacaklar. Gösterdikleri performans, toplayabildikleri puanlar, seneye bir alt ligde oynamalarını gerektirdi ancak bundan sonraki dönemde de Süper Lig'de kalmayı hak eden oyuncuları var. Bu

6 Nisan 2012 Cuma

Mehmet Ekici'nin Bir Sezonu...

Mehmet Ekici, geçen sezon kiralık olarak formasını giydiği Nürnberg'de İlkay Gündoğan'la birlikte çok başarılı bir sezon geçirerek en çok dikkat çeken isimlerden birisi oldu. Normalde Bayern Münih'in oyuncusuydu ve Nürnberg Teknik Direktörü Dieter Hecking, kendisini bir sene daha kiralamak istediğini ısrarla dile getiriyordu. Ancak Ekici'nin istediği, hedefleri daha büyük olan bir kulübün yolunu tutmaktı. Ancak kulübü Bayern Münih'e dönse forma şansı fazla olmayabilirdi. Nitekim o da dediğini yaptı ve ne Bayern Münih gibi rekabet düzeyi yüksek, ne de Nürnberg gibi nispeten sönük bir kulüp olan Werder Bremen'e transfer oldu.

Son senelerde Diego ve Mesut Özil gibi orta sahadaki organizasyonu sağlayan önemli oyuncularını kaybeden ve bu eksiklikleri de derin şekilde hisseden Werder Bremen, yeni Özil olması umuduyla Mehmet Ekici konusunda oldukça istekli davrandı ve genç futbolcu için Bayern'e tam 5 milyon avro ödedi. Aslında bu paralar Türkiye şartlarında vasat paralar. Tutup da küme düşmemeye

20 Mart 2012 Salı

Premier Lig'in Eşiğinde

 "Wembley'deki maçı her gün kafamda yeniden oynuyorum ve şutumun her defasında tekrar direkten dönmesi beni kahrediyor. Şimdi elimden gelenin en iyisini yapacağım. Bu takımın Premier Lig'e çıkması için ne yapabiliyorsam yapacağım. Daha önce biri Wembley'de olmak üzere play-off maçlarını iki kez kaybettim. Bu benim içimde bir yara açtı. Sadece çocukları Premier Lig'e taşımak istiyorum. Eğer bu olursa, bir rüya gerçekleşmiş olacak ancak şu anda tek yapabileceğimiz, bir sonraki maça odaklanmak"


Championship'te son on maçta yenilmeyip bunların dokuzunu kazanan ve Southampton'ın ardından ikinci sırada yer alan Reading'in orta saha oyuncusu Jem Paul Karacan'ın sözleri bunlar. Geçen sene Premier Lig'e çıkma yolunda Wembley'de

17 Mart 2012 Cumartesi

Özlenen Futbol, Yetmeyen Skor / Fenerbahçe:2 Galatasaray:2


Herhalde bu maçtan böylesine keyif alacağımız, böylesine heyecanlanacağımız daha önceden bize söylenseydi, çoğumuz inanmazdık. Son yıllarda sadece gerginlikle anılan Fenerbahçe-Galatasaray maçı, bu sene bildik gerginliğinin yanına zevkli futbol da eklenmiş şekilde karşımıza çıktı.

Maça iyi başlayan taraf Fenerbahçe'ydi. Aykut Kocaman'ın bu tarz maçlarda erken gol bulmak istemesine alışmıştık. Bugün de böyle oldu ve o erken gol geldi. Fenerbahçe'nin ilk 15 dakikada Moussa Sow ve Alex'le bulduğu iki fantastik gol, ilerleyen dakikalarda gelecek başka gollerin de habercisiydi. Bu 15 dakika boyunca, Fenerbahçe kusursuza yakın oynadı diyebiliriz. Galatasaray'a orta sahada pas fırsatı vermediler. Selçuk ve Melo'nun etkisizliği ve savunmaya da katkı yapamamaları nedeniyle ev sahibi tarafın üstünlüğünde geçen bir periyot izledik. 

Ancak 2-0'dan sonra işler değişti. Skorun da etkisiyle Galatasaray topla daha fazla oynamaya, Fenerbahçe de oyunu rölantiye alıp rakibini karşılamaya başladı. Ancak Fenerbahçe'nin bu taktiği biraz fazla abarttığını düşünüyorum. Oyunu soğutayım, tempoyu düşüreyim derken çok fazla geri çekildiler ve baskı yediler. Özellikle 25. dakikadan sonra çok sağlam bir Galatasaray baskısı izledik. Bu oyun, tam da Fatih Terim'in istediği cinstendi. Rakibin geri çekilmesiyle birlikte Selçuk ve Melo da hücuma

14 Mart 2012 Çarşamba

Eski Dostlar Karşı Karşıya


Biz cumartesi günkü Fenerbahçe - Galatasaray derbisine kilitlenmişken bir güzel maç da Almanya'da oynanacak. Bundesliga'nın son şampiyonu Borussia Dortmund'un Werder Bremen'i konuk edeceği maçta geçen sezon Nürnberg forması altında omuz omuza mücadele eden İlkay Gündoğan ve Mehmet Ekici de karşı karşıya gelecek.

İlkay Gündoğan'ın formasını giydiği Borussia Dortmund, 26. haftaya girilirken ikinci sıradaki Bayern Münih'in beş puan önünde yer alıyor. Sezon başından bu yana bekleneni veremeyen İlkay Gündoğan, her ne kadar son haftalarda biraz kıpırdanma içinde olsa da maça büyük ihtimalle yedek kulübesinde başlayacak.

Werder Bremen'de ise hedef sezonu ilk altı sıra içerisinde bitirip Avrupa kupalarına katılım şansı elde etmek. Yeşil beyazlıların formasını giyen Mehmet Ekici de aynı geçen sezonki takım arkadaşı İlkay Gündoğan gibi sıkıntlı bir futbol yılının içinde. Yeni Mesut Özil olması umuduyla tam beş milyon avro karşılığında Werder Bremen'e transfer edilen Ekici, henüz kimseyi tatmin

6 Mart 2012 Salı

Tunuslu Popescu / Riadh Bouazizi


2000'li yılların ilk yarısında ligimizde önemli yer edinmiş oyuncuların arasındaydı Riadh Bouazizi. Kendisinin sayesinde 2000'li yılların da artık nostaljik olmaya başladığı gerçeği yüzümüze çarpılıyor. Çoğumuz onu hayal meyal hatırlıyoruzdur. Hatta unutan da çoktur ancak bu durum Bouazizi'nin ülkemizde tam yedi sene forma giydiği gerçeğini değiştirmez.

Kabarık saçlarıyla sahada ilk ayırt edilenlerden birisiydi her zaman. Savunmanın ortasında veya ihtiyaca göre orta sahada ön libero olarak oynayabiliyordu. Topla arası iyiydi. Soğukkanlıydı. Lige değer katan oyuncular arasındaydı. Anadolu takımlar ile

27 Şubat 2012 Pazartesi

Yıldırım Demirören Artık TFF Başkanı


TFF'nin olağanüstü başkanlık seçimi olağanüstü bir şekilde yapıldı ve Yıldırım Demirören, beklenildiği üzere yeni başkan oldu. Futbolumuzu olağanüstü bir dönem bekliyor. 

Şimdi yepyeni politikalar, yepyeni söylentiler ve şike davasıyla ilgili yepyeni çözüm önerileriyle karşı karşıya kalacağız. Sadece biz mi? UEFA da yepyeni talepler ve çözüm yolları dinleyecek. Bazı yollar baştan alınacak. Aba altında sopalar gösterilecek. Ele güne karşı giderler atarlar tutarlar yapılırken, kapalı kapılar ardından el pençe divan pozisyonları alınacak. Gerçekten çok enteresan ve kritik bir dönem bizi bekliyor.

Yıldırım Demirören'in bu işe girişi, birçok kesimden eleştiri aldı normal olarak. Ancak eleştirilerin de ötesinde böylesi bir dönemde kendi çözümünü -ne olursa olsun- uygulamak üzere aday olan bir insan, her şeyden öte cesaretiyle takdiri hak ediyor. Tabii ki yöntemleri eleştirilir. Benim şahsen doğru bulduğum bir isim değil Demirören. Gerek bugüne kadar yaptıkları gerekse de yapmayı vaat ettikleriyle TFF için yanlış tercihlerden birisi. Ancak burada önemli olan benim fikirlerim değil, kulüplerin ve delegelerin fikirleriydi. Delegeler de mutabakata vardı ve Demirören TFF Başkanı seçildi. 

Gelelim kulüplerin tavırlarına. Demirören'e baştan bu yana karşı olduğunu açıklayan ve duruşunu hiç bozmayan tek bir kulüp var: Bursaspor... Bursaspor'u sonuna kadar aynı tavrı sergiledikleri için kutlamak gerek. Hoş, dertleri Demirören'in şike süreciyle ilgili

24 Şubat 2012 Cuma

Avcı'nın Milli Takımı Açıklandı


Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah Avcı, nihayet merakla beklenen kadroyu açıkladı. Kadroya baştan aşağıya bir baktığımız zaman, beklenen gençleştirme operasyonunun yapıldığını görüyoruz. Bazı tecrübeli aslar da bu listede kendilerine yer bulamadı. 

A Milli Takımın yeni kadrosu şu şekilde:

Kaleciler: Cenk Gönen (Beşiktaş), Sinan Bolat (Standart Liege), Tolga Zengin (Trabzonspor)


Defanslar: Eren Güngör (Kayserispor), Gökhan Gönül (Fenerbahçe), Hasan Ali Kaldırım (Kayserispor), İsmail Köybaşı (Beşiktaş), Ömer Toprak (Bayer Leverkusen), Serdar Aziz (Bursasspor), Semih Kaya (Galatasaray), Serdar Kesimal (Fenerbahçe)

Orta sahalar: Alper Potuk (Eskişehirspor), Arda Turan (Atletico Madrid), Caner Erkin (Fenerbahçe), Mehmet Ekici (Werder

12 Şubat 2012 Pazar

Okyanus Geçildi Sıra Derede / Karabükspor:2 Fenerbahçe:1


Topla oynama oranları ve pozisyon zenginliği açısından beklenildiği gibi bir maç izledik bu akşam Karabük'te. Baskın olan taraf, doğal olarak Fenerbahçe'ydi ancak Karabükspor da son dönemde evinde gösterdiği yüksek performansı devam ettirdi ve etkili oyunuyla yine iyi sonuç almayı başardı. Şimdi birçok kimse etkili oyun lafına takılabilir. Ancak savunma yaparken de etkili oynanabilir. Bugün Karabükspor bunu gösterdi.

Karabükspor'daki eksiklere baktığımızda Mustafa Sarp, Kağan Söylemezgiller, Muhammet Özdin, Luton Shelton ve Güven Varol gibi önemli isimler vardı. Fenerbahçe'de de Gökhan Gönül ve Emre Belözoğlu yoktu, ki bu eksikler de onların özellikle top kullanma ve hücuma çıkma yollarını çokça tıkadı. Her ne kadar fazla bindirme yapmaya çalışsa da Orhan Şam asla bir Gökhan Gönül olamadı. Emre'nin yokluğu da Mehmet Topuz'la kapatılmaya çalışılsa dahi, Caner'in sağ açıktaki etkisizliği, bu sakatlığın

Michael Skibbe: Daum v2.0


Beklenen oldu ve güne Skibbe'nin kovulma haberiyle uyandık. Sezona Eskişehirspor'da başlayıp ilk yarının sonlarına doğru gösterdiği müthiş performansla takımı ilk dörde kadar taşımış ve ardından yönetimle arasında çıkan anlaşmazlıklardan da hevesi kaçmış olacak ki, devre arasında Hertha Berlin'den gelen teklifi değerlendirip ülkesine geri dönmüştü. Hatta bu öyle bir gidişti ki, 250 bin avroluk tazminatını bile cebinden karşılamıştı.

İşte o Skibbe, Hertha'nın başında çıktığı beşinci maçında beşinci yenilgisini aldı ve görevine son verildi. Çok şaşırtıcı bir durum değildi tabii alınan sonuçlar ve oynanan futbola bakınca. Şimdi Skibbe'nin kariyeri yeni bir yola giriyor. Geçen sezon Eintracht Frankfurt'tan da kovulmasının ardından bu kez aynı şeyi Hertha'da yaşaması, muhtemelen onun için Bundesliga'nın iyi takımlarının

6 Şubat 2012 Pazartesi

Deplasman Niyetine / Karabükspor:2 Samsunspor:1


Klasik tabirle 6 puanlık maçtı ve bu 6 puanı Karabükspor aldı. Maçın geneline baktığımızda, mücadele oranı beklenildiği gibi yüksekti ve oldukça zevkli bir karşılaşma izledik. Karabükspor, erken gol bulmanın avantajıyla daha rahat bir oyun ortaya koydu. Ancak savunma yaparken de oldukça fazla efor sarf ettiler.

Maç başlamadan önce Güven'in sakatlık geçirmesi, bir nevi oyunun kaderini değiştirdi. Güven'in yerine maça başlayan İlhan Parlak, oyun içinde fazla görünmese de iki gol attı ve maçı Karabükspor'a getiren isim oldu. Karabükspor, bugün yapması gereken en önemli şeyi es geçmedi ve Gekas'ı çok iyi kilitledi. Yunan oyuncu top göremeyince, Samsun'un neredeyse bütün hücum aksiyonları tırpanlanmış oldu. Burada Mabiala-Jahic ikilisini ayrıca kutlamak gerek. Maç boyunca kusursuza yakın bir oyun ortaya koydular. Hiçbir topu sektirmediler. Sağlam durdular.

İlk yarı, Karabükspor'un istediği gibi biterken, Shelton'un gördüğü kırmızı kart, etkisini en başlarda fazla göstermese de, maçın sonlarına doğru Karabükspor'un kabus görmesini sağladı. Eksik kalan takım, çok fazla koşmak zorunda kaldı. Özellikle maç boyunca rakip savunmayla boğuşan ve onları bir nevi hallaç pamuğu gibi atan Mehmet Yıldız'ın yüzündeki yorgunluk ifadesi her

Bu Çocuğa Dikkat! / Hakan Çalhanoğlu


Bu hafta Almanya'da yeni bir yıldız adayı ilk kez piyasaya çıktı. Bundesliga 2'de ligde kalma mücadelesi veren Karlsruhe'nin alt yapısında oynayan Hakan Çalhanoğlu, bu hafta ilk kez A takımla maça çıktı ve takımının 2-1 kazandığı Aue maçındaki gollerin pasını vererek tüm dikkatleri üzerine çekti.

Transferde adı bir ara Trabzonspor'la da anılan Hakan Çalhanoğlu, henüz 17 yaşında olmasına rağmen Türkiye U19 milli takımında da oynuyor. Karlsruhe'nin teknik direktörü Jörn Andersen de onun gösterdiği performanstan memnun ve "Maça Hakan Çalhanoğlu

4 Şubat 2012 Cumartesi

Ateşi Necati Yaktı / Gaziantepspor:1 Galatasaray:2


Galatasaray bugün göründüğünden daha önemli bir maça çıktı ve sanılandan daha önemli bir galibiyet aldı. Bu 3 puanın getirisi gerçekten çok fazla. Fatih Terim, çok muhtemeldir ki şimdi önünü daha net görüyor. 

Maça Galatasaray açısından anlam veren ayrıntılar, hiç şüphesiz ki Necati Ateş'in takıma dönüşü ve üç maçlık tökezlemenin ardından zor bir deplasmandan alınabilecek iyi bir sonucun değiştireceği havaydı. Eskişehirspor, Bursaspor ve Antalyaspor karşısında kaybedilen puanlar, şüphesiz ki Gaziantepspor deplasmanını daha zor ve baskılı hale getirmişti. Bir de Gaziantepspor'un başında büyüklere karşı iyi sonuçlar almayı huy edinmiş Hikmet Karaman gibi bir hoca geçince işler biraz daha karışık hale geldi diyebiliriz. Fatih Terim'in, bu zorlu dönemde böyle bir galibiyete ihtiyacı vardı.

Necati Ateş'in takıma dönüşüne gelecek olursak, ilk maçı için iyi bir sınav verdiğini söyleyebiliriz. Oynadığı futbol öyle çok büyütülecek cinsten değildi. Basit oynadı. Fazla göze çarpmadı ancak etkiliydi. Belki de Galatasaray'ın ihtiyacı olan şey böylesine basit oynayan ancak etkili olabilen bir forvet oyuncusuydu, kim bilir? Bugün Galatasaray formasıyla 100. maçına çıkan

1 Şubat 2012 Çarşamba

Geldi Necati Gitti Kazım


Galatasaray, transfer döneminin sonları yaklaştıkça sıcak olaylara sahne olmaya başladı. Dün, Colin Kazım Richards'ın Olympiakos'a transferi açıklanırken, bugün de Antalyaspor'dan Necati Ateş'in transfer edildiği açıklandı.

Necati'den başlayalım. Galatasaray'dan ayrılışı tartışmaya açıktı. O dönemde gelişen olaylar hakkında çeşitli rivayetler var faka tam olarak ne geçtiğini kimse detayıyla bilmiyor. Ancak ne olduysa Necati'nin Galatasaray camiasından bir nevi aforoz edildiğini söyleyebiliriz. Özellikle Real Sociedad'a kiralandığı ve geri döndüğünde Galatasaray kadrosunda yer aldığı dönemlerde bile hiçbir yeni teknik direktör onu bir kez bile deneme gereği duymadı. Tabii ki bu durum muhtemelen o dönemlerin yönetimlerinin bir

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails