26 Haziran 2010 Cumartesi

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman/Terfi Mi Ceza Mı?

Dün Christoph Daum'un sözleşmesinin feshiyle ilgili bir yazı yazmıştık ancak o anda yeni teknik direktör olarak Aykut Kocaman'ın belirlendiği resmi olarak açıklanmadığı için varsayımlar üzerinden yorum yapmıştık. Bugün beklenen açıklama geldi ve Aykut Kocaman'ın Fenerbahçe teknik direktörlüğüne getirildiği kulüp tarafından ilan edildi.

İsmail Kartal, Aykut Kocaman'ın yardımcısı olarak görev alacak. Fahrettin Ömerovic de kaleci antrenörü. Antrenör seçimleri tartışılıyor tabii. Vizyon sorgulanıyor ancak bence İsmail Kartal ismi çok da yanlış değil. Ömerovic ise tartışılabilir. Yine de kesin konuşmamak lazım tabii.

Ancak benim aklıma takılan çok başka bir soru var. Şimdi bu yeni görev dağılımına göre yönetim tarafından geçen sezon Christoph Daum'un üzerinde görevlendirildiği üzerine basa basa söylenen Aykut Kocaman terfi mi etti yoksa daha düşük bir pozisyona mı getirildi? Olayın bu kısmı çok karışık işte.

Daum Gitti / Aykut Geldi mi?

Sonunda haftalardır konuşulan oldu ve Fenerbahçe ile Christoph Daum'un yolları ayrıldı. Kulübün resmi sitesinden de gerekli açıklama yapılmış.

Daum'un gidişi, şu anda en doğru olandı ve gerçekleşti. Fenerbahçe'nin son yıllarda aldığı puan dağılımlarından, Daum'un hep en yüksek puanlara ulaştığından falan bahsetmeyeceğim. Hedefin sistem kurmaksa, Avrupa'da başarı istiyorsan Christoph Daum'la yola çıkmak ancak hayalperestliktir. Bunun sanırım artık tartışılacak bir yanı yok. Ancak şu da bir gerçek ki, Fenerbahçe'nin en çok ihtiyacı olan şey, istikrar. Bu bağlamda Daum'un gönderilmesi ve yeni bir teknik direktöre takımı emanet etmek, sancılı bir süreci de beraberinde getirecektir.

Sözleşmenin feshedilmesiyle ilgili çeşitli rakamlar dönüyor basında ve forumlarda. Kimi 6,5 milyon Euro diyor, kimi 2,4 milyon Euro. Gerçek rakamı sanırım hiç öğrenemeyeceğiz. 2,4 milyon olduğuna inanmıyorum ben. 6,5 milyon gibi bir tazminata da Fenerbahçe'nin en başta evet diyeceğini sanmıyorum. Arada bir yerlerde buluşulmuş olabilir. Neticede bir inatlaşma yaşandı ve belirsizliğin ardından Daum görevinden ayrıldı.

Şimdi Daum'un yerine kimin geleceği merak ediliyor. İsmi en çok geçen aday, Aykut Kocaman. Ancak ben Aykut Kocaman'ın bu göreve gelirse hem kendine hem de kulübe zarar vereceğine inananlardanım. Hani bir Galatasaraylı olarak Aykut Fener'in başına geçsin ve başarısız olsun hislerini taşısam çok şaşırtıcı olmaz belki ama gerçekten de böyle düşünmüyorum.

Aykut'un oyun görüşü ile Fenerbahçe'nin futbol genlerinin birbirine çok da uyuştuğunu söyleyemeyiz. Fenerbahçe'nin teknik direktörü, hücuma ağırlık vermelidir. Taraftarın gözü okşanmalıdır. Klasik beylik laflar işte. Hepsini anlatmaya gerek yok. Göze hoş gelen hücum futbolu ve bol gol sever Fenerbahçeliler. En net şekilde böyle tarif edebiliriz beklentileri. Aykut Kocaman bu yapıda bir hoca mıdır peki? Bu zamana kadar İstanbulspor, Konyaspor ve Ankaraspor gibi çeşitli takımlarda izledik kendisini. Takımları hep ligin dişli ekipleri oldu. Büyüklerden çokça puan kaptı. Disiplinli futbol oynadı. Ancak hepsi savunmaya yönelik bir taktikle sahada yer aldı. Tabii kadro yapıları gereği savunmaya yönelik bir oyun anlayışı, Aykut için daha gerçekçi bir çözüm olabilir o dönemler için. Buna bir şey diyemem. Neticede belli bir çıtanın üzerine çıkıldı sonuç olarak. Şunu kesin bir şekilde söyleyebiliriz sanırım: Aykut'un oynattığı ve iyi sonuç aldığı savunmaya yönelik futbol, Fenerbahçe'de kesinlikle rağbet görmez. Çok uzun zaman geçmeden takım yine kaosa sürüklenir. Peki Aykut mutlaka savunma futbolu mu oynatır? O konuda kesin bir şey diyemeyiz. Neticede kendisinin elinde kaliteli hücumculara sahip bir kadro göremedik henüz. Fenerbahçe böyle bir takıma sahip. Hücum futbolu oynatmak isteyen teknik direktör için gayet güzel bir seçenek. Ancak Aykut'un bu konudaki yetisi nedir bilemiyoruz. Belki iyi iş çıkarır, belki çok berbat bir deneyim olur. Ben, risk olarak görüyorum. Yine de emin olabileceğimiz bir şey var ki, o da adı ne olursa olsun Aykut'un takımının disiplinli futbol oynayacağı ve çok koşacağı...

Tahmin yürütmek gerekirse, Aykut'un başarısız olma ihtimalini daha büyük görüyorum. Tabii ki henüz bu durum kesin değil. Sadece varsayımlardan bahsettik ve bunlar sadece benim fikirlerim. Eğer bu görevlendirme gerçerleşirse, umarım ki Aykut başarılı olur ve Türk futbolu da yeni bir yerli hoca kazanır.

23 Haziran 2010 Çarşamba

Sahalardaki Erkek Güzelleri Üzerine Bir İnceleme - vol.5

Neredeyse 1 yıllık bir aradan sonra, seriye yeni bir halka ekleyeyim dedim. Şu aralar günümüzü gecemizi dolduran Dünya Kupası maçları da bana bu konuda bolca ilham veriyor tabii. Yine genel olarak dünya futbolu üzerinden gidip, arada ülkemize de uğrayacağız.

Öncelik, Portakallarda. Özellikle 90'larda yıldızı parlayan, gerek Hollanda milli takımı, gerek Ajax, gerekse de Barcelona'nın sağ beki olarak yıllarca futbol piyasasında yer alıp her hafta en az bir kere canlı yayında milyonlar önüne çıkan bir oyuncuydu Reiziger. Bu tiple cesaret işi tabii. Müthiş bir özgüven...

Hemen ülkemize bir göz atalım ve yıllardır anadolu takımlarında forma giyen Pini Balili'yi, yani Atakan'ı yad edelim. Kendisi bu sene ülkesine dönebilir. Ancak gidişinin üzerinden yıllar geçse bile eminim o gül yüzü asla unutulmayacaktır.

Ülkemizdeki oyunculara bir el atmışken, buradan devam edelim. Yasin Sülün'ü hepimiz hatırlıyoruz. Beyaz kramponu geçirerek teknik futbolcu imajı yaratmaya çalışır, ara pasları, topuk pasları falan denerdi. Tabii sadece denerdi. Gerisini geçiyoruz. Ancak tekniğinden öte, çok daha büyük bir avantajı olan tipini hiç kullanamadı. O tiple çok daha iyi bir savunmaya yönelik orta saha oyuncusu olabilirdi Yasin. Yazık oldu.

Türkiye liglerinden son örneğimizi verirken, Dünya Kupası'na da ufaktan bir el atmakta fayda var. Galatasaray ve Trabzonspor'da yıllarca forma giymiş olan ve bir aksilik olmazsa bu sezon yine bir Süper Lig ekibinde izleyeceğimiz Rigobert Song, saçlarını sarıya boyattıktan sonra ayrı bir hava yakaladı. Yeni imajıyla Gönül Yazar'ı andırması bir yana, keşke deriyi de sarıya boyatmasaydı diyoruz kendisi için.

Dünya Kupası'na bağlantıyı yapmışken, komşunun orta sahadaki oyun kurucusu Georgios Karagounis'ten de bahsedelim biraz. Aslında serinin bu parçasını yazmaya, dün akşam oynana Arjantin-Yunanistan maçında Karagounis'i bir kez gördükten sonra karar verdim. "Tam da bizim seriye göre bir tipi var" dedim ve işe koyuldum. Takım arkadaşı Georgios Samaras da bu listeye girecek kalibrededir ama yelkengillerden Karagounis'in yeri ayrı.

Komşudan Afrika'ya geçelim. Gana milli takımı iyi bir performans sergiliyor bu Dünya Kupası'nda. Hoş, defansif orta saha oyuncuları Sulley Muntari çok fazla oynama şansı bulamadı ama eminim ki o da yeterli fırsatı bulursa bu tiple çok iyi iş çıkarır. Şunun terli terli üzerinize koştuğunu düşünsenize.

Serinin son futbolcusu da Fildişi Sahili'nden. Geçen yaz Manchester City'e sürpriz bir transfer yapan Kolo Toure de görüntüsüyle insanın içine su serpenlerden. Mevkisinin defans oluşu bir tesadüf olamaz herhalde.

22 Haziran 2010 Salı

Martin Palermo / Gole Devam...

Diego Armando Maradona'yı Dünya Kupası'na taşıyan isimlerdendi Martin Palermo. Bu gece, futbol kariyerinin ilk Dünya Kupası maçına da Maradona sayesinde çıktı. Kariyerinin ilk Dünya Kupası golünü atarak, hocasına selam çaktı. Penaltı olmadığı sürece sorun yok. Palermo halen daha gol atmaya devam ediyor.

20 Haziran 2010 Pazar

Giderayak Çuvallamanın Böylesi

Fransa Milli Takımı, 2010 Dünya Kupası'na katılırken de kupa sırasında da enteresan şeyler yaşıyor. Adamların üzerinde zaten yıllardır garip bir lanet var. Kimine göre bu lanetin adı şanssızlık, çoğuna göre de Domenech. Futbolcular da sorunun Domenech olduğunu düşünen taraftalar ve bu düşüncelerini de açık etmekten geri kalmıyorlar.

Son olarak Nikolas Anelka, teknik direktörüne "o... ç...." diye küfrederek, zaten ateşlenmiş olan fitile benzinle girişmiş oldu. Sonucunda da kamptan kovuldu ve milli takım dışında bırakıldı. Arkadaşları ise durumdan hoşnut değil tabii ki. Kaptan Patrice Evra, idmanda arkadaşlarını etrafına topladı ve aralarında geçen konuşmanın ardından tüm takım idmanı terketti. Domenech ise tüm bu olan biteni izlemekle yetindi. Zaten elinden ne gelebilir ki? Muhtemelen takım, kendi arasında Domenech'e rağmen son grup maçında ölümüne mücadele edip galibiyet alma üzerine yemin etmiştir. Son maçta çok hırslı bir Fransa göreceğiz sahada.

Raymond Domenech ise otursun ve bu duruma nasıl geldiğini düşünsün. Onuru olan bir insanın kaldıramayacağı bir sahne. Zaten uzun süredir herkesin şamaroğlanı olmuş durumda. Halen görevi bırakamamasının ne gibi bir yüzsüzlüğün ürünü olduğunu merak ediyorum. Hoş, bu turnuvadan sonra artık Fransa milli takımının teknik direktörü olarak görev yapmayacak ama giderayak bu yaşananlar onun açısından gerçekten fazlasıyla acı.

19 Haziran 2010 Cumartesi

Beşiktaş 2010-2011 Sezonu Beyaz Forma



Ricardo Quaresma'nın gelişiyle birlikte Beşiktaş'ın önümüzdeki sezon giyeceği düz beyaz forma da tanıtılmış oldu.

Formayı incelediğimizde, taraftarın senelerdir anlatmaya çalıştığı şeylerin bu sene neredeyse eksiksiz olarak yerine getirildiğini görüyoruz. Zaten çok zor şeyler de değil. Tamamen sadelikten yana istekler vardı. Üstte düz beyaz forma (kartal kabartmalı), altta siyah şort ve beyaz çoraplar.

Formayı Quaresma'nın tanıtmış olması da ayrı bir güzellik.

18 Haziran 2010 Cuma

Jerko Leko Bucaspor'da

Süper Lig'in yeni kulüplerinden Bucaspor, özellikle yabancı transferinde hızlı gidiyor. Önce Portekiz asıllı Angolalı kaleci Fernandes, ardından Metz'ten Victor Mendy ve bugün de ünlü Hırvat oyuncu Jerko Leko transfer edildi.

Özellikle Leko, çok iddialı bir transfer. Ayrıca rahatlıkla söylenebilir ki, lige yeni çıkmış bir takım için bir başarı. Ayrıca henüz kontenjan açık. Şu ana kadar yapılan iyi transferler, bundan sonrası için de ufaktan fikir veriyor. Aynı başarıyı yerli transferde de göstermeliler artık. Şu ana kadar gösterdiklerini söylemek iyimserlik olur.

Bir de Bülent Uygun faktörü var tabii. İnsanın içi bu noktada doğal olarak kararıyor.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Angelov Karabükspor'da

Kardemir Karabükspor, bugün de Denizlispor'un Bulgar santrforu Emile Angelov ile sözleşme imzaladı. Lige yeni çıkan bir takım için iyi bir transfer daha. Aynı Tozo transferi gibi. Sırada Beto varmış gelen haberlere göre. Forvette Emenike-Angelov-Beto arasında nasıl bir seçim yapılacağını merak etmemek mümkün değil.

Ancak dikkat çeken en önemli nokta, takımın yaş ortalaması. Geçen sezon da genelde 26-34 yaş arasında oyuncularla mücadele etmişlerdi. Bu sezon yapılan transferlere bakıyoruz. Tozo 30 yaşında. Fatih Ceylan 30 yaşında. Ragıp Başdağ 33 yaşında. Vjekoslav Tomic 27 yaşında. Bugün sözleşme imzalayan Angelov da 30 civarı. İlginç bir strateji izleniyor. Tecrübe ile lige tutunmanın peşinde olacak Karabükspor bu sezon. Geçen sezonun en çok katkı yapan oyuncularından 26 yaşındaki Sertan Vardar'ın gönderildiğine dair haberler var. Ki umarım doğru değildir. Aynı şekilde Hassan Wasswa da gönderilecek gibi.

Eğer Karabükspor bu sezon lige tutunabilirse, önümüzdeki yıldan itibaren genç oyunculara yatırım yapacaktır. Yapmalıdır da. Bugüne kadar türk futboluna Hakan Ünsal, Vedat İnceefe, İbrahim Üzülmez, Burak Özsaraç ve İbrahim Kaş gibi isimleri sunan Karabükspor, yatırım yapacağı genç oyuncularla yeni yüzlere de fırsat tanımalıdır.

15 Haziran 2010 Salı

Sıra Geldi Diğer Kanada

Blogu az çok da olsa takip edenler bilir, bizim blogun duyumculukla vesaireyle bir ilgisi yoktur. Bu zamana kadar böyle bir şey de yapmamışızdır. Bundan sonra da tabii böyle bir iddiası olmayacaktır. Ancak dün öyle bir haber geldi ki, yazmadan edemeyeceğime karar verdim.

Haber, Beşiktaş'ın yapacağı yeni bir transfer üzerine. Bursasporlu bir futbolcudan dolaylı olarak gelen bir bilgiye göre, Ozan İpek çok büyük bir ihtimalle önümüzdeki sezon Beşiktaş forması giyecek. Son zamanlarda basına yansıyan transfer haberleri de bu olasılığı güçlü bir hale getiriyor. Yanında belki bir futbolcu daha olabilir. Ancak bizim bildiğimiz, Ozan İpek konusunda şu anda kulüpler ve futbolcu arasında "sözlü" de olsa bir anlaşma mevcut. Eğer gerçekleşirse, şüphesiz ki yararlı bir transfer olacaktır Beşiktaş için. Bir kanat Quaresma ile sağlama alınmışken, diğer kanat için Ozan İpek ismi, en iyi yerli alternatiflerdendir. Ben, takımım Galatasaray'a isterdim Ozan İpek gibi bir futbolcuyu.

Bize gelen haber bu şekilde. Tabii ki, Türkiye'de yaşadığımızı ve her an her şeyin değişebileceğini de hatırlatmak istiyorum. Neticede geçen sezon bir Mehmet Topuz olayı yaşadık. Her şey bir saatte terse dönebiliyor. Yine de dediğim gibi, durum "şimdilik" bu şekilde. Eğer gerçekleşirse, umuyorum ki faydalı olur Ozan İpek Beşiktaş'a.

14 Haziran 2010 Pazartesi

Sen İnsansan Bizdekiler Ne? Vol.3 / Mesut Özil

Dün, Avustralya karşısında Alman milli takımının orta sahasını tek başına yönetti. Ballack'ın sakatlığı sebebiyle ortaya çıkan lider oyuncu eksikliğini büyük bir başarıyla giderdi. Çok yaklaşmasına rağmen golü bulamadı ancak gerek oyunu domine etmesi, gerek verdiği gol paslarıyla farkını ortaya koydu.

Biz mi? Biz böylelerini avcumuzdan kaçırmaya devam ededuralım. Daha çok bakarız gıptayla.

11 Haziran 2010 Cuma

Başlıyor!

Nihayet başlıyor. Umarız ki bol gollü ve zevkli mücadelelere sahne olan bir Dünya Kupası olur. Maç kaçırmamaya çalışacağız. Açılış maçı saat 17:00'da evsahibi Güney Afrika ve Meksika arasında. Diğer karşılaşma ise saat 21:30'da Uruguay ve Fransa arasında oynanacak. Bu arada unutmadan, maçlar TRT'de.

10 Haziran 2010 Perşembe

Miroslav Stoch Fenerbahçe'de

Okuyan varsa hatırlayabilir, bizim blogda Unutulmayan Transfer Kapışmaları diye henüz 2 adet post içeren bir seriye başlamıştık zamanında. Tarık Daşgün ve Hasan Vezir transferlerine değinmiş, ardından çok vakit bulamamıştık diğerlerini irdelemeye. İşte bugün bu seriye eklenebilecek yeni bir transfer gerçekleşti.

Yaklaşık 1 aydır Galatasaray tarafından transfer edilmek için uğraşılan Miroslav Stoch, iki günlük bir operasyonun ardından Fenerbahçe'ye transfer oldu. Kim bilir? Belki de 2 günlük bir operasyon değildi ancak basına bu kadarı yansıdı. Bu arada basına yansıma demişken, Galatasaray'ın da son iki sezondur yaptığı flaş transferleri basına yansıtmadan yaptığını, ancak ne var ki Haldun Üstünel'in yetkileri kısıtlandıktan sonra özellikle Stoch transferinde basına çok fena halde bilgi sızdığını gördük. Ve tabii ki bu durumun Galatasaray'a yaramadığını da.

Neyse, konu tabii ki Galatasaray değil. Stoch'un Fenerbahçe'ye transferi. Bana göre son yıllarda yaptığı en akıllı transferi yapmıştır Fenerbahçe. Bu adamın Avrupa'da bir piyasası olacaktır muhakkak. Eğer çok çok uçuk bir rakam verilmediyse, muhtemelen güzel de kar bırakarak satılabilir. Henüz 21 yaşında. Adamı uzun uzun anlatmayacağım. Zaten diğer bloglarda neredeyse iç organlarına kadar ayrıntı içeren fevkalade incelemeler yapmış arkadaşlar.

Fenerbahçe, geçen sezon büyük sıkıntı çektiği kanatlarına bir takviye yapmış oldu bugün Stoch ile. Bir kanat transferi daha gelirse oldukça rahatlayacaklar. Ayrıca bu transferin bir diğer anlamlı yanı da son yıllarda Avrupalı oyuncu konusunda yaşanan hüsranlara bir son verilebilme ihtimali. Yüksek ihtimalle Stoch verimli olacak ve Fenerbahçe'nin Avrupa piyasasına daha bir istekle girmesini sağlayacaktır.

Sözün özü, iyi transfer yaptı sarı lacivertliler. Galatasaray da halen 3'ün 5'in hesabını yapadursun.

7 Haziran 2010 Pazartesi

TurkStaff.com Dünya Kupası Yarışması


TurkStaff.com sitesindeki arkadaşlar, Dünya Kupası yaklaşırken bir yarışma organize etmişler. Bu bir tahmin yarışması. Kazananlara da t-shirt, bileklik gibi hediyeler vereceklermiş. Bir yandan maçları keyifle izlerken bir yandan da tahminlerinizle kazanmak istiyorsanız, sizi şöyle alalım:

TurkStaff.com Dünya Kupası Tahmin Yarışması

4 Haziran 2010 Cuma

Tozo Kardemir Karabükspor'da

Kardemir Karabükspor, bugün Gençlerbirliği'nin Brezilyalı orta saha oyuncusu Tozo, yani Mariel Everton Cosma Da Silva ile sözleşme imzaladı. Ligin iyi orta saha oyuncularından birisi Tozo. Ayrıca Karabükspor gibi lige yeni çıkan bir takım için biçilmiş kaftan diyebiliriz. Ki eğer uyum sağlarsa ne derece katkı yapacağını hep beraber izleyeceğiz.

Ruh Aranıyor / Mustafa Denizli İle Beşiktaş'ın Yolları Ayrıldı

Günlerdir konuşuluyordu. Bugün Yıldırım Demirören, Mustafa Denizli ile birlikte açıkladı. Hocanın sağlık sorunları nedeniyle Beşiktaş teknik direktörlüğü görevinden ayrıldığı açıklandı.

Yarından itibaren 6 teknik direktörle görüşmelere başlanacakmış. Basında en çok öne çıkan isim Bernd Schuster. Bence Beşiktaş, teknik direktör konusunda en büyük hatayı Tigana'yı kovarak yapmıştı. Tigana tam Beşiktaş'a göre bir teknik direktördü. Yeterli zamana sahip olsaydı eminim ki kulüpte efsaneleşmiş isimlerin arasına girecekti. Şimdi o ruhu taşıyan bir başka teknik adam bulmak zorundalar. Peki Schuster bu özellikleri ne ölçüde taşıyor? Futbolculuğundaki isyankar yapısını düşününce neden olmasın diyebiliriz. Önümüzdeki günler çok hareketli geçecek belli ki. Umuyoruz ki kendileri için en iyisini bulurlar.

3 Haziran 2010 Perşembe

Rafa Gitti Gider


Liverpool ile Rafael Benitez'in yolları nihayet resmi olarak ayrılmış. Bir ara iyiydi hoştu ama artık Liverpool'un üzerine tüm ağırlığıyla çökmüştü.

Kulüp, onun etkisiyle bir türlü potansiyeline ulaşamıyordu. Kadro sıradanlaşıyordu. Alternatif üretilemiyordu. Zaman zaman taktik harikalar yaratsa da bir türlü devamlılık sağlanamıyordu.

Şimdi yerine kimin geleceğini merakla bekliyoruz ve kısa bir süre sonra hep birlikte göreceğiz. Liverpool'un işi çok kolay olmayacak. Yapılması ve düzeltilmesi gereken çok fazla şey var. Rafa da muhtemelen bizim büyüklerimiz de dahil olmak üzere başta Milan ve daha birçok takımla anılacaktır.

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails