Gol atmadan dönmek hiç iyi olmadı. 2-0'a üzülmemek elde değil ancak 1-0 da iyi bir sonuç değildi Trabzonspor için. Sahadaki futbol dengeli sayılabilirdi oysa.
Trabzonspor, maça heyecanlı ve tutuk başladı. İlk 25 dakika üç tane pası üst üste yapamadı bordo mavililer. Buna karşın Benfica bu dakikalarda gol bulamadıysa, bu da onların yetersizliğindendi. Aslına bakarsanız, Benfica'nın da bu maç için çok hazır olduğu söylenemez. Savunmanın lideri rolündeki Luisao ve sol bek Emerson'a duacıdırlar herhalde. Bugün, bu ikilinin çok kritik müdahaleleri olmasa belki de Trabzonspor avantajı kendisine geçiren golü bulabilirdi.
İlk 25 dakikada rezil bir görüntü veren Trabzonspor, bu dakikanın ardından dengeyi kurdu. Zaman zaman rakip kaleye tehlikeli ataklar düzenledi. Bir an umutlandırdı. İkinci yarının başları da iyiydi ancak 60. dakikanın ardından oyunun tüm kontrolü ev sahibine geçti. İlk 25 dakikadaki Trabzonspor adeta geri geldi. İkinci yarıdaki erken düşüşte, Zokora'nın top alamamasının da payı büyüktü. Tüm yük Colman'a bindi diyebiliriz. Ki Colman da öyle çok süper fizik kondisyona sahip bir oyuncu değildir. Bugünkü ekstra yük, onu 60'ta oyundan düşürdü. Zokora'nın neden bu kadar pasif kaldığını anlayamadım. Artık Trabzonlu oyuncular mı ona vebalı muamelesi yaptı yoksa kendisi bunalıma girip yalnız kalabileceği ortamlar mı aradı bilmiyorum ama bu tecrübedeki bir oyuncunun daha fazla sorumluluk alması ve hatta takımın saha içindeki lideri, organizatörü olması şart.
Hazır Zokora'dan bahsetmişken, Trabzon'un diğer yenilerini de irdeleyelim. Benim bugün takımda en çok beğendiğim iki isim, Paolo Henrique ve Adrian Mierzejewski oldu. Bu ikili gerçekten harika transferler. Ancak şu da bir gerçek ki Adrian'ın oynadığı takımda Alanzinho ancak yedek olur. Bu iki futbolcunun sahada bir arada olması hakikaten anlamsız. Alanzinho bu dakikadan sonra Adrian'ın iyi bir yedeğidir olsa olsa. Polonyalı futbolcu uyum sağladıkça çok yararlı olacak. Ancak Trabzon'un bir sağ açığa ihtiyacı var. Bu eksiği kendi içlerinden mi çözerler yoksa transfer mi olur (sanmam) bilmiyorum ama bir sağ açık/sağ forvet şart. Diğer bir yeni transfer Celutska da yararlı bir transfer olacağına dair sinyaller verdi. Ancak sağ ayaklı bir stoperi sol bek oynatırsanız tabii ki oradan fazla hücuma kalkamazsınız. Muhtemelen Piotr Brozek tam olarak hazır olmadığı için böyle bir yol izlendi. Tabii yedek sol bek Ferhat'ın da böyle bir durumda dahi düşünülmüyor oluşu, oyuncu açısından çok acı.
Takımın en zayıf halkası Serkan Balcı'ydı. Serkan kesinlikle hazır değil. Şike soruşturmasında bir sonraki dalgada isminin geçmesinden midir yoksa başka bir sebebi mi var bilmiyorum ama iyi hazırlanamamış. İlk yarıda çok top kaybetti. Rakiple fizik mücadelelere giremedi. Girse de kaybetti ve ikinci yarıda da hakemin insafı sayesinde ceza sahası içinde elle oynadığı top görmezden gelindi. Serkan böyle devam edecekse işi çok zor. Burak Yılmaz ise bildiğimiz Burak Yılmaz. Bu sene de en güvenilir oyunculardan biri olacak Trabzon adına.
Sonuç olarak, Zokora uyum sağlayıp sorumluluk alana kadar bu takımda Selçuk çok aranır. Umut Bulut da aynı şekilde çok aranır. Jaja'nın eksikliği hissedilmez. Paolo Henrique mükemmel bir transfer. Adrian da ilerleyen haftalarda çok faydalı olacak. Trabzonspor iyi bir takım olacak. Uyum tam olarak sağlanırsa geçen senekinden dahi iyi olabilirler. Göreceğiz. Tur şansına gelince, çok zor olduğu kesin. Rövanş Trabzon'da olsaydı imkansız derdim ancak İstanbul'da oynanacakmış. Eğer olursa bu sayede olabilir belki...
1 yorum:
Trabzonspor sezonu yeni açmis gibi oynadi.Colman ve Zokora orta sahada kayip olunca Trabzonspor pas yapmadi.
Bende senin gibi yeni oyunculari çok begendim.
Adrian ben topcuyum diye bagiriyor.Celutska sol bekde hücüma çikmasada kumasinin iyi oldugu belli oluyor.
Henrique hem kuvvetli hemde topu iyi kullaniyor Tranzona buyuk katki saglayacakdir.
senol hoca merkeze ve sag beke bir çare bulursa Ligde is yapan bir takim olacaklardir .
Yorum Gönder