Skora bakıp aldanmayın. Maçın hakkı asla bu skor değildi. Zaten gollerin dakikaları da bu durumu yeterince ele veriyor. Benim için Karabükspor'un 3-0 yenilmesinden çok, Trabzonsporlu futbolcuların kötü niyetli ve rakibi sakatlamaya yönelik müdahaleleri hayal kırıklığı yaratan unsurların başında geldi.
Trabzonspor, yeterince pozisyon bulamadı aslında. 65-70. dakikadan itibaren önemli pozisyonlar yakaladılar ancak Karabükspor kalecisi Tomic, gole kadar harika bir maç çıkardı. Zaten sezon başından bu yana da Karabükspor'la ilgili yazılarımızda Tomic'in iyi bir kaleci olduğunu dile getiriyoruz. Karabükspor, yabancı kaleci transferi nasıl yapılırın cevabını veriyor Tomic'le. Aslında boyu posu çok fazla dikkat çekici değil. Öyle kedi kaleci gibi bir hali de yok ancak yan toplarda etkili. Cepheden gelen toplarda dikkatli ve iyi yer tutuyor. Balkanlardan iyi kaleci çıkar genellemesinin bir örneği Tomic. Bu arada Trabzon'un ilk golünden birkaç dakika önce Birol Hikmet'le yaşadıkları gerilimli diyalog dikkat çekiciydi.
Karabükspor için maçın kırılma anı pek tabii ki ligin en keskin renklerinden Emmanuel Emenike'nin sakatlanıp çıkması oldu. Emenike, maçın başında birkaç pozisyonda aldığı toplarla tehlikeli olup Trabzon kalesini zorlayacağını belli etmişti. Ancak özellikle kendisini sakatlayan Giray'ın da boş durmadığını belirtmek lazım. Açık söylemek gerekirse Giray'ın bugün Emenike'yi bilerek sakatladığını düşünüyorum. Nijeryalının sakatlandığı pozisyonu dikkatle izleyenler görecektir. Karabükspor yarı sahasında topu alan Emenike, Giray'ın ağırlığından faydalanarak topu yanından atıyor ve geçiyor. Ancak Giray, Emenike geçer geçmez bilerek ve isteyerek rakibinin ayak bileğine doğru yuvarlanarak düşüyor. Doğal olarak da Emenike sakatlanıyor. Neyseki çok önemli bir şeyi yokmuş. Ucuz atlatmış diyebilirim. Giray gibi kasaplar oldukça bu ligden fazla da bir şey beklemememiz gerektiğini bugün bir kez daha görmüş olduk böylece. Beni üzen şeyse, Şenol Güneş gibi düzgün ve ahlaklı bir insanın bu futbolcu müsveddesine göz yumması... Burada hayal kırıklığım tavan yaptı işte. Zaten maç boyunca Trabzonsporlu oyuncular (Giray, Egemen ve Engin Baytar başta olmak üzere) kasti tekmelerle rakibi yıldırmak ve sakatlamak amacıyla oynadılar. Yakışmıyor... Bu sezon şampiyon olmayı (şu ana kadar oynadıkları futbolla) sonuna kadar hak ettiklerini düşündüğüm ve özellikle Şenol Güneş gibi bir karakteri barındırdığı için sempati beslediğim Trabzonspor'a bu ucuz ayak oyunları yakışmadı.
Maçta golün geleceği aslında epey belli etmişti kendisini. Bunu muhtemelen Karabükspor teknik direktörü Yücel İldiz de görmüştür. Ancak takımda çok fazla eksik olması, ve önemli oyuncuların maçta sakatlanarak oyunu terk etmesi, zaten kadro alternatifi sıkıntısı çeken Yücel İldiz'in istediği önlemleri alamamasını sağladı. Özellikle 70'ten sonra oyundan düşen Karabükspor orta sahası Trabzonsporlu oyuncular tarafından kolaylıkla geçilir oldu. İleride top tutan Emenike gibi bir oyuncu da olmayınca Trabzonspor savunmasına atılan her top duvara çarpar gibi geri döndü. Malum, İlhan Parlak'ın futbolculuğu pek de parlak değil. Bu noktada kaleci Tomic direnirken, maçın bitimine 8 dakika kala şanssız bir golü ağlarında gördü. Kendi kalesine golü atan Engin Aktürk için de üzülmedim desem yalan olur. Geçen sezon Karabükspor'un elde ettiği başarıda pay sahibi bir futbolcudur Engin. Ve bence bu sezon da sağ bekte Kerim Zengin oynayacağına o oynamalıdır ancak 40 yılda bir şans bulduğunda da başına böyle bir talihsizlik gelmesi iyi olmadı.
Devre arası iki takıma da yarayacaktır. Trabzonsporlu futbolcular gösterdikleri eforun ardından dinlenme fırsatı bulacaklar. Karabükspor da sakatların (özellikle Cernat ve Şenol'un) iyileşmesiyle ikinci yarıya daha bir tazelenmiş olarak girecektir. Tabii transfer şart. İlhan'la Ferdi'yle olacak iş değil. Bunu bugün bir kez daha gördük. İlk yarının bitiminde 24 puan güzel bir rakam Karabükspor için. İkinci yarı neler olacağını hep beraber göreceğiz.
Trabzonspor, yeterince pozisyon bulamadı aslında. 65-70. dakikadan itibaren önemli pozisyonlar yakaladılar ancak Karabükspor kalecisi Tomic, gole kadar harika bir maç çıkardı. Zaten sezon başından bu yana da Karabükspor'la ilgili yazılarımızda Tomic'in iyi bir kaleci olduğunu dile getiriyoruz. Karabükspor, yabancı kaleci transferi nasıl yapılırın cevabını veriyor Tomic'le. Aslında boyu posu çok fazla dikkat çekici değil. Öyle kedi kaleci gibi bir hali de yok ancak yan toplarda etkili. Cepheden gelen toplarda dikkatli ve iyi yer tutuyor. Balkanlardan iyi kaleci çıkar genellemesinin bir örneği Tomic. Bu arada Trabzon'un ilk golünden birkaç dakika önce Birol Hikmet'le yaşadıkları gerilimli diyalog dikkat çekiciydi.
Karabükspor için maçın kırılma anı pek tabii ki ligin en keskin renklerinden Emmanuel Emenike'nin sakatlanıp çıkması oldu. Emenike, maçın başında birkaç pozisyonda aldığı toplarla tehlikeli olup Trabzon kalesini zorlayacağını belli etmişti. Ancak özellikle kendisini sakatlayan Giray'ın da boş durmadığını belirtmek lazım. Açık söylemek gerekirse Giray'ın bugün Emenike'yi bilerek sakatladığını düşünüyorum. Nijeryalının sakatlandığı pozisyonu dikkatle izleyenler görecektir. Karabükspor yarı sahasında topu alan Emenike, Giray'ın ağırlığından faydalanarak topu yanından atıyor ve geçiyor. Ancak Giray, Emenike geçer geçmez bilerek ve isteyerek rakibinin ayak bileğine doğru yuvarlanarak düşüyor. Doğal olarak da Emenike sakatlanıyor. Neyseki çok önemli bir şeyi yokmuş. Ucuz atlatmış diyebilirim. Giray gibi kasaplar oldukça bu ligden fazla da bir şey beklemememiz gerektiğini bugün bir kez daha görmüş olduk böylece. Beni üzen şeyse, Şenol Güneş gibi düzgün ve ahlaklı bir insanın bu futbolcu müsveddesine göz yumması... Burada hayal kırıklığım tavan yaptı işte. Zaten maç boyunca Trabzonsporlu oyuncular (Giray, Egemen ve Engin Baytar başta olmak üzere) kasti tekmelerle rakibi yıldırmak ve sakatlamak amacıyla oynadılar. Yakışmıyor... Bu sezon şampiyon olmayı (şu ana kadar oynadıkları futbolla) sonuna kadar hak ettiklerini düşündüğüm ve özellikle Şenol Güneş gibi bir karakteri barındırdığı için sempati beslediğim Trabzonspor'a bu ucuz ayak oyunları yakışmadı.
Maçta golün geleceği aslında epey belli etmişti kendisini. Bunu muhtemelen Karabükspor teknik direktörü Yücel İldiz de görmüştür. Ancak takımda çok fazla eksik olması, ve önemli oyuncuların maçta sakatlanarak oyunu terk etmesi, zaten kadro alternatifi sıkıntısı çeken Yücel İldiz'in istediği önlemleri alamamasını sağladı. Özellikle 70'ten sonra oyundan düşen Karabükspor orta sahası Trabzonsporlu oyuncular tarafından kolaylıkla geçilir oldu. İleride top tutan Emenike gibi bir oyuncu da olmayınca Trabzonspor savunmasına atılan her top duvara çarpar gibi geri döndü. Malum, İlhan Parlak'ın futbolculuğu pek de parlak değil. Bu noktada kaleci Tomic direnirken, maçın bitimine 8 dakika kala şanssız bir golü ağlarında gördü. Kendi kalesine golü atan Engin Aktürk için de üzülmedim desem yalan olur. Geçen sezon Karabükspor'un elde ettiği başarıda pay sahibi bir futbolcudur Engin. Ve bence bu sezon da sağ bekte Kerim Zengin oynayacağına o oynamalıdır ancak 40 yılda bir şans bulduğunda da başına böyle bir talihsizlik gelmesi iyi olmadı.
Devre arası iki takıma da yarayacaktır. Trabzonsporlu futbolcular gösterdikleri eforun ardından dinlenme fırsatı bulacaklar. Karabükspor da sakatların (özellikle Cernat ve Şenol'un) iyileşmesiyle ikinci yarıya daha bir tazelenmiş olarak girecektir. Tabii transfer şart. İlhan'la Ferdi'yle olacak iş değil. Bunu bugün bir kez daha gördük. İlk yarının bitiminde 24 puan güzel bir rakam Karabükspor için. İkinci yarı neler olacağını hep beraber göreceğiz.
9 yorum:
Hazımsızlık olur da bu kadar mı olur. macı nerenle izledin acaba? yok sert oynamışlar yok giray kasapmış.
Mac her şekilde trabzonun hakkıydı.
Kabul et bu sene Trabzon herkesi eze eze ŞAMPİYON
@Galeni
:) Yorumunu okuyunca şaşırmıyor insan. Maçı gözümle izledim. Yoksa şüphen mi var :))
Trabzon'un şampiyonluğu ne derece hak ettiği hakkında yorumum da yazıda mevcut. Nerenle okudun? (bu tabiri sevdiğini düşünüyorum)
Evet, Giray kasaptır. Emenike'yi sakatladığı pozisyonu istediğiniz açıdan, istediğiniz kadar izleyin. Müdahelenin kasti olduğunu görmemek için kör ya da kötü niyetli olmak lazım.
Trabzonspor'u oldum olası sevmişimdir. Halen daha severim. Ve Trabzonspor'un asıl sorunu, bu kulübü Türkiye'ye karşı antipatik gösteren nedir biliyor musun Galeni? Sen ve senin gibi taraftarlarıdır. En kolay maçta bile takımı strese sokacak atmosferi özenle yaratabiliyorsunuz. Yeter ki gol geciksin. Hemen homurdanmalar başlar. Şenol Hoca'ya bile kulp taktınız ilk geldiğinde. Ama o hepinizi susturmayı bildi. Burak Yılmaz'ı, Umut'u, Selçuk'u hep astınız. Hepsi laflarınızı size yedirdi. Takımını bu kadar baltalayan taraftar az bulunur. Umarım size rağmen şampiyon olurlar. Ama işte sizde utanacak yüz nerede?
Baltalar elimizde başlığını yazıp, altına sadece Giray'ın Emenike'yi sakatladığı pozisyonu koyabilmek içeriğin zenginliği açısından bizleri fikir sahibi yapabiliyor...
Ki o pozisyonda bende Giray'ın faul için gittiğini düşünüyorum ama maçı seyrettiyseniz görmüşsünüzdür, Hakan'ın cezayayı üzerinde Cale'ye bir müdahalesi var bu iki pozisyonu bir karşılaştırın hangisinin daha ağır olduğunu buraya yazarsanız sevinirim...
@Beytullah B
Evet, o pozisyonda da sert bir müdahele vardı. Cale'nin diz kapağına bir müdahele vardı hatta yanlış hatırlamıyorsam.
Ancak bu örnek, benim bu yazıyı yazarken yanlış temeller üzerinden gittiğim anlamına gelmez. Başka bir örnek gösteremezsiniz çünkü. Ben burada bir Karabüklü olarak yazıyorum yazıyı. Aynı Hakan'a maçın başlarında yapılan gaddarca faul, Emenike haricinde Hakan'ın sakatlanarak çıkması, Murat Selvi'nin yine sert bir faul sonrası sakatlanarak çıkması... Tüm bu sertlik içinde Karabüksporlu oyuncular da mecburen sert oynayaibilirler. Ne bekliyoruz ki başka?
Bunların hiçbirine değinmedim zaten. Sırf Engin Baytar'ın maç boyunca yaptıklarını yazsam bitiremezdim herhalde. İlk yarı bitince hakeme yaptığını görmüşsünüzdür. Peki burada atılmaması gerektiğini söyleyebilir misiniz? Vurgulamak istediğim, Trabzonlu futbolcuların maç boyunca art niyetli oynadığıydı. Ve halen bunu düşünüyorum.
Engin konusunda hak veririm devre arasında yaptığı hareket 2.sarıdan kırmızıdır...
Ama şunu unutmamak lazım bir taraf oynamaya çalışıyor diğer taraf oynatmamaya...
Cale'nin pozisyonu bir müdahale değildi, mutlaka futbol topunu ekran haricinde de görmüşlüğünüz, sahalarda yer almışlığınız vardır...
O pozisyon futbolcunun bir sezonuna mal olabilecek bir pozisyondur...
Oynamaya çalışan takım, sürekli zaman çalmaya çalışan takımlar karşısında sinirlenebiliyor...
Doğru mu tabi değil, ama biraz da oynamaya çalışılsa olmaz mı...
Şöyle düşünün siz bir firmada çalışıyorsunuz iki kişi bir göreve adaysınız...
Siz işinizi yapmaya çalışıyorsunuz, diğer aday da devamlı sizi bozmaya tahrik etmeye çalışıyor...
Normal değil mi sinirlenmeniz...
Yine diyorum doğru değil ama önce insanız...
Bir de Galatasaray'dan fazla gol atmış bir takım Karabük...
Ama gel gelelim 90 dakika 1,5 pozisyonu, 3 atak girişimi var...
Ligde yaptığı faulden ötürü en az kart gören takım Trabzonspor'dur.
Karabük'ü Erdoğan lı zamanlardan beri takip ederim hep Süper Lig'de olmasını istediğim bir takımdır...
Ve İNŞALLAH Mayıs ayında kutlamalar için orda olacağım...
Selamlar...
@ Beytullah B
Öncelikle sağduyulu bakış açınızdan dolayı teşekkür ediyorum.
Onun dışında size katıldığım nokta, Trabzonsporlu futbolcuların bazı hareketleri sinirle yaptıkları gerçeğidir. Evet, sinirlendiler ancak bu sinirin sebebi bence Karabük'ün oynatmama çabası değildi. Trabzon'a karşı kapanan, vakit geçirmeye çalışan takımlar daha önceki rakipleriydi daha çok. Ancak dikkat ederseniz, Trabzon'un bu takımlara karşı erken gol bularak sonuca gittiğini hatırlarsınız. Karabük'e karşı bu olmadı. Emenike çıkana kadar Karabük'ün 4-5 kez tehlikeli şekilde Trabzon ceza sahasına geldiğini, ve bu ataklarda da gerek şanssızlıktan, gerek beceriksizlikten gerekse de kaleci Onur'u geçememelerinden dolayı sonuç alamadıklarını görüyoruz. Yani Karabük, Trabzon'a karşı asla diğer Anadolu takımları gibi mahkum oynama, zamandan çalma işlerine girişmedi. Zaten oyun karakterinde de bu yok. 4-1 yenildiğimiz Beşiktaş maçında da atak oynadık, diğer maçlarımızda da.
Ayrıca yukarıda da örneği var. Sakatlıktan dolayı dizinde sargıyla maça çıkabilmiş olan Hakan Özmert'e maçın hemen başında yapılan faul bile olağandışıydı aslında. Neyse, derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum. Benim Trabzonspor'la bir sorunum yok. Sadece bu tavrı yakıştıramadım. Ve umarım, sezonun son haftası güzel bir atmosferde karşılaşır iki takım. Ligde zaten Karadeniz takımı kalmamış. Bari mevcutlar birbirine girmesin :)
@ galeni
Bu agresif tavırlarınızı tribünde ya da tribün dışında gösteriyor musunuz? Bunun yanıtını oldum olası gördüm, izledim. Trabzon bu düşünce yapısıyla kaybetti bugüne kadar. Bundan sorna bu tavrınız eksik kalsın da şampiyon olun. İtirazım olmaz.
@Beytullah B
Karabükspor'un bu sezon rakibi oynatmamak için sahaya çıktığı bir maçı hatırlıyor musun? Ya da bir maçını izlediniz mi Karabükspor'un? Herhangi bir oyuncuya adam markajı uygulamadı Yücel Hoca, sürekli de golü düşündü. Futbolun olumlu yanlarını sergilemeye çalıştı takım.
Trabzon-KDÇ Karabük maçında gördüklerimiz oynatmamaya çalışan takımın Trabzonspor olduğu yönündeydi. Sistemli bir şekilde sert müdahaleler oluyordu sahada.Cale'nın pozisyonunu öne süreceksiniz. Evet, haklısınız bunu öner sürmekte fakat o pozisyon Karabüklü futbolcuların içinde bulunduğu tek pozisyondu çirkinlik adına. Bundan da başka bir çirkinlik oluşmadı.
Trabzonsporlu futbolculara değinmiyorum, onlar hiç sakatlama girişiminde bulunmadılar. Çok cici çocuklardı Cuma akşamı sahada izlediklerimiz.
Sert oynamadan sampiyon olunmuyor.. Yillarca gonullerin sampiyonu oldu Trabzonspor, ya da hakki yenerek elinden alindi sampiyonluk.. Artik sampiyon olma zamani.. Sertlikse sertlik, kasapliksa kasaplik, haksiz penalti ise haksiz penalti.. Ne gerekiyosa..
Ayrica Giray'in hareketi sakatlamaya yonelik bir hareket degildi.. O Giray'in her zamanki dengesizligi, baska birsey yok.. Bu dengesizlik cogu pozisyonda zaten hatayla veya kartla sonuclaniyor.. sakatlamak isteyen adam tekme atar, "bilegin ustune yuvarlanmak" suretiyle sakatlama olmaz..
@Muratanovic
İşte bu yoruma saygı duyuyorum. Evet, bu zamana kadar şampiyonluklarda sert oyun hep ön planda oldu. Yalan yok...
Giray'ın pozisyonunda da birbirimize katılmamamız normal. Yorum meselesidir. Sakatlama amacıyla yuvarlanma yanlış bir tabir olabilir. Orada faulun kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Dikkat ederseniz, vücudunu Emenike'nin ayaklarına doğru yönlendiriyor. Evet, sakatlama amacı olan o hareket yerine tekme atar. O pozisyonda amaç durdurmak belki. Ancak bu maçın genelinde gözlemlediğimiz dozajı aşan sertliklerin önüne geçmiyor.
Neyse, bir ayarı bulunur elbet. Fazla da tekrara düşmenin alemi yok. Ne demek istediğim açık...
Yorum Gönder