Bir dünya takım, sol beki sakatlandığında yerine koyacak sol ayaklı oyuncu bulamadığı için zaman zaman sol bekte sağ ayaklı oyuncu kullanmak zorunda kalırken, Bursaspor'da Ali Tandoğan'ın yokluğunda sağ bekte sol ayaklı Musatafa Keçeli'yi görmek gerçekten ilginç. Bugün milli takımda bile birkaç kez de olsa sol bekte Sabri Sarıoğlu'nu izledi bu ülkenin çocukları. Ancak bir süredir Bursaspor'un sağ bekinde solak Musatafa Keçeli var ve başarıyla da bu görevi yerine getiriyor.
Mustafa'yı en eski haliyle Denizlispor'dan hatırlarım. Orta halli bir sol açıktı. Bir Anadolu takımı için idare ediyordu. Oynadığı takım için vasat üstü bir tekniğe ancak ligdeki mücadele için de zayıf bir fiziğe sahipti. Denizlispor'da biraz ismini duyurduktan sonra Trabzonspor'a gitti. Kulübün de geçiş dönemlerine denk geldiği için çok fazla varlık gösteremedi ve Bursaspor'a transfer oldu. O gün bugündür taraftarın sevdiği isimler arasında. Geçen sene sol bek yokluğunda sol bek oynadı. Dedik ya, aslında sol açıktır. Ancak bir türlü kendi mevkisinde oynayamadı Mustafa. Bir sol bek oldu çıktı. Derken Gökçek Vederson'un transferiyle yedek kaldı. Kimi Bursaspor taraftarı halen daha aslında onun sol bek oynaması gerektiğini, Gökçek Vederson'un ondan bir fazlası olmadığını düşünür. Şimdilerde sakat olan Ali Tandoğan'ın yerine sağ bek oynuyor. Başarıyla da yerine getiriyor görevini. Tamam, çok ekstra bir performansı yok. Hatalar da yapıyor bazen. Ancak bir çizgisi var. Çok fazla parlamasa da, en azından sırıtmıyor orada. Yeri gelince ileri çıkıp sağ ayağıyla orta kesmeye de gayret ediyor. Ben böyle oyuncuyu seviyorum işte. Zamanında Emre Belözoğlu'nun, Galatasaray'da oynarken, o 3-2'lik meşhur Real Madrid maçının İspanya'daki rövanşında Casillas'la karşı karşıyayken top sağ ayağına geldi diye saçmalamasını asla unutamam mesela. O gün ona olan güvenim çok sarsılmıştı bu korkaklığı yüzünden. O yüzden Mustafa Keçeli'nin sağ bek mevkisine de uyum sağlamaya çalışıp yaptığı işin gereklerini yerine getirme gayretine çok büyük saygı duyuyorum.
Bu arada yaptığı işin gereklerini yerine getirmekten bahsetmişken, yine Bursaspor'da oynayan Leonel Nunez'den bahsetmemek olmaz. Bugün Glasgow Rangers maçı vardı Bursaspor'un. Leo, ne kalçasını kaldırabildi, ne belini döndürebildi. Bu nasıl bir kilo? Bu nasıl bir işine saygısızlık? Bu nasıl bir kendine haksızlık? Adam hareket edene kadar rakip defans yerleşiyor zaten. Sanki arkasından iki adam çekiyormuş gibi ağır çekim hareketler... Büyük şanssızlık Bursaspor adına... Oysa o da işinin gereğini yapıp her an hazır durumda olsa fena olmazdı hani.
Mustafa'yı en eski haliyle Denizlispor'dan hatırlarım. Orta halli bir sol açıktı. Bir Anadolu takımı için idare ediyordu. Oynadığı takım için vasat üstü bir tekniğe ancak ligdeki mücadele için de zayıf bir fiziğe sahipti. Denizlispor'da biraz ismini duyurduktan sonra Trabzonspor'a gitti. Kulübün de geçiş dönemlerine denk geldiği için çok fazla varlık gösteremedi ve Bursaspor'a transfer oldu. O gün bugündür taraftarın sevdiği isimler arasında. Geçen sene sol bek yokluğunda sol bek oynadı. Dedik ya, aslında sol açıktır. Ancak bir türlü kendi mevkisinde oynayamadı Mustafa. Bir sol bek oldu çıktı. Derken Gökçek Vederson'un transferiyle yedek kaldı. Kimi Bursaspor taraftarı halen daha aslında onun sol bek oynaması gerektiğini, Gökçek Vederson'un ondan bir fazlası olmadığını düşünür. Şimdilerde sakat olan Ali Tandoğan'ın yerine sağ bek oynuyor. Başarıyla da yerine getiriyor görevini. Tamam, çok ekstra bir performansı yok. Hatalar da yapıyor bazen. Ancak bir çizgisi var. Çok fazla parlamasa da, en azından sırıtmıyor orada. Yeri gelince ileri çıkıp sağ ayağıyla orta kesmeye de gayret ediyor. Ben böyle oyuncuyu seviyorum işte. Zamanında Emre Belözoğlu'nun, Galatasaray'da oynarken, o 3-2'lik meşhur Real Madrid maçının İspanya'daki rövanşında Casillas'la karşı karşıyayken top sağ ayağına geldi diye saçmalamasını asla unutamam mesela. O gün ona olan güvenim çok sarsılmıştı bu korkaklığı yüzünden. O yüzden Mustafa Keçeli'nin sağ bek mevkisine de uyum sağlamaya çalışıp yaptığı işin gereklerini yerine getirme gayretine çok büyük saygı duyuyorum.
Bu arada yaptığı işin gereklerini yerine getirmekten bahsetmişken, yine Bursaspor'da oynayan Leonel Nunez'den bahsetmemek olmaz. Bugün Glasgow Rangers maçı vardı Bursaspor'un. Leo, ne kalçasını kaldırabildi, ne belini döndürebildi. Bu nasıl bir kilo? Bu nasıl bir işine saygısızlık? Bu nasıl bir kendine haksızlık? Adam hareket edene kadar rakip defans yerleşiyor zaten. Sanki arkasından iki adam çekiyormuş gibi ağır çekim hareketler... Büyük şanssızlık Bursaspor adına... Oysa o da işinin gereğini yapıp her an hazır durumda olsa fena olmazdı hani.
0 yorum:
Yorum Gönder