Nedense Galatasaray'ın kazanacağından ilk kez bu kadar emindim bu sezon. Hoş, bu bile acı bir durum. Ne demek "ilk kez bu kadar emin olmak"? Bahsettiğimiz takım Galatasaray. Rakip ise lig sonuncusu Kasımpaşa. Normalde gözümüz kapalı Galatasaray'ın kazanacağını söyleyebilmemiz lazım ancak gelinen duruma bakın.Bugünkü galibiyetten emin olmamın sebebi, Yılmaz Vural'ın futbol anlayışı. Ne olursa olsun, oyunu çirkinleştirmeden, açık oynadı Kasımpaşa yine. Geçen sene başlarına Yılmaz Vural'ın geçtiği günden bu yana bu pozitif futbol anlayışıyla sahadalar zaten. Kapanmıyorlar. Golü düşünüyorlar. Hoş, bu sezon güçleri yetmiyor ve şu an sonuncular ama son haftalarda toparlama evresine de girdiler sayılır. Tek fark, bugün Galatasaray'ın Ayhan, Barış ve Lorik Cana'dan oluşan orta sahasını aşamamış olmaları. Özellikle Cana, bugün neredeyse tek başına tüm rakip atakları eriten isimdi. Ayhan'ın ise gününde olduğunu söyleyemeyiz ancak Barış'ın enerjisi o açığı da kapattı sayılır. Tabii bunda rakibin pek de dirençli olmamasının da katkısı var. O yüzden bunları bir ölçü olarak kabul etmesek daha doğru yaparız.
Galatasaray adına günün olumlu detayları, Sabri'nin en verimli olduğu yer olan sağ beke geçmesi ve Servet'in yokluğunda görev alan Gökhan Zan'ın iyi futbolu oldu. Sabri, tüm gollerde katkı sağladı. Gökhan ise sağlam olduğu sürece bu takımın ilk 11'inde oynar. Ama sorun sağlam kalması tabii. Yarın yine fizyoterapist eşliğinde çalışırsa kimse şaşırmaz. O yüzden onu yok farzediyoruz.
Kewell, takımın en iyilerindendi diyebiliriz. Bu sezon düşüş içinde aslında. Ancak oynadıkça kendine geliyor. O yaşta oyuncular için bu geç form tutma ve oynadıkça açılma olayı normal tabii. Yeter ki o da sakatlanmasın ve takımda yer bulmaya devam etsin.
Hagi, bugün yeni bir şey denedi. Maçın ikinci yarısında Insua'yı sol beke alırken, Hakan Balta'yı da orta üçlüye kaydırdı. Ki bunun karşılığını da bir gol olarak aldı. Golden önce Hakan Balta'nın Sabri'ye attığı ara pası çok güzeldi. Kim bilir, belki de Balta bu mevkide faydalı olabilir. Hoş, ben artık onun Galatasaray'daki misyonunu tamamlayanlar arasında olduğunu düşünüyorum ama şu an kadroda ve Hagi belli ki onu oynatacak. Bari en verimli olacağı yerde oynasın. Insua'yı da orada değerlendireblir bu arada. O kumaş onda fazlasıyla var. Tabii kiralık olmasına kafayı takmazsa...
Bu maçta kendinden en çok söz ettirenlerden birisi de Pino oldu. Ben kaç pozisyona girdiğini sayamadım. Bitiricilik konusunda sıkıntısı bariz. Vurması gereken yerde vurmuyor. Vurmaması gereken yerde vuruyor. Genel olarak böyle yani. Vurması gereken yerde doğru vuruşu bir kez yaptı. O da gol oldu zaten. Geri kalen pozisyonları kendisine televizyondan izletseniz çıldırır herhalde. Bir an önce oraya iyi bir transfer şart. Pino tek santforun arkasında daha faydalı olacak gibi.
Sonuç olarak, kesinlikle ölçü olmaması gereken bir maç izledik. Galatasaray kazandı. Moral açısından iyi oldu tabii. Son iki maçı da kazanarak en azından ilk yarıyı iyi bitirmek çok anlamlı olacak. Sonra devre arasında da neşter vurulur. Eksikler elden geldiğince kapatılmaya çalışılır. Ben, Hagi'ye güveniyorum. Zeki adamdır Hagi. Gereken yerlere gereken takviyeleri yaptıracaktır. Tek sorun, önyargıları. Onları da minimuma indirebilirse bir şeyleri yoluna koyma yoluna gidilebileceğine inanıyorum. Ama zamanla tabii...
0 yorum:
Yorum Gönder