"Hagi'nin Galatasaray'da oynadığı dönemde santrforundan savunmasına kadar onun açıklarını kapatıp onu Hagi yapan bir kadro vardı. Eğer Hagi o dönemde Galatasaray'da oynamak yerine başka bir takımda olsaydı böyle olmazdı."
Bu şuursuz cümleleri Hakan Şükür dün TRT'deki spor programında kurdu. O an bir şeyler yazayım dedim ancak evdeki internetin arıza yapması durumu kurtardı diyebiliriz. Zira araya uyku falan girdi ve ben sakinleştim.
Böyle bir cümleyi kurmayı bırakın, düşünmek için bile ciddi bir çaba gerekir. Hatta tek başına çaba da yeterli değildir. Yanında bir şeyler içmeniz gerekir. İşte ben Hakan Şükür'ün dün geceki o programa çıkmadan önce ne içtiğini çok merak ediyorum.
Hani işin içine çaktırmadan kendini dahil ediyor desek, o da değil. Adam Hagi'yi Hagi yapanların en başına kendisini tereddütsüz koyuyor "santrforundan savunmasına kadar" derken. Doğru ya, Hagi Real Madrid'de oynarken de, Barca'da kaptanlık pazubandını takarken de, Romen milli takımıyla Amerika 94'ü sallarken de Hakan santrfordu. Hatta Hakan Şükür takımı satıp gittikten sonra Galatasaray'ın Hagi'yle birlikte Şampiyonlar Ligi çeyrek finali oynadığı sene de tamamen Hakan Şükür'ün mirasıydı.
Hakan Şükür'lü Hagi'yi inceledik de, Hagi'siz Hakan Şükür'ü de bir düşünsek, acaba kim kime katkı yapmış, kim kime çarptırarak gol atmış falan, bir kafa yorsak ne sonuca varacağız acaba?
Not: Bu arada dün akşamki maç için Galatasaray forması giyen bazı futbolcular hakkındaki düşüncelerim nedeniyle maç yorumu yazmamaya karar vermiştim. Dün, bu düşüncelerimde ne derece haklı olduğumu görmüş oldum. Belki Gelipartt içinden gelirse yazı yazar. Sadece şunu söyleyebilirim. Hagi-Tugay ikilisinin iyi bir başlangıç. yapmış olması nedeniyle sevinçliyim.
Bu şuursuz cümleleri Hakan Şükür dün TRT'deki spor programında kurdu. O an bir şeyler yazayım dedim ancak evdeki internetin arıza yapması durumu kurtardı diyebiliriz. Zira araya uyku falan girdi ve ben sakinleştim.
Böyle bir cümleyi kurmayı bırakın, düşünmek için bile ciddi bir çaba gerekir. Hatta tek başına çaba da yeterli değildir. Yanında bir şeyler içmeniz gerekir. İşte ben Hakan Şükür'ün dün geceki o programa çıkmadan önce ne içtiğini çok merak ediyorum.
Hani işin içine çaktırmadan kendini dahil ediyor desek, o da değil. Adam Hagi'yi Hagi yapanların en başına kendisini tereddütsüz koyuyor "santrforundan savunmasına kadar" derken. Doğru ya, Hagi Real Madrid'de oynarken de, Barca'da kaptanlık pazubandını takarken de, Romen milli takımıyla Amerika 94'ü sallarken de Hakan santrfordu. Hatta Hakan Şükür takımı satıp gittikten sonra Galatasaray'ın Hagi'yle birlikte Şampiyonlar Ligi çeyrek finali oynadığı sene de tamamen Hakan Şükür'ün mirasıydı.
Hakan Şükür'lü Hagi'yi inceledik de, Hagi'siz Hakan Şükür'ü de bir düşünsek, acaba kim kime katkı yapmış, kim kime çarptırarak gol atmış falan, bir kafa yorsak ne sonuca varacağız acaba?
Not: Bu arada dün akşamki maç için Galatasaray forması giyen bazı futbolcular hakkındaki düşüncelerim nedeniyle maç yorumu yazmamaya karar vermiştim. Dün, bu düşüncelerimde ne derece haklı olduğumu görmüş oldum. Belki Gelipartt içinden gelirse yazı yazar. Sadece şunu söyleyebilirim. Hagi-Tugay ikilisinin iyi bir başlangıç. yapmış olması nedeniyle sevinçliyim.
4 yorum:
Hakan Şükür Bursa'da devam etseydi ilk şampiyonluğunu geçen sene görecekti, onu da düşünmüş mü acaba hiç. Kesin oynardı çünkü o daha...
@Schumy
Budur...
Hakan Şükür'ün algısıyla ilgili ufak bir problem bu.
Ben İnanıyorum ki, Inter'de biraz daha kalsaydı, Hakan Ronaldo'yu da keşfederdi..
@ Pan Monroe
Ufak gibi görünüyor ancak çok ciddi bir problem. Kim bilir kendisine sportif direktörlük teklif edildiğinde ne gibi aforizmalarla çıtkı yönetimin karşısına. Direkt vakit kaybı olmuş belli ki...
Yorum Gönder