Hazır transfer sezonunun sonuna gelirken biraz hevesimizi kaçırayım istedim. Evet, Türkiye'ye gelip nedense barınamamış ve az çok şöhret sahibi olduğunu da inkar edemeyeceğimiz futbolcuları inceliyoruz. Önce Trabzon'a uğrayacağız. Sonra İstanbul'da Fenerbahçe'ye bir göz attıktan sonra boğazın karşı yakasına Galatasaray'a da değinip tekrar Trabzon'a döneceğiz.
Jean Jacques Misse Misse: Trabzonspor tarihinin ilk zenci futbolcularındandı Misse Misse. Belki de ilkidir, bilemiyorum ancak ilk sarışın zencisi olduğu kesin. Kamerunlu futbolcu o kadar büyük umutlarla getirildi ki, insanlar her maçta sanki topu alıp bir daha kimseye vermeden rakip filelere göndermesini bekliyor gibiydi. Doğal olarak hiçbir şey yapamadı. Ağırdı, güçsüzdü... Hücuma dönük bir oyuncuydu ancak tam mevkisi bile aklımda kalmamış. Sonradan bu futbolcuyla FIFA'lık oldu Trabzonspor ve haklı görüldü diye hatırlıyorum. Düşünün artık ne kadar kötü futbolcuymuş. FIFA bile Trabzonspor'a hak vermiş.
Sabin Ilie: 90'ların sonlarına geliyorduk ve Galatasaray'da Hagi ile başlayan bir romen futbolcu rüzgarı esiyordu. O dönemki yönetici İrfan Kurtoğlu, tuttuğu romeni Galatasaray'a getirmeye başlamıştı ve bunların arasında dönemim gelecek vaadeden oyuncusu Adrian Ilie de vardı. Ilie, Türkiye liginde coştukça coştu ve Valencia'ya kadar gitmesine neden olan bir performans sergiledi. Bu duruma içerleyen Fenerbahçe de bu oyuncunun kardeşi de yeteneklidir mantığıyla gitti Sabin Ilie'yi getirdi. Kardeş Ilie, abisine göre tabii ki daha sönük kaldı ve Mosheou transferi sırasında Kocaelispor'a gönderildi. Bu bonus arkadaş, daha sonraları aynı tezgahla abisinin oynadığı Valencia'ya bile transfer olmayı başarmıştır. En son yine sanırım abisinin sayesinde Çin'e gitmişti diye hatırlıyorum.
Jerrson Amur Gonzalez: Yanılmıyorsam 2001/02 sezonunda Mondragon'un tavsiyesiyle getirilen bir sağ bekti. Galatasaray'a transfer olduğu ilk günlerde "Roberto Carlos'un sağ ayaklısı" gibi bir tanımla lanse edildiğini hatırlıyorum. Çok iyi frikik attığı falan da söyleniyordu. Gerçi o dönemin Kolombiya milli takımında da banko oynayan bir oyuncuydu. İşin acı yanı, bu adam Galatasaray formasıyla tek bir maça dahi çıkmadı. Kendisini saha içinde bir kez gördüm, o da o sene kazanılan şampiyonluk kutlanırken elinde kupayla koşarken görüşümdür.
Kiki Musampa: Musampa, Türkiye'ye gelmiş en kariyerli ve saygın futbolculardandır aslen. Van Gaal zamanının efsane Ajax kadrosunda yer almış, sonraları yıllarca Atletico Madrid, Bordeaux ve Manchester City gibi takımların formalarıyla üst düzey liglerde yer almıştır. Bu arkadaşın Trabzon'a gelmesi başlı başına inanılmaz bir olayken bordo mavili 11'e girememesi de ayrı bir olaydır. Üstelik bu durum teknik nedenlere bağlanmıştır enteresan bir şekilde. Tabii o dönem Trabzonspor kadrosunda yer alan Hasan Üçüncü, Ceyhun Eriş ve Hüseyin Çimşir gibi oyuncular Türkiye liginde şampiyonluğa oynama niyetindeki bir takımına taktik ve teknik olarak daha uygun oldukları için Kizito'nun da Trabzon'da tutunamaması doğal karşılanmalıdır.
Serinin önceki yazılarını hatırlamak isteyenler için;
Rüzgar Gibi Geçti -1
Rüzgar Gibi Geçti -2
Rüzgar Gibi Geçti -3
Rüzgar Gibi Geçti -4
Serinin önceki yazılarını hatırlamak isteyenler için;
Rüzgar Gibi Geçti -1
Rüzgar Gibi Geçti -2
Rüzgar Gibi Geçti -3
Rüzgar Gibi Geçti -4
0 yorum:
Yorum Gönder