İyi bir hazırlık döneminin ardından yapılabilecek en kötü sezon başlangıçlarından biri yapıldı. Takımın en büyük sorununu en baştan söylemek lazım aslında. Galatasaray henüz konsantrasyon problemini atlatamamış. Bir an geçen seneki hislere kapıldım maçı izlerken. Ama mücadele daha fazla tabii, o konuda kimsenin hakkını yemeyelim.
Galatasaray'a hücumcu bir sol bek lazımdı. Hakan Balta ve Çağlar genelde çakılı kalan oyuncular. Çağlar zaten 20 metre depar atsa baldırı çeken bir oyuncu oldu çıktı. Bugün de ikinci yarıda bir hücuma çıktı ve dönüşünde sekmeye başladı. Buraya keşke bir
takviye yapılsaydı. Eboue var diyenler olacak ama onu da daha yararlı olacağı yerlerde kullanmak varken neden sol bekte heba edelim?
Bir diğer önemli konu, Sabri'nin orta saha göbeğinde oynaması. Fatih Terim ısrarla bu uygulamaya devam ediyor ve net bir şekilde söyleyelim ki yanlış yapıyor. Tamam, Sabri orada uzun vadede yararlı olur ama gerek var mı? Stoperde Gökhan Zan'ın yerine Ujfalusi oynasa, Sabri de asıl verimli olduğu yer olan sağ beke geçse bugünkü görüntüden kötü mü olacaktı saha içi işleyişi. Göbekte Yekta Sabri'den daha mı kötüydü ikinci yarıda? Umuyorum ki Riera takıma girmeye başlayınca Eboue orta sahada Selçuk'un yanındaki yerini alır ve Sabri sağ beke, Ujfalusi stopere, Gökhan Zan da kulübeye (herkes gerçek yerine işte, ne güzel) geçer.
Bugün Baros'u çok fazla yalnız gördük. Kalabalıklar içinde yalnızdı Baros. Tabii kalabalık derken, İBB savunmasından oluşan kalabalıktan bahsediyorum. Tabii bu durum Baros'u oldukça sinirlendirdi. Eskisi gibi güçlü de değil. O yüzden etkili olamadı. Bu etkisizlik, Galatasaray'ın İBB kalecisi Hasagic'i maç boyunca rahatsız edememesi olarak gösterdi kendini. Hasagic gerçekten de çok rahattı. Hani maçı izledi diye bilet parası alsalar, itiraz edemez ve parası neyse verirdi herhalde.
Muslera'nın yediği ilk gol, onun klasik hatalarından biri. Böyle top sektirme işlerini zaman zaman yapan bir kaleci. Bu fahiş bir hata ama adam "ben kaleciyim" diyor işte. Yani fazla da takılmıyorsun bu duruma. Robinson Zapata böyle değildi mesela. İkinci gol de savunma hatasından kaynaklı geldi. Webo iki kişinin arkasında topu rahatça alıp, elini kolunu sallaya sallaya attı golü.
Galatasaray orta sahasında Melo en iyi isim olarak göze çarptı. Basit oynamasını bildiği gibi, yeri geldiğinde driplinglerle İBB ceza sahasına kadar sokuldu. Ancak şu topa vurmaktan korkmamak gerek. Kazım olsun, Sabri olsun, Selçuk olsun, ceza sahasında topla buluşan herkes arkadaşlarını aradı. Sen vur, o top girmezse girmesin. Zira bekledikçe rakip kapanıyor ve senin pas attığın arkadaşın da şans bulamıyor. Bir ara Kazım'ın ceza sahası içinden 15 metre geriye pas verdiğini bile gördük bugün. Tabii İBB'nin de savunmada alan daraltarak oynadığını ve maç boyu müthiş efor sarfettiğini belirtelim.
İBB'de Pierre Webo ve Doka Madureira ikilisi harika oynadı. Özellikle Doka lige damga vuracak bir oyuncu. Webo'yu fazla anlatmaya gerek yok. Burada transfer de yapar Webo. Kaliteli oyuncu. Hani Trabzon falan alsa neden aldı denmez. Ama Doka'yı tanımıyoruz fazla. Şahane oynadı bugün. Zaten İBB kadro olarak geçen seneden daha iyi bir takım kurmuş. O çok net.
Netice olarak, Galatasaray kötüydü ama iyi olacak. Eksikler tamamlanınca ve takım uyumu yakalandıkça bunu hissedeceğiz.
0 yorum:
Yorum Gönder