Şike soruşturmasının yıprattığı bir takım da Beşiktaş oldu. Teknik direktör Tayfur Havutçu'nun ceza evinde bulunması nedeniyle göreve Carlos Carvalhal'ı getiren Beşiktaş'ta işler "şimdilik" istendiği gibi gitmiyor.
Siyah beyazlılar, sezona bol transferle başlarken, zaman zaman futbol kamuoyunu şaşırtan gelişmelere de sahne oldu. Şike soruşturmasında yıpranan kulüp, transferde takıma dahil edilen beklenmedik isimler ve Carlos Carvalhal tarafından yapılan ilginç tercihler nedeniyle aslında halen daha tam olarak kestirilemeyen bir konumda. Bu bilinmezlik içinde Avrupa'da yola devam ediliyor oluşunu da güzel bir gelişme olarak bir köşeye not etmek gerek tabii ki.
Beşiktaş'ın transfer dönemini kısaca özetlemeye giden oyunculardan başlayalım. Takımdan ayrılan isimler kaleci Hakan Arıkan,
savunmadan Erhan Güven, Rıdvan Şimşek (kiralık olarak) ve Matteo Ferrari, orta sahadan Rodrigo Tabata ve Michael Fink (kiralık) forvetten de Türkiye'ye dönüşü hüsranla sonuçlanan Nihat Kahveci, Bobo, Ali Kuçik (kiralık) ve nihayet pasaport talihlisi Mert Nobre oldu.
Giden isimlere karşılık kadroya takviyeler de yapıldı elbet. Savunmaya Egemen Korkmaz, Tanju Kayhan ve Sidnei (kiralık) takviye edilirken, geçen sezon kiralık olarak forma giyen Ersan Gülüm'ün de bonservisi alındı. Orta sahaya Veli Kavlak, Burak Kaplan ve Julio Alves takviye edildi. Kiralık Manuel Fernandes ise bonservisiyle transfer edildi. Takımda en çok forvete katkı yapıldı. Gidenlerin yerine Mustafa Pektemek, Mehmet Akyüz, Edu (kiralık) ve Bebe (kiralık) alınırken, geçen sezon İBB'de kiralık olarak oynayan Filip Holosko da kadroya tekrar dahil edildi.
İlginç bir transfer dönemi geçirdi bana göre Beşiktaş. Teknik direktör Carvalhal'ın göreve getirilişi bile dikkat çekici aslında. Yapılan açıklamada, Carvalhal'ın aslında Tayfur Havutçu'nun yardımcısı olarak görev almasının düşünüldüğünü, Havutçu'nun görevine son verilmediği ancak o özgürlüğüne kavuşana kadar Carvalhal'ın geçici olarak teknik direktörlük yetkileriyle donatıldığının vurgusu yapıldı. Yani Carvalhal resmi olarak emanetçi. Peki Havutçu tekrar döndüğünde ne olacak? İşte ben bunu çok merak ediyorum. Neticede sezon hazırlıklarına Tayfur Havutçu yönetiminde başlandığında Carvalhal ortalıkta yoktu. Ne zaman ki Havutçu ceza evine gönderildi, Portekizli çalıştırıcı da o zaman apar topar getirildi. Burada açıklananlar belli olsa da uygulamada fark olduğunu düşünüyorum. Ayrıca emanetçi Carvalhal'ın yaptığı açıklamalarda özellikle takımı oluşturma ve tranferle ilgili fazla "birinci tekil şahıs" kullanması, "göndereceğim, alacağım" demesi ve Havutçu'nun bu takımın asıl teknik direktörü olduğuna hiç vurgu yapmaması benim için ilginç ayrıntılar.
Takımı ayrıntılarıyla inceleyelim şimdi. Kalede Cenk Gönen, Rüştü Reçber ve Umut Kaya'dan oluşan bir üçlü var. Umut'u fazla tanımıyorum ama üçüncü kaleci olarak A2 takım kalecisinin kadroda yer alması çok doğru ve ideal bir karar. Rüştü artık 38 yaşında ve halen iyi bir kaleci. Cenk de genç bir kaleci ve neler yapabileceğini geçen sezon gösterdi. Rüştü'yle Cenk, sezon boyunca değişmeli olarak görev alır diye tahmin ediyorum. İyi bir kaleci rotasyon var ve bir yabancı hakkını burada harcamamak çok büyük avantaj. Burası yeterli.
Savunmanın göbeği, geçen sezon çok sorun olmuştu. Öyle ki, zaman zaman burada Mehmet Aurelio'yu bile izlemek zorunda kalmıştık. Hani Türkiye'ye geldiği ilk yıllarda forvet arkası oynayan Aurelio... E haliyle sırıtmıştı o da savunmada. Şimdi elde Sivok, İbrahim Toraman, Egemen, Sidnei, Ersan ve Atınç'tan oluşan seçenekler var. Ersan uzun süre sakat kalacak ve sonrasında toparlayıp form tutması da zaman alacak. O yüzden ilk anda hesaplara çok katmamak lazım onu. Sidnei iyi bir savunmacı olsa da çok ağır bir oyuncu. Onu daha çok stepne olarak düşünelim. Avrupa maçlarında da görebiliriz. Sivok-İbrahim Toraman ya da Toraman-Egemen şu anda ideal ikililer olarak görülüyor. Eldeki seçenekler bence yeterli. Sağ bek olarak Ekrem Dağ, Tanju Kayhan, İbrahim Toraman ve Roberto Hilbert'i görüyoruz. Ki Hilbert'in bu sezon fazla forma şansı bulabileceğini sanmadığımı baştan söyleyeyim. Devre arası yolcu edilebilir. Ekrem ilk alternatif olacak. Toraman'ın mümkün olduğunca sağ bekte oynamaması gerektiği, sanırım dünkü Eskişehir maçında kendini belli etmiştir. Sol bek alternatifleri de İsmail Köybaşı ve Tanju KayhanGerekirse Ekrem ve Egemen de burada görev alabilir. Yeterli bir rotasyon. Savunma muhtemelen Ekrem-İbrahim-Egemen(Sivok)-İsmail şeklinde olur.
Orta sahada savunmaya dönük iki oyuncu oynar. Bu görev için Manuel Fernandes, Fabian Ernst, Necip Uysal, Mehmet Aurelio, Julio Alves ve gerekirse Veli Kavlak gibi isimler var elde. Ernst ne olursa olsun oynamalı bu takımda. Bunu da dün yeterince gördük. Yanında Fernandes ya da yabancı sınırına göre Necip yer alabilir. Önlerinde oynayacak isimse Guti, Veli Kavlak, Simao ya da Burak Kaplan tarzı bir oyuncu olmalı. Hatta zaman zaman Fernandes'i de bu ikilinin önünde görebiliriz. Alves nasıl bir oyuncudur açıkçası bilmiyorum. Belki burayı da yedekleyecek özellikleri vardır.
Sağ açıkta Ricarco Quaresma'nın yeri garanti. Onun yedeği olarak Burak Kaplan, Roberto Hilbert, Mustafa Pektemek ve Filip Holosko yer alıyor. Sakatlanmasaydı Bebe'yi de burası için sayabilirdik. Sol taraf içinse aynı durum Simao Sabrosa için geçerli. Simao'nun yokluğunda Quaresma, Holosko, Veli Kavlak ve Pektemek gibi alternatifler var. Kanatlar gayet yeterli. Hatta ligin en iyi kanat rotasyonu demek mümkün.
Forvet içinse Hugo Almeida, Edu, Pektemek, Holosko, Mehmet Akyüz ve sakatlanan Bebe var kadroda. Almeida öncelikli alternatif olur. Dün Carlvalhal ikinci alternatif olarak Edu'yu düşündüğünü hissettirdi ancak keşke Mustafa Pektemek'i düşünse. Bu çocuğun oynaması lazım. Sezonun en iyi transferlerinden birisi aslında.
Beşiktaş'ın ideal kadrosu nasıl olur diye düşününce fazla net bir sonuca varamıyoruz. Bu aslında çok iyi bir şey değil. Yine de deneyelim:
Beşiktaş ilk dördü kovalayacak tabii doğal olarak. Eldeki kadro çok çok yeterli. Gerek oyunun kaderini değiştirecek sanatçı ruhuna sahip oyuncuları, gerekse de onlara alternatif olacak yerlileri ve gençleriyle çok iyi ve geniş bir kadro. Sezona ağırlığını koyacak isim yine Q7 olacaktır. Onun dışında Tanju ve Veli'yi de dikkatle izleyin derim. Ayrıca Burak Kaplan'a da şans verilmesi taraftarıyım. Çok özel bir oyuncu Burak. Tabii özel oyuncu demişken, bakalım Beşiktaş'ın wonderkidi Muhammed Demirci bu sezon ne kadar şans bulabilecek. En azından kupa maçlarında onun üzerine kurulmuş bir Beşiktaş görürüz umarım sahada.
0 yorum:
Yorum Gönder