Neyseki arada böyle maçlar oluyor da biz de sinir katsayımızı düşürmeye bahane buluyoruz. Yanlış anlaşılmasın tabii. Maçın böylesine keyifli gelmesinin sebebi Fenerbahçe mağlubiyeti değil. Sonuç ne olursa olsun, harika bir mücadele vardı Trabzon'da. Şenol Güneş'i neden bu kadar çok sevdiğimi de oynattığı pozitif futbol ve Trabzonspor'a tekrar kazandırdığı "winner" ruhunu görünce tekrar tekrar anlıyorum.
Şenol Hoca, yine her zamanki alışkanlıklarına devam ederek çam ağacı taktiğiyle (4-3-2-1) çıktı sahaya. Yattara ve Alanzinho, Fenerbahçe defansı için korkutucu bir ikili tabii. Ancak Alanzinho bugünü istirahat günü olarak belirlemişti sanki. Çok fazla etkin olamadı. Birçok basit pası hatalı kullandı ve ikinci yarı başlarken de yerini Umut Bulut'a bıraktı. Aslında o bölgenin adamı Jaja Coelho olacak sanırım. Umut da Teofilo'yla değişmeli oynarsa daha verimli sonuçlar alınır gibi. Yattara'ya ise söylenecek söz yoktu bu gece. Şahane bir oyun sergiledi. Sakatlığının ardından belki de ilk defa doya doya sahada istediklerini yaptı. Golü de asisti de şahaneydi. Teofilo biraz daha becerikli olabilse Yattara sayesinde daha çok gol bulabilirdi.
Trabzonspor orta sahası ise bugün biraz zorlandı. Normalde maç boyu iyi mücadele ettiler fakat zaman zaman kontrolü Fenerbahçe orta sahasına kaptırdıkları da oldu. Özellikle ilk yarının son dakikalarında eminim Bünyamin Gezer düdüğü çalsa da ilk yarı bir an önce bitse diye içlerinden geçirdiklerine eminim.
Trabzonspor'da bugün en çok aksayan bölge Hrvoje Cale'nin savunduğu sol kanat oldu. Cale ilk yarıda sık sık yerini kaybetti. Nitekim Fenerbahçe'nin 2 golü de buradan geldi. Tabii bu durumun ikinci yarıda düzeldiğini söyleyebiliriz. Yeni transfer Glowacki çok isabetli bir hareket olmuş. Gayet kontrollü ve savunmada liderlik görevini yadırgamadan üzerine alabilen bir oyuncu. Serkan konusunda ise çok iyimser değilim. Evet, çok mücadele ediyor ve neyi var neyi yoksa ortaya koymaya çalışıyor ama ona güvenerek sağ bek transfer etmemek pek de akıl işi değil. Hücuma da destek vermeye çalışsa bile çok top kaybederek takımın savunmada aniden az adamla yakalanmasına neden olabiliyor Serkan Balcı.
Şenol Hoca, yine her zamanki alışkanlıklarına devam ederek çam ağacı taktiğiyle (4-3-2-1) çıktı sahaya. Yattara ve Alanzinho, Fenerbahçe defansı için korkutucu bir ikili tabii. Ancak Alanzinho bugünü istirahat günü olarak belirlemişti sanki. Çok fazla etkin olamadı. Birçok basit pası hatalı kullandı ve ikinci yarı başlarken de yerini Umut Bulut'a bıraktı. Aslında o bölgenin adamı Jaja Coelho olacak sanırım. Umut da Teofilo'yla değişmeli oynarsa daha verimli sonuçlar alınır gibi. Yattara'ya ise söylenecek söz yoktu bu gece. Şahane bir oyun sergiledi. Sakatlığının ardından belki de ilk defa doya doya sahada istediklerini yaptı. Golü de asisti de şahaneydi. Teofilo biraz daha becerikli olabilse Yattara sayesinde daha çok gol bulabilirdi.
Trabzonspor orta sahası ise bugün biraz zorlandı. Normalde maç boyu iyi mücadele ettiler fakat zaman zaman kontrolü Fenerbahçe orta sahasına kaptırdıkları da oldu. Özellikle ilk yarının son dakikalarında eminim Bünyamin Gezer düdüğü çalsa da ilk yarı bir an önce bitse diye içlerinden geçirdiklerine eminim.
Trabzonspor'da bugün en çok aksayan bölge Hrvoje Cale'nin savunduğu sol kanat oldu. Cale ilk yarıda sık sık yerini kaybetti. Nitekim Fenerbahçe'nin 2 golü de buradan geldi. Tabii bu durumun ikinci yarıda düzeldiğini söyleyebiliriz. Yeni transfer Glowacki çok isabetli bir hareket olmuş. Gayet kontrollü ve savunmada liderlik görevini yadırgamadan üzerine alabilen bir oyuncu. Serkan konusunda ise çok iyimser değilim. Evet, çok mücadele ediyor ve neyi var neyi yoksa ortaya koymaya çalışıyor ama ona güvenerek sağ bek transfer etmemek pek de akıl işi değil. Hücuma da destek vermeye çalışsa bile çok top kaybederek takımın savunmada aniden az adamla yakalanmasına neden olabiliyor Serkan Balcı.
Fenerbahçe ise bugün yine enteresanlıkların takımı olduğunu gösterdi. Bu kadro bu sezon çok şeye gebe. Aykut Kocaman maça Alex'i kulübede oturatarak başlamak gibi ilginç bir karara imza attı bugün. Semih ve Niang'ı çift forvet olarak kullandı. Bu da yetmezmiş gibi sol kanatta Stoch yerine Özer'le başladı. Özer'in çok da büyük bir katkı yaptığını söylemek imkansız. Nitekim Semih'in sakatlanıp yerini Stoch'a bırakmasıyla birlikte Fenerbahçe'nin de saha içindeki etkinliği gözle görülür derecede arttı. Stoch gerçekten çok etkili topçu. Galatasaray 3'e 5'e bakmasaydı da alsaydı keşke kendisini. Transfer çalımı ne diye soran olursa tam bir cevaptır Stoch.
Bunların dışında alışıldık düzen hakimdi takıma. Bir tek Volkan'ın yerine genç kaleci Mert Günok oynadı, ki yenilen 3 golde de çok fahiş hataları yok. Sadece 2. golde çıkmaması gerekirdi. Çıkmasa Yattara orada Lugano'yla itişmek zorunda kalacak ve muhtemelen zayıf fiziği nedeniyle Lugano'ya karşı koyamayacaktı. Ancak baktı ki Mert çıkmış, topun altına giriverdi ve çok da güzel bir gol attı. Eh, akıllı adam tabii Yattara. İyi de hazırlamış kendisini. Ancak aynı Mert, Colman'ın penaltısını da çıkararak Fenerbahçe'nin yerli kaleci konusundaki sağlam referansına da halel gelmemesini sağladı.
Mamadou Niang'a gelince, iyi bir transfer olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Kıvrak ve diri bir oyuncu. Tabii çok yüksek fiyatlardan bahsediliyor kendisiyle ilgili. Bilmiyorum ne kadar doğrudur ancak eğer gerçekten o paralara malolduysa biraz fazla olmuş. Yine de Güiza'nın yanında öp de başına koy Niang'ı.
Bunların dışında alışıldık düzen hakimdi takıma. Bir tek Volkan'ın yerine genç kaleci Mert Günok oynadı, ki yenilen 3 golde de çok fahiş hataları yok. Sadece 2. golde çıkmaması gerekirdi. Çıkmasa Yattara orada Lugano'yla itişmek zorunda kalacak ve muhtemelen zayıf fiziği nedeniyle Lugano'ya karşı koyamayacaktı. Ancak baktı ki Mert çıkmış, topun altına giriverdi ve çok da güzel bir gol attı. Eh, akıllı adam tabii Yattara. İyi de hazırlamış kendisini. Ancak aynı Mert, Colman'ın penaltısını da çıkararak Fenerbahçe'nin yerli kaleci konusundaki sağlam referansına da halel gelmemesini sağladı.
Mamadou Niang'a gelince, iyi bir transfer olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Kıvrak ve diri bir oyuncu. Tabii çok yüksek fiyatlardan bahsediliyor kendisiyle ilgili. Bilmiyorum ne kadar doğrudur ancak eğer gerçekten o paralara malolduysa biraz fazla olmuş. Yine de Güiza'nın yanında öp de başına koy Niang'ı.
Sonuç olarak harika bir maç izledik. Ben şahsen futbolun heyecanına doydum. Sezon başı olmasına rağmen üst düzey bir mücadele vardı. Yine bildik şeylere şahit olduk. Onur güzel toplar çıkardı. Emre Fenerbahçe orta sahası için ne derece önemli olduğunu gösterdi. Bilica, Fenerbahçe'nin frikik attığı esnada Trabzonspor kalesinin içinde, baraj kuran Onur'un arkasında dururken neyi amaçladığını merak ettirdi. Gibi gibi gibi... Umuyoruz ki ligde böyle maçların sayısı çoğalır.
0 yorum:
Yorum Gönder