Bucaspor, Süper Lig'in yıllardır çektiği İzmir takımı hasreti ya da tam tersi ifade ile İzmir takımlarının yıllardır çektiği Süper Lig hasretine bu sezon son verirken yurt çapında da birçok futbolseverin sempatisini kazanmıştı.
Bu sempatinin sebebi tamamen Süper Lig'e çıkmalarından kaynaklanmıyordu elbet. Bank Asya Ligi'nde oynamaya hak kazandıkları ilk sezonda bunu başarmış olamaları da sözünü ettiğimiz sempatiyi besleyen unsurlardan bir oldu. Kardemir Karabükspor'la birlikte bir anda tüm Türkiye'nin desteğini arkalarında buldular. İki takım da o her sene Süper Lig'e çıkıp ertesi sezon düşen asansör takımlardan değillerdi çünkü. İkisi de yeni, taze yüzler olarak ligde yer alacaklardı. Ve her şeyden önemlisi planlamalarını doğru yapıyorlardı. Uyumlu, dengeli kadrolara sahiptiler. Kardemir Karabükspor nispeten daha tecrübeli futbolculardan kuruluyken, Bucaspor biraz daha genç ve ligde geleceğin yıldız adaylarını barındıran bir futbolcu grubuyla ligde yer alıyordu. Netice itibariyle lige doğrudan çıktılar ve kendilerine dair çeşitli beklentilere de "hoşgeldin" demiş oldular.
Süper Lig'e çıkan takımların hemen hemen hepsinde şahit olduğumuz hatalara düşmeyeceklerini umuyorduk ancak alışılagelmiş hareketle mevcut teknik direktörlerini kovarak işe başladılar. Sezonun ortasında göreve gelip takımı Bank Asya Ligi'nde ikinci yapan Özcan Kızıltan'ın görevine son verildi ve Bülent Uygun'la anlaşıldı. Dakika bir gol bir diye nitelenebilecek bu hareket, sonrasının da habercisiydi aslında. Bülent Uygun, takımın iskeletine resmen balyozla girişip yepyeni bir takım kurdu. Belki transfer edilen oyuncular arasında gerçekten kaliteli isimler var ancak elde de şu an 30-35 kişi civarında bir futbolcu ordusu var. Geçen sezondan takımda kalan oyuncu sayısı 10-12 civarı. Yeni gelen de 20 civarında oyuncu söz konusu. İnsan düşünmeden edemiyor, "acaba bu takımı Süper Lig'e taşıyan kadro bu kadar mı kötüydü?" diye. Üstelik geçen seneden kalan bu 10-12 kişilik futbolcu grubunun da geleceği muamma. Kaçı ilk 11'e girebilir, kaçı kadroda tutulur? Hepsi şimdilik meçhul. Aynı mevkiye alınan 3 yabancıyı falan düşününce Bucaspor hakkında karamsar olmamak da elde olmuyor maalesef.
Hoş, henüz daha sezon bile başlamadı ve konuşmak için çok erken ama yine de her şeyin neredeyse silbaştan yapılandırıldığını görünce ve geçen sene onca sempati rüzgarını arkasına alan takımın dağıtıldığına şahit oldukça Bucaspor hakkında da fikirler değişmeye başlıyor. Zira Bülent Uygun'un imajı bile Bucaspor hakkında değişen fikirler için başlı başına bir etken. Yine de İzmir takımı diyerek avunuyoruz ve her şeye rağmen başarılı olmalarını umuyoruz, orası da ayrı mesele.
Bu sempatinin sebebi tamamen Süper Lig'e çıkmalarından kaynaklanmıyordu elbet. Bank Asya Ligi'nde oynamaya hak kazandıkları ilk sezonda bunu başarmış olamaları da sözünü ettiğimiz sempatiyi besleyen unsurlardan bir oldu. Kardemir Karabükspor'la birlikte bir anda tüm Türkiye'nin desteğini arkalarında buldular. İki takım da o her sene Süper Lig'e çıkıp ertesi sezon düşen asansör takımlardan değillerdi çünkü. İkisi de yeni, taze yüzler olarak ligde yer alacaklardı. Ve her şeyden önemlisi planlamalarını doğru yapıyorlardı. Uyumlu, dengeli kadrolara sahiptiler. Kardemir Karabükspor nispeten daha tecrübeli futbolculardan kuruluyken, Bucaspor biraz daha genç ve ligde geleceğin yıldız adaylarını barındıran bir futbolcu grubuyla ligde yer alıyordu. Netice itibariyle lige doğrudan çıktılar ve kendilerine dair çeşitli beklentilere de "hoşgeldin" demiş oldular.
Süper Lig'e çıkan takımların hemen hemen hepsinde şahit olduğumuz hatalara düşmeyeceklerini umuyorduk ancak alışılagelmiş hareketle mevcut teknik direktörlerini kovarak işe başladılar. Sezonun ortasında göreve gelip takımı Bank Asya Ligi'nde ikinci yapan Özcan Kızıltan'ın görevine son verildi ve Bülent Uygun'la anlaşıldı. Dakika bir gol bir diye nitelenebilecek bu hareket, sonrasının da habercisiydi aslında. Bülent Uygun, takımın iskeletine resmen balyozla girişip yepyeni bir takım kurdu. Belki transfer edilen oyuncular arasında gerçekten kaliteli isimler var ancak elde de şu an 30-35 kişi civarında bir futbolcu ordusu var. Geçen sezondan takımda kalan oyuncu sayısı 10-12 civarı. Yeni gelen de 20 civarında oyuncu söz konusu. İnsan düşünmeden edemiyor, "acaba bu takımı Süper Lig'e taşıyan kadro bu kadar mı kötüydü?" diye. Üstelik geçen seneden kalan bu 10-12 kişilik futbolcu grubunun da geleceği muamma. Kaçı ilk 11'e girebilir, kaçı kadroda tutulur? Hepsi şimdilik meçhul. Aynı mevkiye alınan 3 yabancıyı falan düşününce Bucaspor hakkında karamsar olmamak da elde olmuyor maalesef.
Hoş, henüz daha sezon bile başlamadı ve konuşmak için çok erken ama yine de her şeyin neredeyse silbaştan yapılandırıldığını görünce ve geçen sene onca sempati rüzgarını arkasına alan takımın dağıtıldığına şahit oldukça Bucaspor hakkında da fikirler değişmeye başlıyor. Zira Bülent Uygun'un imajı bile Bucaspor hakkında değişen fikirler için başlı başına bir etken. Yine de İzmir takımı diyerek avunuyoruz ve her şeye rağmen başarılı olmalarını umuyoruz, orası da ayrı mesele.
0 yorum:
Yorum Gönder