Çok fazla ayrıntıya girmeyeceğim. Maçı koparan ana unsura ağırlık vermeye çalışacağım daha çok.
Tabii öncelikle maçı iki parçaya bölmek lazım bana göre. 2-1'e kadarki kısım ve 2-1'den sonraki kısım... 2-1 olana kadar, bu sezonki diğer Beşiktaş maçlarından pek fazla farkı olmayan (mücadele olarak daha üst seviyede) bir maç izledik aslında. İki taraf da çeşitli pozisyonlar buldu ancak değerlendiremediler. Sivok'un golündeki organizasyonun hakkını yemeyelim bu arada. Paslaşmalardan son vuruşa kadar baştan aşağıya kalite kokuyordu. Sonradan beklenen oldu ve Gençlerbirliği beraberlik golüne ulaşabilmek için rakibine baskı koydu. Golü de oyuna sonradan dahil olan ve oynadığı zaman diliminde bana göre gayet etkili bir görünüm ortaya koyan Hurşit attı. Tabii golün dışında bolca pozisyona girip değerlendiremeyen Kahe, Mustafa ve Burhan'ı da es geçmeyelim. Ankara takımının oyunda bir süre de olsa dominant olmasının en büyük sebepleridir.
Gençlerbirliği ataklarından bahsederken, Beşiktaş'ı da es geçmemek lazım. Onlar da gol bulabilecekleri ataklar geliştirdiler ancak asıl film, kenardan gelen hamleyle koptu. Tello ve Nihat'ın yerine Holosko ve Yusuf'un alınması, skora direkt olarak yansıdı. Özellikle Yusuf, bu sezonun başından bu yana kayıpları oynarken, bugün sahanın en iyilerindendi. Oynadığı zaman diliminde skora etki eden pozisyonların hemen hemen tamamında onun adı vardı. Bunu artık kim düşündüyse (Mustafa Denizli'nin bir telefonuyla mı oldu yoksa Tayfur Havutçu'nun inisiyatifi miydi bilmiyorum) tebrik etmek gerek. Kenardan müdahele ancak bu kadar başarılı olabilirdi. Tabii Yusuf'un bu sezonki hali düşünülürse büyük bir riskti ancak bu riski almaya değdi.
Tabata da bugünün iyilerindendi Beşiktaş adına. Orta sahadan aldığı topları büyük bir hızla rakip ceza sahasına taşıyıp, ya güzel paslarla ya da şutlarla rakip kalede tehlike yarattı ve bunun semeresini de attığı müthiş golle aldı. Tabii asistin Yusuf'tan geldiğini bir kez daha yazmam lazım.
Günün diğer başarılı isimleriyse, Sivok, İbrahim Üzülmez (bu yaşta bu enerji) ve Bobo idi.
Acaba bundan sonrası nasıl olur? Bu oyun sürdürülebilir de istikrar yakalanır mı, yoksa eskiye mi dönülür? Bu durum ilerleyen haftalarda ortaya çıkacak. Ancak ne olursa olsun, Beşiktaş bu yarışı son haftalara kadar bırakmayacak gibi.
Tabii öncelikle maçı iki parçaya bölmek lazım bana göre. 2-1'e kadarki kısım ve 2-1'den sonraki kısım... 2-1 olana kadar, bu sezonki diğer Beşiktaş maçlarından pek fazla farkı olmayan (mücadele olarak daha üst seviyede) bir maç izledik aslında. İki taraf da çeşitli pozisyonlar buldu ancak değerlendiremediler. Sivok'un golündeki organizasyonun hakkını yemeyelim bu arada. Paslaşmalardan son vuruşa kadar baştan aşağıya kalite kokuyordu. Sonradan beklenen oldu ve Gençlerbirliği beraberlik golüne ulaşabilmek için rakibine baskı koydu. Golü de oyuna sonradan dahil olan ve oynadığı zaman diliminde bana göre gayet etkili bir görünüm ortaya koyan Hurşit attı. Tabii golün dışında bolca pozisyona girip değerlendiremeyen Kahe, Mustafa ve Burhan'ı da es geçmeyelim. Ankara takımının oyunda bir süre de olsa dominant olmasının en büyük sebepleridir.
Gençlerbirliği ataklarından bahsederken, Beşiktaş'ı da es geçmemek lazım. Onlar da gol bulabilecekleri ataklar geliştirdiler ancak asıl film, kenardan gelen hamleyle koptu. Tello ve Nihat'ın yerine Holosko ve Yusuf'un alınması, skora direkt olarak yansıdı. Özellikle Yusuf, bu sezonun başından bu yana kayıpları oynarken, bugün sahanın en iyilerindendi. Oynadığı zaman diliminde skora etki eden pozisyonların hemen hemen tamamında onun adı vardı. Bunu artık kim düşündüyse (Mustafa Denizli'nin bir telefonuyla mı oldu yoksa Tayfur Havutçu'nun inisiyatifi miydi bilmiyorum) tebrik etmek gerek. Kenardan müdahele ancak bu kadar başarılı olabilirdi. Tabii Yusuf'un bu sezonki hali düşünülürse büyük bir riskti ancak bu riski almaya değdi.
Tabata da bugünün iyilerindendi Beşiktaş adına. Orta sahadan aldığı topları büyük bir hızla rakip ceza sahasına taşıyıp, ya güzel paslarla ya da şutlarla rakip kalede tehlike yarattı ve bunun semeresini de attığı müthiş golle aldı. Tabii asistin Yusuf'tan geldiğini bir kez daha yazmam lazım.
Günün diğer başarılı isimleriyse, Sivok, İbrahim Üzülmez (bu yaşta bu enerji) ve Bobo idi.
Acaba bundan sonrası nasıl olur? Bu oyun sürdürülebilir de istikrar yakalanır mı, yoksa eskiye mi dönülür? Bu durum ilerleyen haftalarda ortaya çıkacak. Ancak ne olursa olsun, Beşiktaş bu yarışı son haftalara kadar bırakmayacak gibi.
0 yorum:
Yorum Gönder