Henüz resmiyet kazanmış olmasa da milli takımımızın yeni teknik direktörü Guus Hiddink'in, Dünya Kupası'nda Fildişi Sahili'ni çalıştıracağı neredeyse kesin gibi.
Sadece Rusya ile olan bağın kopması bekleniyor bu durumun açıklanması için. Zaten bizimle olan sözleşmesi de 1 Ağustos tarihinden itibaren geçerli olacağı için, Türkiye'den yana bir sorun yok. Ama yine de bana garip geliyor. 2 ay için böyle bir iş neden yapılır? Olayı Fildişi Sahili açısından anlayabiliyorum tabii. Kısa vadede etkili olabilecek bir turnuva hocasıyla Dünya Kupası'nda başarıyı hedefliyorlar normal olarak. Ancak Hiddink neden bu görevi kabul etti, pek çözemedim. Neticede genç ve başarıya aç bir teknik direktör değil. Kariyerine ve katıldığı turnuvalara bakınca gayet "ortam görmüş" bir hoca olduğunu tekrarlamamıza bile gerek yok. Yani yeni başlayacağı bir görev öncesinde sistemini bile kendi kurmadığı bir ülkenin başında 2 aylık bir işi alma riskine neden girdi acaba?
İşi daha da abartalım ve biraz espriye vuralım: ya Hiddink onları bizden daha çok severse? Ya yıllardır aradığı ortamı; Kore'de, Avustralya'da, Rusya'da ya da İngiltere'de bulamadığı huzuru Fildişi Sahili'nde bulduğunu keşfederse? Gelmiyorum, ben burada mutluyum derse? Amannn!...
Sadece Rusya ile olan bağın kopması bekleniyor bu durumun açıklanması için. Zaten bizimle olan sözleşmesi de 1 Ağustos tarihinden itibaren geçerli olacağı için, Türkiye'den yana bir sorun yok. Ama yine de bana garip geliyor. 2 ay için böyle bir iş neden yapılır? Olayı Fildişi Sahili açısından anlayabiliyorum tabii. Kısa vadede etkili olabilecek bir turnuva hocasıyla Dünya Kupası'nda başarıyı hedefliyorlar normal olarak. Ancak Hiddink neden bu görevi kabul etti, pek çözemedim. Neticede genç ve başarıya aç bir teknik direktör değil. Kariyerine ve katıldığı turnuvalara bakınca gayet "ortam görmüş" bir hoca olduğunu tekrarlamamıza bile gerek yok. Yani yeni başlayacağı bir görev öncesinde sistemini bile kendi kurmadığı bir ülkenin başında 2 aylık bir işi alma riskine neden girdi acaba?
İşi daha da abartalım ve biraz espriye vuralım: ya Hiddink onları bizden daha çok severse? Ya yıllardır aradığı ortamı; Kore'de, Avustralya'da, Rusya'da ya da İngiltere'de bulamadığı huzuru Fildişi Sahili'nde bulduğunu keşfederse? Gelmiyorum, ben burada mutluyum derse? Amannn!...
0 yorum:
Yorum Gönder