Şimdi herkes sallayabileceği birini bulacak fatura kesmek için. Caner kırmızı kart görmüş... Rijkaard, Elano'yu oyundan almış... Mustafa Sarp mal mal dolaşmış... O öyle yapmış, bu böyle yapmış...
Biraz sakin olalım artık. Kurban aramayı çok seviyoruz. Bu kurbanı içimizden seçmeye ise bayılıyoruz.
Tamam, Caner hatalıdır kırmızı kartta normal şartlar altında. Ancak bugün Caner'e kadar, hata yapmayan var mıydı bir düşünün. Futbolda hata denen şey tabii ki olacak. Hangi maçta herkes dört dörtlük ki? Bir de bugünkü maçın stres katsayısını hesap edin. Kendinizi futbolcularımızın yerine koyun. Penaltı pozisyonunu hepimiz gördük. Ancak penaltıdan önce, en az penaltı kadar önemli olumsuzluklar yaşadık hakemle ilgili. İkinci yarının başından Simao'nun golüne kadar olan bölümü bir hatırlayın. Arda, Mehmet Topal ve Uğur peş peşe sarı kart gördü. Hangisi haklıydı? Rakibin faulunu es geçen hakeme takım kaptanı olarak en doğal hakkını kullanıp itiraz ediyor Arda. Ve cart sarı! Ardından bir orta saha mücadelesinde Mehmet Topal rakibinden topu resmen söküyor ancak cart faul, üzerine yetmiyor bir de sarı! Adam Uğur'un yanından geçerken kendisini bariz bir şekilde yere bırakıveriyor, cart Uğur'a sarı! Böylece savunma direncimizin de afedersiniz içine ediliveriyor hakem tarafından. 3 dakika sonra da golü yiyoruz zaten. Lütfen bunları da görelim. O sahanın içinde kendinizin olduğunu düşünün. Sinirden çatlamaz mısınız? Ben kafayı sıyırmak üzereyim... Böyle hareketleri asla tasvip etmem ama Caner'in yerinde ben olsam, ben de herhalde kendimi tutamazdım. Hatadır evet, ama kız(a)mıyorum o çocuğa...
Rijkaard'a ise söylenecek fazla söz yok. Herhalde Hakan Balta'ya her gelen topu sektir diyen Rijkaard değildi. Ya da Servet'e Forlan'ın golünde rakibini 1 metre açıktan takip et, bırak kafasına göre takılsın diyen de o değildi. Bu futbolcularda da hata bulmuyorum. Daha önce bir dünya başarıyı bu adamlarla yaşamadık mı? Sizin de moraliniz yerin dibine sokulmuşken, en iyi bildiğiniz işte bile, belki de profesyoneli olduğunuz işte bile hata yapmıyor musunuz? Sadece Elano sakatlandığında Ayhan yerine Barış da düşünülebilirdi diye düşünüyorum. Rijkaard, Ayhan'ı seçti. Tercih meselesidir.
Bugün illa birilerine fatura çıkaracaksak, bu hakeme olmalıdır (ki hak ediyor). Ha, elimize ne geçecek? Bir şey düzelecek mi? Hayır. Ama en azından kendimizi yıpratmayalım, birbirimizi kırmayalım. Bu çocuklar da en az bizler kadar istedi bu akşam turu geçmeyi...
Bu arada UEFA'nın kale arkasındaki asistan hakem uygulaması da bugün itibariyle iflas etmiştir. Ne büyük bir fiyasko olduğu ortaya çıkmış, patates olmuştur. Geçmişler ola!...
Biraz sakin olalım artık. Kurban aramayı çok seviyoruz. Bu kurbanı içimizden seçmeye ise bayılıyoruz.
Tamam, Caner hatalıdır kırmızı kartta normal şartlar altında. Ancak bugün Caner'e kadar, hata yapmayan var mıydı bir düşünün. Futbolda hata denen şey tabii ki olacak. Hangi maçta herkes dört dörtlük ki? Bir de bugünkü maçın stres katsayısını hesap edin. Kendinizi futbolcularımızın yerine koyun. Penaltı pozisyonunu hepimiz gördük. Ancak penaltıdan önce, en az penaltı kadar önemli olumsuzluklar yaşadık hakemle ilgili. İkinci yarının başından Simao'nun golüne kadar olan bölümü bir hatırlayın. Arda, Mehmet Topal ve Uğur peş peşe sarı kart gördü. Hangisi haklıydı? Rakibin faulunu es geçen hakeme takım kaptanı olarak en doğal hakkını kullanıp itiraz ediyor Arda. Ve cart sarı! Ardından bir orta saha mücadelesinde Mehmet Topal rakibinden topu resmen söküyor ancak cart faul, üzerine yetmiyor bir de sarı! Adam Uğur'un yanından geçerken kendisini bariz bir şekilde yere bırakıveriyor, cart Uğur'a sarı! Böylece savunma direncimizin de afedersiniz içine ediliveriyor hakem tarafından. 3 dakika sonra da golü yiyoruz zaten. Lütfen bunları da görelim. O sahanın içinde kendinizin olduğunu düşünün. Sinirden çatlamaz mısınız? Ben kafayı sıyırmak üzereyim... Böyle hareketleri asla tasvip etmem ama Caner'in yerinde ben olsam, ben de herhalde kendimi tutamazdım. Hatadır evet, ama kız(a)mıyorum o çocuğa...
Rijkaard'a ise söylenecek fazla söz yok. Herhalde Hakan Balta'ya her gelen topu sektir diyen Rijkaard değildi. Ya da Servet'e Forlan'ın golünde rakibini 1 metre açıktan takip et, bırak kafasına göre takılsın diyen de o değildi. Bu futbolcularda da hata bulmuyorum. Daha önce bir dünya başarıyı bu adamlarla yaşamadık mı? Sizin de moraliniz yerin dibine sokulmuşken, en iyi bildiğiniz işte bile, belki de profesyoneli olduğunuz işte bile hata yapmıyor musunuz? Sadece Elano sakatlandığında Ayhan yerine Barış da düşünülebilirdi diye düşünüyorum. Rijkaard, Ayhan'ı seçti. Tercih meselesidir.
Bugün illa birilerine fatura çıkaracaksak, bu hakeme olmalıdır (ki hak ediyor). Ha, elimize ne geçecek? Bir şey düzelecek mi? Hayır. Ama en azından kendimizi yıpratmayalım, birbirimizi kırmayalım. Bu çocuklar da en az bizler kadar istedi bu akşam turu geçmeyi...
Bu arada UEFA'nın kale arkasındaki asistan hakem uygulaması da bugün itibariyle iflas etmiştir. Ne büyük bir fiyasko olduğu ortaya çıkmış, patates olmuştur. Geçmişler ola!...
1 yorum:
Sonuna kadar katılıyorum. Herşey iyi giderken bir anda hakem sahneye çıktı dün gece.
Yorum Gönder