Bugün Bursaspor ve Trabzonspor, Bursa'da karşı karşıya geliyor. Haftanın en zorlu ve mücadele dozu yüksek maçlarından biri olacak. Bu kesin. Ancak maçın önüne geçen ve maçtan daha fazla konuşulması gereken şeyler yaşanıyor ne yazık ki.
Trabzonspor, Bursaspor'dan transfer ettiği Volkan Şen'i bu deplasmana götürmedi. Aslında bu durum, ülkemizde sıklıkla rastladığımız bir durum. Ancak burada bir fark var. Biz bu gibi uygulamalarla daha çok kiralık transferlerde karşılaşıyoruz. Kiralık da olsa doğru bulmuyorum ancak dünyanın birçok yerinde de uygulandığı için bir yere kadar doğal buluyorum aslında böyle "futbolcu oynatmama" hadiselerini. Trabzonspor'la Bursaspor'un Volkan Şen transferindeki anlaşmasının kiralık olmaması ise işin bambaşka bir boyuta doğru gittiğini gösteriyor bizlere. Volkan Şen, artık Trabzonspor'un futbolcusu. Bursaspor'la kağıt üzerinde hiçbir bağı yok. Ancak bugün Bursa'da mücadele edecek bordo mavili oyuncular arasında, hiçbir sakatlık ve cezası olmamasına rağmen yer almıyor.
Bu kararın arkasında Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ve Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in, transfer pazarlıkları esnasında kağıda dökmedikleri, aralarında sözlü bir anlaşma olarak kalan mutabakatlarının olduğu söyleniyor. Sadri Şener ise bu kararı kendiliklerinden aldıklarını savunuyor. Tamamen bulanık bir görüntü var ortada anlayacağınız. Üstelik Sadri Şener, bu mide bulandırıcı durumu bir adım daha ileri götürüyor ve işi inceden tehdide vardırarak mevzunun ucunu Galatasaray ve Selçuk İnan'a
kadar vardırma cüreti gösteriyor. Yaptığı açıklamalar aynen şu şekilde:"Mesela ben Galatasaray'ın yerinde olsam Trabzon'daki karşılaşmada Selçuk'u oynatmam. Bu doğru bir şey mi diye sorarsanız, 'hayır' derim. Ancak futbolcunun karşılaşabileceği yoğun tepkiyi önlemek için bazen böyle davranmak gerekebilir"
Bu cümlenin anlamı kesin ve nettir. Bunun yorumu, algılama farkı, eğimi bükümü yoktur. Görüldüğü üzere Sadri Şener, Galatasaray Spor Kulübü'nü ve futbolcu Selçuk İnan'ı alenen tehdit etmektedir. Bu konuda federasyonun, emniyetin ve en başta da Galatasaray yönetiminin gerekli girişimleri yapması gerekmektedir. Bunun iyi niyetle falan alakası yoktur. Bu resmen işgüzarlık ve kimse de kusura bakmasın ama eşkıyalıktır.
Bursaspor ve Trabzonspor, kendi aralarında bu etik dışı anlaşmayı yapmış olabilirler. Bana sorsan bugün Volkan Şen'in oynamaması şike kapsamına bile girer. Ancak yorum meselesidir. "Şikeyle ne alakası var" diyene saygı duyarım. Ancak Sadri Şener'in bu kendini bilmezce açıklamasına ve Selçuk'u hedef göstermesine kılıf uydurana da "hadi ordan" der geçerim.
Türk futbolu ne yazık ki bu zihniyetin boyunduruğu altında. Trabzonspor, Şenol Güneş ve futbolcularının yüksek mücadele gücü ve azimleriyle buralara geldi. Sadri Şener kafasındakilere kalsa şimdiye çoktan orta sıralarda sürünüyorlardı. Ben de takdir ediyorum bordo mavili takımı ve teknik kadroyu. Ancak yönetim halen aynı kafaymış, bunu görmek üzücü...
6 yorum:
ozaman derlerki trabzon kadıköyede glmesin dogabilecek tehlikelre karş.veya fener trabzona gitmesin.sonuçta selçuk un görecegi tepkinin en az 10 katını görecekler.böyle enteresan fikirler hep trabzon bölgesinden çıkıyor nedense.pratik zeka ürünü bunlar
yarın ünal aysaldan;bu fanatizm ateşi üfleyerek sönmez gibilerinden bi açıklama bekliyorum,sadri şenerin bu gibi tuhaf ve tutarsız açıklamalarına biz fenerbahçeliler alıştık artık yarın çıkıp;selçuk bizim evladımızdır yada gs ile oynanacak ve centilmence geçen maçın ardından ;ben zaten şaka yapmıştım falan derse şaşırmayın...!saygılar(mustafa)
Mustafa, ben daha rasyonel tepkiler bekliyorum. Gerçi TFF (istemeyerek de olsa) neticede dediğine geliyor Ünal Aysal'ın. Yani dalga geçtiğin ölçüde bir açıklama değil o.
haşaa dalga geçmiyorum hatta o açıdan bakınca haklı bile görüyorum ama ilk günlerde herkes saldırı yaparken(bjk tv de buna dahil)kendi yayın organlarına yayın yasağı getiren bi başkanın daha sonra çok aceleci davranması sadece sonuç almaya yönelmesi hemde tam transfer döneminde ki başarısızlığının olduğu dönemde bana biraz garip geldi o kadar.işin tff ayağı ise zaten fecaat gs yönetimine ''zehir zemberek'' açıklamada yaptıktan 3 gün sonra onların söylediklerini yapması zaten tff'nin nasıl bi ruh hali içinde olduğunun resmidir diye düşünüyorum nacizane...saygılar(mustafa)
@Mustafa,
Aslında bu konunun yeri burası değil ancak yüzeysel de olsa girmek zorunda kalacağız sanırım.
Orada bir acele yoldan "sonuç alma" gibi bir gaye olduğuna inanmıyorum. Sadece hiçbir şey yapmayan TFF'ye yapılan bir sağduyu içerikli uyarı vardı. TFF de esip gürledi ancak yine de Ünal Aysal'ın dediğine gelmek zorunda kaldı. Ligler oynanmalı mıydı sence de? Hoş, ertelendi de ne oldu? Yine bir şey olmadı. TFF yine bildiğini okumak zorunda kaldı (Ülkedeki hantal adalet sisteminin de katkısıyla).
O olay farklıydı sözün özü. Bununla bir tutulmaz. Elmayla armudu ayırmak lazım.
vallahi haklısın,aslında kim haklı kim haksız onu da anlamak çok zor,çünkü at izi it izine o kadar karıştı ki artık bizimde kafamız allak bullak,neyse ki ülkede sizler gibi sağduyulu insanlar hala var da iki cümle yazı okuyup ''karşı yaka''dan iyi fikirler ediniyoruz yoksa hepimiz petitin yeri okusak katil olmamız an meselesi:)saygılar(mustafa)
Yorum Gönder