Önce 24 denilen ama daha fazla olduğu tahmin edilen asker ölümü, sonra Van'da yaşanan deprem felaketi ile kapkara bir hafta geçirdik memleket olarak. Bu karanlık tabloyu daha da karartan gelişmeler de olmadı değil. Elazığ'da faşistlerin köy basmaları, Deniz Feneri sanıklarının acilen salınıvermeleri, geçen hafta yapılan zamların unutulması vesaire...
Yukarıdan, içeriden, dışarıdan birçok darbe aldı memleket. Hayat devam ediyor demek lazımdı, dedik... Televizyondaki birçok canlı yayın iptal edilse de maçlar oynanmaya devam etti... Taraftarların, oyuncuların akılları hep yaşananlardaydı. Öfkelerini, tepkilerini belki biraz da fazlaca fakat anlaşılır bir şekilde gösterdiler. Sonuç: 1 maçı oynanmamış Süper Lig'in 7. hafta müsabakalarında Kayserispor - Sivasspor maçı haricinde futbola dair güzellikler bulduğumuz her hangi bir maç olmadı...
Fenerbahçe - Samsunspor maçı atmosfer olarak diğer maçların biraz daha ötesinde futbolun dışında kaldı. Malum deprem olayı bugün yaşandığı için kitlelerin üzüntülerinin dağlanması bu maça denk geldi. Taraftar takımını destekleyecek, oyuncular futbol oynayacak, ben maçı izleyecek ve yazacak moral-motivasyonu yakalayamadık...
O yüzden kısa keselim. Sadece arşivimizde bulunsun. O iyi oynadı, bu kötü oynadı diye bir yorum yapmak yersiz kaçabilir. Kimsenin psikolojisini tahlil edemeyeceğimiz günlerdeyiz. Fenerbahçe'nin maçın büyük bölümünü rakip yarı alanda ve baskı kurarak oynadığını fakat golü bulamadığını söyleyelim. Samsun da etkili kontra-ataklar yapamayınca gol izleyemedik biz de...
Umarım yarın ki Mersin - Beşiktaş maçı biraz olsun seyir zevki yüksek geçer. Bir yerlerden motivasyon kaynağı yaratmamız şart...
İlk önce kaç asker şehit olduysa; hepsinin, ailelerinin ve yakınlarının başları sağolsun! Bunu tepki çekeceğimi bilerek söylüyorum ama bu topraklar üzerinde; emperyalizmin örgütlediği ve sürdürdüğü çirkin savaşta yaşamını kaybeden tüm halkların gencecik çocuklarının, ailelerinin ve yakınlarının başları sağolsun! Bugünkü depremde hayatını kaybeden herkesin, ailelerinin ve yakınlarının başları sağolsun... Bu yaşanan olaylarda yaralanan veya hasar gören tüm insanlara da acil şifalar dilerim!
16 yaşındaki bir kızın, bir gazeticiye mektubunda belirttiği aklı yakalamanın zamanı gelmiştir artık! Annem Türk, babam Kürt diyor kız. Ne annemden geçerim, ne babamdan... Bu ülkenin bir tane çakıl taşından vazgeçmeyiz deniyor ya hani. O çakıl taşlarının üzerinde insan yaşamayacaksa, yaşayan insanlar değer görmeyecekse bu vazgeçmeyişin hiçbir anlamı olmadığını görelim... Evet, vazgeçmeyelim. Bu topraklarda bir arada yaşamaktan!
Her yer karanlık!!!
0 yorum:
Yorum Gönder