15 Ağustos 2011 Pazartesi

Şimdi PFDK Düşünsün!


Her yerde aynı yorum: Dağ fare doğurdu.

Bu cümle, kesinlikle bugünkü durumu açıklıyor. TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın şike konusunda yaptığı açıklama başka türlü tanımlanamazdı herhalde. Uzun süre konuştu ancak neredeyse hiçbir şey söylemedi. Sermayenin çıkarının zedelenmeyeceğini biz zaten biliyorduk. Böyle bir durumda sermayenin çıkarını zedelememek de ancak konuyu sulandırmakla mümkündü. Öyle de yapıldı.

Ayrıntıya girmeye gerek yok. Tarafların savunma haklarının üzerinde duruldu ve bir anlamda "yargısız infaz yapmayacağız" dendi. İyi güzel de o zaman bugüne kadar neden beklendi? Neden kozmik oda oluşturuldu? Neden Etik Kurulu oluşturuldu? Bu Etik Kurulu aradan geçen süre zarfında ne yaptı? O 26 klasörde ne yazıyordu? Ve en önemlisi, bugün yapılan açıklama bir ay önce de yapılamaz mıydı?

Bugün başımıza gelen tamamen zaman kaybetmektir. Ya "düşürdüm" de ya da "yok kardeşim düşürmedim" de. Bütün boşlukları doldur. Tüm soru işaretlerini cevaplandır. Topu taca atıp kaçma. Avrupa kupaları sorulunca "isteyen katılmasın" laubaliliğini yapma. Adam gibi karar ver. Karar ver diye görevlendirilmişsin zira.

Digiturk'ün çıkarlarını korumak en kolayı. Ne şiş yansın ne kebap anlayışıyla nereye kadar gidecek acaba Türk futbolu. Sezon ortasında iddianame çıkınca ne yapacaksın? Şansal Büyüka bu sezonu oynat, cezalar 2012-2013'ten itibaren geçerli olsun diyor. Mantığa bakın. Varsayalım bu sezon Fenerbahçe ya da Beşiktaş (ya da kimin adı geçiyorsa) şampiyon oldu. Sonra bu şampiyonun şike yaptığı yargısına kesin olarak varıldı ve küme düşme cezası verildi. Eee tescil edebilecek misin o şampiyonluğu? Seneye kimin düştüğü kimin Avrupa'ya gideceği nereden belli olacak mesela? Federasyon da Şansal'ın kafasındaki fikirlere paralel gittiği için tüm bunlar bulanık. "O gün gelsin bakarız" mantığıyla olmaz bu işler. Ha, belki o güne kadar beklemez, istifa ederler, yeni federasyonun kucağına da nur topu gibi bir bomba bırakırlar. Olur mu olur. Burası Türkiye...

Bu açıklamadan sonra bildiğim tek şey var. Bugünkü açıklamanın kaybedeni hepimiziz aslında. Türk futbolu toptan kaybetti bugün. Buna düşüp düşmeyeceği tartışılan Fenerbahçe, Beşiktaş gibi kulüpler de dahil. Hepimiz kaybettik...

3 yorum:

Emre dedi ki...

İKİ BÖLÜM YAPTIM KARAKTER LİMİTİ NEDENİYLE:

(1)

Tansu merhaba.
Düşüncelerimi buraya yazmak en mantıklısı diye düşündüm.

TFF Başkanı'nın kararı açıklamasından, yani 15 Ağustos'tan önce düşündüğüm tek şey, o gün bir kararın çıkacak olmasıydı. Ya da şöyle diyeyim, ben dün bir karar çıkmasını bekliyordum.

Dün bir karar çıktı ama bu bizim beklediğimiz türden bir karar değildi. Yazacaklarım benim sade bir şekilde takip edebildiklerim ardına düşündüklerimi içeriyor. "Sade"den kastım gördüklerim ve ardından getirdiğim yorumlarım oluyor burada, sağda solda okuduklarım olmuyor yani.

Aydınlar'ın basın toplantısının her anını izledim, verilen kararın uygun olduğunu düşündüm daha sonra. Ne durumdan sonra bunu düşündüm? Biraz sonra açıklayabilirim bunları. Karar uygundu, ama mekanizmanın işleyişi gereği pekçok insana bu karar mantıksız geldi. Kararın doğasındaki olay "şike yapanlar" ibaresi ile her durumda örtüşenlerin dinlenmesi (sorgulanması yani) gereği. Böyle bir sonuç alınabilir fakat TFF'nin karar mekanizması gereği bunu başka bir birime bırakmış olması işte bu mekanizmanın doğru bir şekilde işleyemeyişinden kaynaklanıyor. Ben hiçbir yerde buna dair bir şey görmedim. Çoğu spor basını elemanının, Aydınlar'ın konuşmasının 2. dakikasında "beyler kararı çaktım ben, bunlar bir şey yapamayacak, dağılın gidin." dediği bir gerçek. Sonuçta bu adamlar çok zeki. TFF'nin etik kurulunda buna dair bir hak yok, yani etik kurul görüş bildirir. Sağolsun medya bu olay üzerinden çok ekmek (ve sermaye) yediği için olay bu kadar büyük boyuta (zaten büyüktü, gereğinden fazla büyüdü) geldi.

Etik kurulun elinde buna dair bir hak yok demiştim. Zaten işleyen mekanizmada görüş PFDK'ya nihayetinde bildiriliyor. Yani dün herhangi bir karar verilmiş olsa bile bu PFDK'ya bildirilecekti, tıpkı kırmızı kart gören oyuncuların olduğu gibi. İşte mekanizmadaki zayıf yer burası. Kararı veren ve onaylayan bir kurum yok bünye içerisinde. Senin söylediğin gibi "kozmik bir oda"ya gerek yoktu bu kadar beklenmesi için. Ya da bu kadar beklendi, emniyetten daha fazla delil istenmiş de olabilir. Çünkü Aydınlar, elimizde olmayan fakat yargıda bulunan belgeler var dedi.

Emre dedi ki...

İKİNCİ BÖLÜM

(2)

TFF'nin aldığı kararı doğru buluyorum. Basın toplantısında bulunan basın görevlileri akılları sıra mantıklı ve güzel soru sordular. Sorukları soruların hemen hemen hiçbiri merak ettikleri bir şey üzerine değildi. Onlar da kendi sermayeleri peşinde. Toplantının sonuna doğru NTV muhabiri tarafından sorulan soru hariç. Herkesin merak ettiği de bu sorunun yanıtıydı. Gazetelerde, internette yazanlar burayı atlamış olmalılar ki peşin hükümlerin ardına geçip uzunca ve popüler kitle oluşturabilecek şekilde yazabiliyorlar. "Ligler devam ederken bu karar açıklansa ne olur?" Sorunun odağı buydu ve verilen yanıt da soru kadar bilgilendirici. "Eğer bir takım şike yapmışsa bu o takımın sorumluluğundadır." Yani bir takım şike yapıp yapmadığını bilir, bilmeli. Şike yapmışsa 15-20 milyon euroları kolay kolay saçmaz. Eğer saçmışsa ve şike yapılmışsa başlarına geleceklerin mutlaka farkındadırlar. Yani, bu durumda şike yapan bir takım hiç bir şey yapmamış gibi kendi sürecini tamamlayamaz.

Yargı sürecindeki sanıkların, ve TFF sürecindeki şüphelilerin dinlenmesi gereği de oldukça mantıklı. Yukarıda da belirttiğim gibi elde bulunmayan belgeler diye bir durum sözkonusu ise bu karar çok önemli. Basın bunu çok rahat gözardı edebilir. Asıp kestikleri Ümit Karan'ın avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamalar, Aziz Yıldırım'ın Taraf'ın favorisi Bilyoner'i kapatması, Emre'nin "seni aldırıyorum bu tarafa" dediği Kağan'ın hala yerinde sayması... gibi birçok şeyin malzeme olarak ortalıkta bulunması eldeki zengin malzemenin uzun süre işlenebileceği izlerini taşıyor. Basın yoluyla insanlar yönlendirilebiliyor, basın polisten belgeleri (eğer belge ise ve gizlilik varsa) alabiliyor ve bunları okuyan bizler çok rahat yönlendirilebiliyoruz (ben hiç yönlenmedim diyebilecek bir kişi tanımam şu süreçte).

Şu an için baktığımda durum Şansal Büyüka'nın görüşlerine dair bir tutum sergilemiyor. Alınan kararlar sezon içerisinde bile açıklanabilir durumda, bozuk olan mekanizma bunu uygun kılıyor. 2012-2013 sezonu başlangıcını bekleyebiliriz, yanılıp yanılmadığımız ya da sermayenin kazanıp kazanmadığını o an anlayabiliriz diye düşünüyorum. Şansal Büyüka kimdir ki futboldan üstün olabilsin?

Taraftarlar açısından bakalım. Medya ve basının olduğu bir ortamda her taraftar bundan etkilenecek. Önümüzdeki sezon Fenerbahçe taraftarları gittikleri her yerde (henüz bir karar yokken bile) "En büyük şike Fenerbahçe" pankartlarını görecek ya da buna benzer tezahüratlar duyacak. Birileri sevinir, birileri üzülür buna.

En özet:
Ortalık bu kadar kirliyken TFF'nin aldığı karar himayesinde bulunan sistem gereği en temiz kararı alma isteğinin bir göstergesi. Bunu insanlar görmeli. Basını pas geçiyorum, göremeyeceğini biliyorum (bu bir önyargıdır).

Ben hiçbir zaman 20 yıl öncesi de sorgulanmalı diye bir şey söylemedim. Umurumda olmaz.
Ya da Aziz Yıldırım suçlu ya da suçsuzdur diye bir şey de söylemedim. Delilleri göremiyoruz birileri gördüğünü iddia etse de.
Söylediğim tek şey, ne zaman nerede suç varsa ve cezasıher ne ise çekilsin. Eğlencenin ya da anlık mutluluğun taraftarı değilim sonuçta. Desteklediğim takımın da temiz olmasını isterim.

Tansu Gürsel dedi ki...

eastpakworld,

Görüşlerine saygı duyuyorum ancak belli noktalarda tam tersi düşünüyorum.

Kararı zamandan bağımsız olarak incelersek bence de doğru. Özünde ne demişler? "Söz konusu kişiler savunma haklarını kullanamadıkları için ve eldeki belgeler ışığında herhangi bir karar almayı doğru bulmadık" gibi bir sonuç çıkmış.

Ancak işin içine zamanı kattığımızda işler çarpık bir hal alıyor. Yazıda da belirttiğim gibi, bu kararı almak için bu kadar beklemeye gerek yoktu. "Deliller beklenmiş olabilir" demişsin. Doğrudur, delil beklenmiş olabilir ancak şu anda görünen durum o değil. Aradan geçen süre içinde Etik Kurulu'nun 26 klasör yazıyı incelediği söyleniyor. Kaldı ki bu açıklamanın bir ay önce yapıldığını düşünelim. Açıklama yapılmış ve yeni deliller gelmiş. Gelen deliller ne kadar etkili olabilirdi? Ben en önemli delillerin (varsa öyle deliller) o 26 adet klasörün içinde olduğunu tahmin ediyorum. Yani bundan sonra gelecek olanların fazla bir etkinliği olmayacaktı (bu, soruşturma sürecinden çıkardığım bir varsayım).

Şansal Büyüka meselesine gelecek olursak, TFF'nin yaptığı açıklamanın, onun dün ligtv.com.tr'ye yaptığı açıklamalar paralelinde olduğunu düşünüyorum. Bence Şansal Büyüka (aslında Digiturk demek daha doğru. Büyüka sadece Digiturk'ün bir sözcüsü bu konuda) gerçekten önemli bir konumda. Hem de TFF'nin kararını etkileyebilecek kadar önemli bir konum bu. Digiturk'ün maç yayınları için TFF'ye ödediği para malum. TFF bu konuda sıkıntı yaşamak istemez. Bu artık hepimiz için 2 kere 2 eşittir 4 kıvamında bir gerçek. Ve ne demişti dün Büyüka? "Bu sezon hiçbir şey yokmuş gibi oynanmalı. Ne karar alınacaksa 2012-2013 sezonunda geçerli olacak şekilde alınmalı" Benim dün yapılan açıklamadan çıkardığım, bu görüşe paralel gelişmelerin yaşanacağıdır. Ve bu benim yorumuma göre Türk futbolunun altına koyulan bir dinamittir. Çünkü aradan geçecek olan zamanda, Digiturk lig yayınından yakayı sıyıracak vakti ve fırsatı bulacaktır.

Sözün özü, şu an herkes zaman kazanma derdindedir. Ve yazıda da belirttiğim gibi kaybeden biziz. Sermaye hariç herkes kaybetti.

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails