Beklenen oldu ve TFF'den yapılan açıklamayla Fenerbahçe'nin bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılmayacağı ilan edildi. Bakalım bundan sonrası ne getirecek. Ne getirecekse hızlı getirsin artık, zira bu işin şakasının olmadığı anlaşıldı.
TFF'den yapılan açıklamanın en önemli özelliği, UEFA'nın talebi doğrultusunda yapılmış bir açıklama olması. Yani TFF kafasına göre vermedi bu kararı. Ki zaten onlara kalsa ne gibi kararlar al(ama)dıklarını geçtiğimiz haftalarda bolca gözlemledik. Olabilecekleri biz sıradan futbolseverler olarak görüyorken, bazı şeylerin eğitimini almış, sporla ilgili birçok önemli görevde bulunmuş TFF yetkililerinin ve Mehmet Ali Aydınlar'ın görememesi hakikaten utanç verici.
Şunu bir ayırt etmek lazım: Dünya üzerinde, medeniyetten nasibini almış birçok yerde ve kurumda, işler asla Türkiye'de yürüdüğü gibi yürümüyor. Bazı pislikler buradaki kadar bariz ve utanmazca halının altına süpürülmüyor. Ne yazık ki Aydınlar federasyonu bu ayrıma varamadı şike süreci boyunca. İşin acı yanı, onları uyarmaya çalışanlara karşı da gereksiz bir sinir ve agresiflikle cevaplar verdiler. Keşke ders çıkarabilseler, önlem alabilselerdi. Hatta illa birilerinin de onları uyarması gerekmiyor. Hemen yanı başımızda Yunanistan'da Kavala ve Olympiakos Volos takımlarının yaşadığı süreci takip etselerdi. Belki UEFA'nın bu gibi işlere ne büyük ciddiyetle baktığını anlayabilirlerdi.
Galatasaray geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamada bir cümle hemen hemen şöyleydi: "Bazı kararları siz alamazsanız, birileri sizin yerinize almak zorunda kalır" Bu çok doğru bir yaklaşımdı ancak burada bile, TFF Galatasaray'la uğraşmaktan, başındaki asıl belaların farkına varamadı. Halen daha gidip "Play-off sistemi getirelim de Digiturk'ün kıçını kurtaralım" kafasında gezindiler. Bu bir tokat oldu TFF'ye...
TFF'ye tokat oldu ama ne yazık ki bizlere de o derece bir tokat oldu. Olan yine fillerin tepişmesinin altında ezilen biz futbolseverlere oldu. Fenerbahçe'nin katılımının sağlanamaması nedeniyle, gerçek Fenerbahçe taraftarına oldu. Sahada ter döken Fenerbahçeli futbolculara oldu. Bu kararın artık bazı şeylerin somut bir göstergesi olduğunu kabul ederek daha açık ifadeler kullanmanın zamanı geldi. Olan, Aziz Yıldırım'ın kişisel hırsları ve Mehmet Ali Aydınlar'ın basiretsizliği yüzünden masum futbol izleyicisine ve emekçisine oldu.
UEFA'nın aldığı bu karar, muhakkak sürecin ilerleyen zamanlarında TFF'nin alacağı kararlar için bir belirleyici unsur olacaktır. En azından olması gerekir. Buna rağmen somut bir adım atılmazsa da bu ülkede futbolu yönetenlere olan bitik güven, yerini öfkeye ve hırçınlığa bırakır. Bu işin kurbanı da yine ne yazık ki futbol seyircisi ve emekçileri olur.
Şimdi biz ne yapacağız? Bu zamana kadar ne yaptıysak onu yapacağız. Bekleyip göreceğiz. Bakalım sıvamaya devam mı, yoksa ciddiyet içeren somut önlemler mi? Umarım ki zarardan dönülen nokta burası olur artık...
0 yorum:
Yorum Gönder