Garip bir maç izledik dün televizyon başında. Ibrox'ta 3'lü gibi görünen ancak resmen 5'li olarak kapanan bir savunma hattı, ileride biri pırpır iki forvet oyuncusu ve yine savunma yönleri ağır basan 3 adet orta saha oyuncusu vardı Glasgow Rangers adına. Bir Rangers taraftarı olsam, kahrımdan ağlardım dünkü skora rağmen. Ki skor da şansa emanet edilmişti aslında. Golde Bursa savunmasından Ali Tandoğan ve kaleci Dimitar Ivankov'un yaptıkları hataların hakkını ödeyemez Rangers.
Bursaspor'a gelince, bildiğimiz düzende sahaya çıktıklarını söyleyebiliriz. Ortada Ergic-Svensson ikilisi yeni bir deneyim tabii. Ve bu maç için de gayet uygun seçimler. Ancak Rangers golü ve evsahibinin golden sonra oyunu kendi yarı sahasında kabullenmesinin ardından Ergic'in sakatlanarak yerini Insua'ya bırakması da Bursaspor'un işine gelmedi değil. Geride Svensson'un yanında pozisyon alan Insua, bu sezon ilk kez hakkında fikir verecek işlere imza attı ve oyunun tüm yükünü sırtlandı Bursaspor adına. Belki de Batalla'nın maçın başından bu yana yapması gereken buydu. Insua gibi sürekli olmasa da en azından zaman zaman Ergic-Svensson ikilisine yakın oynayıp orta sahadaki pas kabiliyetini arttırabilirdi. Ancak o, kalabalık Rangers savunması arasına sıkışıp kalmayı tercih etti. Insua'nın bir diğer olumlu katkısı da o oyuna girene kadar topa bir kez bile değmemiş olan ve inanılmaz silik bir oyun oynayan Ozan İpek'i de zorla oyuna dahil etmeye çalışması oldu. Ertuğrul Sağlam, Ozan'a nasıl 90 dakika katlandı anlayamadım. Adam top istemiyor, saklanıyor, soldan atakları da Vederson yapmaya çalışıyor. Turgay Bahadır çok daha erken oyuna alınıp, Ozan İpek kenara çekilmeliydi bana göre. Sercan kanat forvet görevini yerine getirebilirdi pekala.
Baskılı oynayan Bursaspor'un yaptığı bir diğer yanlış da kanatlara inmelerine rağmen hava toplarıyla gol aramaları oldu. Sercan, taş çatlasa 1.80 boyunda adam. Rakip savunma 3 tane uzun savunmacıyla oluşturmuş defansını. Kim kafa vuracak o toplara? Sercan'ın vuramadığını anlamak için 5 dakika yeter herhalde. Kanatlarda Volkan Şen bu kadar hırslı ve etkiliyken onun çizgiye kadar inmesini ve geriye, penaltı noktasıyla ceza yayı civarına top çıkarmasını sağlamak belki pozisyon zenginliğine olumlu etki edebilirdi. Nitekim, o noktaya tesadüfen düşen birkaç topta Rangers savunmasının nasıl dengesiz yakalanabileceğini gördük ancak ne yazık ki o anlarda da Bursalı oyuncular olmaları gereken noktada değillerdi.
Bir sözüm de Ertuğrul Sağlam'a. Kesinlikle ciddi bir imaj desteği alması lazım. Gayet fotojenik ve sporcu fiziğine sahip bir görüntüsü var ancak o giydiği takım elbiseler nedir öyle? Bildiğin şakirt takımı. Gereksiz derecede bol, bazen omzundan düşecek gibi görünüyor. Sanırsınız ki iri kıyım bir kardeşi var da takımı ortaklaşa giyiyorlar. İyi giyinmek zor değil. Üstelik etiket olması açısından da yararlı. Birisinin bu işlere bir el atması gerek.
Netice itibariyle Bursa baskılı oynamasına rağmen gerekli pozisyonları bulamadı. Rangers, Çanakkale geçilmezi oynadı. Maç tam anlamıyla garipti ve şanssız bir gol yüzünden Bursa kaybetti. Şimdi işleri daha da zor. Üst üste iki tane Manchester maçı. Sonra Valencia deplasmanı ve son olarak da Bursa'da Rangers maçı var. Çok zor görünüyor ama umarız ki bu maçlardan 3. olmaya yetecek puanlar çıksın.
Bursaspor'a gelince, bildiğimiz düzende sahaya çıktıklarını söyleyebiliriz. Ortada Ergic-Svensson ikilisi yeni bir deneyim tabii. Ve bu maç için de gayet uygun seçimler. Ancak Rangers golü ve evsahibinin golden sonra oyunu kendi yarı sahasında kabullenmesinin ardından Ergic'in sakatlanarak yerini Insua'ya bırakması da Bursaspor'un işine gelmedi değil. Geride Svensson'un yanında pozisyon alan Insua, bu sezon ilk kez hakkında fikir verecek işlere imza attı ve oyunun tüm yükünü sırtlandı Bursaspor adına. Belki de Batalla'nın maçın başından bu yana yapması gereken buydu. Insua gibi sürekli olmasa da en azından zaman zaman Ergic-Svensson ikilisine yakın oynayıp orta sahadaki pas kabiliyetini arttırabilirdi. Ancak o, kalabalık Rangers savunması arasına sıkışıp kalmayı tercih etti. Insua'nın bir diğer olumlu katkısı da o oyuna girene kadar topa bir kez bile değmemiş olan ve inanılmaz silik bir oyun oynayan Ozan İpek'i de zorla oyuna dahil etmeye çalışması oldu. Ertuğrul Sağlam, Ozan'a nasıl 90 dakika katlandı anlayamadım. Adam top istemiyor, saklanıyor, soldan atakları da Vederson yapmaya çalışıyor. Turgay Bahadır çok daha erken oyuna alınıp, Ozan İpek kenara çekilmeliydi bana göre. Sercan kanat forvet görevini yerine getirebilirdi pekala.
Baskılı oynayan Bursaspor'un yaptığı bir diğer yanlış da kanatlara inmelerine rağmen hava toplarıyla gol aramaları oldu. Sercan, taş çatlasa 1.80 boyunda adam. Rakip savunma 3 tane uzun savunmacıyla oluşturmuş defansını. Kim kafa vuracak o toplara? Sercan'ın vuramadığını anlamak için 5 dakika yeter herhalde. Kanatlarda Volkan Şen bu kadar hırslı ve etkiliyken onun çizgiye kadar inmesini ve geriye, penaltı noktasıyla ceza yayı civarına top çıkarmasını sağlamak belki pozisyon zenginliğine olumlu etki edebilirdi. Nitekim, o noktaya tesadüfen düşen birkaç topta Rangers savunmasının nasıl dengesiz yakalanabileceğini gördük ancak ne yazık ki o anlarda da Bursalı oyuncular olmaları gereken noktada değillerdi.
Bir sözüm de Ertuğrul Sağlam'a. Kesinlikle ciddi bir imaj desteği alması lazım. Gayet fotojenik ve sporcu fiziğine sahip bir görüntüsü var ancak o giydiği takım elbiseler nedir öyle? Bildiğin şakirt takımı. Gereksiz derecede bol, bazen omzundan düşecek gibi görünüyor. Sanırsınız ki iri kıyım bir kardeşi var da takımı ortaklaşa giyiyorlar. İyi giyinmek zor değil. Üstelik etiket olması açısından da yararlı. Birisinin bu işlere bir el atması gerek.
Netice itibariyle Bursa baskılı oynamasına rağmen gerekli pozisyonları bulamadı. Rangers, Çanakkale geçilmezi oynadı. Maç tam anlamıyla garipti ve şanssız bir gol yüzünden Bursa kaybetti. Şimdi işleri daha da zor. Üst üste iki tane Manchester maçı. Sonra Valencia deplasmanı ve son olarak da Bursa'da Rangers maçı var. Çok zor görünüyor ama umarız ki bu maçlardan 3. olmaya yetecek puanlar çıksın.
0 yorum:
Yorum Gönder