Euro 2012 elemelerinde 2. Maçımızı yarın akşam Belçika ile oynayacağız. Kazakistan deplasmanından 3 puanla döndük ve iyi bir başlangıç yaptık. Belçika ise kendi sahasında Almanya’ya 1-0 yenilmekten kurtulamadı. Hiddink’in dediği gibi, tek bir hata yaptılar ve onda da golü yediler.
Almanya zaten böyle bir takımdır. Hata yapmamanız lazım. Önce öne geçerler, sonra formdalarsa fark atarlar. İngiltere, Arjantin fark etmez. Almanya karşısında galibiyet elde etmek için yapılması gereken şey öne geçmektir. Çünkü Almanya o zaman önde oynamaya başlar ve Lahm dışında süratli bir savunma hattına sahip olmadığı için hata yapar. Belçika da öne geçmek için çok uğraştı ama başaramadı. Haliyle, sonunda kaybetti.
Biz kendi açımızdan baktığımız için, Belçika maçını çok önemsiyoruz ama Belçika’nın bu maçı bizden daha çok isteyeceği kesin. Kazanırsak, Belçika’ya +6 puanlık bir üstünlük sağlayacağız daha yolun başında. Bu büyük bir avantaj. Belçika, 2.liği önünde en büyük engel olarak gördüğü Türkiye’den hem bu farkı yemek ve ilk iki maçı puansız geçmek istemeyecektir hem de en önemli rakibi, çok da iyi durumda değilken, deplasmandan puan koparma peşine düşecektir.
Belçika’nın da bizim en önemli rakibimiz olduğunu düşünürsek yarınki maçın önemi, görünenden, hissedilenden daha fazlası. Grupların sonuna doğru bu maçta kaybedilen puanlara yanmak istemiyorsak, Belçika’nın analizini sağlam yapmamız gerekir. Nacizane fikirlerimizi paylaşalım sizinle…
Belçika, Almanya maçına 4 stoperle çıktı. Onların önüne de 2 tane kesici orta saha koydu Leekens. Yine bu kadar defansif bir 11 mi sürer sahaya, çok emin değilim. En azından bir Wesley Snock tercihi beklemekteyim kendi adıma. Zaten Kompany’i de sakatlığı sebebiyle kadroda yer almayacak.
Bizim takım uluslar arası tecrübe olarak daha avantajlı rakibine göre. 2008’deki şampiyonayada oynayan birçok oyuncu şu an kadroda. Takımlarıyla birlikte Avrupa Kupası oynamış adam sayısı da azımsanamaz. Ama oyuncuları tek tek değerlendirdiğimizde, Belçika takımındaki bazı oyuncuların dünyanın zirve sahnelerinde oynadığını ya da oynamak üzere olduklarını görüyoruz.
Forvetleri Lukaku, Anderlecht’te oynuyor. Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak ve Real Madrid’in transfer listesinde. Vermaelen, Arsenal forması giyiyor. Dünyanın en önemli futbol sahnelerinden birinde. O da Şampiyonlar Ligi’nde oynadı ve bu sene de oynayacak. Kompany, astronomik transferler yapan City, takımının ilk 11 oyuncusu. Hazard 25 milyon bonservis bedeline sahip, Lille’de oynuyor. Dembele Az Alkmaar’ın yıldızı. Van Buyten, Bayern ile Şampiyonlar Ligi finali oynadı geçen sene. Alderweireld ve Vertonghen Ajax ile birlikte Şampiyonlar Ligi mücadelesi verecek. Fellaini ise Everton formasıyla her hafta en zor ligde boy gösteriyor.
Tek tek baktığımızda gerçekten önemli isimlerden oluşuyor Belçika ama tecrübeleri yok. Bu yüzden en büyük avantajımız bu maçları çok defa oynamış olmamız ve Hiddink. Hiddink bir şekilde bu maçı bize döndürecek yolları gösterecektir.
Hiddink’in ve herkesin görebileceği 2 eksiğimizi hatırlatarak veda edeyim. Kazakistan maçında da gördük ki duran toplarda hala çok büyük sıkıntılarımız var. Takımımızın boy ortalaması oldukça kısa ve ceza sahasına gelen her orta tehlike yaratıyor. Belçika’nın da uzun adamlardan kurulu olduğunu düşünürsek bu anlamda sıkıntı yaşayabiliri. 2. Nokta ise yükleneceğimiz zamanlarda arkada bırakacağımız boşluklar. Servet, Ömer ve Hakan ağır adamlar. Hazard, Dembele, Lukaku ve Snock ise çok süratliler ve topla dripling kabiliyetleri çok yüksek. Bu tip oyunculara yakın oynamak ve şuursuzca hücum etmemek gerekir.
Türkiye’nin bu maçı kazanması için şansa da ihtiyacı olacak. Bu yüzden bol şanslar diliyoruz milli takıma…
0 yorum:
Yorum Gönder