Vefasız oyundur bu futbol, futbolu izleyici boyutunda takip edenler her zaman Maradona, Van Basten, Roberto Baggio hatta Sergen gibi yıldız oyuncuları hatırlar, onları anarlar, "vay be nasıl topçuydu" muhabbetlerine konu ederler. Benim gibi futbol aşıkları için ise durum farklıdır, eğer sizin de aklınıza evde oturduğunuz sakin bir akşam üstünde "Serkan Damla ne yapıyor acaba?" gibi sorular geçiyor ise sadece en iyi değil, en kötü futbolcuların da hakkını veren kitledesiniz demektir. 20 yıllık amatör futbol fanatikliğim esnasında tespit ettiğim Türkiye futbol çöplüğüne düşmüş önemli kötü isimleri de bir FM klasiği olan 4-1-2-1-2 dizilimi ile analım istedim:
Kaleci : Peter Kjaer
Beşiktaş'taki kaleci krizi üzerine apar topar getirilen 37 yaşındaki bu yuvarlanan çuvalı kim unutabilir ki?
Sol bek: Baki Mercimek
baki mercimek/@never linkinde yazanlar kendisine karşı olan müthiş sevgimi açıklar. Sol bekte muhakkak hitman Baki olmalı, olmazsa olmaz.
Stoper: Gordon Schildenfeld
Farkındayım dükkanı Beşiktaşlılardan açtım, affola senelerdir kötü oyuncu sıkıntısını kalbinde hisseden bir Beşiktaş taraftarıyım, ama Gordon'un yeri ayrı. Ben nice kötü futbolcular gördüm ama kör olanını hiç görmemiştim. Bu arkadaşın ciddi anlamda görme sıkıntısı yaşadığını 5 numara miyop gözlerimden gelen deneyimimden dolayı tahmin edebilidirdim aslında, gözlerini kısarak topa bakıyordu fakat konduramadım işte. Velhasıl adam bir şekilde Beşiktaş'ta durdu, para aldı. Ne acı.
Stoper: Gabriel Tamas
Şimdi kimse bana gelip "lan adam 10 milyon euro'ya transfer yaptı dindük!" demesin. Tamas Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde gerçekten çok kötü oynadı. Ben şahsen o 10 milyonun kendisine futbolu bırakması için teşvik amacıyla verildiğine inanıyorum.
Sağ bek: Cihan Haspolatlı
Aslında sonradan devşirme Sabri ile arasında çok düşünmeme rağmen kimi zaman Sabri'den iyi performanslar izlediğimi hatırladım ve kesin karar verdim, üst düzey bir takımda forma giymiş nadir kötü oyunculardandı Cihan. Güçsüz, tekniksiz, yavaş, oyunu okuyamayan bir oyuncudur kendisi. Ne şekilde Galatasaray'a yamandığını hatırlamıyorum. Niyazi Güney'e yine bir şekilde saygı duyuyorum,adam kendisini bildiği için pek tutunmadı takımında.
Ön libero: Simao
En zorlandığım mevkiiler arasında. Yasin sülün mü desem, Maldonado mu desem, Hüseyin Çimşir
mi desem yoksa İnamoto mu, kimi desem cuk oturuyor aslında ama Fenerbahçe'nin 36 yaşında iken bir transfer harekatıyla getirdiği Simao ilginç hikayesinden dolayı öne çıkıyor. 36 yaşında kadar hiç yurtdışında oynamamış Simao bir gece operasyonu ile geldiği Fenerbahçe'den bir gece operasyonu ile Ankaragücü'ne gönderiliyor. Adam için ne anıdır aslında, nerede Brezilya nerede Türkiye.
mi desem yoksa İnamoto mu, kimi desem cuk oturuyor aslında ama Fenerbahçe'nin 36 yaşında iken bir transfer harekatıyla getirdiği Simao ilginç hikayesinden dolayı öne çıkıyor. 36 yaşında kadar hiç yurtdışında oynamamış Simao bir gece operasyonu ile geldiği Fenerbahçe'den bir gece operasyonu ile Ankaragücü'ne gönderiliyor. Adam için ne anıdır aslında, nerede Brezilya nerede Türkiye.
Sol açık: Bayram Bektaş
Fransa'nın kalburüstü bir teknik adamının " Elimde olacaktı Zidane yapardım" diye ısrarla hakında açıklama yaptığı meşhur Bayram, Fransızca bilmesi ve Pascal Nouma ile dostluk etmesinin yüzüsuyu hürmetine 2 sene takılmıştır Beşiktaş'ta, hatta bir dönem yokluktan dolayı santrafor oynamış ve gol bile atmıştır. Dünyaya bak. Bu mevkii için Fenerbahçeli Dzoni Novak'ı da anmadan geçmeyeceğim, o da istikrarlı kötü oyuncular arasındadır.
Sağ açık: Dominic Iorfa
Sahada ne yaptığı belli olmayan bu şirin arkadaşın bir şekilde bu onbir içerisinde yer edinmesi gerektiğine inanmamdan dolayı sağ açık mevkisine yazıyorum kendisini. Top sürerken sürekli takılıp düşmesini hatırlayanlar sanırsam kendisinin Nijerya Milli Takımında defalarca oynadığını bilmiyorlardır. Göztepe'de oynamış olan amatör futbolcu Sergio'dan bile daha kötü olarak hatırlıyorum kendisini. ulan kim getirdi, neden geldi bilinmez. bir de kendisi blogumuzun diğer bir ismi sanut'un manevi kardeşidir.
Orta saha : Bülent Akın
Yorumsuz...Forvet: Victor Shaka
Trabzonspor'un Misse Misse gibi bomba transferler yaptığı sene "genç yetenek, yeni Kanu" gibi manşetler ile gelmiş, bir defa bile oynamadan izi kaybolmuş delikanlıdır. Basına poz verirken top bile sektirememiştir. Eğer İstanbul'da saat satmıyor ise tahminimce 30lu yaşlara adım atmış, bir yerlerde top peşinde koşturuyordur ve kendisini hala benim gibi hatırlayanlar olduğunu duyar ise pek bir sevinir.
Forvet: Seyit Cem Ünsal
Yine bir Trabzonsporlu. Es kaza Barcelona'nın bir takımında hazırlık kampına katılmış, manşetleri süslemiştir. Sonra bir transfer operasyonu ile Barcelona'nın elinden kapıldığı söylenen Seyit, Barcelona ile başladığı bordo mavili futbol hayatını Trabzonspor ile devam etmiş, Karabükspor ile tamamlamıştır. sanırsam sayılanlar içerisindeki en büyük balon olmasından dolayı listede bulunmayı hakediyor.
USTALARA SAYGI KUŞAĞI
Yukarıda ismini sayamadığım Süleyman Oulare, Ali Lukunku, Wagenhaus, Fadıl Vokri, Federico Higuain, Osvaldo Nartallo, Bruno Quadros, Robert Enke, Pierre Esser, Francesco, Adrian Knup, Emil Kostadinov, Veysel Cihan, Sabin İlie, Ali Bilgin gibi birçok futbolcudan özür dilerim, ama emin olun ileride bir yazı dizisi ile hepinizden bahsedeceğim. Sevgiler...
0 yorum:
Yorum Gönder