Daha önce de buna benzer yazılar yazdım. Galatasaray futbol takımı kaptanı sıfatını taşıyan Arda Turan, sağ olsun bana resmen bir seri yaptırdı. Ne zamandır böyle bir yazı yazmıyorum diye mutlu olmuştum ancak bakıyoruz ki beyimiz yine uslu duramamış.
Arda Turan efendi, yine gitmek için tutturmuş. Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Arda'nın aldığı paraya %50 zam yaptıklarını ama yine de kalmaya ikna edemediklerini söylüyor. Benim bildiğim zaten en az 3 milyon Euro civarında bir para alıyor Arda. Yani takımda en yüksek 2-3 ücretten biri. Buna %50 zam yapıldığını düşünürse açık ara en yüksek ücret. Bunun bir de maç başısı falan da vardır. Siz hesap edin.
Mesele para değil diyenler olacaktır. Evet, para belki ikinci planda ama neticede "yabancılar çok para alıyor" şeklinde kazan da kaldırıldı bu takımda. Arda da bu durumdan rahatsızlık duyanlardan biriydi. Yani bu sorun çözülmüş oldu.
Parayı bir kenara bırakalım, Arda Turan daha geçen ay "Fatih Terim için kalacağım" minvalinde bir açıklama yapmamış mıydı? Hani o zaman ikna olmuştu? Ne oldu da fikri değişti? Şimdi mi söylenir "gitmek istiyorum" diye? Transfer yapılmış olsun, teknik direktörün hesaplarını senin takımda olmana göre yapsın, takımın oyun düzeni ve kadro yapısı seni de hesaba katarak yapılmış olsun, ligin başlamasına da bir ay gibi bir süre kalsın, sen "gideceğim" diye tuttur. Eh, be birader iki ay önce söyleseydin ya şunu?!
Burada bahsini ettiğimiz kişi Galatasaray kaptanı. Biraz daha açalım, yeni Metin Oktay diye lanse edilen, Galatasaray'ın bayrak adamı diye tanımlanan bir kişi. Yani gemiyi en son terk etmesi gereken... "Ayrılma, sana ihtiyacımız var" dendiğinde Galatasaray'dan gerisini teferruat olarak görmesi gereken bir kişiden bahsediyoruz. Ancak bu kişinin yaptığı şey, açık söyleyeyim, fare gibi kaçmaktır.
Ha, bana kalsa Arda'nın sezon biter bitmez satılması lazımdı. Hazır para ederken (ondan da emin değiliz tabii) değerlendirilmeli ve Galatasaray'a daha çok zarar vermesi önlenmeliydi. Arda zaten iki sezondur Galatasaray'da gram top oynamıyordu. Her milli maçta üst düzey performans sergileyip bacağı kopana kadar sahada kalıyor ve maç kazandırıyordu. Ama Galatasaray'a gelince o narin kıçını kaldırmak ona zulüm geliyordu. İster katılın, ister katılmayın ama durum buydu. Üstelik Galatasaray'a karşı kinini hiçbir zaman gizlemeyen insanlarla sürekli vakit geçirmesi de cabası... Kısacası Arda Turan, zaten buradaki miadını doldurmuştu ve hem kendisi zarar görüyor, hem de kulübe zarar veriyordu. Tez elden gönderilmeliydi ve takım Arda'sız bir düzende daha modern bir futbol oynamalıydı.
Burada kaldıkça yeni bir Hasan Şaş'a evrilecekti. Hakan Şükür'ün o bitmek tükenmek bilmez egosuyla Hasan Şaş'ın dramatik harcanışını bir potada eritmeye zaten başlamıştı.
İşin bir de taraftar boyutunu ele almak lazım. Kim ne derse desin Galatasaray taraftarının büyük bölümü bu adamı seviyor. Ve bu gidiş aslında onları yarı yolda bırakmak olacak. Galatasaray kaptanı bunu düşünmüyor.
Şu yazdıklarım aslında Arda'yı sevmememden falan ileri gelmiyor. Ben, Arda Turan'ı çok seven bir Galatasaray taraftarı ve futbolseverdim. Halen daha iyi oynadığı zaman mutlu oluyorum. Ondan beklentim de büyük oldu her zaman. Ancak onca beklentiyi gerçekleştirebilecek bir insanın böylesine vurdumduymaz olması ve böylesine de el üstünde tutulmasını anlayamıyorum.
Umarım ki Arda Turan bu kez bu işi sonuçlandırır ve nerede mutlu olacaksa oraya gider. Galatasaray yönetimi de bir an önce doldurması gerektiği boşlukları doldurarak yeni sezona hazır bir takım oluşturur.
Bu arada kendi kendine oluşan bu serinin diğer ayakları da şu şekilde:
2 yorum:
acaba arda'nın bu hale gelmesinde taraftarın ve en çok da yönetimin suçu yok mu??ezeli rakibinizin bi taraftarı olarak bu şekilde düşünüyorum çünkü her duyguyu çok erken tattırdınız kaptanlık erken,metin oktay benzetmesi erken(ve çok yanlış)bizim ruhumuz denmesi için çok çok erkendi,sanki severken öldürdünüz bu kısıtlı yeteneği...!saygılar(mustafa)
Mustafa,
Yorumun için teşekkür ederim. Sana kesinlikle katılıyorum. Her kelimen doğru. Bunda Galatasaray yönetimi ve taraftarının da suçu var. 66 numaralı Arda Turan hepimizin gözbebeğiydi. Ne zaman ki ona 10 numara ve kaptanlık verildi, işte o gün omuzlayamayacağı yüklerin altında ezildi Arda Turan...
Ancak zaman insanı olgunlaştırır. Arda mutlaka gelişmeliydi. Zamanında Tugay da çok genç yaşta kaptan olmuştu ancak o bu durumu en başta Arda gibi zorlansa da kaldırmayı bilmişti. Arda da en azından biraz da olsa kafa yapısını buna uydurmaya çalışmalıydı.
Yorum Gönder