Maç öncesi yazısında Gelipartt'ında değindiği bir mevzu vardı taraftarın tepkisi hakkında. O yazıda değinilen noktalar bugün aynen gözlendi İnönü'de. Taraftar kendi arasında bölünmüş. Bir taraf yönetime bağırırken diğer taraf takımı desteklemeye çalıştı. Sahadaki maçla aynı anda tribünde de bir maç oynandı adeta. Çıkan kavgalar, sökülüp atılan koltuklar...
Beşiktaş da aynı şiddette hızlı bir başlangıç yaptı. Nobre eğer maçın başında direk yerine fileleri görebilse çok rahat oynayabilirlerdi. Zira Denizlispor sezon başından bu yana vurguladığım üzere çok zayıf. Rakip kaleye (hele ki rakip kuvvetliyse) gidecek halleri yok. Nurullah Sağlam da henüz istediği seviyeye getiremedi takımı. Tabii onun gelişinden sonra daha karakterli bir futbol oynanmaya çalışıldığı, en azından daha tutarlı bir takım oluşturulmaya çalışıldığı gün gibi açık. Neyse, evsahibine dönelim. Maçın ilk anlarında girdiği pozisyonları cömertçe harcadı Beşiktaş. Orta sahada Fink'in de takıma katılması, bu bölgeyi az çok toparlamış. Tabata da hücuma daha yakın bir pozisyonda oynadığı için daha bir etkiliydi. İlk yarıda en çok dikkat çeken noktalar, Serdar'ın son hareketlerdeki eksikliği ve top kaleci Rüştü'ye geldiğinde tribünlerin gösterdiği tepkiydi.
Beşiktaş da aynı şiddette hızlı bir başlangıç yaptı. Nobre eğer maçın başında direk yerine fileleri görebilse çok rahat oynayabilirlerdi. Zira Denizlispor sezon başından bu yana vurguladığım üzere çok zayıf. Rakip kaleye (hele ki rakip kuvvetliyse) gidecek halleri yok. Nurullah Sağlam da henüz istediği seviyeye getiremedi takımı. Tabii onun gelişinden sonra daha karakterli bir futbol oynanmaya çalışıldığı, en azından daha tutarlı bir takım oluşturulmaya çalışıldığı gün gibi açık. Neyse, evsahibine dönelim. Maçın ilk anlarında girdiği pozisyonları cömertçe harcadı Beşiktaş. Orta sahada Fink'in de takıma katılması, bu bölgeyi az çok toparlamış. Tabata da hücuma daha yakın bir pozisyonda oynadığı için daha bir etkiliydi. İlk yarıda en çok dikkat çeken noktalar, Serdar'ın son hareketlerdeki eksikliği ve top kaleci Rüştü'ye geldiğinde tribünlerin gösterdiği tepkiydi.
İkinci yarıyla birlikte Mustafa Denizli Serdar Özkan'ın yerine Nihat'ı, Yusuf'un yerine de Bobo'yu alarak başladı maça. Nihat yine etkisiz. Ancak daha dengeli. Ben çok tutmamıştım bu değişiklikleri. Sırf hücumcu alarak nereye kadar diyordum ki olabilecek belki de en güzel anda Tabata'nın karambol golü geldi. Zaten Brezilyalı da geldiği günden bu yana en etkili ve istekli oyununu oynuyordu bugün. Hücumcuların bolluğu, savunmada da aksaklıklar getirecekti ve getirdi de. Denizlispor 1-2 tehlike yarattı Beşiktaş kalesinde. Ancak daha etkili olmaları gerekirdi. Bu pozisyonlar da günün istenmeyen adamı Rüştü'nün ellerinde eridi. Son dakikalarda da çok heyecanlı anlar yaşamadık. Beşiktaş skoru korumak için oyunu rolantiye aldı diyebiliriz. Zaten Denizlispor'da da Beşiktaş kalesini tehdit edecek güç yoktu ve maç da öylece bitti.
Bu arada Tabata'nın golünün, Beşiktaş tarafından bu sezon kendi taraftarları önünde atılan ilk gol olduğunu hatırlatırken, Denizlispor hakkında 1-2 saptamada bulunalım. Eğer bugün Denizli kalesindeki Cenk, bir sakatlığı falan yoksa direkt ilk 11 oynar. Ligin en iyilerinden kendisi. Bir de Caner var. Çok teknik ve çabuk. Fiziğini biraz daha oturtabilirse çok iyi bir oyuncu olacak.
Bu arada Tabata'nın golünün, Beşiktaş tarafından bu sezon kendi taraftarları önünde atılan ilk gol olduğunu hatırlatırken, Denizlispor hakkında 1-2 saptamada bulunalım. Eğer bugün Denizli kalesindeki Cenk, bir sakatlığı falan yoksa direkt ilk 11 oynar. Ligin en iyilerinden kendisi. Bir de Caner var. Çok teknik ve çabuk. Fiziğini biraz daha oturtabilirse çok iyi bir oyuncu olacak.
0 yorum:
Yorum Gönder