Bu hafta nihayet, iki testiden biri kırıldı. Galatasaray'la Fenerbahçe arasında basın tarafından bir şekilde devam ettirilmiş olan sidik yarışı, Galatasaray'ın beraberliğiyle sona ermiş oldu. Şu andan itibaren gözler 7'de 7 yapan Fenerbahçe'nin üzerinde olacak. Zaten birkaç haftadır istatistiklerle sahada oynana futbol, birbirini pek doğrulamıyordu ve bu hafta beklenen oldu. Fenerbahçe'nin puan kaybı da pek uzak değildir. Önce bir maç skorlarına bakalım:
Gençlerbirliği 2 - 2 Trabzonspor
Gaziantepspor 1 - 3 Ankaragücü
İBB 1 - 0 Sivasspor
Antalyaspor 1 - 2 Fenerbahçe
Bursaspor 4 - 0 Diyarbakırspor
Denizlispor 1 - 1 Manisaspor
Galatasaray 1 - 1 Eskişehirspor
Kayserispor 0 - 0 Kasımpaşa
Haftanın şüphesiz en çok konuşulan olayı, Galatasaray'ın Eskişehirspor karşısındaki puan kaybı oldu. Sarı kırmızılılar zaten birkaç haftadır bunun sinyallerini veriyordu ancak belki de o haftalarda oynadıkları maçlara nazaran çok daha etkili ve derli toplu bir futbol oynadıkları Eskişehirspor karşısında rakibe de neredeyse hiç pozisyon vermemelerine rağmen 1-1'lik bir sonuç aldılar. Bu beraberlik, her ne kadar başarıya alışmış taraftarda bir gerginliğe yol açsa da takımın üzerindeki stresi alabilir. Ayrıca hafta içinde Strum Graz'la çok önemli bir karşılaşma var. O maçta alınacak güzel bir sonuç, rüzgarı tekrar eskisi gibi estirebilir.
Eskişehirspor'a gelecek olursak, Galatasaray maçındaki karakterli futbollarını görünce bu sezon bu başarıyı nasıl yakaladıkları konusunda az çok fikir elde edebiliyoruz. Hiçbir şekilde bağnazca savunma yapmadılar. Hücumu düşüneceğim diye de şuursuzca gelmediler Galatasaray kalesine. Her şey kararındaydı.
Öte yandan Fenerbahçe 7'de 7 yaparak serisini sürdürdü. Tıpkı Galatasaray gibi, Fenerbahçe'de son haftalara göre daha bir toparlanmış ve organiza göründü gözümüze. Buna karşın Antalyaspor karşısında bir türlü istediği skoru yakalayamamıştı. Bunda Antalyaspor'un oyununun etkisi neydi derseniz, çok bir etkisi olmadığı şeklinde bir cevap verebiliriz. Sadece dikkatimi çeken, güney ekibinin orta sahasının, alışılmış halinden daha dirençli olduğu ve kanatlarının da iyi çalıştığıydı. Ancak ne var ki, son dakikalarda ailece hücuma çıkıp Fenerbahçe'den alacağı 1 puanla yetinmeyeceğini gösteren Antalyaspor, akıl almaz bir savunma açığı verince Fenerbahçe de "genç Semih'le" galibiyet golüne ulaştı.
Diğer maçlara kısa kısa değinecek olursak da Sivasspor'un düşüşe devam ettiğini, geçen sene 34 maçta yaşadığı mağlubiyet rakamına bu sezon 7 maçta ulaştığını, Denizlispor'la Manisaspor'un 1'er puanı kardeşçe paylaştığını, aynı şekilde Kayserispor ve Kasımpaşa'nın da yenişemediğini vurgulayabiliriz.
Haftanın enteresan maçlarından biri de Ankara'da oynandı. Trabzonspor, ligin dişli ekiplerinden Gençlerbirliği ile oynadı ve sahadan 2-2 'lik beraberlikle ayrıldı. Aslında galip de gelebilirdi ancak sakatlanana kadar gayet etkili olan Gabric'in oyundan çıkması, hesapları alt üst etti. Şimdi Trabzon'da tartışılan konu Alanzinho. Hugo Broos, Brezilyalıyı Gençlerbirliği maçında ikinci yarının başında oyuna soktu ve yaklaşık 35 dakika sonra oyundan aldı. Tabii Alanzinho da bu durumdan hiç memnun kalmadı. Burada benim gördüğüm hata, Alanzinho'nun oynadığı mevkidir. Eğer yanlış algılamadıysam, Broos tarafından sol çizgiye yakın oynatılıyor. Bu ne demek hemen açıklayalım. Bu, Alanzinho'nun çizgiyle rakip bek arasına hapsolması demek. Zaten fiziği çok yeterli değilken, o bölgede sıkışıp kalması demek. Bence Alanzinho, ortaya yakınken daha etkili olabilir. Hatta sağ iç gibi oynarsa ters ayağıyla çok daha tehlikeli olma şansı var. Tabii biraz da oynayacak, ısınacak. Bunun dışında ben halen umutluyum Trabzon'dan.
Bir diğer tartışmalı maç da Bursaspor ile Diyarbakırspor arasındaydı. Aslında maçta pozisyon olarak çok tartışılacak bir şey yoktu ancak PKK muhabbeti hakikaten hiç hoş olmadı. Futbolumuzun bu tarz sabit fikirlerden arınması ve taraftarın da bazı konularda bilinçlendirilmesi lazım. Her ne kadar sonunda bir şekilde tatlıya bağlanmış bir olay olsa da, Diyarbakırspor yönetimi ağzına bir kere ligden çekilme lafını almış oldu.
Haftanın Takımı: Eskişehirspor
Haftanın Futbolcusu: Ceyhun Eriş
Haftanın Golü: Bilal Çubukçu
Haftanın Hayal Kırıklığı: Skor Medyası
Haftanın Olayı: Galatasaray'ın puan kaybı ve Bursaspor-Diyarbakırspor maçındaki olaylar
Gençlerbirliği 2 - 2 Trabzonspor
Gaziantepspor 1 - 3 Ankaragücü
İBB 1 - 0 Sivasspor
Antalyaspor 1 - 2 Fenerbahçe
Bursaspor 4 - 0 Diyarbakırspor
Denizlispor 1 - 1 Manisaspor
Galatasaray 1 - 1 Eskişehirspor
Kayserispor 0 - 0 Kasımpaşa
Haftanın şüphesiz en çok konuşulan olayı, Galatasaray'ın Eskişehirspor karşısındaki puan kaybı oldu. Sarı kırmızılılar zaten birkaç haftadır bunun sinyallerini veriyordu ancak belki de o haftalarda oynadıkları maçlara nazaran çok daha etkili ve derli toplu bir futbol oynadıkları Eskişehirspor karşısında rakibe de neredeyse hiç pozisyon vermemelerine rağmen 1-1'lik bir sonuç aldılar. Bu beraberlik, her ne kadar başarıya alışmış taraftarda bir gerginliğe yol açsa da takımın üzerindeki stresi alabilir. Ayrıca hafta içinde Strum Graz'la çok önemli bir karşılaşma var. O maçta alınacak güzel bir sonuç, rüzgarı tekrar eskisi gibi estirebilir.
Eskişehirspor'a gelecek olursak, Galatasaray maçındaki karakterli futbollarını görünce bu sezon bu başarıyı nasıl yakaladıkları konusunda az çok fikir elde edebiliyoruz. Hiçbir şekilde bağnazca savunma yapmadılar. Hücumu düşüneceğim diye de şuursuzca gelmediler Galatasaray kalesine. Her şey kararındaydı.
Öte yandan Fenerbahçe 7'de 7 yaparak serisini sürdürdü. Tıpkı Galatasaray gibi, Fenerbahçe'de son haftalara göre daha bir toparlanmış ve organiza göründü gözümüze. Buna karşın Antalyaspor karşısında bir türlü istediği skoru yakalayamamıştı. Bunda Antalyaspor'un oyununun etkisi neydi derseniz, çok bir etkisi olmadığı şeklinde bir cevap verebiliriz. Sadece dikkatimi çeken, güney ekibinin orta sahasının, alışılmış halinden daha dirençli olduğu ve kanatlarının da iyi çalıştığıydı. Ancak ne var ki, son dakikalarda ailece hücuma çıkıp Fenerbahçe'den alacağı 1 puanla yetinmeyeceğini gösteren Antalyaspor, akıl almaz bir savunma açığı verince Fenerbahçe de "genç Semih'le" galibiyet golüne ulaştı.
Diğer maçlara kısa kısa değinecek olursak da Sivasspor'un düşüşe devam ettiğini, geçen sene 34 maçta yaşadığı mağlubiyet rakamına bu sezon 7 maçta ulaştığını, Denizlispor'la Manisaspor'un 1'er puanı kardeşçe paylaştığını, aynı şekilde Kayserispor ve Kasımpaşa'nın da yenişemediğini vurgulayabiliriz.
Haftanın enteresan maçlarından biri de Ankara'da oynandı. Trabzonspor, ligin dişli ekiplerinden Gençlerbirliği ile oynadı ve sahadan 2-2 'lik beraberlikle ayrıldı. Aslında galip de gelebilirdi ancak sakatlanana kadar gayet etkili olan Gabric'in oyundan çıkması, hesapları alt üst etti. Şimdi Trabzon'da tartışılan konu Alanzinho. Hugo Broos, Brezilyalıyı Gençlerbirliği maçında ikinci yarının başında oyuna soktu ve yaklaşık 35 dakika sonra oyundan aldı. Tabii Alanzinho da bu durumdan hiç memnun kalmadı. Burada benim gördüğüm hata, Alanzinho'nun oynadığı mevkidir. Eğer yanlış algılamadıysam, Broos tarafından sol çizgiye yakın oynatılıyor. Bu ne demek hemen açıklayalım. Bu, Alanzinho'nun çizgiyle rakip bek arasına hapsolması demek. Zaten fiziği çok yeterli değilken, o bölgede sıkışıp kalması demek. Bence Alanzinho, ortaya yakınken daha etkili olabilir. Hatta sağ iç gibi oynarsa ters ayağıyla çok daha tehlikeli olma şansı var. Tabii biraz da oynayacak, ısınacak. Bunun dışında ben halen umutluyum Trabzon'dan.
Bir diğer tartışmalı maç da Bursaspor ile Diyarbakırspor arasındaydı. Aslında maçta pozisyon olarak çok tartışılacak bir şey yoktu ancak PKK muhabbeti hakikaten hiç hoş olmadı. Futbolumuzun bu tarz sabit fikirlerden arınması ve taraftarın da bazı konularda bilinçlendirilmesi lazım. Her ne kadar sonunda bir şekilde tatlıya bağlanmış bir olay olsa da, Diyarbakırspor yönetimi ağzına bir kere ligden çekilme lafını almış oldu.
Haftanın Takımı: Eskişehirspor
Haftanın Futbolcusu: Ceyhun Eriş
Haftanın Golü: Bilal Çubukçu
Haftanın Hayal Kırıklığı: Skor Medyası
Haftanın Olayı: Galatasaray'ın puan kaybı ve Bursaspor-Diyarbakırspor maçındaki olaylar
0 yorum:
Yorum Gönder