Çok zorlu ve sert bir maçı geride bıraktık. İstediğimiz sonuç olmadı. Artık Dünya Kupası'na katılımımız için yalnızca "matematiksel" kelimesini içeren cümleler kurabiliyoruz. Maça kısa kısa değinelim.
*Öncelikle takımın sahaya ne gibi bir taktikle kesinlikle belli olmadı. Kağıt üzerinde 4-4-1-1 gibi bir diziliş vardı belki ancak ilk yarıda, özellikle de golümüzün ardından, kesinlikle top yapamayan, ne oynadığı belli olmayan berbat bir takım izledik. Bunda rakibin gereksiz sertliklerine göz yuman hakemin payı olduğunu da es geçmeyelim.
*İlk 45 dakikada iyi oynayan oyuncumuz yoktu diyebiliriz. Bütün takım inanılmaz derecede silikti. Özellikle sağ kanadı kullanması gereken Hamit, ne yaptığını bilmez halde gezindi durdu. Kadronun sürprizi Ceyhun Gülselam da çok kritik olan ön libero mevkiinde heyecanına yenik düşüp hemen hemen hiçbir topu olumlu kullanamadı desek yeridir. Hatta yaptığı top kayıpları da başımıza dert açtı. Fatih Terim'in bu tarz kritik maçlarda umulmadık adamları sahaya sürme işi dozunu aşıyor her seferinde. Ceyhun ne kadar yetenekli olursa olsun, ne kadar gelecek vaadederse etsin, böyle bir maçta o ortamın içine sürülerek harcanmamalıydı. Neyseki ikinci yarıda stopere geçti de biraz toparladı oyununu.
*Tuncay da ilk yarıda ne yaptığı belli olmayanlardandı. Muhtemelen Semih'in arkasında orta sahanın da hemen önünde görevlendirilmişti ancak takımın savrukluğu onu da etkisi altına aldı.
*Arda Turan ve Emre Belözoğlu da çok iyi günlerinde değillerdi ilk 45 dakikada. İkisi de sorumluluk alamadı yeterince. Arda bitkindi hatta. Belli ki dinlenmeye ihtiyacı var artık. Emre de gereksiz ve sinirli hareketlerle takımın demoralize olmasını sağlamaya devam etti bugün.
*Savunmanın organizasyonuna pek bir şey diyemeyeceğim ancak bireysel hatalarımızı da es geçmemek lazım. Defans oyuncularımız topu oyuna sokmakta çok zorlandılar ve hatta rakibe de çok top kaptırdılar. Tabii bunda kendilerinden top almak için geriye gelmeyen orta saha oyuncularımızın da payını es geçmemek lazım.
*Salihoviç'in golü harikaydı ancak serbest vuruşa neden olan hareketin uzaktan yakından faulle alakası yok. Boşnaklar bu pozisyonla ilgili hakemin hakkını nasıl ödeyecekler, merak ediyorum.
*Fatih Terim de gereksiz gerginliklerinin cezasını bugün tribüne çıkarak aldı ancak sayesinde biz de cezalandırılmış olduk. Sahada kalmayı başarabilecek sakinliği gösterseydi belki de sonuç çok farklı olabilirdi. Hoş, televizyondan gördüğümüz kadarıyla tribüne gönderilmesi biraz ağır bir karar ancak yine de daha sakin olması lazım. Karşısında Kuddusi ya da Fırat yok neticede. Herkes yemiyor bu kabadayılıkları.
*İkinci yarıya dizilişi değiştirerek çıktık. Savunmayı Ceyhun-Servet ve Hakan Balta 3'lüsüyle kurup orta sahayı 5'ledik. İleride de Semih'in yanına Sercan girdi. Bu hareket biraz daha etkili olmamızı sağladı. Orta saha ve hatta hücumun kalabalık olmasının semeresini bolca net gol pozisyonuyla alırken, bu hiç de alışık olmadığımız savunma dizilişinin de etkisiyle kalemizde pozisyonlar gördük. Ancak bu riskin alınması normaldi bana göre.
*İkinci yarıyla birlikte oyuncularımız da ilk yarıya nispeten daha iyilerdi diyebiliriz. Normalde tabii ki yetersizdiler ancak ilk yarıyla kıyaslarsak artıya geçtiler. Özellikle sağ kanada geçen Gökhan Gönül, çok enerjik ve etkiliydi ancak son hareketlerde eksik kaldı o da. Sol kanattaki İsmail Köybaşı'nı ise hiç kullanmadık neredeyse.
*Maçın sonlarına doğru, bugün güzellik uykusunda olduğunu tahmin ettiğim Arda Turan biraz da olsa sazı eline almaya çalıştı. Bu dönemdeki ataklarımızın eli ayağı düzgünse, o da Arda'nın kendince oyuna isyan etmesinden kaynaklıydı. Normalde ilk yarının sonunda oyundan alınması lazımdı Arda'nın; ancak ne zaman nereden ne çıkaracağı belli olmadığı için oyunda kaldı ve nitekim az kalsın golü de atıyordu direğe takılmasa.
*İkinci yarının başında oyuna giren Sercan yine iyi göründü gözüme. Bence bugün direkt onunla başlansa daha iyi olurdu. Semih, rakibin dar alan bırakan stoperleri arasında ezildi kaldı. Ki bence deplasmanda tek forvet oynayacak bir futbolcu değil asla. Kendi sahamızda süper bir silah, ama deplasmanda olmaz. Onun yerine daha süratli, kontraatakta daha etkili olabilecek bir Sercan, hatta olmuyorsa en kötü ihtimalle Tuncay bile daha uygundu bu maç için.
*Rakibin kalecisi Supiç'e de değinmeden geçmemek lazım. Öyle çok parlak bir kaleci değil ancak bugün harika kurtarışlarla takımını ipten aldı diyebiliriz. Nedense hep de bize denk gelir böyle tek maçlık performanslar.
*Bir de artık lütfen Fox TV maç yayınlamasın. Spiker berbat, uygulanan reklamlar yüzünden seyir zevki berbat. Reklam yayınlayacaksın, bari adamakıllı yayınla. Maç görüntüsünü bir basıklaştırıp bir serbest bırakınca mide kalmıyor izleyende. Bu sanal reklam işine bir kısıtlama getirilmesi şart oldu.
Netice itibariyle artık Bosna Hersek iki maçında da puan kaybetsin diye bekliyoruz. Tabii bizim de kalan maçlarımızı kazanmamız gerekiyor. Çok düşük bir ihtimal ama umut fakirin ekmeği bir yerde. Eğer bu iş olmazsa, olmadığı kesinleştiği anda, olursa da Dünya Kupası biter bitmez Fatih Terim görevi bıraksın artık. Milli takım böyle top oynamamalı. Kendisinin futbol anlayışı artık geride kaldı. Yerine bize top oynatacak, herkesin hakkını verecek bir yabancı hoca getirsinler. Bakalım Fatih Terim'de bırakacak yürek, bırakmıyorsa da TFF'de bıraktıracak yürek+nakit var mı.
*Öncelikle takımın sahaya ne gibi bir taktikle kesinlikle belli olmadı. Kağıt üzerinde 4-4-1-1 gibi bir diziliş vardı belki ancak ilk yarıda, özellikle de golümüzün ardından, kesinlikle top yapamayan, ne oynadığı belli olmayan berbat bir takım izledik. Bunda rakibin gereksiz sertliklerine göz yuman hakemin payı olduğunu da es geçmeyelim.
*İlk 45 dakikada iyi oynayan oyuncumuz yoktu diyebiliriz. Bütün takım inanılmaz derecede silikti. Özellikle sağ kanadı kullanması gereken Hamit, ne yaptığını bilmez halde gezindi durdu. Kadronun sürprizi Ceyhun Gülselam da çok kritik olan ön libero mevkiinde heyecanına yenik düşüp hemen hemen hiçbir topu olumlu kullanamadı desek yeridir. Hatta yaptığı top kayıpları da başımıza dert açtı. Fatih Terim'in bu tarz kritik maçlarda umulmadık adamları sahaya sürme işi dozunu aşıyor her seferinde. Ceyhun ne kadar yetenekli olursa olsun, ne kadar gelecek vaadederse etsin, böyle bir maçta o ortamın içine sürülerek harcanmamalıydı. Neyseki ikinci yarıda stopere geçti de biraz toparladı oyununu.
*Tuncay da ilk yarıda ne yaptığı belli olmayanlardandı. Muhtemelen Semih'in arkasında orta sahanın da hemen önünde görevlendirilmişti ancak takımın savrukluğu onu da etkisi altına aldı.
*Arda Turan ve Emre Belözoğlu da çok iyi günlerinde değillerdi ilk 45 dakikada. İkisi de sorumluluk alamadı yeterince. Arda bitkindi hatta. Belli ki dinlenmeye ihtiyacı var artık. Emre de gereksiz ve sinirli hareketlerle takımın demoralize olmasını sağlamaya devam etti bugün.
*Savunmanın organizasyonuna pek bir şey diyemeyeceğim ancak bireysel hatalarımızı da es geçmemek lazım. Defans oyuncularımız topu oyuna sokmakta çok zorlandılar ve hatta rakibe de çok top kaptırdılar. Tabii bunda kendilerinden top almak için geriye gelmeyen orta saha oyuncularımızın da payını es geçmemek lazım.
*Salihoviç'in golü harikaydı ancak serbest vuruşa neden olan hareketin uzaktan yakından faulle alakası yok. Boşnaklar bu pozisyonla ilgili hakemin hakkını nasıl ödeyecekler, merak ediyorum.
*Fatih Terim de gereksiz gerginliklerinin cezasını bugün tribüne çıkarak aldı ancak sayesinde biz de cezalandırılmış olduk. Sahada kalmayı başarabilecek sakinliği gösterseydi belki de sonuç çok farklı olabilirdi. Hoş, televizyondan gördüğümüz kadarıyla tribüne gönderilmesi biraz ağır bir karar ancak yine de daha sakin olması lazım. Karşısında Kuddusi ya da Fırat yok neticede. Herkes yemiyor bu kabadayılıkları.
*İkinci yarıya dizilişi değiştirerek çıktık. Savunmayı Ceyhun-Servet ve Hakan Balta 3'lüsüyle kurup orta sahayı 5'ledik. İleride de Semih'in yanına Sercan girdi. Bu hareket biraz daha etkili olmamızı sağladı. Orta saha ve hatta hücumun kalabalık olmasının semeresini bolca net gol pozisyonuyla alırken, bu hiç de alışık olmadığımız savunma dizilişinin de etkisiyle kalemizde pozisyonlar gördük. Ancak bu riskin alınması normaldi bana göre.
*İkinci yarıyla birlikte oyuncularımız da ilk yarıya nispeten daha iyilerdi diyebiliriz. Normalde tabii ki yetersizdiler ancak ilk yarıyla kıyaslarsak artıya geçtiler. Özellikle sağ kanada geçen Gökhan Gönül, çok enerjik ve etkiliydi ancak son hareketlerde eksik kaldı o da. Sol kanattaki İsmail Köybaşı'nı ise hiç kullanmadık neredeyse.
*Maçın sonlarına doğru, bugün güzellik uykusunda olduğunu tahmin ettiğim Arda Turan biraz da olsa sazı eline almaya çalıştı. Bu dönemdeki ataklarımızın eli ayağı düzgünse, o da Arda'nın kendince oyuna isyan etmesinden kaynaklıydı. Normalde ilk yarının sonunda oyundan alınması lazımdı Arda'nın; ancak ne zaman nereden ne çıkaracağı belli olmadığı için oyunda kaldı ve nitekim az kalsın golü de atıyordu direğe takılmasa.
*Hakem kötü yönetimine bu yarıda da devam etti. Bu kez iki tarafı da çileden çıkardı diyebiliriz. Sert futbolla gereksiz sertliğin arasındaki farkı bir an önce çözmesi lazım. Tabii artık çözse de bize ne fayda? Tek kelimeyle berbattı bugün.
*İkinci yarının başında oyuna giren Sercan yine iyi göründü gözüme. Bence bugün direkt onunla başlansa daha iyi olurdu. Semih, rakibin dar alan bırakan stoperleri arasında ezildi kaldı. Ki bence deplasmanda tek forvet oynayacak bir futbolcu değil asla. Kendi sahamızda süper bir silah, ama deplasmanda olmaz. Onun yerine daha süratli, kontraatakta daha etkili olabilecek bir Sercan, hatta olmuyorsa en kötü ihtimalle Tuncay bile daha uygundu bu maç için.
*Rakibin kalecisi Supiç'e de değinmeden geçmemek lazım. Öyle çok parlak bir kaleci değil ancak bugün harika kurtarışlarla takımını ipten aldı diyebiliriz. Nedense hep de bize denk gelir böyle tek maçlık performanslar.
*Bir de artık lütfen Fox TV maç yayınlamasın. Spiker berbat, uygulanan reklamlar yüzünden seyir zevki berbat. Reklam yayınlayacaksın, bari adamakıllı yayınla. Maç görüntüsünü bir basıklaştırıp bir serbest bırakınca mide kalmıyor izleyende. Bu sanal reklam işine bir kısıtlama getirilmesi şart oldu.
Netice itibariyle artık Bosna Hersek iki maçında da puan kaybetsin diye bekliyoruz. Tabii bizim de kalan maçlarımızı kazanmamız gerekiyor. Çok düşük bir ihtimal ama umut fakirin ekmeği bir yerde. Eğer bu iş olmazsa, olmadığı kesinleştiği anda, olursa da Dünya Kupası biter bitmez Fatih Terim görevi bıraksın artık. Milli takım böyle top oynamamalı. Kendisinin futbol anlayışı artık geride kaldı. Yerine bize top oynatacak, herkesin hakkını verecek bir yabancı hoca getirsinler. Bakalım Fatih Terim'de bırakacak yürek, bırakmıyorsa da TFF'de bıraktıracak yürek+nakit var mı.
0 yorum:
Yorum Gönder