Şenol Güneş an itibariyle televizyonda görüntüler eşliğinde hakem eleştirisi yapmakta. Menfaat sağlamak için yapmadığını söylüyor kendisi ama seneye de bu hakemlerle bu ligde oynayacak takımı. Dinlemek bile gelmiyor insanın içinden. Bu güzel adamı böyle şeylerle uğraşırken görmek can sıkıcı sadece.
Tüm Türkiye, hatta Fenerbahçe kulübü ve taraftarları Trabzonspor'un hakkını teslim etmeye çok önceden başladı ve hala da devam ediyor. Ama antipatik olmanın alemi yok. Ben sadece bu sezonda da değil 2 sezonda yapılan hakem hatalarının en çok kimin işine yaradığını, en çok kimin doğrandığını anlatırsam en fazla zararlı çıkacak adamlar; kupaya kavuşamadıklarında bu duruma gelmemeliler.
Trabzon halkını Hürriyet Gazetesi'ne karşı kışkırtmakta şu an Şenol Hoca. Galatasaraylılar zaten kıllar. Hürriyet'in spor servisi çöker artık. Demirören de Milliyet ve Vatan'ı aldı. Bir dakika ya. Futbol oynuyorduk değil mi? Futbol bir oyundu sanırım... Eskiden...
2 yorum:
Şenol Güneş'in hakem eleştirilerini kesinlikle yersiz bulmakla beraber Hürriyet Spor Servisi'nin hakikaten de yatacak yeri olmadığını düşünüyorum.
Hürriyet ya da başka bir spor servisi'nin tarafsız olmasını beklemektir garip olan. Gazetecilik objektif bakmayı gerektirse de bu kurumların birer patronları, tiraj kaygıları ve hitap ettikleri kitleler bulunmaktadır. Nabza göre şerbet, onların yaşam alanlarını ve sürelerini arttıracaktır. Bu sebeple çıkan her haberin, söylenenen tüm şeylerin yorumunu yapmak okuyucuya, izleyiciye kalır.
biz ders kitaplarından hayatı objektif olarak okumadık ki. osmanlı yaptı fetih oldu, diğerleri yaptı işgal oldu. Tek din müslümanlık oldu vesaire. egemen güçler en çok yazıyı haliyle de iletişimi etkiler. egemen olmayanlar yıl 2011'de bile yasaklanır, yakılır, içeri atılırlar. dokunan yanar açıkçası... sosyal medya bu yüzden faydalıdır. ve yine bu yüzden 22 ağustos'ta filtrelencektir.
buraları geçelim şenol güneş'e gelelim. hayata dair, sisteme dair, olan bitene dair bütün yorumlamaları doğrudur. ama eksiktir. trabzonspor da öyle ya da böyle hakem hatalarıyla ileri itilmiştir. şenol güneş'in dediği gibi bir durum olsa yani trabzonspor geriye düşürülmek istense bu iş neden son dakikaya bırakılır? bunu fenerbahçe yapıyorsa neden bu kadar çok final kaybediyordur? neden ilk yarıdan başlamıyordur yapacaklarına? neden bursaspor ve gaziantep maçlarındaki hakem facialarına maruz kalıyordur?
anladık. futbol sadece futbol değil. medya gücü, lobi faaliyetleri vesaire de gerekli başarılı olabilmek için. peki fenerbahçe bunları yaparak mı trabzonla aynı puanı alabiliyordur? ya da trabzonspor bunları yapmadan nasıl oluyor da 82 puan toplayabiliyordur?
geçen sene bursaspor'un şampiyon olduğu bir lig bu lig. galatasaray'ın son haftada fenerbahçe'nin kazanamamasıyla elde ettiği şampiyonluk, iki egemen gücün çarpışması sonucunda normal olarak değerlendirilebilir, peki ya bursa?
peki şenol güneş'in futbolculuk yılları? dikkat edin türkiye'nin en karanlık dönemine denk gelir bu başarılar. altında bir şey arayalım mı? aramayalım.
sistem çökmüş, kokuşmuş, yozlaşmış, çamur içinde... eyvallah. ama bugün mü böyle? hayır. şenol güneş neden takımı liderken bu sorunu dillendirmiyordu? bülent yıldırım'ın kendilerine başka, fenerbahçe'ye başka çaldığını söylüyor. cüneyt çakır'ın aynı maç içinde dany'e başka, glowacki'ye başka çalmasının ardında bir art niyet aramıyor. giray'dan, egemen'den, engin'den hiç söz etmiyor.
şenol güneş bu kadar rahatsızsa var olan düzenden, bu düzenin kendisini şampiyonluk potası içinde son dakikaya kadar tuttuğunu unutmadan, geleceğe yatırım yapmadan açıklasın eleştirilerini. bu kadar önemli bir akıldan, tipik türk yöneticisi tavrını görmeyi haketmiyoruz...
haklıdır, haklı olduğu yerler oldukça fazladır, o halde sussun mu? hayır, tabii ki konuşsun. daha çok konuşsun. ama sürekli ön plana çıkardığı, emek, alın teri gibi değerlerin üstüne basmasın. sahada mücadele eden oyuncuların sadece performanslarını değerlendirse bir yerde ayıp ettiğinin farkına varacaktır. ahmet mehmet konuşsa eyvallah ama şenol güneş konuştuğunda alex'e, emre'ye, topuz'a, gökhan'a, volkan'a, santos'a, takımını tekrar ayağa kaldırmayı başaran aykut'a, inancını hiç yitirmeyen taraftara ayıp oluyor. tam tersi bir durumda; şenol hoca'ya, burak'a, selçuk'a, colman'a, egemen'e ve diğerlerine de ayıp olacağı gibi...
Yorum Gönder