Adnan Polat, haftalık TT Arena turlarını son olarak Kulüpler Birliği ile gerçekleştirdi. STSL kulüplerinin başkanlarına yeni stadı gezdirdi. Kriz anında ilgiyi başka yerlere çekme adına yapıldığına ve işe de yaradığına inandığım bu semi-turistik stadyum turlarında da yine her şeyi yüzümüze gözümüze bulaştırmayı başarıyoruz tabii ki.
İlk olarak en büyük çuvallama, başkanlar stadı gezerken Fenerbahçe ve Galatasaray atkısı açan iki işçiden Fenerbahçe atkısı açanının kovulması oldu. Bu konuya değinmeden önce bir başka noktaya parmak basmak istiyorum. Şu yukarıdaki fotoğrafa bir bakınca neyi kafaya taktığımı az çok anlayacaksınız. Yeni bir stad yapılmış ve tabii ki yeni çimler serilmiş. Bunun bakımı vs. çetrefilli işler. Ve bu çimlerin zarar görmemesi için kimsenin üzerinde gezinmemesi gerekiyor. İşçilere çeşitli kısıtlamalar yapılmış ancak ya misafirler? Fotoğrafta da görüldüğü üzere tüm kulüp başkanları ve gazeteciler çimlerin üzerinde. Benim bildiğim kadarıyla bu işler böyle yapılmaz. Medeni bir ülkede böyle bir yapı birilerine gezdirileceği zaman çıkarırsın tribüne, oradan neyi göstereceksen gösterirsin. Zaten stadyum dediğin şey bir tek sahadan ibaret değil. Bunun locası var, VIP salonu var, soyunma odası var... Var oğlu var... Onlarca adamı sahaya salmak ne? Ortadoğu pazarcısı zihniyetinde oluyor tabii böyle şeyler. İlla malınızı mıncıklatacaksınız, milletin gözüne gözüne sokacaksınız ya işte... Olay bundan ibaret. Güya profesyonel bir anlayış hakim kulübe. Hadi ordan...
Aynı gezide gerçekleşen bir başka saçmalık da Fenerbahçe atkısı açan işçinin başına gelenler. Bir Galatasaraylı bir de Fenerbahçeli işçi, başkanlar stadı gezerken takımlarının atkılarını açmışlar. Bir güvenlik görevlisi de gelip Fenerbahçe atkısını işçinin elinden çekiştire sündüre zorla almış. Üzerine bir de o işçinin görevine son verilmiş. Bu kadar komik duruma düşemezdi herhalde bir kurum. Durum, işçi açısından ne kadar trajikse kulüp açısından da en az o kadar küçük düşürücü ve trajiktir. Burada işçilerin yaptığı hareketin doğruluu ya da yanlışlığı önemli değil. Adamlar akıllarınca iki kulübün ve taraftarlarının dostluğunu vurgulamak isteyen bir hareket yapmışlar. Sempati toplamak istemişler. Haa, birçok başkanın olduğu bir ortamda iş ciddiyetinden uzak şeyler tabii bunlar ancak neticede art niyet yok. Tutup kimseyi protesto falan da etmiyorlar. Ben onların yerinde olsam yapar mıyım bunu? Açıkçası yapmam. Ama bu hareketi yaptığı için de kimsenin işinden olmasını vicdanıma açıklayamam. Ayrıca Galatasaray atkısı açan işçi de işine devam ediyor bildiğim kadarıyla. Baştan sona kompleks kokan bir hareket. Bunu bir Galatasaraylı olarak söylüyorum. Bu kadar şovenizm yeter. Olaya taraftar gözüyle değil, insan gözüyle bakmak lazım. Bir insanın ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay olmamalı. Neticede o işçiler arasında bu stadın yapımında can verenler de oldu. Böylesine boka batırmamak lazım bazı şeyleri. Umuyoruz ki hatadan en kısa zamanda dönülür.
İlk olarak en büyük çuvallama, başkanlar stadı gezerken Fenerbahçe ve Galatasaray atkısı açan iki işçiden Fenerbahçe atkısı açanının kovulması oldu. Bu konuya değinmeden önce bir başka noktaya parmak basmak istiyorum. Şu yukarıdaki fotoğrafa bir bakınca neyi kafaya taktığımı az çok anlayacaksınız. Yeni bir stad yapılmış ve tabii ki yeni çimler serilmiş. Bunun bakımı vs. çetrefilli işler. Ve bu çimlerin zarar görmemesi için kimsenin üzerinde gezinmemesi gerekiyor. İşçilere çeşitli kısıtlamalar yapılmış ancak ya misafirler? Fotoğrafta da görüldüğü üzere tüm kulüp başkanları ve gazeteciler çimlerin üzerinde. Benim bildiğim kadarıyla bu işler böyle yapılmaz. Medeni bir ülkede böyle bir yapı birilerine gezdirileceği zaman çıkarırsın tribüne, oradan neyi göstereceksen gösterirsin. Zaten stadyum dediğin şey bir tek sahadan ibaret değil. Bunun locası var, VIP salonu var, soyunma odası var... Var oğlu var... Onlarca adamı sahaya salmak ne? Ortadoğu pazarcısı zihniyetinde oluyor tabii böyle şeyler. İlla malınızı mıncıklatacaksınız, milletin gözüne gözüne sokacaksınız ya işte... Olay bundan ibaret. Güya profesyonel bir anlayış hakim kulübe. Hadi ordan...
Aynı gezide gerçekleşen bir başka saçmalık da Fenerbahçe atkısı açan işçinin başına gelenler. Bir Galatasaraylı bir de Fenerbahçeli işçi, başkanlar stadı gezerken takımlarının atkılarını açmışlar. Bir güvenlik görevlisi de gelip Fenerbahçe atkısını işçinin elinden çekiştire sündüre zorla almış. Üzerine bir de o işçinin görevine son verilmiş. Bu kadar komik duruma düşemezdi herhalde bir kurum. Durum, işçi açısından ne kadar trajikse kulüp açısından da en az o kadar küçük düşürücü ve trajiktir. Burada işçilerin yaptığı hareketin doğruluu ya da yanlışlığı önemli değil. Adamlar akıllarınca iki kulübün ve taraftarlarının dostluğunu vurgulamak isteyen bir hareket yapmışlar. Sempati toplamak istemişler. Haa, birçok başkanın olduğu bir ortamda iş ciddiyetinden uzak şeyler tabii bunlar ancak neticede art niyet yok. Tutup kimseyi protesto falan da etmiyorlar. Ben onların yerinde olsam yapar mıyım bunu? Açıkçası yapmam. Ama bu hareketi yaptığı için de kimsenin işinden olmasını vicdanıma açıklayamam. Ayrıca Galatasaray atkısı açan işçi de işine devam ediyor bildiğim kadarıyla. Baştan sona kompleks kokan bir hareket. Bunu bir Galatasaraylı olarak söylüyorum. Bu kadar şovenizm yeter. Olaya taraftar gözüyle değil, insan gözüyle bakmak lazım. Bir insanın ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay olmamalı. Neticede o işçiler arasında bu stadın yapımında can verenler de oldu. Böylesine boka batırmamak lazım bazı şeyleri. Umuyoruz ki hatadan en kısa zamanda dönülür.
0 yorum:
Yorum Gönder