Maçtan önce Şampiyonlar Ligi'nin ilk senesinde oynanan bir ön eleme maçının gollerini izledim. Manchester United - Galatasaray arasında oynanan 3-3'lük maçtı tabii ki bu ön eleme mücadelesi. Şimdi o zamanki Galatasaray'la bugünkü Tobol'u bir tutacağımı sanmayın ama iki tarafta da aynı olan bir şey vardı: İSTEK...
Hiç Rijkaard'ı ya da sistemini falan tartışmaya gerek yok. Çıkardığı kadroya da bir şey dememek lazım. Adam bugünkü maçı ölüm kalım mücadelesi olarak görmüyor doğal olarak. Hoş, spor yorumcuları neden orta sahada 3 defansif adamla oynadığını, maça neden Arda ve Baros'la başlamadığını falan sorgulayacak Rijkaard'ın. Böyle de bir şuursuzlukla karşılaşacağız illa ki. Onlar "bu" maça hazırlandılar çünkü kafa olarak. Oysa Galatasaray'ın ve Rijkaard'ın böyle bir maçta da sezona hazırlanma lüksü var her zaman. Ayrıca 11 tane İsmail Güldüren'le sahaya çıkmış böyle bir rakibe karşı Arda ve Baros gibi oyuncuları, hem de sezon öncesinde, ilk 11'de çıkarsaydı büyük hata olurdu diye düşünüyorum.
Tabii tüm bunlar maçın ardından memnuniyetsiz olmamıza engel değil. Ben neden memnun olmadığımı ilk paragrafta açıkladım zaten. Şimdi kadroya bir bakalım:
Sabri----Gökhan--------Servet------Alparslan
-------------Mustafa Sarp---------------
Barış----------------------------Ayhan
Aydın------------------------------------------Yaser
--------------Erhan Şentürk---------------
Diziliş bu şekilde. Galatasaray'ın ideal kadrosunu düşününce bu kadrodan Orkun, Alparslan, Barış, Mustafa Sarp, Aydın, Yaser ve Erhan Şentürk'ün 11'e giremeyeceğini kestirmek hiç de güç değil. Hatta bunların arasına Ayhan ve Sabri'yi de katabiliriz rotasyonu düşünerek. Peki bu isimler arasında özellikle genç olanlarda ne gibi bir ışık vardı bugün? Cevap net: hiçbir ışık yoktu. Kendini göstermek için bir nimet bulmuşsun. Bugün Tobol'a karşı gibi değil de Barcelona'ya karşı oynar gibi sinik ve yavaş oynuyorsan, sezonu kiralık olarak bir yerlerde geçirdiğinde de üzülmeyecek, küsmeyeceksin. Enteresan bir şekilde, takıma geldiği ilk günlerde büyük şüpheyle yaklaştığım Mustafa Sarp ayakta tutmaya çalıştı bugün takımı. Golde de az da olsa katkısı vardı. Arda ve Baros'un ortaya koyduğu farkı anlatmaya gerek yok zaten. Buram buram kalite kokuyorlardı. Bu arada unutmadan hemen not düşelim; Sabri sanırım ki kendisini kovdurmaya çalışıyor. Bu akşamki uyku hali ve beceri eksikliği bunun göstergesi.
Tahminime göre Rijkaard bu maçın ardından kafasında gidecekleri netleştirip, asları bu takıma nasıl monte edeceğine az çok karar vermiştir. Bundan sonra yapması gereken, Kewell, Keita, Leo Franco ve Mehmet Topal gibi oyuncuları ufak ufak kullanmaya başlamak ve oyuna ısındırmak. Bu saydığım isimler de takıma girince işler çok değişecek gibi duruyor. Sezonun genelini düşününce, kulübedekilerin kalitesini de sahadakilere yaklaştırmanın, Galatasaray teknik kadrosu için ne büyük bir gereksinim olduğu açıkça ortaya çıkıyor.
Bakalım bu geceden itibaren neler değişecek Galatasaray'da. Fazlalıklardan kurtulunur ve gereken sabır gösterilirse çok zevkli maçlar bekliyor Galatasaraylıları.
Tahminime göre Rijkaard bu maçın ardından kafasında gidecekleri netleştirip, asları bu takıma nasıl monte edeceğine az çok karar vermiştir. Bundan sonra yapması gereken, Kewell, Keita, Leo Franco ve Mehmet Topal gibi oyuncuları ufak ufak kullanmaya başlamak ve oyuna ısındırmak. Bu saydığım isimler de takıma girince işler çok değişecek gibi duruyor. Sezonun genelini düşününce, kulübedekilerin kalitesini de sahadakilere yaklaştırmanın, Galatasaray teknik kadrosu için ne büyük bir gereksinim olduğu açıkça ortaya çıkıyor.
Bakalım bu geceden itibaren neler değişecek Galatasaray'da. Fazlalıklardan kurtulunur ve gereken sabır gösterilirse çok zevkli maçlar bekliyor Galatasaraylıları.
0 yorum:
Yorum Gönder