Nürnbergli İlkay Gündoğan, bu sezonun en çok konuşulan isimlerinden. Takımının en büyük kozu... Tüm atakları o yönlendiriyor. Nuri Şahin'den ve Mesut Özil'den daha yetenekli olduğu ve daha iyi bir kariyere sahip olacağı söyleniyor. Peşinde birçok kulüp var. Sir Alex Ferguson'un da takibinde hatta...
Ancak ne var ki devre arasında Türkiye'de kamp yapan Nürnberg'in Bursaspor'la oynadığı hazırlık maçında sol ayak tarak kemiğinde bir çatlak oluştuğu için 7 haftadır takımının formasını giyemiyor. İşin enteresan tarafı, Nürnberg, İlkay'ın oynamadığı bu 7 haftalık süreçte ligin en çok puan toplayan ve dolayısıyla da en başarılı takımlarından biri konumunda.
İlkay, sezon boyunca 16 maça çıkmış. Bu 16 maç da ligin ilk yarısında oynanmış. Bir tek ligin 2. haftasında oynayamamış. Diğer tüm maçlarda sahadaymış. Bu 16 maçta Nürnberg 6 galibiyet 4 beraberlik ve 6 da mağlubiyet almış. 22 puan toplamış, 22 gol atmış ve 26 gol yemiş. Yani maç başına 1.375 puan kazanıp, 1. 375 gol atarken, 1.625 gol yemiş. Galibiyet ve mağlubiyet yüzdesi %37.5 iken, beraberlik yüzdesi de %25 olmuş.
İlkay'ın oynamadığı toplam 8 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet almış. Toplamda 14 puan kazanmış, 13 gol atmış ve 5 gol yemiş. Bu rakamlara göre de maç başına 1.75 puan kazanmış, 1.625 gol atmış ve 0.625 gol yemiş. Galibiyet yüzdesi %50'ye çıkmış. Mağlubiyet %25'e düşmüş ve beraberlik değişmemiş...
Üstelik liglerde ikinci yarıların da ilk yarılara nazaran daha zor geçtiğini hatırlatmakta fayda var. Bunun Bundesliga için de geçerli olduğunu, ligin ilk yarısında silindir gibi her rakibini ezen Borussia Dortmund'un ikinci yarıda aldığı sürpriz beraberlikler sayesinde de doğrulayabiliyoruz.
Tabii şimdi bunları okuyunca İlkay Gündoğan'ı kötülüyormuşum gibi bir hava oluşabilir. Ben yazarken öyle hissetmedim desem yalan olur :) Ancak tabii ki öyle bir durum yok. İlkay benim de çok beğendiğim ve özellikle takip etmeye çalıştığım bir oyuncu.
Varmaya çalıştığım sonuç, İlkay'ın satışının Nürnberg'e zarar değil yarar getireceğidir. Malum, Nürnberg menajeri Martin Bader, sürekli olarak İlkay'ı elinde tutmak istediklerini söylerken, ikinci yarıdaki performansın ardından satışa açık kapı bırakan açıklamalar yaptı. Mantıklı olan da bu gibi görünüyor. Belli ki İlkay tipinde bir oyuncu, yanında onu gerçek anlamda tamamlayacak oyuncular olmadığında Nürnberg tarzı takımlar için uygun olmayabiliyor. Futbolda istatistiğe her ne kadar fazlaca güvenmesem de Nürnberg için karlı olan, İlkay'ı iyi bir para karşılığında satıp kendi kadro yapılarına daha uygun oyuncuları alarak yola devam etmek olacak. İlkay'ın kalması demek, Nürnberg'in buradan bir seviye yükseğe çıkabilmesi için daha pahalı oyuncular alarak zaten çok da parlak olmayan mali durumlarını biraz daha zorlamak demek olacaktır. Oysa İlkay'la birlikte tarihlerindeki en karlı futbolcu satışlarından birini yapabilirler.
İşe bir de İlkay açısından bakalım. Bunca yeteneğe rağmen Nürnberg'de 16 maçta ulaştığı rakam 4 gol 3 asist. Muhtemelen İlkay da Nürnberg'in bir seviye üstü bir takımda, Nürnberg'de gösterdiği etkinin kat be kat fazlasını gösterecektir. En güzeli Nürnberg, sezon sonunda İlkay'ı iyi bir para karşılığında satsın, hem kendi kazansın hem de İlkay'ın önü açılsın...
Ancak ne var ki devre arasında Türkiye'de kamp yapan Nürnberg'in Bursaspor'la oynadığı hazırlık maçında sol ayak tarak kemiğinde bir çatlak oluştuğu için 7 haftadır takımının formasını giyemiyor. İşin enteresan tarafı, Nürnberg, İlkay'ın oynamadığı bu 7 haftalık süreçte ligin en çok puan toplayan ve dolayısıyla da en başarılı takımlarından biri konumunda.
İlkay, sezon boyunca 16 maça çıkmış. Bu 16 maç da ligin ilk yarısında oynanmış. Bir tek ligin 2. haftasında oynayamamış. Diğer tüm maçlarda sahadaymış. Bu 16 maçta Nürnberg 6 galibiyet 4 beraberlik ve 6 da mağlubiyet almış. 22 puan toplamış, 22 gol atmış ve 26 gol yemiş. Yani maç başına 1.375 puan kazanıp, 1. 375 gol atarken, 1.625 gol yemiş. Galibiyet ve mağlubiyet yüzdesi %37.5 iken, beraberlik yüzdesi de %25 olmuş.
İlkay'ın oynamadığı toplam 8 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet almış. Toplamda 14 puan kazanmış, 13 gol atmış ve 5 gol yemiş. Bu rakamlara göre de maç başına 1.75 puan kazanmış, 1.625 gol atmış ve 0.625 gol yemiş. Galibiyet yüzdesi %50'ye çıkmış. Mağlubiyet %25'e düşmüş ve beraberlik değişmemiş...
Üstelik liglerde ikinci yarıların da ilk yarılara nazaran daha zor geçtiğini hatırlatmakta fayda var. Bunun Bundesliga için de geçerli olduğunu, ligin ilk yarısında silindir gibi her rakibini ezen Borussia Dortmund'un ikinci yarıda aldığı sürpriz beraberlikler sayesinde de doğrulayabiliyoruz.
Tabii şimdi bunları okuyunca İlkay Gündoğan'ı kötülüyormuşum gibi bir hava oluşabilir. Ben yazarken öyle hissetmedim desem yalan olur :) Ancak tabii ki öyle bir durum yok. İlkay benim de çok beğendiğim ve özellikle takip etmeye çalıştığım bir oyuncu.
Varmaya çalıştığım sonuç, İlkay'ın satışının Nürnberg'e zarar değil yarar getireceğidir. Malum, Nürnberg menajeri Martin Bader, sürekli olarak İlkay'ı elinde tutmak istediklerini söylerken, ikinci yarıdaki performansın ardından satışa açık kapı bırakan açıklamalar yaptı. Mantıklı olan da bu gibi görünüyor. Belli ki İlkay tipinde bir oyuncu, yanında onu gerçek anlamda tamamlayacak oyuncular olmadığında Nürnberg tarzı takımlar için uygun olmayabiliyor. Futbolda istatistiğe her ne kadar fazlaca güvenmesem de Nürnberg için karlı olan, İlkay'ı iyi bir para karşılığında satıp kendi kadro yapılarına daha uygun oyuncuları alarak yola devam etmek olacak. İlkay'ın kalması demek, Nürnberg'in buradan bir seviye yükseğe çıkabilmesi için daha pahalı oyuncular alarak zaten çok da parlak olmayan mali durumlarını biraz daha zorlamak demek olacaktır. Oysa İlkay'la birlikte tarihlerindeki en karlı futbolcu satışlarından birini yapabilirler.
İşe bir de İlkay açısından bakalım. Bunca yeteneğe rağmen Nürnberg'de 16 maçta ulaştığı rakam 4 gol 3 asist. Muhtemelen İlkay da Nürnberg'in bir seviye üstü bir takımda, Nürnberg'de gösterdiği etkinin kat be kat fazlasını gösterecektir. En güzeli Nürnberg, sezon sonunda İlkay'ı iyi bir para karşılığında satsın, hem kendi kazansın hem de İlkay'ın önü açılsın...
0 yorum:
Yorum Gönder