
30 Mart 2011 Çarşamba
Jens Lehmann Geri Döndü!

Daiane De Souza "Deniz" Olsun...
Uzun zamandır yazı yazamıyordum. Blog yasakları, okul ve part-time işler yüzünden fazla girmedim bile. Blog yasakları diyorum çünkü ne yaparsam yapayım(dns değiştirme, hosts dosyası yükleme vs.) engelleri aşamadım. Bir yöntem buldum o da oldukça yavaşlatma makinayı ve reklam dünyasına sokmakta beni. Her neyse efendim. Bunları yazdım ki bir okuyucumuz kesin çözüm sunup yorum kısmında paylaşırsa bahtiyar olacağım... Bu süre zarfında beni blogtan atmamış ve tek başına gerekli katkıyı sağlamış sanut'a da teşekkürlerimizi iletelim.
29 Mart 2011 Salı
Amaca Uygun... / Türkiye:2 Avusturya:0
27 Mart 2011 Pazar
Adnan Polat Kovuldu (Nihayet)

25 Mart 2011 Cuma
Kara Delik / Hagi de Gitti... Yaşasın Bülent Ünder...
Kaç gündür ha gönderildi ha gönderilecek derken, nihayet Gheorhge Hagi'nin görevine son verildi Galatasaray'ın muhterem yönetimi tarafından. Yararlı olamıyordu. Hatalar yapıyordu. İnsan yönetiminde sıkıntısı vardı. Bunlar tamam. 23 Mart 2011 Çarşamba
Avrupa'nın Kralları...
Hazır Avrupa liglerine milli maç arası verilmişken şöyle kabaca bir gol krallarına bakalım dedim. Gol kralları ve takımlarının bu seneki performanslarını karşılaştırınca bazı oyuncuların daha çok bireysel olarak sıyrıldığını ve bu başarılarının, takımlarının genel durumuna pek yansımadığını görüyoruz. Ancak kimisi de direkt olarak takımını başarıya koşturmuş. Yani bu konuda bir genelleme yapmak çok zor.
İngiltere Premier Lig'de şu anda gol krallığı koltuğunda Dimitar Berbatov oturuyor. Bulgar oyuncu, 20 gol bulmuş ve takımı Manchester United ligin zirvesinde. Berbatov'un en önemli özelliği toptancı oluşu. Attığı gollerin haftalara dağılımı pek homojen değil. Mesela 3-4 hafta üst üste golleri sıralıyor. Arada hat-trick yapıyor. Hatta 7-1'lik Blackburn maçında 5 gol birden atmış. Bazen de uzun süre gol bulamıyor. Mesela son 6 haftada yalnızca 1 gol atabilmiş. Onu da son oynanan Bolton Wanderers maçında atabilmiş. 
Fransa Ligue 1'de gol krallığının tepesinde Moussa Sow ismini görüyoruz. Ligue 1 gibi 12-13 golle kral olunabilinen bir ligde şimdiden 19 gole ulaşan Sow, takımı Lille'in de liderlik koltuğuna oturmasını sağlamış durumda. Sow'un bir özelliği de bir parlayıp bir sönenlerden olmaması. Gollerin haftalara göre dağılımı gayet istikrarlı.
Fransa'nın tam tersi bir durum, bu sezon Hollanda'da yaşanıyor. Normalde 30-35 gollü krallar çıkaran Hollanda ligi gol krallığının şimdilik zirvesindeki isim, ligin orta sıra takımlarından NEC Nijmegen'in golcüsü Björn Vleminckx. 18 gollü Belçikalı, belki de gösterdiği performans ve kazandırdığı puanlarla takımının düşme potasında olmasını engellemiş gibi görünüyor. 22 Mart 2011 Salı
Skibbe Gitti Daum Geldi...

21 Mart 2011 Pazartesi
Anket Sonucu / Malumun İlamı: Suçlu Yönetim...

19 Mart 2011 Cumartesi
Underrated / Olcan Adın

Hagi'nin Oyuncu Değişikliklerindeki İnanılmaz Mantık Hatası / Galatasaray:1 Fenerbahçe:2

15 Mart 2011 Salı
Schuster İstifa Etti!

13 Mart 2011 Pazar
Siz En Güzel Duyguların Katilisiniz / Ankaragücü:3 Galatasaray:2

12 Mart 2011 Cumartesi
Kızgın Kumlardan Serin Sulara / Karabükspor:1 Bursaspor:1

11 Mart 2011 Cuma
Hangi Galatasaray? / Hagi-Baros Kapışması Üzerine

10 Mart 2011 Perşembe
Her Zaman Bir Planı Olan Adam / Yücel İldiz

8 Mart 2011 Salı
GSCimbom Fanzin 42. Sayı Yazısı / Geçmişten Günümüze Galatasaray Kalesi
Zoran Simovic… Claudio Taffarel… Faryd Ali Mondragon…
4 Mart 2011 Cuma
İlkay'la mı İlkay'sız mı?
Nürnbergli İlkay Gündoğan, bu sezonun en çok konuşulan isimlerinden. Takımının en büyük kozu... Tüm atakları o yönlendiriyor. Nuri Şahin'den ve Mesut Özil'den daha yetenekli olduğu ve daha iyi bir kariyere sahip olacağı söyleniyor. Peşinde birçok kulüp var. Sir Alex Ferguson'un da takibinde hatta...Ancak ne var ki devre arasında Türkiye'de kamp yapan Nürnberg'in Bursaspor'la oynadığı hazırlık maçında sol ayak tarak kemiğinde bir çatlak oluştuğu için 7 haftadır takımının formasını giyemiyor. İşin enteresan tarafı, Nürnberg, İlkay'ın oynamadığı bu 7 haftalık süreçte ligin en çok puan toplayan ve dolayısıyla da en başarılı takımlarından biri konumunda.
İlkay, sezon boyunca 16 maça çıkmış. Bu 16 maç da ligin ilk yarısında oynanmış. Bir tek ligin 2. haftasında oynayamamış. Diğer tüm maçlarda sahadaymış. Bu 16 maçta Nürnberg 6 galibiyet 4 beraberlik ve 6 da mağlubiyet almış. 22 puan toplamış, 22 gol atmış ve 26 gol yemiş. Yani maç başına 1.375 puan kazanıp, 1. 375 gol atarken, 1.625 gol yemiş. Galibiyet ve mağlubiyet yüzdesi %37.5 iken, beraberlik yüzdesi de %25 olmuş.
İlkay'ın oynamadığı toplam 8 maçta 4 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet almış. Toplamda 14 puan kazanmış, 13 gol atmış ve 5 gol yemiş. Bu rakamlara göre de maç başına 1.75 puan kazanmış, 1.625 gol atmış ve 0.625 gol yemiş. Galibiyet yüzdesi %50'ye çıkmış. Mağlubiyet %25'e düşmüş ve beraberlik değişmemiş...
Üstelik liglerde ikinci yarıların da ilk yarılara nazaran daha zor geçtiğini hatırlatmakta fayda var. Bunun Bundesliga için de geçerli olduğunu, ligin ilk yarısında silindir gibi her rakibini ezen Borussia Dortmund'un ikinci yarıda aldığı sürpriz beraberlikler sayesinde de doğrulayabiliyoruz.
Tabii şimdi bunları okuyunca İlkay Gündoğan'ı kötülüyormuşum gibi bir hava oluşabilir. Ben yazarken öyle hissetmedim desem yalan olur :) Ancak tabii ki öyle bir durum yok. İlkay benim de çok beğendiğim ve özellikle takip etmeye çalıştığım bir oyuncu.
Varmaya çalıştığım sonuç, İlkay'ın satışının Nürnberg'e zarar değil yarar getireceğidir. Malum, Nürnberg menajeri Martin Bader, sürekli olarak İlkay'ı elinde tutmak istediklerini söylerken, ikinci yarıdaki performansın ardından satışa açık kapı bırakan açıklamalar yaptı. Mantıklı olan da bu gibi görünüyor. Belli ki İlkay tipinde bir oyuncu, yanında onu gerçek anlamda tamamlayacak oyuncular olmadığında Nürnberg tarzı takımlar için uygun olmayabiliyor. Futbolda istatistiğe her ne kadar fazlaca güvenmesem de Nürnberg için karlı olan, İlkay'ı iyi bir para karşılığında satıp kendi kadro yapılarına daha uygun oyuncuları alarak yola devam etmek olacak. İlkay'ın kalması demek, Nürnberg'in buradan bir seviye yükseğe çıkabilmesi için daha pahalı oyuncular alarak zaten çok da parlak olmayan mali durumlarını biraz daha zorlamak demek olacaktır. Oysa İlkay'la birlikte tarihlerindeki en karlı futbolcu satışlarından birini yapabilirler.
İşe bir de İlkay açısından bakalım. Bunca yeteneğe rağmen Nürnberg'de 16 maçta ulaştığı rakam 4 gol 3 asist. Muhtemelen İlkay da Nürnberg'in bir seviye üstü bir takımda, Nürnberg'de gösterdiği etkinin kat be kat fazlasını gösterecektir. En güzeli Nürnberg, sezon sonunda İlkay'ı iyi bir para karşılığında satsın, hem kendi kazansın hem de İlkay'ın önü açılsın...
Sercan Yıldırım Lokomotif Moskova'da






