19 Kasım 2013 Salı

Bize Babadan Önce Bir Sistem Gerek


Bu sayfaya uzun süredir bir şeyler yazma fırsatı bulamıyordum. Aslında ne zamandır aklımdaydı. İnsan boşlamak da istemiyor ancak vakit olmayınca da yapacak bir şey yok. Neyse ki birkaç gündür ülke futbolunun en temel sorunlarından biri olduğuna inandığım bir konuda peş peşe haberler çıktı da böylelikle blog için vakit yaratmak biraz da mecburi hale geldi. 


Beni uzun aradan sonra blog yazısı yazmaya iten konu futbolumuzdaki baba figürü ve bu figüre olan tehlikeli bağımlılığımız... İlk olarak, bir zamanlar penaltı atışları esnasında kale çizgisindeki kartal duruşuyla ünlenen, ancak kariyeri Halilagic'in geri pası gibi ayaklarının altından kaydıktan sonra hafızalara daha çok kale direklerine kafa atarken kazınan Fevzi Tuncay'ın başına gelen talihsiz bir olayla gündeme geldi bu konu. Beşiktaş'ın eski kalecisi, eski eşine ödemesi gereken bir para nedeniyle göz altına alınmış ve eski futbolcu arkadaşları bu parayı aralarında toplayıp, Fevzi'nin serbest kalmasını sağlamıştı. Buraya kadar her şey, insanımızın anladığı şekilde vefa ile açıklanabilecekken Fevzi Tuncay'la ilgili bir başka haber de Fatih Terim cenahından geliyordu. Milli takımların yeni hocası, eski öğrencisini bu zor gününde TFF çatısı altında istihdam etme kararı almıştı ve Fevzi Tuncay'ın Milli Takımlar İzmir Bölge Antrenörü olarak göreve başlayacağı söylenir olmuştu. Tabii ki bu da kulağa ilk anda hoş gelen,
insanların yufka yüreklerine hitap eden bir davranış. Ancak benim nazarımda olay bu "baba figürü" sorununun bir çeşit yansıması... Benim çalışma anlayışıma göre daha önce milli takımlarda görev alması düşünülmeyen bir insan için başına gelen kötü bir olayın ardından, yardım amaçlı olduğu her halinden belli olan bir zoraki istihdam alanı yaratmak, profesyonellik dışı bir davranıştır ve içinde bulunulan plansızlık ve sistemsizliğin aynasıdır.


Bu olayın ardından geçtiğimiz gün yine gazetelere yansıyan bir haberde, bu kez Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic'in "Ben oyuncuların babası değilim. Sorunları olduğunda tabii ki ilgilenirim ancak kaçta uyuduklarına karışamam. Öncelikli görevim teknik direktörlük" açıklamasına şahit olduk. Bana göre doğru olan bu yaklaşım, ne yazık ki bu ülkede birçok teknik direktörün başını yemiştir. Mesela her maç öncesi mutlaka kampa girmeye alışmış oyuncuları sadece önemli maçlardan önce kampa alan Frank Rijkaard ve Michael Skibbe gibi teknik direktörler, benzer profesyonellik anlayışları nedeniyle bu ülkede doğal olarak tutunamadıkları gibi, buradaki hezimetleri nedeniyle dünya üzerindeki kariyerleri de sekteye uğramıştır. Bilic'e bu noktada şans dilemekten başka yapacak bir şey yok. Zira biz ne Del Bosque'ler, ne Aragones'ler yedik, hatta ne Mancini'ler yiyerek yola devam edeceğiz gibi görünüyor...

Bilic'in bu açıklamaısının üzerinden 24 saat bile geçmemişti ki bu kez Caner Erkin konuya parmak basma ihtiyacı hissetti. Tabii ki bunu bilerek ya da Bilic'e cevap olsun diye yapmadı ancak tam ucu ucuna denk gelince işin içindeki tezatlık bir kez daha ortaya çıktı. Caner, bugün bir gazetede yer alan demecinde "Biz, Türk futbolcuları olarak duygusalız ve teknik direktör olarak bir BABA isteriz" minvalinde bir ifade kullandı. Ardından da Fatih Terim'le ne kadar iyi geçindiklerini ve birlikte çalışmanın ne kadar keyifli olduğunu anlattı. Aslında Caner Erkin'in buradaki tespiti çok doğru. Fenerbahçeli futbolcu meselenin özünü yakalamış. Kendisinin de içinde bulunduğu Türk futbolcu profilinin genel duygusal yapısını çok güzel açıklamış ancak asıl sorun, bu duygusal yapının bir handikap olduğunun farkında değil. Bu yazıyı yazarken benim üzerinde durmak istediğim her nokta, yapacağım her tanım Caner Erkin'in tespitinde gizli... 

Çıkaracağımız en önemli sonuç nedir? Türk futbolcusu duygusaldır ve bir baba profiline ihtiyaç duyar...


Bizim sistemsizliğimizin de, istisnalar dışında yurt dışına giden futbolcularımızın yaşadığı bireysel başarısızlıkların da nedeni tamamen bu... Oynadığı dönemde dünyanın sayılı forvetlerinden biri olarak gösterilen Hakan Şükür'ün İtalya ve İngiltere'deki hayal kırıklıkları, Arif Erdem, Necati Ateş, Tuncay Şanlı ve Hakan Ünsal gibi nice oyuncunun dışarıda dikiş tutturamamış olması hep aynı problemin tezahürüdür. Hatta bugün bu cümleyi kuran Caner Erkin de CSKA Moskova'ya bir gelecek yatırımı olarak transfer olup, ardından aradığını bulamadığı için Türkiye'ye dönmemiş midir? Buna karşın Türkiye'deki son dönemlerinde futbolu ne zaman bırakması gerektiği bile tartışılan Tugay Kerimoğlu'nun 30'undan sonra  Premier Lig gibi bir yerde yaptıkları, Nihat Kahveci ve çok sık eleştirsem de Arda Turan'ın başarıları, bana göre sadece onların profesyonellik anlayışlarıyla açıklanabilir. Ki Arda Turan'ın Galatasaray'daki en büyük çıkışını da asla bir baba figürü olmayan, tamamen profesyonellik ve futbolcu psikolojisi konusundaki bilgisi ve görgüsüyle dikkat çeken Karl Heinz Feldkamp döneminde yaşadığını unutmamak gerekiyor.

İşte tam da yakamızda yer alan, belki ülke olarak en büyük başarılarımızı borçlu olduğumuz ancak tamamen kişilere bağımlı kalmamızı sağlayan bu "baba yaklaşımlı teknik direktörlük anlayışı" nedeniyle ileriye ne bir sistem bırakabiliriz, ne de başarılarımızı kalıcı ve devamlı hale getirebiliriz. Bugün Fatih Terim teknik bilgi olarak Türkiye'nin en iyi ve en ilerici hocası olabilir. Ancak benim nazarımda sistemsizlik ve plansızlık da tamamen ona ait özelliklerdir. Bugüne kadar yerine geçecek hiçbir hoca yetiştirmemiştir. Bir Mustafa Denizli, her ne kadar bir futbol dahisi olsa da Jupp Derwall'in kendisine yaptığı iyiliği ve fikirsel yatırımı hiçbir yerli hocaya yapmamıştır. İşte bu yüzdendir ki biz son 15-20 yıldır ne zaman sıkışsak hep bir Fatih Terim, bir Mustafa Denizli'ye sarılır olduk. Şenol Güneş harici üçüncü bir alternatif çıkmadı bile denebilir, ki Şenol Güneş de futbola dair onca fikri olmasına rağmen aynı Fatih Terim ve Mustafa Denizli gibi yanında bir genç hoca yetiştirme, ya da ileriye dönük bir sistem bırakma derdinde olmamıştır.

İlerleyen dönemde bayrağı kimler alır bilemiyorum. Ersun Yanal, Ertuğrul Sağlam, Aykut Kocaman ve Mehmet Özdilek, bu saydığımız isimlerin ardından en başarılı diyebileceğimiz hocalar. Ancak unutmayalım ki Abdullah Avcı da neredeyse bu kalibredeydi ve yaşananlar ortada... Bugün bir sistem hocası gelip ülkede başarılı olabilir mi bilemiyorum. Büyük ihtimalle olamaz. Ancak o günlerin de gelmesi için ne kadar erken başlarsak o kadar iyidir. Öncelik, yapının düzeltilmesi olmalıdır. Futbolun bina edildiği sistem, temelden dizayn edilmeli ve artık bu temel asla tahrip edilmemelidir. Kalıcı başarı ve sistem için ülkenin bir futbol politikasına, bir düşünsel üretkenliğe ihtiyacı var. Biz sıfırdan yapamıyorsak da hazırdaki Almanya ve Belçika gibi örnekleri inceleyerek işe başlamak mümkün. Yeter ki birileri istesin ve futboldaki ranttan gözünü çeksin...

Aksi takdirde bize hep bir BABA gerekir...

2 yorum:

turkusev dedi ki...

Fevzi Tuncay 15-16 sene futboldan Türkiye sartlarinda iyi paralar kazanmis bir isim. futbollunu biraktikdan 3 sezon sonra para yüzünden hapise dusuyorsa bu "insanlik drami" degil düpe düz ahmaklik. Neyse kendi kazandi,kendi yedi, kendi hapise düstü o onun problemi ama milli takimada görev alan kisiler onun bunun adami veya yazik buda ekmek yesin diye görev verilecek bir yer degil.

Tansu Gürsel dedi ki...

Doğrudur Fırat, katılıyorum. Benzer bir durum geçen hafta Abdullah Ercan'la da gündeme geldi ve Abdullah Ercan da kazandıkları büyük paraları doğru yönetmeediklerini itiraf etti. Eğitimsizliğin getirisi de bu oluyor. Sonra birileri bu adamlara kıyak işler ayarlıyor. Etraf işsiz üniversite mezunlarıyla kaynarken dünyanın şanslıları bunlar olsa gerek...

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails