Bugünkü maç hakkında fazla bir şey yazmaya gerek yok. Rotasyon yapılması gerekiyordu ve yapıldı. Kimisi eline geçen şansı iyi değerlendirdi. Kimisiyse ciddiyetsizlikleriyle neredeyse takımın başını yakma noktasına taşıdılar işi.
Ancak bir kişi vardı ki, tüm maçın önüne geçmeyi başardı. Felipe Melo, Türkiye'ye ayak bastığı günden bu yana yapmadığı tek işi yaptı ve kaleye geçip penaltı kurtardı. Bu hiç sıradan bir olay değil. Bugün Melo'nun penaltı kurtararak kazandırdığı 3 puan, muhtemelen bundan sonrası için bir ateşleyici olacak. Yani kısaca, Melo bugün Galatasaray'a 3 puandan fazlasını kazandırdı.
Penaltıda Melo sağ tarafını açık bıraktı. Elazığlı futbolcu da Melo'nun açık bıraktığı yere doğru vuruşunu yapınca o bölgeye hamle yaparak kurtarışını tamamladı. Bu aslında eskilerden Engin İpekoğlu'nun taktiğidir. Melo bana burada Engin'i hatırlattı :) Haa, bir
de Melo öne çıktı, atış tekrarlansın diyenler var. Onları ciddiye almıyoruz ama yine de ayıp olmasın, bana penaltı esnasında bir adım öne atmaya kaleci göstersinler, kabul edeyim. Hoş, atış tekrarlansa yine kurtarırdı Melo bu delilikle :)
Aslında penaltı kurtarışının da ötesinde, Muslera'ya gösterilen kırmızı kartı ve hakem Yunus Yıldırım'ın gösterdiği düşük performansı konuşmak lazım. İşin hiç buralara varmasına gerek yoktu aslında. Kırmızı kartlık bir durum kesinlikle söz konusu değildi. Hakem bugün formsuzdu ve Galatasaray'ın puan kaybetmesine neden olacak hatalar yaptı.
Bu sezon Galatasaray'da eksik olan şey, Felipe Melo'nun maç boyunca verdiği mücadele ve hem tribünde hem de takımda yarattığı heyecandı. Melo, bu heyecanı hafta içindeki Manchester United maçında tekrar yaşatmaya başladı ve bugün de devam ettirdi. Bundan sonra böyle devam ederse işler Galatasaray açısından daha da kolay olacak.
Ayrıca Yekta Kurtuluş'u da takdir etmek şart. Her oynadığı maç bir adım ileri gidiyor. Emre Çolak nasıl geriye gidiyorsa Yekta da o şekilde ileriye gidiyor. Bugün galibiyeti getiren golün sahibiydi ve rakip ceza sahasına müthiş koşular yapıp pozisyonlar buldu. Şu yoğun fikstürde Yekta Galatasaray'ı çok rahatlatacak.
4 yorum:
Abi selamlar.. Bu arada tebrikler...
Yazını okudum fakat doğal olarak biraz iyimser yaklaşmışssın olaylara :)
Muslera' nın penaltı pozisyonuna kimsenin itiraz edeceğini sanmam. Dediğin gibi kırmızı kart biraz ağır olmuş. Geçen sezon Karabük maçına benzer bir pozisyon.
Penaltı atışına gelirsek, Melo her kalecinin atış esnasında attığından biraz fazla atmış sanki adımlarını. Bekleme süreside bariz şekilde belli.
Bu arada maçın hakemi Yunus Yıldırım değil, Özgür Yankaya' ydı. Yunus Yıldırım olsaydı penaltı verirmiydi şüpheliyim :)
Doğru, Özgür Yankaya olacak. Orada karışıklık oldu sanırım :)
Melo'nun öne çıkışı konusunda pek katılmıyorum ama. Dediğim gibi, çok kaleci çıkar o şekilde. Haa, atıştan hemen önce çıkarlar, o yüzden gözden kaçabilir. Melo nereden baksan 2-3 saniye önde bekledi. Ona itiraz edemem. Ancak vuruş yapıldığı an nerede olduğuna bakalım. Çok abartmadı yani. Onun yerine kalede gerçek bir kaleci olsa (ki Rüştü çok yapardı bu çıkışları) yine aynı noktaya gelecekti.
Bir de bir futbolcunun penaltı çıkarması gibi 10 yılda bir olacak şeylere ben müsamaha göstermekten yanayım. Kitaptaki her kuralı satırı satırına uygulayacak olsak, evet o penaltı tekrar edilmeliydi. Ancak o kuralları gerçekten uygulayacak olsak penaltıların %80'im tekrar edilmeli zaten. Çünkü kaleci önce çıkmasa futbolcular atıştan önce ceza sahasına giriyor. Her türlü ihlal var. Benim burada itiraz ettiğim nokta, her kural dört dörtlük uygulanıyormuş gibi buna tekrar istenmesi.
Anlıyoruz ki, mevzu bahis takım gs olunca tüm kurallar esnetilebilir.
Yok, yanlış bir algı olur bu. Buradan anlamamız gereken şu:
Normalde esnek olmalarına rağmen mevzubahis Galatasaray olunca hatırlanan kuralların uygulaması yine esnek kalmalı... Çok da zor bir şey değil hani :)
Yorum Gönder