23 Nisan 2013 Salı

Mario Götze Bayern Münih'te!


Yılın belki de en sansasyonel transfer haberi bu sabah Almanya'dan geldi. İlk olarak Bild'in internet sitesinde yer alan habere göre, 2012-2013 sezonunu şampiyon olarak bitiren Bayern Münih, son iki sezonun şampiyonu Borussia Dortmund'un genç yıldızı Mario Götze'yi sözleşmesindeki bir maddeden yararlanarak transfer ediyordu. 

Oyuncunun Dortmund'la 2016 Haziran ayına kadar olan sözleşmesini feshedip Bayern'e gitmesine olanak tanıyan maddeye göre, Bavyeralıların ödemesi gereken tutar tam 37 milyon Euro. Bild, Dortmund'dan yıllık yaklaşık 5 milyon Euro almakta olan Götze'nin yeni kulübünden 7 milyon Euro civarı bir yıllık ücret alacağını da yazmıştı. Tam da bu "haber acaba doğru mudur" derken,

16 Nisan 2013 Salı

Kulüpler Birliği mi Yoksa Çete mi?


Türk futbolunun gelişmesi için sabah akşam beyin fırtınası yapan(!), azami derecede entelektüel insanlardan kurulu (!) kulüpler birliği, dün yine toplanıp aşırı mühim kararlara imza atmış.

Toplantı yine kulüplerin gelirlerinin arttırılması, İddaa'dan alınacak payın çoğaltılması kısır döngüsünde geçmiş her zamanki gibi. Fakat alınan en ciddi ve üzerinde konuşulası karar teknik direktörlerle ilgili. Trabzonspor ve Kayserispor haricindeki 16 kulübün yetkililerinin katıldığı toplantıda bir teknik direktörün bir sezonda en fazla bir takım çalıştırmasına dair kulüpler arasında bir prensip kararı alınmış. Buna göre örnek vermek gerekirse sezona Gaziantepspor'da başlayan Hikmet Karaman'ın sezon ortasında istifa

11 Nisan 2013 Perşembe

Ustaya Saygı / Claudio Pizarro Atmaya Devam Ediyor


2000'lerin başında Paraguaylı Roque Santa Cruz ve Brezilyalı Giovanni Elber ve Perulu Claudio Pizarro'dan oluşan Bayern Münih hücum hattını yaşı müsait olup da hatırlamayan pek yoktur herhalde. Bu üçlüden Elber futbolu bırakalı belli bir zaman oldu ancak Santa Cruz ve Pizarro halen daha yeşil sahada görevlerini yapıyor.

Yazıyı yazma sebebim aslında Santa Cruz'dan öte Pizarro'nun yaptıkları. 2007-2008 sezonunda bir hevesle gittiği Chelsea'de beklediğini bulamayıp ilk çıkış yaptığı Werder Bremen'e tabir-i caizse her şeye sıfırdan başlamayan dönen Pizarro, bu yeni başlangıcı çok iyi değerlendirerek bugün içinde bulunduğu şartlara göre zirve olarak kabul edilebilecek bir noktaya ulaşmayı başardı. Chelsea'deki kabus gibi sezonun ardından tekrar Bundesliga'ya dönüp kendini baştan ispat etmek, bu süre içinde 4 sezonda 100 civarı gol atıp tekrar Almanya futbolunun zirvesi olara kabul edilebilecek Bayern Münih'e transfer olmak, üstelik bu transferi 34 yaşında gerçekleştirmek hiç de kolay bir iş değil. 

Aslında Bayern'de de sezona çok iyi bir başlangıç yapamamıştı Perulu futbolcu. Hücumdaki iki "Süper Mario", Mandzukic ve Gomez'le girdiği rekabet zaten yeterince yıpratıcıydı ve forma giydiği ilk haftalarda gol bulamamıştı sezona başlarken. Sonra

10 Nisan 2013 Çarşamba

Epik Galibiyet / Galatasaray:3 Real Madrid:2


Müthiş bir geceyi daha geride bıraktık dün. 2001 yılındaki çeyrek finalde alınan 3-2'lik galibiyetin bir benzerini de dün aldık. Rakip aynıydı, senaryo da hemen hemen aynı oldu. Tabii ki elenilmesine rağmen yaşanan gurur da...

Aslında ilk maçtaki 3-0'lık yenilgiye rağmen anlatmak istediğimiz tam olarak buydu. Takım, bu yılın başında koyulan hedefi aşarak Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali bulmuştu ve bu zaten başlı başına bir başarıydı. Dün mesele turu geçmek değil, sahaya bir karakter koyup Galatasaray'a ait geleneği devam ettirmekti. Nitekim öyle de oldu. Turu geçemez miydi Galatasaray? İmkansız değildi. Bunun olabileceği de defalarca dile getirildi ancak birçokları bunu dalga geçerek karşıladı. Bazı şeyler pek gerçekçi olmayabilir ancak Türk futbolundaki başarıların hiçbiri en başta gerçekçi değildi. Ne Şampiyon Kulüpler Kupası'ndaki yarı final, ne UEFA Kupası, ne Süper Kupa... Ne Neuchatel Xamax maçı, ne Arsenal finali, ne 2001'de ilk yarısını 2-0 yenik kapattığımız maçın ikinci yarısında Real'e üç gol atmamız ne de dün akşamki skor... Bu gerçekçi olmayan senaryoları gerçeğe çeviren, bazı şeylerin başarılabileceğini gösteren takım da bugüne kadar hep Galatasaray olmuştur. 

Dün de skor 3-1 olduğu anda "kalan 20 dakikada iki gol daha atılabilir" düşüncesi muhtemelen taraflı tarafsız herkesin aklının bir köşesinde yer etmiştir. İşte insanları buna inandırabilmek, onlara bu duyguyu yaşatabilmek mesele. Bunu başaracak kuvvet de

4 Nisan 2013 Perşembe

Neden Üzülmeli

 
Dün gece Türk futbol tarihinin önemli maçlarından birine çıktı Galatasaray. Malum, her sene Şampiyonlar Ligi çeyrek finalini gören bir ülke değiliz. Sırf bu yüzden bile saygı duyulması ve tadının çıkarılması gereken bir geceyi yaşadık.

Sonuç, rakibin adını düşününce pek de şaşırtıcı olmayan, hatta maçtan önce Galatasaray'ı tutan ya da tutmayan birçok kişinin tahmin ettiği şekilde gelişti. Peki ya oyun? Sahada yaşananlar asla 3-0'ın açıklaması olamazdı. Bu bağlamda üzülmeli miyiz yoksa üzülmemeli miyiz ikiliminde kaldığımı söylemem gerek. Sezon başında "Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid'e eleneceksiniz" deseler "Eyvallah, gayet iyiymiş" der geçerdim. Dünkü maçtan sonra bu konuda böylesine rahat olmadığımı düşünmeye başladım. Neden üzülmeliyiz sorusunun cevaplarını aslında çoğumuz biliyoruz ancak tekrar hatırlamakta fayda var.

Öncelikle "neden üzülmemeliyiz" diye sorduğumuzda vereceğimiz cevaplar belli. Takım, bu sezon beklentinin üzerinde bir Şampiyonlar Ligi performansı sergiledi. Hem bireysel olarak hem de takım olarak verimli bir dönemdi ve bu verimli dönemim mali getirileri de oldukça ciddi boyuttaydı. Hedefleri aşmış olmanın ve sonraki hedefler için kazanılan zamanın önemi çok büyük. Ayrıca Real Madrid gibi bir rakibe karşı oynuyor olmak da önemli. Orası artık farklı bir sınıf. Her ne kadar eskiden Real Madrid'i fazlasıyla üzmüş olsak da aradaki kategori farkını inkar etmenin bir anlamı yok. Yine de rövanşta tur olmaz belki ama galibiyet neden olmasın?

Şimdi "neden üzülmeliyiz" ya da "neden üzülüyoruz" sorusunun cevaplarını arayalım. Öncelikle oynanmaya çalışılan futbol gerçekten saygı duyulacak, cesur bir futboldu. Rakibin ismi büyüktü ancak Fatih Terim'in sahaya yansıtmaya çalıştığı oyun anlayışı bu büyük isme yakışır bir rekabet sunmayı hedefleyen cinstendi. Zaten daha önceki Şampiyonlar Ligi maçlarında da Galatasaray hiçbir zaman mahkum bir görüntü sergilememişti. Bu seneden örnek vermek gerekirse deplasmandaki Manchester

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails