Karabük'te sabır taşının çatlaması yakındır. Bugünkü maç da sabırları zorlayacak cinstendi zaten. Şanssızlık mı? Direkten dönen iki topu düşününce muhakkak şanssızlık da var ancak konuşulması gerekenler çok daha ciddi ve somut.
Maçtan önce Eskişehirspor'u tanıtmak için KırmızıMavi'de yazdığım yazıda (yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz) rakibin hücum aksiyonlarından bahsederken orta saha oyuncularını, özellikle de Alper ve Tello'yu sürpriz adam olarak sık sık savunma arkasına sarkıttıklarını yazmıştım. Bugün, maçı kopartan ilk üç gol bu şekilde geldi. İlk üç gol hemen hemen birbirinin kopyası gibiydi. Alper Potuk, savunma arkasında Erkan Zengin'in ara pası sayesinde topla buluştu ve ikisinde asist, birisinde de golle skoru
getirdi. Bu aksiyona karşı maç öncesinde önlem alınamamış olunabilir. Ancak bir teknik direktörün görevlerinden biri de maçı izlerken bazı şeylere önlem alabilmektir. Skibbe, bugün takımın yediği birbirinin aynısı olan üç golü aynı tribünden izler gibi izlemiştir ve bu bir teknik direktörlük zaafıdır.
Goller, Karabükspor savunmasının kolektif yanlışlarından geldi sonucuna varabiliriz ancak bu, savunmadaki bazı oyuncuların bireysel olarak da aksadığı gerçeğini değiştirmiyor. Özellikle Erdem Özgenç ve Sanel Jahic, savunmanın sağ tarafını kötürüm bıraktı desek yeridir. Jahic'in sakatlıktan yeni çıkmış olması onun için bir mazeret olabilir (kabul edilir bir mazeret olup olmadığı tartışılır) ancak Erdem'in bu ruh gibi olan görüntüsünün bir mazereti yok. Yani Erdem'e hesap sorsan "abi nargileden dolayı" diye bir cevap verebilir, ama bu da doğal olarak bir mazeret değil, itiraf olur olsa olsa... Bu ikilinin yerine oynayabilecek diğer isimler ise Uğur Uçar ve Muhammet Özdin (A2 takmın yıldıız Deumi'yi saymıyorum şimdilik). Uğur da Erdem'in nargile arkadaşı olduğu için o da sıkıntıda. Ki haftalardır ortada yok. Kadroya giremiyor. Sakatlığı vardı bir ara ama atlatmış olmalı. Atlatamadıysa kendisine bakmadığından olsa gerek. Muhammet ise 34 yaşın olgunluğuna yine 34 yaşın ağırlığını eklemiş halde. Olmuyor... Devre arası mutlaka takviye şart.
Takımın orta sahasında da derin sorunlar var aslında. Bugün kaptan olarak sahaya çıkan Birol Hikmet, takımın bir alt ligde oynarken de formasını giyen oyunculardan. Şu anki kapasitesiyle bir Süper Lig takımında ancak iyi bir yedek olur ancak Karabükspor'da banko oynuyor. İlk yarıda bütün serbest vuruşlarda topun arkasına geçti ancak hiçbirinde arkadaşlarına gol pozisoynu hazırlayamadı. "Kafa vuran çıkmazsa direkt kaleye gitsin mantığıyla vurmaya çalıştı ancak bu konuda da yeterince becerikli değildi. Hoş, o olmadığında da duran topların etkili(!) ismi Erdem geçti topun başına. Dolayısıyla birçok serbest vuruş heba oldu. Oysa özellikle ilk yarının genelinde Karabükspor çok baskılı oynuyordu. Eskişehir, ilk yarıyı 2-1 önde kapatırken elindeki kaliteli hücum oyuncularının faydasını gördü. İkinci yarıda ise özellikle Erkan Zengin ve Alper Potuk'un mükemmek oyunlarıyla oyunu kopardılar. Eskişehirspor Necati, Erkan ve Kamara gibi ligin üst düzey hücumcularına sahipti ama Karabükspor da bir o kadar sıkıntılıydı bu bölgede. Takımdaki gol vuruşu yapacak oyuncu eksikliği kendisini bir kez daha gösterdi. Devre arasında golcü alınmasının zorunluluğu da ortaya çıktı.
Bugün Cernat'ın oynamaması Karabükspor için büyük dezavantajdı ancak Lomana LuaLua da Cernat'ın yerini gayet iyi doldurdu. Takım belki beş gol yedi ancak LuaLua oyuna ağırlığını koymayı başardı. Onun oyununu skordan bağımsız düşünmek gerek. Önünde iyi bir golcü olsa çok başka olabilirdi her şey.
Michael Skibbe'ye de değinmek lazım. Muhtemelen takımdaki ilk değişiklik o olacaktır. Bu şekilde nereye kadar gidebileceğini kestirmek güç. Yönetim onu takımın başında tutacağını iddialı bir şekilde dile getiriyor ancak ben onların da sabrının zorlandığını tahmin ediyorum. Bugün skor 4-1'ken oyundan hücum oyuncusu Juju'yu çıkarıp savunma oyuncusu İshak'ı almasını kimse bana anlatamaz. Beşinciyi yemeyelim diye almışsa, onu da başaramadı, takım beşinciyi de yedi. Kaldı ki böyle bir kaygıya gerek yoktu. Skibbe'de müthiş bir özgüven kaybı var bu sezon. Bu takımın düzelmesi 2-3 takviye ve teknik direktörün becerisiyle olur. Bu beceriyi ya Skibbe gösterecek ya da başka bir hoca. Bunu zamanla göreceğiz.
2 yorum:
Yazıda ki görüşler benim görüşlerimle ve Karabükspor'u doğru takip edenlerin düşünceleriyle örtüşüyor. Aslında aklın yolu bir.Bu konuda futbol alimi olmaya gerek yok.Her şey ortada.Takımımız oyunda genel olarak çok kötü değildi. Ama defansın sağ tarafının oyun dışı kalması bütün planları altüst etti.Ayrıca Mehmet Yıldız, İlhan Parlak gibi oyuncuların silik ve yetersiz olmaları da gol yollarında tıkanmamızın diğer faktörleriydi.Bu takımın acilen sağ beke, santrafora ve iki yönlü libero oyuncu ile ve iyi bir teknik adama ihtiyacı var.Sağbek deyince Bir Güven Varol vardı. Ne oldu ona.Erdem oynayıp, o kadroya giremiyorsa mutlaka ağır sakat falan olmalı.Aksini düşünemiyorum. Çünkü Güven Erdem'den birkaç gömlek olumlu anlamda farklıdır.
Metin Abi, bu gerçekleri hepimiz görüyoruz ama yönetim görüyor mu, işte orası mesele. Karabükspor yönetiminde ve teknik kadrosunda bir iletişim sorunu olduğunu düşünüyorum. Sürekli birilerine ulaşıp fikir beyan etmeye çalışıyoruz ancak dikkate alınıp alınmadığındaın şüpheliyim. Bu takımın bir futbol aklına ihtiyacı var ancak öyle bir akla yetki verecek cesareti kimsede göremiyorum açıkçası.
Güven konusunda ben de size katılıyorum ayrıca. O da A2'de zannedersem. Güven'e nedense Bülent Korkmaz da Skibbe de sıcak bakmadı. İdmanlarda yetersiz olabilir. Ama bazı oyuncular, tecürbeleriyle bu açığı kapatabilir. Güven de bunlardan biri. Şu takıma katkı sağlayacağı çok açık. En azından ben Erdem'e tercih ederim Güven'i.
Yorum Gönder