Blog yazılarına iş dolayısıyla mecburen ara verince, haliyle bu seriye de uzunca bir ara vermek zorunda kalmıştım. Şimdi hazır fırsatını bulmuşken, gurbetçi diye umut bağlanmasına rağmen bekleneni bir türlü verememiş iki futbolcudan daha bahsedelim dedim.
Ufuk Talay, tam 6,5 sezon boyunca Galatasaray'ın kontratlı futbolcusu olarak kadroda yer aldı. 1976 doğumlu oyuncu, 1995-96 sezonunda Graeme Souness döneminde Avustralya U20 milli takımı forması giyerken büyük umutlarla Galatasaray'a transfer edilmişti. Souness döneminde Galatasaray orta sahasında yaşına rağmen yeterli şansı buldu diyebileceğimiz Ufuk, sonraki sezonlarda tecrübe kazanması amacıyla sırasıyla Antalyaspor, Karabükspor ve Bursaspor'a kiralık olarak verildi. Yetmedi
, 2001-2002 sezonunda Fransa 2. lig ekibi Nimes'e de kiralandı.
Aradan geçen 6,5 senenin ardından, sarı kırmızılı takımın formasını giyemeyeceğine kanaat getirilince bonservisiyle birlikte Gaziantepspor'a transfer oldu. Sahadaki futbolundan çok sarı saçlarıyla dikkat çeken Ufuk Talay, geride kalan yıllarda topu topu 28 maçta Galatasaray forması giyebilmiş ve yalnızca bir gole imza atabilmişti. Gaziantepspor'da iki sezonda 15 kez forma giyebilen Ufuk, bir süre de Mersin İdmanyurdu'nda oynadıktan sonra 2005 yılında Avustralya'ya dönme kararı aldı. Sydney FC'ye transfer olurken, "tekrar göz önünde olmak ve milli takım forması giymek istiyorum" diyordu. Verdiği karar onun için doğru karardı. 2005-2006 sezonunun sonlarına doğru ağır bir diz sakatlığı geçirse de Sydney FC'de başarılı bir dönem geçirdi. Takımın saygın oyuncularından birisiydi ve Asya Şampiyonlar Ligi'nde takımıyla başarılı sonuçlar almaya başlamıştı. Derken, 2007-2008 sezonunda 31 yaşı bitmişken kariyerinde ilk kez Avustralya Milli Takımı'na çağrılmıştı ancak ne yazık ki forma giyme şansı bulamadı.
Avustralya'nın yetiştirdiği ve bir dönem ülkemizde de forma giymiş olan önemli futbolculardan Josip Skoko, Ufuk Talay'dan bahsederken "Avustralya Milli Takımı'nda hiç oynamamış olan en iyi futbolcu" tabirini kullanır. Sydney FC'nin ardından bir süre Japonya 2. Ligi takımlarından Avispa Fukuoka'da oynayan Talay, daha sonra yine Okyanusya'ya dönerek North Queensland Fury forması giydi. 2011 senesinde ise Sydney FC forması giyerken futbolu bıraktı. Ufuk Talay, şu anda Sydney United ve Avustralya Spor Enstitüsü Futbol Programı'nda yardımcı antrenörlük yapıyor.
Madem, Avustralya'ya uğradık, oradan devam edelim ve Trabzonspor'un 1998-1999 sezonunda transfer ettiği 1978 doğumlu savunma oyuncusu Tansel Başer'i hatırlayalım. O dönemde Avustralya U20 milli takımı forması giyen Tansel, South Melbourne takımından transfer edilmişti. Ancak bu transferde bir terslik vardı. Genç oyuncu, yabancı statüsünde oynuyordu ve o dönemde Trabzonspor Tansel'i takımdan ayrılan tecrübeli savunma oyuncusu Karel Rada'nın yerini doldurması için transfer etmişti. Tabii Tansel'in bu boşluğu doldurabilmesi, Trabzonspor için boş bir umuttan ibaretti.
Trabzonspor'da hayal kırıklığına uğrayan genç Aussie, 2000 yılından itibaren sırasıyla Vanspor, Ofspor, Akçaabat Sebatspor ve Erzurumspor formalarını giydikten sonra Türkiye'de son olarak Kırıkkalespor formasını giydi ve Avustralya'ya dönme kararı aldı. 2006 yılında eski takımı South Melbourne takımına döndü ve bu takımda geçirdiği bir sezonun ardından Anadoluspor olarak da bilinen, kadrosunda birçok gurbetçi oyuncuyu da bulnduran Hume City formasını giydi. Hume City'de daha önceki kariyerinin aksine orta saha olarak oynayan ve takımın kaptanı olarak taraftarın büyük sevgisini kazanan Tansel Başer, takımın başına Yasin Özdenak'ın gelmesiyle birlikte yaşadığı şanssız sakatlık sebebiyle yeni hocasıyla çalışma fırsatı bulamadan futbolu bırakmak zorunda kaldı.
90'ların ortalarında adı Galatasaray'la transfer söylentilerine
karışan ofansif orta saha oyuncusu Murat Salar, Türkiye'ye adımını 1996
yılında Werder Bremen'in yedek takımından Bursaspor'a transfer olarak
attı. Mısırlı anne ve Türk babanın 1976 doğumlu oğlu olan Murat, o
dönemler Türkiye U18 milli takımında forma giymiş olsa da, ilerleyen
dönemde Mısır Milli Takımı'nda birkaç kez forma şansı bulmuştu diye
hatırlıyorum.
Almanya'da dünyaya gelen gurbetçi, bir sene
Balıkesirspor'da kiralık olarak oynadıktan sonra Hertha Berlin II
formasını giydi ve ardından Gaziantepspor'a transfer olarak tekrar
anavatana döndü. Gaziantep'te de aradığını bulamamasının üzerine, o
dönemlerde senede bir iki kez haber bültenlerine konu olan Berlin
Türkiyemspor'da oynadıktan sonra bu kez İlhan Cavcav'ın tedrisatından
geçmek üzere Gençlerbirliği'ne transfer oldu. Gençlerbirliği'nde bir
sezon oynadıktan sonra Şenol Karagöl, Ramazan Köse, Murat Hacıoğlu ve
Saffet Akyüz gibi oyuncularla birlikte tarihinin en iyi dönemini yaşayan
Diyarbakırspor'un umutlarından birisi oldu. Hiçbir takımda
yakalayamadığı istikrarı Diyarbakır'da yakalamış ve 23 maçta forma
giymişken, askerlik sorunu çıktı ve Almanya'ya döndü. Tennis Borussia
Berlin'de geçen kısa dönemin ardından askerliği bedelli olarak yapma
fırsatı bulup tekrar Diyarbakır'a döndü ancak aynı hızla Çaykur
Rizespor'a gönderildi.
Sonrası onun için tam bir serbest
düşüş oldu. Altay, Adana Demirspor ve Tarsus İdmanyurdu takımlarında
2007-2008 sezonunun sonuna kadar forma giydi ve tekrar Almanya'ya döndü.
Tarsus'ta geçirdiği kısa sürede gördüğü üç kırmızı kart, şehirde tepki
görmesine sebep olmuştu. Bir ara yine ülkemizde forma giyen Erhan
Albayrak'la birlikte Oberliga takımlarında FC Sylt'e antrenör olması
gündemdeydi ancak o da suya düştü. Şimdi ne yer ne içer bilinmez ancak
gençliğinde çok şey beklenip, takım takım gezen Murat Salar, lige renk
katan oyunculardan birisiydi.
0 yorum:
Yorum Gönder