Galatasaray'da hemen hemen herkesin teşhis ettiği bir Melo sıkıntısı var. Sezon başında transfer süreci uzadıkça uzayan ve bu süre içinde çalışmak yerine yatmayı tercih eden Melo, doğal olarak bir türlü istenen seviyeye gelememiş durumda.
Melo konusunda aslında tam bir ikilem var bana göre. Bir futbolcu 3 ay boyunca yatmışsa ne şekilde hazır hale gelir? Maç eksiğini tamamladıkça mı form tutar? Yoksa maç yaptıkça ve kötü oynadıkça morali bozulup, basın ve taraftardan da tepkiyi alınca eski havasını kaybedeceği için idman yoluyla hazır hale gelene kadar oynamamalı mıdır? Melo konusunda da bu çelişkiye
düşüyor insan ister istemez. Ben her durumda olduğu gibi burada da orta yolun bulunması gerektiğini savunanlardanım. Melo, tabii ki oynamalıydı ancak bu kötü haline rağmen bu kadar çok sahada kal(a)mamalıydı. Aslında onun içinde bulunduğu fiziksel handikap, ligde kendisini pek belli etmiyor. Ligimizin kalitesi bu maalesef. Bazı şeyleri kolaylıkla örtebiliyor. Ancak Manchester United maçı her şeyi çok açık ortaya koydu mesela. Tüm ağırlığı ve dayanıksızlığı lamba gibi ortaya çıktı Brezilyalının.
Burada ben en büyük kabahati Melo'dan sonra Engin Baytar'a veriyorum. Süper Kupa maçında yaptığı aptallık, ne yazık ki Galatasaray'ı bu şekilde bile etkileyebiliyor. Bugün Engin Baytar cezalı olmasaydı, Fatih Terim'in elinde bir alternatif olarak hazır bulunsaydı, hoca da muhtemelen Melo'ya bu kadar tolereans gösteremeyecek, zaman zaman göbekte Engin'i kullanacak ve Selçuk'u da rahatlatacaktı. Haliyle, Melo kötü oldukça tüm yük Selçuk'a biniyor ve o da geçen sezon gösterdiği etkiyi gösteremiyor. Engin'in sahaya yansıtacağı enerji, hem savunmada hem hücumda Galatasaray için önemli bir çeşitlilik kaynağı olacaktı. Melo da pabucun pahalı olduğunu daha erken görecek ve daha çok çalışacaktı. Ki bugün bu gerçeğin farkına vardı nihayet. Eskişehirspor maçından sonra yaptığı açıklamalar bu bağlamda önemli.
Öte yandan, Galatasaray'ın son birkaç maç yaşadığı sendelemeye fazla da takılmamak lazım. Ligin 7. haftasının oynandığını düşünürsek, normal bir düşüş yaşandığını fark edebiliriz. Kaldı ki futbol olarak işler çok da kötü gitmiyor. Sadece skor anlamında bazı sorunlar var. Onlar da daha çok çalışma ve doğru teşhislerle aşulabilecek sorunlar. Önümüzdeki dönemde Engin'in takıma dönmesi ve oyncuların da erken gelen rehaveti üzerlerinden atmalarıyla birlikte daha iyi sonuçlar alınır ve ortam yine sakinleşir. Önemli olan, bu dönemi panik yapmadan, yıkıma uğramadan geçirebilmek...
0 yorum:
Yorum Gönder