Bu sezon Karlsruhe forması giyen Hakan Çalhanoğlu'yu çoğumuz heyecan ve merakla bekliyoruz. Oyuncunun bu zamana kadar ortaya koydukları, vaadettiği potansiyel ve hakkında yapılan yorumlara bakınca Almanya'da yetişen en yüksek profilli birkaç Türk futbolcusundan birinin gelişimine şahitlik ettiğimiz şüphe götürmez bir gerçek.
Onu bizim kadar heyecanla bekleyen başkaları da var tabii. Öncelikle önümüzdeki sezondan itibaren formasını giyeceği Hamburg, ve halen daha aklını çelmeye çalışan Alman Milli Takım yetkilileri... Hakan, Die Welt'e bu ve benzeri konulara değindiği bir röportaj vermiş. Röportajda söylediklerinden kısaca bahsedeceğim bu yazıda ancak öncelişkle Hakan'ın ve takımı Karslruhe'nin son durumu hakkında birkaç bilgi vermekte fayda var. Karlsruhe, 29. haftasını geride bıraktığımız Almanya 3. liginde 60 puanla lider durumda. 51 golle ligin en çok gol atan ikinci takımı, 18 golle de en az yiyen takımı konumundalar. Gol konusundaki bu başarılı performanslarında 19 yaşındaki Hakan Çalhanoğlu'nun katkısı çok büyük. Hakan, bu sezon 28 maçta görev yapmış ve 12 gol, 10
asist üretmiş. Yani bir başka deyişle 22 golde etkisi var. Bu bakımdan Alex'in vakti zamanında Fenerbahçe'ye yaptığı, bu sezon Batalla'nın Bursaspor'a yaptığı skor etkisinin bir benzerini de Hakan, formasını giydiği Karlsruhe'ye yapmış. Sezonun bitmesine 9 hafta var ve mavi beyazlılar çok büyük olasılıkla geçen sezon sonunda veda ettikleri Bundesliga 2'ye tekrar merhaba diyecek.
Son maçlarında Burghausen'i rakip sahada 2-1 yenmişler. Hakan'ın bu maçta 1 gol 1 de asisti var. Takımın diğer golü de Selçuk Alibaz'dan gelmiş. Ki Selçuk da çok yeten ekli bir sol kanat hücumcusudur. Onu da buraya not düşmekte fayda var. Gelelim Hakan Çalhanoğlu'nun röportajda bahsettiklerine. Söyleşiyi okuduğumda Hakan'ın Hamburg'a entegrasyonu üzerine ciddi çalışmalar yapıldığını ve uyum sorunu olmadan sezona başlama ihtimalinin epeyce yüksek olduğu sonucuna vardım. Oynadığı her maçtan sonra Hamburg'dan Christofer Clemens'in kendisini aradığını, her hafta futbolunu beraber analiz ettiklerini ve artılarını eksilerini konuştuklarını söylüyor Hakan. Bu aslında basit gibi görünse de gerçekten önemli ve üzerine düşülmesi gereken bir uygulama. Merak ediyorum acaba Türkiye'de kaç kulüp benzer bir yöntem uyguluyor kiralık gönderdikleri futbolculara. Çok fazla olduğunu sanmıyorum. Türkiye'de bir futbolcunun büyük bir kulüpten iki alt ligdeki bir başka kulübe gittiğini düşünün. Kimse arayıp sormaz muhtemelen. Bu, hem oyuncunun gelişimini takip etmek hem de oyuncuyu mental olarak kulübün yakın konumlandırarak motivasyonunu diri tutmak açısından çok yararlı bir hareket.
Clemens'le yaptığı görüşmelerin ardından Hakan da kendi zayıf yönlerinin üzerine gittiğini ve bazı özelliklerini geliştirmeye çalıştığını söylüyor. Ona göre en önemli iki eksiği ise yeterince hızlı olmaması ve hava hakimiyetinin bulunmaması. Bu sezon attığı 12 golün hiçbirini kafayla atmamış ve Hamburg'a dönmeden önce bu eksiğini mümkün olduğunca kapatmak istediğini söylüyor. Bu bence de gayet mümkün. Fiziği itibariyle havadan da etkili olabilecek bir oyuncu Hakan Çalhanoğlu.
Takıma olan entegrasyonunun bir diğer adımı da Hamburglu oyuncularla şimdiden görüşmeye başlamış olması. Hatta geçtiğimiz haftalarda Tolgay Arslan'ın tüm takımı kebap yemeye götürdüğünü ve kendisini de davet ettiğini söylüyor. Çocukluğundan bu yana hayranlık beslediği Van der Vaart hasta olduğu için bu yemeğe katılamamış ancak Rene Adler, Dennis Aogo ve Marcell Jansen gibi oyuncularla birlikte vakit geçirmek, Hakan'ı çok mutlu etmiş. Ayrıca Tolgay, Dennis Diekmeier ve Ivo Ilicevic gibi oyuncularla da çok iyi anlaştığının altını çizmiş genç futbolcu.
Röportajda üzerinde durulan bir diğer konuda milli takım seçimi. Bu yaz Türkiye'de düzenlenecek U20 Dünya Kupası'nın yıldız adayları arasında gösterilen Hakan Çalhanoğlu, hangi milli takımı seçeceğinin sorulması üzerine şu cevabı vermiş:
"Babam Türkiye, annem Almanya doğumlu. Ancak bu kararımda beni tamamen serbest bırakıyorlar. Bana sadece kalbimi takip etmemi söylüyorlar. Ben Almanya'da doğdum ve Alman mentalitesine de sahibim. Örneğin en önemli özelliklerimden biri disiplinli olmam. Ancak bir Türk gibi hissediyorum."
Hakan, ayrıca Fenerbahçe'nin de içinde bulunduğu bazı Türk kulüplerinden kiralama teklifi aldığını ancak Frank Arnesen'le oturup konuştuklarını ve böyle bir teklife olumlu bir dönüş yapmak istemediklerini söylemiş. Bence de ne olursa olsun kariyerini Almanya'da sürdürmesi en doğru karar olacaktır onun açısından. Sonuçta bir Bundesliga kulübü, yatırım yaptığı hiçbir oyuncuyu yeterince şans tanımadan gözden çıkarmaz. Hamburg'da bolca şans bulacak ve kendisini gösterecektir.
Röportajın ilginç kısımlarından birisi de Van der Vaart'ın "klasik oyun kurucular bitmeli" sözlerine Hakan'ın yaptığı yorum. Hakan, buna kendisinin de katıldığını, zaten klasik bir 10 numara gibi oynamaktan ziyade bir 9,5 numara rolünde olduğunu söylüyor. Forvet arkası ve hatta orta sahanın ortasında da oynayabildiğini, yani çok yönlü olduğunu vurguluyor. Kendisini bu yaz daha da dikkatle izlemek lazım. U20 Dünya Kupası, Hamburg günleri öncesinde onun için iyi bir test olacak. Umarım ki bu gelişimini sürdürür ve Türk futbolu bir dünya yıldızı kazanır.
1 yorum:
hakan çalhanoğlu ileride yıldız olma potansiyeli çok yüksek.U-20 dünya kupası bu yıl evimizde olacağı için hakan çolhanoğlu,alparslan öztürk,salih uçan,muhammed demirci,recep niyaz,enes ünal,kenan karaman bu oyuncularımız kendilerini gösterme fırsatı olacak ve inş gösterirlerde kendilerini.ha bu arada kalemınıze sağlık böye yazıların devamını bekliyoruz.iyi çalışmalar
Yorum Gönder