Son oynanan Orduspor maçının ikinci yarısını hakemin kararıyla tribünden izleyen Fatih Terim'in cezası bugün belli oldu. PFDK, olayın faturasını 3 maç olarak belirledi.
Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım, neresinden tutarsak elimizde kalan bir kararla karşı karşıyayız. 3 maçlık ceza ne Galatasaraylıları, ne de diğer takım taraftarlarını memnun edebildi. Bir taraf 3 maçlık cezanın fahiş olduğunu savunurken, diğer taraf cezanın yetersiz olduğunu, hatta geçen seneden ertelenen 2 maçlık cezanın da buna eklenmesi gerektiği görüşünde. Ancak bana kalırsa kimse olayı net bir objektiflikle değerlendirmiyor.
O gün yaşananlarla ilgili bir tv kaydı yok. Ancak hakem raporunda Fatih Terim'in küfrettiğine dair bir ibare olmadığı biliniyor. Bazı gazetecilerin verdiği bilgilere göre, Fatih Terim devre arasında soyunma odasına giderken hakeme "aferin, ikinci yarıyı ilk yarıdan daha kötü yönet" şeklinde bir tepki veriyor. Hakemin de bu tavır üzerine Fatih Terim'i ikinci yarıya başlarken tribüne gönderdiği söyleniyor. Ne kadar doğrudur bilinmez, ancak söylenenler bu yönde olduğuna göre ve hakem raporunda küfür olmadığına göre
biz de buradan yola çıkarak yorumlayabiliriz. PFDK, yukarıda iddia edilen olaydan ötürü 3 maçlık bir ceza veriyor Fatih Terim'e. Geçen seneki ceza ise buna eklenmiyor. Üstelik muhtemelen bu ceza tahkime gidince 1-2 maç düşecek.
Kaldı ki sözü edilen tepkiler, hemen her maçta gerek hakeme, gerekse de rakibe verilen tepkiler. Bunu tüm takımların oyuncularında ve teknik ekiplerinde görebiliyoruz. Eğer bu protestodan dolayı birine ceza verilecekse herkese aynı ceza verilmeli. O zaman da maçlara çıkacak oyuncu ve teknik adam bulamayız.
Neyse, dönelim Fatih Terim meselesine. Şimdi ortada tamamen temelsiz bir karar var. Fatih Terim benim şahsi fikrime göre o maçta cezayı hak edecek tek bir hareket yaptı. O da tribüne gönderildikten sonra talimatlara göre yasak olmasına rağmen taktik vermeye devam etmesiydi. Fotoğrafta net şekilde görülüyor zaten. Eğer buna ceza verilseydi gerçekten itiraz edecek bir şey olmazdı. Olsa olsa hakemin hocayı tribüne haksız yere göndermesi eleştirilebilirdi. Böylelikle cezayı hak edecek o hareketi de yine hakemin yanlış kararı sebebiyle yapmış olduğundan alt limitten bir ceza almalıydı. Ancak bugünkü karara baktığımızda hakemin haksız tutumuna TFF'nin sahip çıktığı görülüyor. Ve tepki çekmemek için de asıl cezalandırılması gereken harekete ceza verilmediği ortaya çıkıyor. Bunun adı eyyamcılık değil de ne?
PFDK ya da daha da genişleterek ifade etmek gerekirse TFF, hakkaniyetli olmak yerine herkese yaranacak kararlar almaya çalıştığı sürece Türkiye'deki futbol ortamının çöplükten farkı kalmaz. Şu anda zaten çok matah bir futbol dünyamız yok. Ama bunu daha da batağa sürüklemenin gereği de yok. Bazı şeyler olması gerektiği gibi olmalı. Bir karar alırken "X taraf ne der? Y'yi de kızdırmadan nasıl kılıfına uydururum?" gibi bir tavırla asla yapıcı olamazlar. Hatta ortamı yumuşatmak bir yana dursun, binanın temeline dinamit yerleştirmiş olurlar.
Sözün özü, başta da dediğim gibi neresinden tutulsa elde kalacak, herkese yaranma derdinde ama kimseye yaranamayacak bir karar alınmış. Bundan sonra ceza uygulamaları çok garip bir hal alacak. Tartışmasız bir disiplin olayı yaşamayacağız muhtemelen. Merakla bekliyorum ne gibi saçmalıklarla karşılaşacağımızı.
0 yorum:
Yorum Gönder