Bu sayfada daha önce bazı gurbetçi oyuncuları tanıtmaya çalıştım. Bu isimlerin içinde, o dönemler birçok futbolsever için kim oldukları belirsiz olan, hiç tanınmamış Olcay Şahan, Sefa Yılmaz, Sercan Sararer, Hakan Çalhanoğlu ve Aras Özbiliz gibi futbolcular vardı. Şu anda okuduğunuz yazıda da bir futbolcu tanıtacağım ancak bu kez merceği bir gurbetçiye değil, Sırbistan milli takımına yeni yeni entegre edilmeye çalışılan Stefan Scepovic'e tutacağız.
Scepovic, 23 yaşı bitmek üzere olan bir forvet oyuncusu. Boyu 1,86 ve İspanya 2. Ligi'nde kiralık olarak Sporting Gijon forması giyiyor. Bonservisi Partizan Belgrad kulübünde. Bu sezon, Gijon formasıyla oynadığı 15 lig maçında 11 gol atıp 5 de asist yapma başarısını gösterdi. Oyuncunun 23 yaşında olmasına bakmayın. Bugüne kadar Sampdoria ve Club Brugge de dahil olmak üzere
tam dokuz farklı takımın formasını giymiş. Dile kolay. Sırbistan, İsrail, Belçika, İtalya ve İspanya gibi farklı futbol ekollerinde bir şekilde yer almış ve yaşına göre de başarılı olmuş. Bu ülkelerin liglerinin haricinde Şampiyonlar Ligi ön elemesi, UEFA Avrupa Ligi ve Sırbistan milli takımında (U21 ve A milli) uluslararası maçlara çıkmış. Tüm bu veriler, oyuncunun farklı ülkelere ve şartlara uyum konusunda sıkıntı çekmediğini ancak belli bir takıma aidiyet duyma konusunda da bir gelişim göstermediğini ortaya koyuyor.
Oyuncunun özelliklerinden kısaca bahsedelim. İlk olarak mental özelliklerinden başlayacak olursak, Scepovic'in hırslı ve çalışkan bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Saha içinde rakiplerine karşı gerekli ölçüde sert olabilen ancak kartlık hareketlerden kaçınan, kariyeri boyunca kırmızı kart görmemiş bir oyuncudur. Azimlidir. Formasını terletmeden maç bitirdiğini görmek imkansızdır. Kariyeri ilerledikçe kendisini ve istatistiklerini geliştirmesi de bu azmin ve kendini geliştirme yatkınlığının bir göstergesi olsa gerek. Yeteneği ve yaptıklarına baktığımızda daha iyi yerlerde olması gereken oyuncunun, cesaret konusunda daha üst seviyede olmasını beklerdim. Yine de saha içinde birçok forvet oyuncusunun yapmaya çekineceği zor vuruşları kendisinden izlemek mümkün. Zaman zaman da olsa yeni çözümler denemekten çekinmeyen bir oyuncu profiliyle karşı karşıyayız. Geldiği futbol ekolünden ötürü doğası gereği çalışkan bir yapıya sahip olan Scepovic'in bu konuda üzerine koyması gereken belki de en önemli nokta, savunmaya yardım konusu.
Stefan Scepovic, günümüz futbolunda iş yapabilecek forvet oyuncularının sahip olması gereken saha görüşüne sahip. Rakip kaleye yüzü dönük şekilde orta sahada aldığı topları takım arkadaşlarına dağıtıp atak başlatabiliyor. Bu bağlamda ora saha oyuncusu görüşüne sahip, kafasını yerden kaldırarak oynayan ve top ayağındayken sahanın her yerine hakim, futbol bilgisi kuvvetli bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Sırtı dönük bir santrafor olarak oynama becerisinden dolayı arkadaşlarına başarıyla duvar olan Scepovic, bu şekilde ataklardaki pas çeşitliliğine zenginlik katıp, gelişmiş oyun takibi özelliği sayesinde aynı zamanda pozisyonun devamında son vuruşu yapan oyuncu olabiliyor.
Scepovic'in, özel yetenek ve yaratıcılık olarak oldukça potansiyel sahibi olduğuna inanıyorum. Ancak bu özelliğini mecbur kalmadıkça kullanmıyor. Oyunun belli anlarında beklenmedik yerlere paslar çıkararak ya da zor pozisyonlarda sürpriz gol vuruşları yaparak aslında bu konuda ne kadar başarılı olabileceğini gösteriyor. Yeter ki üzerine gitsin... Genelde top ayağına gelmeden, birkaç pozisyon ötesinde neler olabileceğini sezebilen Scepovic, kendi pozisyonunu ona göre aldığı için uygulama anında soğukkanlı davranabiliyor. Sahip olduğu önsezi sayesinde düşünmeye vakit bulabilmesi nedeniyle de genelde doğru kararlar alıyor.
Scepovic'in takım oyununa yatkınlığı da bir başka avantajı. Gerek yaptığı koşular ve açtığı koridorlarla, gerekse de orta sahada pas trafiğine katılıp arkadaşlarına pozisyon yaratabilen bir oyuncudur.
Stefan Scepovic, fiziksel olarak da yeterince gelişmiştir. İkili mücadelelerde rakiple omuz omuzayken kolay yııkılmaz. Genelde ayakta kalmayı başarır. Verimliliğini maçın 90 dakikasına yayma konusunda başarılıdır. Oyunun hiçbir anında gösterdiği efor düşmez. Fiziksel yapısı gereği depara kalktığı anda bir Emmanuel Emenike etkisi gösteremez. Belli bir sürate ulaşması için açık alan gereklidir ancak kesinlikle ağır bir oyuncu da değildir.
Top hakimiyeti yeterince iyidir. Topa ilk temas, top kontrolü ve tek vuruş konularında başarılı bir futbolcudur. Bu özelliği sayesinde etkili gol vuruşları da yapabilmektedir. Net bir son vuruşçudur. İki ayağını da kullanabilmesine rağmen sağ ayağını kullanmayı daha çok tercih eder. Genelde ayak içini kullanır. Hava toplarında da etkilidir. Burada boyla birlikte pozisyon alma becerisi de ön plana çıkmaktadır. Scepovic, iyi bir penaltıcı olmasının yanı sıra bazı anlarda frikikten golleriyle de skora katkı yapar. Tabii takımın ilk frikikçisi olabilir dersek iyimserlik etmiş oluruz.
Scepovic'in pas kalitesi, mevkidaşlarıyla kıyaslayınca kesinlikle üst düzey diyebiliriz. Oyuncu, daha önce de belirttiğim gibi doğru karar verebilme becerisine sahip, önsezileri de yüksek bir yapıda olduğu için her aksiyonunu kararlılıkla yapmakta. Tabii ki bu özgüven, paslarına da yansıyor. Onu maç içerisinde sık sık, ceza sahasına koşu yapan arkadaşlarına ince ara pasları yaparken görebiliriz.
Bu yüzeysel bilgilerin dışında oyuncunun artılarına ve eksilerine bir göz atalım. Scepovic'in en önemli artısı, sağlam bir alt yapıya sahip olmasıdır. Bu sayede karşımıza hem teknik anlamda gelişmiş, hem fiziksel olarak kuvvetli hem de futbol bilgisi olarak gayet yeterli bir oyuncu çıkıyor. Takım oyununa yatkınlığı, soğukkanlılığı ve sahadaki öngörüleri sayesinde genelde doğru pozisyonu aldığı için, doğru kararlar verebiliyor.
En önemli eksiği ise takım savunmasına olan katkısı. Bu konuda mutlaka daha fazla çalışması lazım. Eğer isterse üstesinden gelebileceği bir durum. Hücumda mutlaka daha fazla top kapmalı. Fiziği böyle bir aktivite için gayet yeterli. Ayrıca sol ayağını da mutlaka güçlendirmesi gerek. Zaman zaman sol ayakla attığı goller var ve bu gollerdeki vuruşları, aslında sol ayağını da gayet iyi kullanabildiğini gösteriyor. Bu konuda tek ihtiyacı olan şey cesaret. Yaşı gereği bu gibi özelliklerini halen daha geliştirmek için yeterli zamana sahip. Ayrıca bunların dışında artık bir takıma aidiyet duyması gerek. Sürekli takım değiştiren oyuncular, ne kadar verimli olurlarsa olsunlar kulüpleri ürkütüyorlar. Scepovic'in bugün halen daha Avrupa'nın elit liglerinden birinde oynamıyor oluşu belki de bu yüzdendir.
Sonuç olarak Stefan Scepovic, ciddi bir sakatlık yaşamadığı sürece Süper Lig'de kalitesiyle fark yaratabilecek, kuvvetli ve gol sezgisiyle kendisinden bahsettirebilecek bir oyuncu. Kendisinin kuvvetli olduğu noktalar, ligde başarılı olma olasılığının yüksek olduğunu gösterirken, zayıf noktalarının da halen daha geliştirilebilir olması nedeniyle verimli bir yatırım olabilir.
Aşağıdaki linkte, Stefan Scepovic hakkında az da olsa fikir verebilecek bir video görüntüsü yer alıyor:
0 yorum:
Yorum Gönder