3 Ağustos 2013 Cumartesi

Emre Can, Ümit Davala ve Galatasaray'ın Transfer Politikası Üzerine

Dün ilginç bir transfer gelişmesi yaşandı. Bayern Münih'in gelecek vaat eden oyuncusu Emre Can, Bayer Leverkusen'e transfer oldu. Alman milli takımının alt yaş kategorilerinde kaptanlık yapan oyuncunun ismi son dönemde oldukça moda. Oyuncuyu ciddi anlamda tanıyan fazla kimse yok oysa ki. Çünkü halen daha bizim basınımızda "genç stoper", "yetenekli sol bek" gibi sıfatlarla lanse ediliyor. Anlayacağınız üzere oyuncu tam bir joker. Emre Can'ın bu özelliği aslında sandığımızdan da önemli. Detaylara birazdan gireriz...

Öncelikle kabul etmek gerekir ki Bayer Leverkusen çok iyi bir transfer yaptı. Zaten bunu kendisine direkt olarak 10 numaralı formayı vermelerinden de anlayabiliyoruz. Bayern, bu transfere Emre Can'ı geri alma opsiyonuyla izin verdi. Yani kesinlikle oyuncuyu gözden çıkarma gibi bir durum yok. Onun da Toni Kroos gibi oynayıp tecrübe kazanarak takıma geri dönmesini ve ilk 11'in bir parçası olmasını bekliyorlar. Ancak oyuncuyu geri almak öyle çok da kolay değil. Bavyeralılar, sözleşme gereği oyuncuyu
geri alma opsiyonunu en erken 2015 yılında kullanabilecek. Leverkusen'in ayrıca bir de Levin Öztunalı transferi var, ki ona da bir başka yazıda detaylı olarak değinmezsek olmaz.

Emre Can transferi Bundesliga'da sezonun önemli transferlerinden biri. Bunu iki kere iki dört... Ancak bizim ligimiz için de önemli bir transfer. Belki de bir kayıp... Bilindiği gibi, Galatasaray bu oyuncuyla ciddi olarak ilgilenmişti (ya da biz öyle biliyorduk). Günlerdir spor basınında Emre Can'ın kiralık mı yoksa bonservisiyle mi geleceği tartışılıyordu. Bayern'in oyuncuyu kendi bünyesine geri kazandırma politikasını izlemeyeceğini düşünen haylaperestler, transferin bonservis alınarak yapılacağını büyük bir inatla iddia ettiler. Tabii ki bu hiç sorun değil. Sorun, Galatasaray'ın (söylenenlere göre) bu transfere böylesine yaklaşmışken bu işten hiçbir netice alamaması... Ve daha da ileri gidersek sorun Galatasaray'ın bu sezonki transfer politikası... 

Emre Can'ın özelliklerinden kabaca bahsedersek onu hiç izlememiş olanlar bile olayı kafasında az çok canlandırabileceklerdir. Öncelikle ne bir sağ bekten, ne de stoperden bahsediyoruz. Emre Can, alt yaş kategorilerinden  orta sahanın merkezinde oynayan bir oyuncuydu. Savunma yönü kuvvetli, gerekirse hücuma da destek verebilen bir stili vardı. Farklı mevkilere çabuk uyum sağlayabilen, komple bir futbolcuydu. A takımla idmanlara çıktıktan sonra onun bu çok yönlülüğü daha da fazla ön plana çıkmaya başladı. Bayern'de görev aldığı bazı maçlarda savunmanın ve orta sahanın sağında, solunda, ön liberoda ve hatta yeri geldiğinde stoperde görev yaptı. Bu mevkiilerin hiçbirinde sırıtmadı. Belli bir standart tutturdu. Bu, oyuncunun gerçek anlamda bir joker olduğunu gösteriyor. Maç içerisinde taktik değişiklik yapmayı seven teknik direktörlerin en sevdiği futbolcu tipi Emre Can. "Bu hocaların ülkemizdeki en önemli temsilcisi kim?" diye soracak olursak, alacağımız cevap konusunda sanırım çoğumuz hemfikiriz: Fatih Terim...


Yaşı yetenler, hatırlayanlar bilir. Galatasaray'ın 2000 ruhunu oluşturan isimlerden birisi de Ümit Davala'ydı. Almanya'da alt yapı eğitimini alıp Türkiye'de de Gençlerbirliği ve Diyarbakırspor gibi takımlarda forma giydikten sonra Galatasaray'a transfer olan Ümit, Fatih Terim'in en güvendiği isimlerden birisiydi. Hatta hoca, Ümit'e Milan forması giydirecek kadar çok güveniyordu. Dikkat edin, Ümit Davala bugün halen Fatih Hoca'nın yanında... Ümit Davala asla tek bir mevkinin oyuncusu olmadı. orta sahanın sağında, ortasında, savunmanınn sağında ve hatta zaman zaman hücum hattında tek santrafor olarak bile gördük. Fatih Terim, oyun sürerken nerede ihtiyaç duyarsa Ümit'i o bölgede kullanıyordu. Bu durum, ona müthiş bir taktiksel zenginlik ve uygulama opsiyonu katmıştı. Normalde belki de başka bir hocanın elinde sıradan bir sağ kanat oyuncusunda öteye gidemeyecek olan Ümit Davala, Galatasaray'da komple bir futbolcuya dönüşmüştü. Üstelik hiçbir özelliğine de 100 üzerinden 80-90 gibi notlar veremezdiniz. Top tekniği vasattı. Uzun boyuna rağmen hava toplarında idare eder durumadaydı. Çabukluk desen, kesinlikle çabuk bir oyuncu değildi. Ancak müthiş bir mental birikimi ve futbol altyapısı olduğu için oynadığı hiçbir mevkide standardını düşürmedi. 

İşte Emre Can da bana göre bu günlerin Ümit Davala'sı olabilecek bir oyuncu. Hatta yetenekleri ve geçtiği Bayern tedrisatından ötürü çıtayı daha da yükseğe taşıyabilecek bir potansiyeli var. Fiziği, Davala'nın o yaştaki fiziğinden kat be kat üstün. Tekniği keza öyle. Ve bu oyuncu Galatasaray'da oynamaya böylesine sıcak bakmışken, onu halen daha bir şekilde takıma katamamak aslında büyük bir transfer hatası, strateji yanlışıdır. Özellikle de 6+0+4 gibi çağ dışı bir kuralın tam göbeğinde, bu kuraldan en çok zarar görebilecek takımlardan birine sahipken Emre Can gibi sahanın her yerinde açıkları kapayabilecek bir oyuncudan mahrum kalmak büyük talihsizlik...

Gelelim Galatasaray'ın bu sezonki enteresan transfer politikasına... Özellikle son iki sezon düşünüldüğünde oldukça sönük bir dönemin içinde olduğumuz kesin. Aurelien Chedjou ve Erman Kılıç haricinde takıma katılan yeni bir oyuncu yok. Bu iki oyuncunun dışında transferdeki diğer hamleler de geçen sezon kiralık olarak takımın formasını giyen Umut Bulut ve Felipe Melo'nun bonservislerinin alınmasıydı. Ve ayrıca çok iyimser davranmak isterseniz 1,5 sezondur başka kulüplerde kiralık olarak oynayan Colin Kazım'ın geri dönüşünü de bir yenilik olarak görebilirsiniz. Kişisel algı meselesi der geçeriz, sıkıntı değil...

Öncelikle Umut Bulut ve Melo'nun takımda tutulmalarına sevindiğimi kesinlikle söylemem gerek. Ancak maliyetleri işin içine girdiğinde pek de olumlu bir durum ortaya çıkmıyor. Özellikle 30 yaşındaki Melo'ya yıllık 3,1 milyon euro garanti para vermek pek de doğru gelmiyor bana. Özellikle eldeki Riera örneği dururken, başka yerde bu paraları kazanamayacak bir oyuncuya böyle sözleşmeler yapmak geleceği de ipotek altına aldırmaktan pek farklı değil. Umarım ki Melo iyi performans sergilemeye devam eder ve saha içi/dışı hareketleriyle Galatasaray'ın başına bela olmadan bu üç seneyi en iyi şekilde geçirir. Yoksa durum vahim. Umut'un da kazandığı ücrete belli oranda bir zam söz konusu. Ancak yabancı kuralı ve Umut'un geçen sezonki performansının ardından bir artış olması doğal.

Chedjou ve Erman'ın dışında benim beklentim, takımın yerli oyuncu iskeletine katkı yapılması ve sol bek konusunun çözülmesiydi. Albert Riera'nın 30 yaşından sonra gösterdiği özveri ve geçen sezon sol bekteki oyununu takdir etmemek mümkün değil. Bu sezon da ligde işini yapacak, Şampiyonlar Ligi'nde de belli seviyeye kadar pek fazla sırıtmayacaktır. Ancak sonrası için durum bulanık. Real Madrid serisinde Riera'nın ne kadar aksadığını gördük. Bu sezon da benzer seviyelere çıkmak isteniyorsa, oraya gerçek bir sol bek bulunması gerekiyordu. Üstelik Riera ligde de her ne kadar durumu kurtaracak bir oyuncu olsa da asla ve asla senelik garanti 3 milyon euro ödendecek bir oyuncu değil. Yani her şeyi geçelim, şu yıllık ücret meselesi bile başlı başına sorun. Tabii burada Riera'da hiç kabahat yok desek yeridir. Oyuncu zorla almıyor o parayı. Üstelik büyük bir profesyonellik örneği göstererek elinden gelenin en iyisini yapıyor. Fakat yine de ben onun takımdan ayrılmasını ve yerine gerçek bir sol bek takviyesi yapılmasını tercih ederdim. Şimdi Hakan Balta'nın uyuşukluğunu da düşününce Erman Kılıç'tan sol bek yaratma çalışmalarına şahit oluyoruz. 

Takımdaki yabancıları kaleden başlayarak bir hatırlayalım: Muslera, Eboue, Chedjou, Dany, Riera, Melo, Sneijder, Amrabat, Elmander ve Drogba... Toplamda 10 kişi. Bu oyuncular arasından Muslera, Eboue, Chedjou, Riera, Melo, Sneijder ve Drogba ideal 11 oyuncuları... Kaç yabancı etti? Cevap: 7. Kaç yabancıya müsade var? En fazla 6. Yani her maç tribüne çıkacak 4 yabancı arasında bu 7 isimden biri olacak. Ve maalesef hiçbirinin yerini tam olarak dolduracak bir yerli oyuncu yok takımda. Belki tandemde Chedjou'nun yerine Gökhan Zan denenebilir ancak bu kez yedek stoper kalmıyor Hakan Balta dışında. Hakan Balta'nın da tam bir stoper olmadığını, sadece "stoper de oynayabilen bir bek" olduğunu unutmayalım. Ve ne yazık ki bu tabloya rağmen takımın yerli oyuncu iskeletine düzgün bir katkı yapılabilmiş değil. Transfer döneminde havalarda uçuşan isimlerden bir sonuç çıkmadı. Alper Potuk Fenerbahçe'ye kaptırıldı. Bülent Tulun, İngiltere'ye Kerim Frei ve Jem Karacan için gitti dendi ama döndü mü bilen yok. Gökhan İnler ismi geçti ancak oyuncu daha geçtiğimiz günlerde "Galatasaray beni isteseydi gelmek isterdim" diye açıklama yaptı. Demek ki onu da isteyen olmadı. Emre Can konusuna yukarıda zaten yeterince değindik. Daha nice isimlerden sonuç çıkmadı. Şimdi sormak lazım: Bu kulüp hangi yerli oyuncuyu istedi? Kimi almaya çalıştı? Yerli rotasyonu güçlendirmek adına tek önlem 30 yaşındaki Erman Kılıç'ın transfer edilip iki sezondur kimsenin arayıp sormadığı Colin Kazım'ın geri çağırılması mıydı? Tabii ki bu soruları çıkıp kimse yanıtlamayacak. Ama olsun, her gün çoğu Galatasaraylının sorduklarını bir kez de biz dillendirmiş olalım...

Sözün özü, benim gözümde bu sezon Galatasaray çok plansız ve kötü bir transfer dönemi geçirmiştir. Transferde nicelik değil, niteliğe önem veren bir futbolsever olarak takımın ana ihtiyaçlarının giderilmediğini, şimdiye kadar boşa zaman harcandığını ve takımda fazlalık diye kabul edebileceğimiz bazı yabancı oyuncular olduğunu düşünüyorum. Tabii  daha süre bitmedi. Eylül başına kadar zaman var. Bu zaman zarfında neler olur bilemeyiz. Umarım o dönemde eksikler giderilir, fazlalıklardan kurtulunur ve sezona hazır bir takım oluşturulur...


0 yorum:

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails