22 Ocak 2010 Cuma

Takım Analizi - Galatasaray

Nihayet seri bitmek üzere. Çok zevkli bir konu aslında bu takım incelemesi ancak vakit konusunda sıkıntılar olunca insanı biraz zorlamıyor değil. Bugün ilk yarının ikincisi, transferin adından çok söz ettiren kulübü Galatasaray hakkında bir şeyler karalamaya çalışacağım. Son yazı Fenerbahçe ile ilgili olacak ve onu da çok büyük bir ihtimalle Gelipartt'tan alacağız.

Aslında Galatasaray'ın ikinci yarı performansını değerlendirirken, biraz da gerilere gitmek gerekiyor bana kalırsa. İşin hakkını tam olarak vermek için UEFA Kupası'nın alındığı senelere kadar gitsek yeridir ancak biz o kadar abartmayacağız ve geçen sezona gideceğiz. Avrupa'da yeniden başarı hedefleyen, vizyonu geniş Galatasaray hedefi ile yapılan yıldız yabancı oyuncu transferleri, sarı kırmızılı taraftarları heyecanlandırmaya başlamıştı önceki yıllarda. Bu proje kapsamında Harry Kewell, Milan Baros, Cassio Lincoln, Abdul Kader Keita, Elano vs. gibi Türkiye'den yolunun geçeceğine pek de ihtimal vermediğimiz oyuncular bir anda sarı kırmızılı formayı giyer olmuştu. Böylesi yıldız bir kadronun teknik direktörü de yıldız olmalıydı ve geçen seneki hataya düşülmeyip, bu sezonun başında Frank Rijkaard gibi bir isme imza attırıldı. Rijkaard, total futbolun inceliklerini futbolcularına öğretecek, zaten köklü bir futbol kültürü olan Galatasaray'da da yeni bir futbol geleneği yeşermeye başlayacaktı.

Yaz başında UEFA maçlarının başlaması, hazırlıkların da erken ve sıkı bir şekilde başlamasına neden oldu. Aradan çok uzun zaman geçmeden, sarı kırmızılı takımın futbolunda gözle görünür bir değişim ortaya çıktı. Futbolcular arzulu ve öğrenmeye aç bir görünüm içerisinde Rijkaard ve Neeskens gibi iki futbol ilahından büyülenmiş bir şekilde çalışıyordu. Ancak ilk yarının sonlarına doğru birtakım kırılmalar da yaşanmadı değil. Bu durumda sezonu erken açmanın yanı sıra, medyanın ve eski futbolcuların takımı yıpratma çabalarının da hakkını yemeyelim.

Şimdi takımı mevkilere göre inceleme zamanı.

Kaleden başlayalım. Leo Franco, Aykut ve Ufuk... Leo çok tecrübeli ve her an oyunun içinde olan bir kaleci. Asla çizgiye gömülmüyor. Tabii bu stilinden kaynaklanan çeşitli dezavantajları olsa da, önündeki ağır savunmanın arkasını toparlama konusunda başka bir çare olmadığı için bunlara göz yummak gerekiyor. İlk yarı boyunca hatalı oynadığı tek karşılaşma Fenerbahçe'ye karşıydı. Diğer maçlarda yenecek golleri yedi. Yenmeyecekleri yemedi. Hatta arada Panathinaikos ve Beşiktaş maçları gibi kritik maçlarda da yıldızlaştı. Yine de pek fazla kimseyi tatmin ettiği söylenemez. Ben kötü olduğunu düşünmemekle birlikte, çok da ekstra bir oyuncu olmadığını iddia ediyorum. Bonservissiz bir oyuncu için ideal. Yedekleri Aykut ve Ufuk. Aykut, aslen çok beğendiğim bir kaleci olmasına rağmen tek bir Steaua Bükreş maçıyla tüm kredisini tüketti. Tek maçla adam harcayan biri olmadım hiç. Ancak öyle bir maçta da o saçma golleri yemeyeceksin be kardeşim. Zaten ara transferde Ali Turan'la takası gündemdeymiş. Kayseri'de Orkun transferinin yatması, alternatif olarak Aykut'u düşünmelerine yol açmış. Bu transfer her an gerçekleşebilir. Diğer yedek Ufuk ise geleceğin en sağlam kalecilerinden biri olarak geldi Galatasaray'a. Rijkaard kendisine çok fazla yer vermedi maç kadrolarında. Sadece Orduspor maçında forma giydi ve bence başarılıydı. Belki seneye ya da sonraki sene takımın as kalecisi olabilir. Ha, ligin ikinci yarısında da bazı maçlarda kendisini kalede görürsek kimse şaşırmasın. Malum, 8 tane birbirinden iyi yabancısı olacak Galatasaray'ın.

Savunmanın sağı, sezon başında en çok can sıkan ve düşündüren mevkilerden biriyken, şimdi herkesin içinin rahat olduğu bir mevki oldu çıktı. Tabii bu sene tam bir bilge gibi hareket eden Sabri'nin payı büyük. Adam resmen beynini geliştirdi. Hiç tahmin etmediğim bir çıkış. Önündeki Keita'yla da inanılmaz güzel anlaşıyor. Yedeği Uğur, zaten taraftarın hasretle beklediği oyuncu. Sakatlığının etkileri devam ediyor. Ürkek tabii normal olarak. Ama her maç daha iyi oluyor. Ayrıca yeni transfer Lucas Neill de bu mevkide değerlendirilebilecek bir isim. En kötü ihtimalle Barış ve Serkan Kurtuluş var. Sağ tarafta sorun yok kısacası...

Sol taraf, sağ taraf kadar zengin olmasa da bu seneyi götürür cinsten. İlk alternatif Hakan Balta. İlk yarı biraz formsuzdu ancak biraz daha toparlarsa ne kadar yararlı olduğunu herkes biliyor. Gerekirse göbekte de kullanılabilecek bir oyuncu. Yalnız savunmadan top çıkarırken biraz daha sorumluluk alması şart. Hata yapmaktan korkuyor belli ki ama savunmanın ayağına en hakim oyuncularından birisi. Ayrıca sol açık olarak oynayan Kewell çok fazla geriye gelmediği için de Hakan savunmadaki yerini mümkün olduğunca kaybetmemeye çalışıyor. Yedeği Caner Erkin. Aslında hücum orijinli bir oyuncu ancak gerekirse sol bek de oynuyor. İyi bir yedek yani bu mevki için. Mecbur kalınırsa yine Uğur ve Lucas Neill, bu mevki için uygun isimler.

Savunmanın göbeği, uzun süredir Galatasaray'ın en sorunlu bölgelerinden birisi. Servet Çetin, buradaki tartışılmaz tek isimken, bu sene onu bile tartışır olduk. İlk yarı boyunca genelde Servet'e Gökhan Zan eşlik etti. Ancak onun da sakatlık durumları can sıkıcı boyutta. Ayrıca iki ağır oyuncunun savunmada oluşturduğu büyük risk, bu bölgeye transferi bir zorunluluk haline getirdi. Nitekim, Haldun Üstünel bu durumun da üstesinden gelerek senelerce Premier Lig'de forma giymiş olan Lucas Neill'i takıma kazandırdı. Neill, hem ağır Servet'in açıklarını kapatacak, hem de topun oyuna daha titiz bir şekilde sokulmasını sağlayacak. Kısacası çok yerinde bir transfer. Ayrıca yukarıda da bahsettiğim üzere, Ali Turan'ın da gelme ihtimali halen daha mevcut. O gelirse göbek ve sağ bek için yeni bir alternatif daha doğmuş olacak. Yedekteki Emre Güngör ve Emre Aşık da cabası. Bu bölgede sezon sonu ufak bir temizlik şart.

Orta sahada sezonun başlarında bir ön libero, bir çift yönlü orta saha, bir de oyun kurucu tercih etmişti Rijkaard. Yani eldekilerden örnek vermek gerekirse, Mustafa Sarp-Ayhan-Arda gibi... Sonraları Mustafa'nın yanına Mehmet Topal'ın geçmesiyle çift ön liberolu sistem de denendi. Mücadele gücü gerektiren maçlarda verim de alındı. Ancak bana göre tek ön libero, iki tane de çift yönlü harika olur. İyi bir Mehmet Topal, olmazsa Mustafa ve yanında Elano ile Arda, bu takımın ideal orta sahasıdır bana göre. Haa, son anda Nonda gönderilir de her girdiği topu alan, her yere koşan, 4 ciğerli bir ön libero alınırsa tadından yenmez. Bu bölgedeki alternatiflerse, bitmek bilmeyen enerjisi ve beceriksizliğiyle Barış ve Ayhan'dır. Gerekirse Caner de çift yönlülerden biri olarak oynatılabilir. Linderoth'u saymıyorum bile. Muhtemelen kontratı feshedilecek çünkü.

Kanat oyuncuları, sağ tarafta Abdul Kader Keita ve sol tarafta da Harry Kewell olarak görünüyor. İki harika oyuncu. Şimdi bu adamların özelliklerini anlatıp da laf kalabalığı yapmayayın. Alternatiflerine geçelim. Sağ tarafta Keita olmazsa Arda, Aydın, Elano, Kewell ve çok sıkışılırsa Barış gibi isimler oynayabilir. Sol tarafta da Kewell'ın eksikliğinde Arda, Keita, Caner ve Aydın gibi alternatifler var. Takımın en sorunsuz bölgeleri diyebiliriz iki kanat için.

İsim isim bakınca bomba gibi, ancak ayrıntılara girince sıkıntılı bir mevkiye geldik. Santrafor konusu çok enteresan işlere gebe görünüyor. İlk alternatif Baros. İnanılmaz verimli oldu ancak Fenerbahçe maçında yaşadığı talihsiz sakatlık ve tedavisinin uzaması, takımı uzun süre Nonda'ya mecbur bıraktı. Nonda aslında istatistik olarak fena değildi. Bu sezon çıktığı 27 maçta 20 gol buldu ancak yine de güven veremedi. Bir kere yaşı gereği artık çok ağır. Tek avantajı futbol bilgisi. Nerede durması gerektiğini biliyor ve goller de bu özelliğinden geldi zaten. Ancak tek başına o mevkiyi kaldıramıyor. İşte tüm bunlar düşünülerek Jo alındı dün kiralık olarak. Henüz 23 yaşında ve o potansiyelde bir oyuncunun Türkiye'ye gelmesi çok büyük bir olay. Disiplinsiz deniyor. Hangi Brezilyalı disiplinli ki? Verim almasını bilen, alacaktır. En büyük sorun UEFA'da oynayamayacak olması. Nonda tek başına ne yapabilecek? Yoksa Atletico Madrid'e karşı Kewell mı santrafor çıkacak? Hepsini göreceğiz. Ancak lig de en az UEFA kadar önemli olduğu için, Jo'nun iyi bir transfer olduğunu söyleyebilirim. Üstelik ücretinin 3/4'ünü City'nin ödeyeceğini düşünürsek, tam tezlik bir transfer oluyor.

Yani ikinci yarı Galatasaray ne yapar diye düşünecek olursak, bunun yanıtının biraz da UEFA'da nereye kadar gidebileceğine bağlı olduğunu söylemeliyiz. Yine de ne olursa olsun, çok büyük bir aksilik olmazsa sezonu ilk 2'de bitirecekleri kesin gibi. Avrupa'da da Atletico Madrid engeli aşılırsa sonraki tur daha rahat geçer gibime geliyor. Netice itibariyle zevkli maçlar oynayacakları kesin. İzlemedeyiz...

0 yorum:

Kategoriler

201 afrika uluslar kupası 2010 dünya kupası 2014 dünya kupası a milli takım a2 ligi abdul kader keita abdullah avcı adana demirspor adanaspor adnan polat adriano ajax akhisarspor alanyaspor alex de souza alexis sanchez ali sami yen stadı almanya alpaslan dikmen altay amerika birleşik devletleri andre santos andrea pirlo ankaragücü ankaraspor anket antalyaspor arda turan arjantin arsenal arsene wenger as monaco atınç nukan atletico madrid aurelien chedjou avustralya aydın karabulut aykut erçetin aykut kocaman azerbaycan aziz yıldırım ballon d'or bank asya 1. lig barcelona başakşehir batuhan altıntaş batuhan karadeniz bayer leverkusen bayern münih bekir irtegün belçika benfica bertul kocabaş beşiktaş Beşiktaş ve City blogtivi bogdan stancu bolton wanderers boluspor borussia dortmund bosna hersek braga brezilya bucaspor bundesliga burkina faso bursaspor bülent ataman bülent korkmaz bülent uygun bülent ünder caner erkin celal kıbrızlı celtic cem sultan cesc fabregas ceyhun eriş ceyhun gülselam cezayir championship chelsea christoph daum claudio bravo claudio caniggia claudio pizarro claudio taffarel copa america corinthians cristiano ronaldo cska moskova cüneyt çakır çaykur rizespor daniel güiza danimarka david villa deniz kadah denizlispor deportivo la coruna didier drogba didier zokora diego maradona dirk kuijt diyarbakırspor doğaüstü futbol gerçekleri dunga dynamo dresden egemen korkmaz eintracht frankfurt elano elazığspor elvir baliç emiliano insua emmanuel emenike emre can erdoğan arıca eskişehirspor euro 2012 euro 2016 fabio bilica fanzin faryd ali mondragon fatih terim fc sion fc twente felipe melo fenerbahçe fernando muslera ferudun tankut fifa fildişi sahili formalar frank lampard frank rijkaard fransa franz beckebauer futbol sandığı galatasaray gana gaziantepspor gençlerbirliği genoa getafe gheorghe hagi giampaolo pozzo gine gino pozzo glasgow rangers gökhan inler gökhan töre gökhan ünal göztepe granada greuther fürth guillermo ochoa gurbetçi futbolcular guti guus hiddink güncel güney afrika güny kore güvenç kurtar haftanın ardından hakan arıkan hakan çalhanoğlu hakan şükür hakemler hamburg hamit altıntop hannover 96 harry kewell hasan kabze hayrettin demirbaş hertha berlin hırvatistan hikmet karaman hollanda honduras hugo almeida ibb ibrahim üzülmez ibrahima yattara iddaa ilkay gündoğan inceleme incleme ingiltere inter irlanda cumhuriyeti ispanya istanbulspor isveç isviçre italya ivica olic j-league japonya jerry akaminko johan elmander jose mourinho jupp heynckes juventus jürgen klopp kadir has stadı kamerun kardemir karabükspor karlsruhe karşıyaka kasımpaşaspor kasper hjulmand kayserispor keylor navas kıymeti bilinmeyenler kocaelispor kolombiya konyaspor kosta rika kulüpler birliği la liga lazio lefter küçükandonyadis leipzig lens ligue 1 lionel messi liverpool livorno lokomotif moskova lomana lualua los galacticos lucas neill lugano lyon maç öncesi maç yorumu mahmut özgener mainz mali mamadou niang manchester city manchester united manisaspor mario balotelli mario götze marius alexe marsilya martin palermo mateja kezman medhi benatia mehmet ali aydınlar mehmet ekici meksika melih gökçek mersin idman yurdu mert günok mesut bakkal mesut özil metin diyadin metin oktay metin tekin mevlüt erdinç mhk michael owen michael skibbe milan milan baros miroslav klose muhammed demirci muhammet reis mustafa denizli mustafa yücedağ nadir çiftçi napoli necati ateş necip uysal newcastle united nicolas anelka nijerya nostalji notts county nuri şahin nürnberg oğuz çetin oğuz sarvan oğuzhan özyakup olcan adın olympiakos orduspor orhan şam osc lille oscar cordoba ömer toprak panathinaikos paok paraguay pep guardiola pierre webo portekiz porto portsmouth premier league premier lig psg ptt 1.lig radamel falcao rafael benitez rais m'bolhi raymond domenech real madrid real sociedad rıdvan dilmen ricardo quaresma rigobert song river plate robert lewandowski roberto carlos robinson zapata roma romario ronaldinho ronaldo rosenborg sabri sarıoğlu sakıp özberk samet aybaba samir handanovic sampdoria samsunspor schalke 04 selçuk inan selçuk şahin semih şentürk senegal sercan sararer serdal adalı sergen yalçın serie a servet çetin sezer öztürk shakhtar donetsk sırbistan simao sabrosa simon kuper simon zenke sinan bolat sinan engin sivasspor slaven bilic slovakya slovenya spor basını sportivi st etienne stefan scepovic stoke city stsl stuttgart süleyman koç süper final şampiyonlar ligi şenol güneş şili tayfun korkut temur ketsbaia tff thierry henry tim howard tim krul tolgay arslan tolunay kafkas tottenham hotspur toulouse trabzonspor transfer tsg 1899 hoffenheim tsl tugay kerimoğlu tunus türk telekom arena twitter u20 udinese uefa uefa avrupa ligi ufuk ceylan unutulmaz ikililer uruguay ümit karan ümit kayıhan ünal aysal valencia vfl wolfsburg villarreal vincent enyeama volkan şen watford wayne rooney werder bremen wesley sneijder yekta kurtuluş yeni zelanda yeşil burun adaları yıldırım demirören yılmaz vural yunanistan yunanistan süper ligi yusuf şimşek yücel ildiz zenit ziraat türkiye kupası ziya doğan zlatan ibrahimovic zoran simovic zvjezdan misimovic

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails